Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/300 E. 2020/665 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/300 Esas
KARAR NO : 2020/665
DAVA : İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin emlakçılık sektöründe müşterilerine ücret karşılığında hizmet verdiğini, müşterilerine gayrimenkullerin kiralanması veya satılması işlerine aracılık ettiğini, bu yerleri gösterdiği ve müşterilerine bu konuda güven vererek bir hizmet verdiği için bu işlerden sözleşme tutarının belli bir oranını genellikle kira veya satış sözleşmelerinin her iki tarafından, emlak komisyon hizmet bedeli olarak, yaptığı işe karşılık ücret olarak aldığını, müvekkili ile yukarıda mezkur icra dosyasının borçlusu davalı şirket arasında müvekkiline ödenmek üzere 30/10/2019 tarihli ve … nolu Gayrimenkul Görme Formu’nda emlak hizmet bedeli 33.984,00 TL olarak kararlaştırılıp taraflarca imzalandığını, davalı şirket tarafından davacı müvekkiline kısmi ödemede bulunulduğunu, ancak kalan ödemenin yapılmaması üzerine taraflarınca ….İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile takibe başlanıldığını, davalının borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından … İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyası ile şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, şirkete karşı yapılan icra takibine itiraz edilerek takibin durdurulması talep edildiği, mezkur itiraz dilekçesinde de bahsedildiği üzere, davacı şirkete böyle bir borcun bulunmadığını, şirkete tebliğ edilen 28/01/2020 tarihli 2020/… esas sayılı ödeme emrinde şirketin … numaralı ve 30/10/2019 tarihli … … tarafından tanzim edilmiş Gayrimenkul Görme Formu ve 15/10/2019 tarihli kira sözleşmesinden doğan bir borcu olduğu ve ödenmediği iddiasıyla takibe başlandığını, fakat tebliğ edilen ödeme emri ekinde bahsi geçen dayanak belgeler bulunmadığından ve dava dilekçesi ekinde de belge bulunmadığından imza itirazında da bulunarak şirketin böyle bir borcu olmadığından haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafın, taraflarınca zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurmadıkları ile ilgili iddiası asılsız olduğunu, Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’nun 2020/… başvuru numaralı arabuluculuk dosyası kapsamında arabuluculuk süreci neticelendirildiğini, Arabulucu Av. … tarafından davalı taraf defalarca kez telefonla aranmasına rağmen karşı taraf telefonlara çıkmamış süreci akamete uğratmaya çalıştığını, davalı borçlu taraf … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı dosyasına yaptığı borca itiraz beyanında yetkiye dair bir itirazda bulunmadığını, icra dosyasına sunulan dilekçede yetkiye dair bir itiraz bulunmadığından yargılama aşamasında icra dairesinin yetkisizliğinin ileri sürülmesinin usulsüz olduğunu, Gayrimenkul Görme Formu’nda kararlaştırılan hususlar, kendisine gayrimenkul gösterilen kiracı veya alıcılara, Müvekkili devre dışı bırakıp kiralayan veya satıcıyla kendi aralarında sözleşme yapmalarına mani olmak amacıyla Müvekkilin vermiş olduğu hizmetten dolayı alacağı emlak komisyon bedelini tahsil etmek amacıyla imzalanarak akit ilişkisini kurulduğunu, itirazın iptali davasında imza itirazında bulunulabilmesi için öncelikle …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı dosyasında da imzaya açıkça itiraz edildiğinin beyan edilmesi gerektiğini, davalı taraf icra dosyasındaki itiraz dilekçesinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, imzaya itirazın açık bir şekilde yapılmış olması gerektiğini, işbu nedenle davalı borçlunun imzaya itiraz talebinin reddi gerektiğini, davalı taraf borca yapmış olduğu itirazında haksız ve kötüniyetli olduğu için davalı şirket hakkında alacağın %20 sinde aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyası, 30/10/2019 tarihli ve … nolu Gayrimenkul Görme Formu, 03/08/2017 tarihli Önsözler Şartnamesi isimli sözleşme,15/10/2019 tarihli kira sözleşmesi, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafından davalı şirket aleyhine taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul görme formundan kaynaklı emlak hizmet bedelinin bakiye kalan kısım için başlatılan icra takibine karşı İİK’nın 67. maddesine istinaden açılmış itirazın iptali davasıdır.
Davalı taraf yetki itirazında bulunarak Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu ve davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yetkiye ilişkin yasal düzenlemelere bakılacak olursa; 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesinde, genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu açıklanmıştır. Para borçları götürülecek borç niteliğinde olduğundan alacaklının ikametgahı mahkemeleri de yetkili mahkemedir. Ayrıca sözleşmeden doğan davalarda HMK 10. Madde gereği sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi yetkilidir. Tarafların tacir olması nedeniyle aralarında yetki sözleşmesi olması halinde bu sözleşme ile belirlenen mahkemede davaya bakmaya yetkilidir.
Eldeki davada davacının adresi “Başakşehir/İSTANBUL” olup, yine davalı şirketin faaliyet adresi ise “Bağcılar/İSTANBUL” dur. Taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı tarafça açılan dava yukarıda sayılan yetkili mahkemelerden hiç birinde açılmayarak yetkisiz olan Mahkememizde açılmıştır. Davalı tarafından süresinde yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin ikametlerinin bulunduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu belirtmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile icra dairesinin de yetkisiz icra dairesinde açıldığını ileri sürmüşse de icra müdürlüğünde davalı tarafça yapılan itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz ileri sürülmediğinden davalı tarafça icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu itibariyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde belirtilen mahkemelerden birinde dava açmak hususunda davacı tarafa seçimlik hak tanınmışken davacı tarafça bu mahkemelerden birinde dava açmayarak yetkisiz bir mahkemede dava açılması halinde yetkili mahkemeyi seçme ve belirleme hakkı süresinde sunacağı doğru yetkili mahkemeyi belirten yetki itirazı ile davalı tarafa geçmektedir. Bu halde somut olayda mahkememizin her yönden yetkisiz olduğu açık olup, süresinde yetki itirazında bulunarak doğru yetkili mahkemeyi belirten davalı şirketin yetkiye yönelik itirazı haklı olduğundan mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- Yetkili mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3- Taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4- H.M.K’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılma kararı verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 08/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır