Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/310 E. 2023/105 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“Manevi Tazminat Kısmen Kabul-Kısmen Red”
ESAS NO : 2020/310 Esas
KARAR NO : 2023/105
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, 18/06/2019 tarihinde yaya konumundaki müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kaza sonrası müvekkili ağır travma geçirdiğini, baş, ağız ve boyun kısmı başta olmak üzere vücudunun birçok yerinde ağır kırıklar ve maluliyet oluştuğunu, kaza ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/… soruşturma başlatıldığını, soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda ve ATK … İhtisas dairesinin raporunda davalı …’nun kusurlu olduğunu, müvekkilinin yaralanmasına neden olan … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. Nezdinde … no ZMMS kapsamında sigortalı olduğunu, 18/06/2019 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde sigorta şirketine yapılan başvuru yapıldığını, ancak sigorta şirketi tarafından müvekkilinin kalıcı sakatlığının olmaması nedeniyle taleplerinin teminat dışı olduğunu bahisle taleplerinin reddedildiğini iddia ederek; 1.000-TL maddi tazminatın davalı … poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere kaza tarihi olan 18/16/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000-TL manevi tazminatın davalı sürücü … ve araç maliki/işleteni …’dan 18/16/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı …vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; … plaka aracın müvekkili sigorta şirketi kapsamında … sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının geçirdiği trafik kazası sonucu meydana gelen arazların çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre özür oranı almayacağının müvekkili sigorta şirketince tespit edildiğini, trafik kazası nedeni ile yaralanma sebebi doğrultusunda tedavilere ilişkin projeksiyonla muhtemel sürekli arazı/arazları bağlamında özür oranının en fazla %0 olduğunu, taraflar arasında düzenlenen poliçe ve genel şartlar kapsamında teminat kapsamı – dışı haller belirli ve açık olduğundan, müvekkili sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin yükümlülüğünün bulunmadığını, bakıcı gideri zarar tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatı zararının Sgk’nın sorumlu olduğu tedavi giderleri kapsamında olduğunu, kabul etmemekle birlikte davaya konu alacak haksız fiilden kaynaklandığından ve haksız fiillerden doğan alacaklara yasal faiz işletildiğinden, davacı ile müvekkili sigorta şirketi arasında herhangi bir ticari iş ilişkisi de bulunmadığından, sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlığa yasal faiz işletilmesi gerektiğini beyan ederek; davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asil …’a çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı …’ın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı asil …’na çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı asil … davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, sigorta şirketine başvuru dilekçesi ve cevabı, … plakalı araca ait trafik tescil bilgileri, … İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından davalılar … ve … hakkında düzenlenen sosyal ve ekonomik durum araştırması raporu, … İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından davacı … hakkında düzenlenen sosyal ve ekonomik durum araştırması raporu, …nin 13/12/2019 tarihli sağlık kurulu raporu, … Sosyal Güvenlik Merkezinin 04/08/2020 tarihli müzekkere cevabı, … Üniversitesi tarafından hazırlanan davacıya ait tıbbi ve tedavi evrakları, … ATK … İhtisas Dairesi’nin 02/04/2021 tarihli kusur raporu, … ATK … İhtisas Dairesi tarafından davacı hakkında düzenlenen 05/03/2021 tarihli maluliyet raporu, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf 18/06/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı olarak maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş ve kazaya karışan … plakalı aracın işleteni, sürücüsü ve sigortacısına karşı maddi tazminat davası ve aracın işleteni ve sürücüsüne karşı manevi tazminat davası açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 08/12/2020 tarihli duruşma ara kararı ile davacı vekilinin dava dilekçesinde sonuç kısmında maddi tazminat kalemi olarak 1.000,00 TL değer belirttiği ancak dilekçe içeriğinde bahsetmiş olduğu alacak kalemlerini ayrıştırmadığı anlaşıldığından her bir alacak kalemi olarak öncelikle talebini ayrı ayrı harca esas değeri göstererek açıklaması için HMK’nın 31 ve 119 maddeleri uyarınca 1 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde dosyaya sunulan davacı vekilinin 11/12/2020 tarihli beyan dilekçesi ile maddi tazminat kalemlerini ayrıştırdığı ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 400,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 500,00 TL tedavi giderleri şeklinde maddi tazminat talebini ayrıştırdığı anlaşılmıştır.
18/06/2019 günü saat 00.20 sıralarında … Caddesi üzerinde Vezneciler istikametinden … istikametine seyir halinde olan davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin ön kısmının gidiş istikametine göre yolun sol tarafında karşı istikamette yürüyen ve yaya geçidi mahallinde yolun iç kısmına yönelen davacı yaya …’e çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
… Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/… E. Sayılı dosyasının dosyanın yapılan incelemesinde … hakkında … CBS 2019/… sor sayılı dosyası ile taksirle yaralanmasına neden olma suçundan iddianame düzenlendiği, savcılık aşamasında alınan bilirkişi raporunda sürücü …’nun kusur ve kabahatinin olduğu, yaya …’ün herhangi bir kusur ve kabahatinin olmadığı şeklinde rapor düzenlendiği, …. Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığı, …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/… E. Sayılı dosyasında ATK … İhtisas Kurulundan rapor alındığı, ATK … İhtisas Kurulunun 31/03/2020 tarihli raporu ile sürücü …’nun asli kusurlu, yaya …’ün alt düzeyde tali kusurlu olduğu şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan ATK … İhtisas Kurulunun 02/04/2021 tarihli kusur raporunda; davalı sürücü … meskun mahalde seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, yaya geçidi mahalline yaklaştığını dikkate alarak seyrini sürdürmesi, yolun sol tarafında karşı istikamette yürüyen ve yaya geçidi mahallinde yolun iç kısmına yönelen yaya nedeniyle yeterli mesafeden etkili fren ve direksiyon tedbiri alması gerekirken tedbir almakta yetersiz ve geç kalıp sevk ve idaresindeki otomobilin yayaya çarptığı olayda %85 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya … bölünmüş yol üzerinde orta refüjün yanından yürüyerek geldiği yaya geçidi mahallinde karşı yönde seyrederek gelen aracı dikkate almadan taşıt yolunun iç kısmına doğru yöneldiği sırada gelen otomobilin kendisine çarptığı olayda %15 oranda kusurlu olduğunun tespit edildiği, düzenlenen ATK … İhtisas Kurulunun 02/04/2021 tarihli raporunun ceza dosyası ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
ATK … İhtisas Kurulunun 05/03/2021 tarihli maluliyet raporuna göre 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında davacının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2021/… E. 2021/… K. Sayılı ilamına göre yerleşmiş uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde malûliyetin varlığı ve oranına ilişkin belirlemenin Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Mahkememizce kaza tarihinde yürürlükte olan değil de AYM’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı iptal kararı da nazara alınarak Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca maluliyet raporu alınmışsa da alınan maluliyet raporuna tarafların bir itirazının olmadığı ve usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek alınan maluliyet raporu hükme esas alınmıştır.
Dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş olup aktüer bilirkişi …’ın 03/11/2021 tarihli raporunda davacının 4 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 8.083,60 TL olduğu, %15 kusur indirimi sonucu davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminat tutarının 6.871,06 TL olduğu, temerrüt başlangıcının sigorta şirketi yönünden dava tarihi, sürücü ve işleten yönünden kaza tarihi olduğu, davacının talep edilen tedavi giderlerinin alanında uzman tıp doktoru bilirkişi tarafından tespitinin mümkün olduğu şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır. Konusunda uzman doktor bilirkişiden, davacıların kazadaki yaralanması ile tedavisinin mahiyeti, tedavi süresi ve şekli ile tedavi belgeleri dikkate alınmak suretiyle, tedavi sürecinde yapılması muhtemel ve belgelenmemiş tedavi giderlerinin miktarı konusunda rapor alınmasına karar verildiği, aktüer bilirkişi … ve doktor bilirkişi … tarafından düzenlenen 22/02/2022 tarihli raporunda yapılan tedavilerin kazada yaralanması ile ilgili ve tıbben uygun ve tedavi süresinin yaralanmasına göre normal olduğu, sağlık kurumlarındaki tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı, pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler, ilaç, sağlık kurumlarına ulaşım ve bu süreç sosyal giderleri olmadığı, yüzündeki kalıcı iz ve mandibuladaki plağa bağlı şikayetleri nedeniyle plastik cerrahı uzmanından gelecekte tedavi gerekip gerekmediği, gerekiyorsa tedavi giderleri konusunda görüş alınması uygun olduğu, geçici iş göremezlik maddi zararının 6.871,06 TL olduğu şeklinde rapor düzenlenmiştir. Davacının tedavi giderlerinin değerlendirilmesinde davacının yüzündeki kalıcı iz ve mandibuladaki plağa bağlı şikayetler nedeniyle gelecekte tedavi gerekip gerekmediği, gerekiyorsa tedavi giderleri konusunda plastik cerrahi uzmanından bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, plastik cerrahı uzmanı bilirkişi Doç Dr … tarafından düzenlenen 05/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının yapılan muayenesinde kaş üzerindeki izin günümüz teknolojisi ile giderilmesinin mümkün olmadığı, niteliği itibariyle iyi iyileşmiş bir iz olup tedaviye gereksiniminin olmadığı, çene kırığı iyileşmiş olup ileride herhangi bir tedavi gereksinimi olmadığı, ancak hastanın alt 3 dişinin olmaması, sağlam dişlerinin sallanması nedeniyle hasta tarafından yemek yemekte güçlük çektiğinin belirtildiği, diş tedavisi için gerekli işlemlerin ve maliyet hesabının yapılması için diş hekimi bilirkişinin görüşünün gerektiği şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacının kaza nedeniyle gerçekleşen diş kayıpları ve yapılması gereken zorunlu diş tedavisi için gerekli iyileştirme giderinin ne kadar olduğu konusunda diş hekiminden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, diş hekimi bilirkişi … tarafından düzenlenen 21/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının travmaya bağlı 3 diş kaybı ve diğer dişlerindeki sallanmalar gözününde bulundurulduğunda; uygulanabilecek tedavi seçenekleri; eksik dişler bölgesine uygulanacak 6 üyeli porselen köprü uygulaması ve periodontal tedavi uygulamalarıyla sallanan dişlerin stabilizasyonu hedeflenerek gerçekleştirilebileceği bu durumda tedavi gideri; TDB 2022 Güncel Asgari Ücret Tarifesine göre toplam 20.250 TL olduğu, bu uygulamanın sallanan dişlerin tamamen eski haline dönmesine etkisi olmayacağı nedeniyle; alt çenede sallanan dişlerin ileriki dönemde tamamının kaybedilebileceği en kötü senaryoda 4 implantın çene üzerine uygun yerleşimiyle yapılacak porselen köprü protezi ile bütün çenedeki dişlerin tamamının en ideal tedavi planı sağlanabileceği bu durumda ise; diş implant adet ücretleri; X 4 olmak üzere;implant markasına (yerli – yabancı) ve tipine göre değişmekte olup 3000 TL ila 7500 TL değişebileceği şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf davasını belirsiz alacak davası olarak açmış olmakla; 02/01/2023 tarihli talep arttırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik zararını 6.871,06 TL’ye, tedavi gideri zararını 30.000,00 TL’ye arttırdığı ve dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği ve tamamlama harcını yatırdığı anlaşılmıştır.
Davacının 03/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen geçici iş göremezlik maddi zararının 6.871,06 TL olduğunun tespit edildiği, davacının sürekli maluliyetinin tespit edilmediği, tedavi giderleri zararı yönünden eksik dişler yönünden 6 üyeli porselen köprü uygulamasının makul olduğu, implant tedavi giderinin en kötü senaryo için belirlenmiş olduğu ve yerli implant ücretleri dikkate alındığından ilk belirlenen tedavi yöntemi olan köprü uygulamasının hakkaniyete uygun olduğu ve davacının %15 kusur indirimi sonucunda davacının diş kaybı yönünden tedavi giderinin 17.212,50 TL olduğu, davalı …’nun araç sürücüsü olarak, davalı …’ın araç işleteni olarak, davalı … şirketinin aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olarak meydana gelen zarardan sorumluluğunun bulunduğu ve poliçe limiti içerisine kaldığı anlaşılmakla davacı vekilinin dava öncesi davalı … şirketine yazılı başvurunun tebliğine ilişkin evrakın dosya arasında bulunmadığı usulüne uygun temerrüt gerçekleşmediğinden davalı … yönünden dava tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiş ve kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olan … plakalı aracın ticari araç olması nedeniyle ticari avans faize hükmedilmiş ve sonuç olarak davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacının 6.871,06 TL geçici iş göremezlik tazminatının 18/06/2019 tarihinden itibaren(davalı …Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının 17.212,50 TL tedavi gideri tazminatının 18/06/2019 tarihinden itibaren(davalı …Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, koşulları oluşmadığından davacının sürekli iş göremezlik talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf trafik kazası nedeniyle uğradığı manevi zararlara ilişkin manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23.6.2004 tarih ve 2004/13-291E.-2004/370K. sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; “Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir.” denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Davaya konu somut olay anılı yasal düzenlemeler ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası neticesinde, kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, maluliyet oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının yaşı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kaza nedeniyle davacı tarafta yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacının 20.000,00 TL manevi tazminatının kaza tarihi olan 18/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’ndan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,
a.)Davacının 6.871,06 TL geçici iş göremezlik tazminatının 18/06/2019 tarihinden itibaren(davalı …Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b.)Davacının 17.212,50 TL tedavi gideri tazminatının 18/06/2019 tarihinden itibaren(davalı …Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
c.)Koşulları oluşmadığından davacının sürekli iş göremezlik talebinin reddine,
2-)Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, davacının 20.000,00 TL manevi tazminatının kaza tarihi olan 18/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’ndan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.011,35-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 174,20-TL harç ve tamamlama harcı olan 179,90-TL olmak üzere toplam 354,10-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.657,25-TL(davalı …Ş 1.291,05 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Maddi tazminat yönünden; Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Manevi tazminat yönünden; Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bölüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’ndan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Maddi tazminat yönünden; Davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar Türkiye Sigorta ve … tarafına verilmesine,
7-)Manevi tazminat yönünden; Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (MADDE-10-2) göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 174,20-TL peşin harç ve 179,90-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 408,50-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-)Davacı tarafından yatırılan 3.000,00-TL Bilirkişi ücreti ve 752,50-TL posta giderinden ibaret toplam ‭3.752,50-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 1.904,01-TL’nin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
10-)Davalı … tarafından yatırılan 31,50-TL posta giderinden ibaret toplam ‭31,50-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 15,52-TL’nin davacıdan tahsili ile davalı …’ya verilmesine, kalan kısmın davalı … üzerinde bırkaılmasına,
11-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 669,85-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 650,15-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
12-)Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 02/04/2021 tarihli … numaralı 700,00-TL bedelli fatura ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 17/05/2021 tarihli … numaralı 820,00-TL bedelli olmak üzere toplam 1.520,00-TL 2 adet fatura bedelinın kabul red oranı dikkate alınarak 771,40- TL’sinin (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili; 748,60-TL’sinin davacıdan tahsilinin gereği için yazı işleri müdürlüğünce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
13-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*