Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/292 E. 2022/327 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/292 Esas
KARAR NO : 2022/327

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın … Ltd. Şti ile davalı…A.Ş. Arasında 22/12/2017 tarihinde akdedilen sözleşme uyarında … şasi numaralı… 1.6 MJET 120HP DVT E6, 2017 model,… pakalı aracın müvekkili tarafından sıfır olarak 89.966,10 TL bedel ile teslim alındığını, müvekkili firma tarafından teslim alınması akabinde yapılan inceleme sonucunda gözle görülür bir ayıba rastlanmadığını, devam eden süreçte 30/12/2017 tarihinde … İş Emri, 06/02/2018 tarihinde ABD İkazı, Gaz Kesme, Motor Arıza İkazı, 28/04/2018 tarihinde boya koruma, 01/08/2018 tarihinde 20.000 bakımı, 23/01/2019 tarihinde sol ayna kapağı sabitleme, araç kalkışlarda geri kaçıyor, 40.000 bakımı, 13/05/2019 tarihinde sol ön cam inip kalkmıyor, 22/05/2019 tarihinde ara. Vitesi kontrol ettin uyarısı, ara. Viteslere geçmiyor, araç çekici ile geldi, 17/08/2019 tarihinde far ayarı yapılsın, sol davlumbaz sarkma yapmış sabitlensin, 60.000 bakımı şeklinde işlemlerle servise girdiğini, servis kayıtlarının genelini araçtaki ufak arızaların oluşturduğunu, ancak 06/02/2018, 23/01/2019, 22/05/2019 tarihli arızaların diğer arızalardan ayrıştığını, ağır nitelikte olduklarını, araçta ilk ciddi arızanın 06/02/2018 tarihinde yani aracın satın alınmasını takip eden 2 ay içerisinde oluştuğunu, sıfır olarak alınan araçta bu tür arızaların meydana gelmesinin olağan dışı olduğunu, aracın alındığı tarihten itibaren hiç bir sebep olmaksızın seyir halinde iken birden gaz kestiğini ve istop ettiğini, ikinci ciddi arızanın ise 23/01/2019 tarihinde aracın geri kaçması şeklinde meydana geldiğini, devam eden süreçte istop etme sorununun devam etmesi üzerine araçtaki arızanın kronik olduğu, satışta gizli ayıp ile teslim edildiğinin anlaşıldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı yana 27/06/2019 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davalı tarafça gönderilen cevabi ihtarnamede ayıbın kabul edilmediğinin bildirildiğini, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle davalı tarafça müvekkiline satılan dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle satış sözleşmesinden dönülmesi ile aracın satıcıya iadesi karşılığında müvekkili şirketçe ödenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddini talep ettiklerini, husumet itirazlarının olduğunu, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan bahisle davanın esastan reddini talep ettiklerini beyan etmiştir. Davaya konu olayda davacının, aracı 22.12.2017 tarihinde satın aldığını, ayıp ihbarını ise 29.07.2019 tarihinde müvekkil şirkete tebliğ edilen Beyoğlu … Noterliği … yevmiye no.’lu ihtarname ile kanunun öngördüğü azami zamanaşımı süresi geçtikten sonra yapıldığını savunmaktadır. Davacının beyanından araç üzerinde var olduğunu iddia ettiği “gizli ayıbın” 06.02.2018 tarihinde öğrenilmiş olduğu anlaşıldığı iddia olunan dava konusu olayda müvekkil şirketin kusur ya da hilesi bulunmadığını, davacı yan dava konusu ettiği iddiayı yasal süresi içinde ihbar etmemesi nedeniyle zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden davanın reddini talep etmişlerdir. Davalının ….’nin yetkili bayisi olup davaya konu olayda müvekkil şirkete atfedilebilecek herhangi bir kusur ve yükümlülük mevcut olmadığı için müvekkil şirket açısından davanın husumet yokluğundan reddini talep etmektedirler. Ayrıca davalının yetkili bayi olması nedeniyle üretici firma olan; ….’ne davanın ihbar edilmesi talep edilmiştir. Davacının dava dilekçesinde dava konusu araç alındıktan kısa bir süre sonra 06.02.2018, 22.05.2019 ve 05.11.2019 tarihlerinde motor arıza ikazı ile yetkili servise gittiğini belirtmiş ve bu nedenle aracı can güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle kullanmaktan çekindiğini iddia etmiş, davacının, bu denli önemli olduğunu öne sürdüğü arıza ile ilgili herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını ve 2 yıldır da dava konusu aracı kullanmaya devam ettiğini, davaya konu aracın davalı şirket tarafından 22.12.2017 tarihinde müvekkil şirketten satın alınmış olup yeni araç teslim formu ile eksiksiz ve çalışır vaziyette muhataba imza karşılığı teslim edildiği, anılan formda “…aracı gizli ya da açık ayıptan ari olarak teslim aldığı… ” şeklinde ifade yer almakta olup davacının davaya konu aracı ayıpsız şekilde teslim aldığını, aracın rutin bakımlar haricinde 06.02.2018 tarihinde motor arıza ikaz lambası yandığı gerekçesiyle servise giriş yapmış olup yapılan kontrollerde aracın gösterge içindeki elektrik tablosundaki bir sorun nedeniyle arıza lambasının yandığı fark edilmiş ve gösterge değiştirildiğini, daha sonra araç 22.05.2019 tarihinde “araç viteslere geçmiyor, araç vitesi kontrol ettirin uyarısı veriyor” şikayeti ile çekici vasıtasıyla müvekkili şirket yetkili servisine gittiğini, yapılan servis kontrolünde davaya konu aracın alt kısımdan hasar aldığı ve pompa soketinin kırıldığı mevcut arızayı da bu nedenle yaptığı tespit edilmiş ve aracın pompa soketinin onarımı yapılarak araç sorunsuz şekilde davacıya teslim edildiğini, davaya konu araçtaki son arızanın aracın alt kısımdan hasar almasından kaynaklanmakta olduğu, üretimden yahut servis hizmetinden kaynaklı herhangi bir arıza mevcut olmadığı iddia edilmektedir. Araç son olarak 05.11.2019 tarihinde yine motor arıza ikaz lambası yandığı gerekçesiyle servise giriş yaptığı, bu kez ise egzos lambda sensörü içerisindeki ünitelerin arıza yapması nedeniyle ikaz uyarı lambasının yandığı tespit edilmiş ve lambda sensörünün değiştirildiğini, aracın servis geçmişi incelendiğinde 2 yıl içerisinde sadece 3 kez motor arıza lambası uyarısı nedeniyle servis girişi yapılmış olup gerçekte var olan bir motor arızası olmadığını, ayrıca dava dilekçesinin 5. maddesinde aracın 24.05.2019 tarihinden 05.11.2019 tarihine kadar serviste kaldığı iddiasının doğru olmadığını, davacı yanın iş bu sefer dava dilekçesinde aracın 25.06.2019 tarihinde de aynı arızayı yaptığını ve bu nedenle gizli ayıp olduğuna kanaat getirdiğini beyan etmiştir. Davalı tarafından muhataba karşı yanıltıcı herhangi bir işlemde bulunulmadığı gibi ayıplı araç satışı da gerçekleştirmediği olayda davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur ve yükümlülük mevcut olmadığı savunulurken; davalının, davacı kusurundan ya da bir başka servisin olası kusurundan sorumlu tutulamayacağı için davanın reddi talep edilmiştir.
DELİLLER :… İlçe Emniyet Müdürlüğü yazı cevabı, tanık anlatımları, 10/09/2021 tarihli bilirkişi raporu, ek bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Davacı tanığı … 10/02/2021 tarihli duruşmada; ” Ben davacı firma sahibinin kardeşiyim vekaletende yetkim vardır, firmaya bu araçtan 3 tane aldık, 3 nüde davalı …’ten Aldık, 2 tane daha alacaktık ancak bu araç sorunlu çıkınca o 2’sini almaktan vazgeçtik, … plakalı araç yaklaşık 2.000 Km ‘de iken yolda giderken aniden bütün uyarı ışıkları yanıp söndü, vites’e girmedi. Ne durdu, ne marş bastı, eko kullanım sistemleri hepsi devre dışı kaldı, orada ben yaklaşık 5 dakika bekledim sonra yetkili davalı …’i bilgilendirdim, araç yürüyorsa bize getirin, yürümüyorsa çekici gönderelim dediler, araç yürüdü ama sistem arızaları devam ediyordu sonra davalı firmada aracı bilgisayara taktılar, sistemin çözüldüğünü bir daha aynı hatayı vermeyeceğini söyledikler daha sonra aynı hatayı 3 kere daha verdi, araç garantili olduğundan her seferinde davalıya götürdüm, 2. veya 3. Hata da aracın göstergelerini değiştirdiler, gösterge değişikliğinden sonra aynı hatayı 1 defa yaşadım, aracı yine bizim firmamızın içerisinde olan başka bir firmaya devrettik, kullanmaya devam ediyoruz, bu olaylardan sonra 2 defa yan sanayiye götürdük, onlarda sadece rutin bakımlarını yapabiliriz dediler, bir kere daha 90-96 bin km civarlarında hata verdi, davalı firma bizimle ilgilenmedi ve mahkemeye verirseniz verin gibi tavırlarda olduğu için bir daha da davalı firmaya götürmedik, 2. Bakımdan itibaren bu şeklide davrandılar artık araç bizden çıktı diyerek ilgilenmediler, davacı vekilinin talebi üzerine sorulan soruya; 3. Arızada araç yürümedi, çekici ile götürüldüğünü hatırlıyorum ancak bu arızada çekiciyi davalının mı gönderdiğini yoksa kendi kaskomuzdan mı çekiciyi çağırdığımızı hatırlayamıyorum. İlk arıza da davalı firma beni ikna etti ancak 2. Arızada bu araç arıza vermeye devam ederse iade alın dedim, sadece gösterme değişimi yapıldı, aracın değişimini yapmayacaklarını mahkemeye veriyorsanız da verin dediler, 3. Arızada da benimle ilgilenmediler 2. Arızada yaşadığım aynı sıkıntıları yaşadım, ayrıca araç arızalı olduğu dönemlerde davalı firma yedek araçta sağlamadı. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı burak … 28/04/2021 tarihli duruşmada; ” Ben 8 yıldır davalı şirkette çalışmaktayım, şuan servis müdür yardımcısı olarak görev yapıyorum. Davacıyı da müşterimiz olduğundan tanırım, dava konusu araç farklı sebepler ile farklı arızalarla geldi, bu servise gelişleri davalı şirket kayıtlarında mevcuttur. Servise başvuran araçta arıza varsa kayıtsız işlem yapılmamaktadır. Bana söylemiş olduğunuz araç ilk olarak gösterge panelindeki arıza ışıklarından dolayı servise geldi, gösterge paneli garanti kapsamında tofaş tarafından değişimi sağlandı, ikinci olarak arıza başvurusu yapıldığında vitese geçmiyor şikayeti ile geldi aracın alttan hasarlı olduğunu gördük, şanzımanın robotu ile ilgili bir sensöründe darbeye dayalı hasar olduğunu gördük bu nedenle garanti kapsamında arıza giderilemedi, ücretli olarak onarım yapıldı. Üçüncü arıza başvurusunda motor arıza ışığı için gelindi, egzos sistemi ile alakalı landa sensörü garanti kapsamında değişti arıza tarihlerini tam olarak hatırlamıyorum ancak kayıtlarda mevcuttur. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … 28/04/2021 tarihli duruşmada; ” Ben davalı şirkette 15 yıldır çalışmaktayım servis teknik uzamanı olarak görev yapmaktayım, dava konusu araç ile ilgili arıza başvurusuna dair davacı tarafla görüşen kişi ve bu arızaları fabrikadaki ilgili birime aktaran benim, dava konusu araç üç defa arıza başvurusu ile bize geldi, her üç başvuruda da farklı arıza sebeplerinden geldi, sıralamasını yanlış hatırlamıyorsam ilk olarak landa sensörü arızası ile başvuruldu ikincisi gösterge paneli arızası ile başvuruldu üçüncüsü vitese geçmiş şikayeti ile başvuruldu, vites ile ilgili şikayet aracın alttan aldığı darbe sonucu otomotik şanzıman soketinin kırmasından kaynaklı idi, yapılan arıza başvurularının tamamı ile ilgili … fabrikasının ilgili … birimine ileterek onların onay vermesi halinde değişim veya tavsiyeleri üzerine onarım işlemlerini yapıyoruz, garanti kapsamında işlem yapabilmemiz için tofaş fabrikasından ön onayın alınması gerekmektedir. … fabrikası ile yazışma ve onay süreçleri olmadan herhangi bir işlem yapmıyoruz. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi … tarafından 10/09/2021 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda özetle; ” Bahse konu… plakalı araçta, üç farklı tarihlerde ortaya çıkan üç değişik arızanın, davalıya ihbarı sonrası bedelsiz giderildiği, aracın servise çekici ile getirildiği arızanın kullanıcı hatası kaynaklı olduğu, inceleme sırasında görülen kilometrelerinden anlaşıldığı üzere, aracın fiilen kullanılıyor olması sebebiyle aracın iade şartlarının oluşmadığı….” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi … tarafından 29/03/2022 tarihinde sunulan ek bilirkişi raporunda özetle; ”…plakalı araca ilişkin kök raporda gizli ayıp olduğu ve giderildiği tespit edilen 06.02.2018, 13.05.2019 ve 05.11.2019 tarihli arızaların/ayıpların, TBK’nun 219. Maddesinde belirtilen ve nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları önemli ölçüde azaltan bir ayıp niteliğinde olmadığı… ” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan ayıplı araçtan dolayı satış sözleşmesinden dönülmesi ile aracın satıcıya iadesi karşılığında ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı tarafça müvekkiline satılan dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle satış sözleşmesinden dönülmesi ile aracın satıcıya iadesi karşılığında müvekkili şirketçe ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, davacıya karşı yanıltıcı herhangi bir işlemde bulunulmadığını, ayıplı araç satışı da gerçekleştirmediğini, davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur ve yükümlülük mevcut olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 20/09/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça yargılama devam ederken dava konusu aracın… Ltd. Şti.’ye devredildiği, yine yargılama devam ederken dava konusu aracın 15/04/2021 tarihinde … Yatırım Dış Tic. Ltd. Şti.’ye devredildiği beyan edilmekle dava konusu aracı devralanların davaya devam etmeleri nedeniyle HMK 125/2 maddesi gereğince devralan şirketin davaya davacı olarak kaydına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce dava konusu araç üzerinde Makine Mühendisi Bilirkişi vasıtasıyla 04/06/2021 tarihinde keşif yapılarak bilirkişi raporu alınmış, Makine Yüksek Mühendisi Bilirkişi … tarafından sunulan 10/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Bahse konu … plakalı araçta, üç farklı tarihte ortaya çıkan üç değişik arızanın, davalıya ihbarı sonrası bedelsiz giderildiği, aracın servise çekici ile getirildiği arızanın kullanıcı hatası kaynaklı olduğu, inceleme sırasında görülen kilometrelerinden anlaşıldığı üzere, aracın fiilen kullanılıyor olması sebebiyle aracın iade şartlarının oluşmadığı, tespit edilmiştir.
Bilirkişi … tarafından sunulan 10/09/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; Dava konusu araca ilişkin kök raporda gizli ayıp olduğu ve giderildiği tespit edilen 06.02.2018, 13.05.2019 ve 05.11.2019 tarihli arızaların/ayıpların, TBK’nun 219. Maddesinde belirtilen ve nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları önemli ölçüde azaltan bir ayıp niteliğinde olmadığı, tespit edilmiştir.
Somut uyuşmazlığa konu araç sıfır araç olup dosya kapsamına göre periyodik bakımları haricinde dört kez servise getirilmiş olduğu, çekici vasıtasıyla servise getirildiği sabit olan 22.05.2019 tarihinde meydana gelen arızanın, aracın alt kısmında bulunan, şanzıman pompa soketinin, bir cisme sürtme benzeri bir darbe ile hasar görmesi sebebiyle oluştuğu, bahse konu arızanın, aracın alt kısmının, muhtemelen yüksek bir kasis, derin bir çukur veya bir cisme çarpması/sürtünmesi sonucunda zarar gördüğü, bunun kullanıcı hatasından kaynaklandığı, 06.02.2018 tarihli arızanın sebebi olan gösterge tablosunun garanti kapsamında değiştirildiği,13.05.2019 tarihli arızanın sebebi olan ön/sol kapı camı krikosu ve ünitesinin de benzer şekilde garanti kapsamında değiştirildiği, 05.11.2019 tarihli arızanın sebebi olan lambda sensörü ve katalitik konvertör ön sondasının da yine garanti kapsamında/bedelsiz değiştirildiği, söz konusu arızaların iddia edildiği şekilde defalarca tekrarlanmadığı, üç değişik arızanın farklı tarihlerde ortaya çıktığı,
ortaya çıkışı sonrasında da garanti kapsamında bedelsiz onarım/parça değişimi ile
giderildiği, bilirkişi raporunda bu üç ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu belirtilmiş ise de alınan ek raporda giderilen arızaların TBK’nın 219. Maddesinde belirtilen ve nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları önemli ölçüde azaltan bir ayıp niteliğinde olmadığının tespit edildiği, bu hali ile dava konusu araçtaki arızaların davacının başvurusu üzerine garanti kapsamında onarıldığı, söz konusu arızaların tekrar etmediği, aracın davacı tarafından hala fiili olarak kullanılmaya devam edildiği,
bu arızaların dava konusu aracın kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları önemli ölçüde azaltan bir ayıp niteliğinde olmadığı, bu hali ile dava konusu aracın iade şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla oluşan vicdani kanıya göre davacı tarafça açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yargılama giderleri yönünden; Dava devam ederken dava konusu aracın 2 kez el değiştirdiği, devralan taraflarca davacı sıfatı ile davanın takip edilmeye devam edildiği, HMK 125/2 maddesinde “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. Bu takdirde dava davacı aleyhine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.” düzenlemesine yer verildiği anlaşılmakla, davacı sıfatı ile davayı takip eden… Ltd. Şti., … Dış Tic. Ltd. Şti. ve… Ltd. Şti.’nin yargılamaya giderlerinden müteselsilen sorumlu olduklarına dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL peşin harç ve 1.519,32-TL tamamlama harcı olmak üzere 1.563,72-TL harçtan, maktu 80,70-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 1.483,02-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacı … Ltd. Şti., …Şti. ve…Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraflarca yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yargılama sırasında yapılan 80,00-TL tanık ücreti ve 150,00-TL posta masrafı olmak üzere 230,00-TL yargılama giderinin davacı… Tic. Ltd. Şti.,… Ltd. Şti. ve … Analiz Danışmanlık Yatırım Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 12.495,59-TL vekalet ücretinin davacı …Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti.,… Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/05/2022

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.