Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/272 E. 2023/688 K. 20.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/272 Esas
KARAR NO : 2023/688
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 19/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının 18/05/2016 tarihinde sürücüsü davalılardan … … olan … plaka sayılı aracın çarpması sonucu yaralandığını, aylarca süren tedavi sonrasında kendisinde bu kaza nedeni ile %8 kalıcı maluliyet meydana geldiğini, bu kaza nedeni ile davacının eski yaşam konforuna hiçbir zaman kavuşamadığını, süregelen ağrıları ile yaşamına devam ettiğini, yaşanılan olay nedeniyle davalının davacı ile yeterince ilgilenmediğini, mağduriyetin giderilmesine yönelik hiçbir girişimde bulunmadığını kazaya karışan aracın trafik sigortasından 25/07/2017 tarihinde 26.768,84 TL tuarında ödeme aldığını, bunun dışında kazaya sebebiyet veren davalı ile başkaca bir ilişkileri olmadığını, kaza sonrasında süren tedavisi süreci sonrasında da sağlığının eskisi gibi olmaması nedeniyle travma yaşadığını, bu nedenlerle davacıya olay tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile şimdilik 500 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminat farkının ödemesine, … plaka sayılı araca tedbir konulmasına vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıların üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … … ve … … vekilinin 26/08/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Olayın üzerinden hayli zaman geçmesi ve sigortadan tazminat alınmış olması nedeniyle hak düşürücü ve süre itirazında bulunduklarını, olay akabininde davalının davacı ile ilgilendiklerini, davacıya karşı ilgisini de kesmediğini, davacının iddia ettiği gibi davalının hızlı araç sürdüğü iddilarının yersiz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili tarafından sunulan 17/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davadan önce arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davalı şirket tarafından davacıya ödeme yapıldığını, davacının sürekli sakatlığının ATK dan alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Arabuluculuk tutanağı, Kaza kayıtları, Hastane raporları, …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyası, Adli tıp kurumu raporu, Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
19/08/2022 tarihli Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan Adli Tıp Raporu ile; Mevcut belgelere göre … oğlu 03.10.1978 doğumlu … …’ın 18.05.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının;
A) 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri yönetmenliği ile bu yönetmenlik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için,11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında yapılan değerlendirme ile meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr 1 X (1Aa…..15) A%19×2/3=%12.6 E cetveline göre: %13 (yüzdeonüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı;
B) 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre; Kas İskelet Sistemi, Tablo 1.3’e göre Kategori II %8 olarak tespit edildiğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu,
C) Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavram-lar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği,
D) İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği,
E) Başkabirinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığının görüş ve kanaatine varılmıştır.
28/10/2022 tarihli Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan Adli Tıp Raporu ile; Davalı … …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı … ’ın kusursuz olduğunun görüş ve kanaatine varılmıştır.
05/04/2023 tarihli Adli Tıp kurumu tarafından hazırlanan Adli Tıp Raporu ile; Davalı sürücü … …’ın % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu, Davacı yaya … ‘ın kusursuz olduğunun görüş ve kanaatine varılmıştır.
Aktüerya ve sigorta alanında uzman bilirkişi … tarafından hazırlanan 07/03/2023 tarihli bilirkişi raporu ile; %8 maluliyet oranı ve davacının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile sürekli maluliyet zararının 32.354,12 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 26.768,84 TL ödeme ile zararının %82,74′ ünün karşılandığını, rapor tarihi itibariyle, Davacının 18/05/2016 tarihinde geçirmiş olduğun trafik kazası sonrası, talebe bağlılık ilkesi gereği geçici iş göremezlik zararı hesaplanmadığını, %8 maluliyet oranı dahilinde sürekli maluliyet zararının, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 342.173,15 TL olduğunu, davacıya 09/08/2017 tarihinde yapılan 26.768,84 TL ödemenin işbu rapor tarihindeki güncel değeri 40.986,39 TL’nin tenzili ile bakiye sürekli maluliyet zararının 301.186,76 TL olabileceğini, davalı sigorta şirketinin sorumluluk limiti 310.000,00 TL den ödenen 26.768,84 TL’nin tenzili ile bakiye limitin 283.231,16 TL kaldığı, davalı sigorta şirketinin işbu bakiye limit 283.231,16 TL ile sınırlı sorumluluğunun bulunduğu, davalı … … ve … …’la davacı tarafın sulh anlaşması yaptıkları ancak, işbu anlaşmada davacının maddi ve manevi zararı için yapılan ödeme miktarı ile ilgili dosyada belge bulunmadığı, ödenen maddi zarar olması durumunda hesaplanan 301.186,76 TL’den tenzilinin gerektiği (elbette 283.231,16-TL bakiye limit ile kontrolünün gerektiği)’nin görüş ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;dava hukuksal niteliği itibariyle, davalı tarafından gerçekleştirilen trafik kazası neticesinde davacıda oluşan zararın tazmini için açılan tazminat davasıdır.
Davacı ve davalılar … ile davalı … tarafından sunulan 26/10/2021 tarihli sulh protokolü ile sulh olduklarını, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı vekili 19/10/2023 havale tarihli dilekçesi ile; davadan feragat ettiklerini, Davalı … Sigorta A.Ş ile karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında toplanan delillerden, davacı vekilinin 26/10/2021 tarihli sulh protokolü ile bir kısım davalılar yönünden sulh oldukları ve 10/03/2023 tarihli dilekçesi ile açtığı davasından feragat ettiğini beyan ettiği ve dosya kapsamındaki vekaletnameden davacı vekilinin feragate yetkili olduğu anlaşıldığından ve feragat ve sulh beyanı kesin hükmün sonuçlarını doğuran irade beyanı olduğundan, vaki feragat ve sulh nedeniyle bir kısım davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, sigorta yönünden davanın reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
a)Davanın Sigorta yönünden FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE
b)Davalı … ve … yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan Harçlar Kanunu 22. madde gereğince davacı tarafın ilk celseden sonra feragat ettiği anlaşıldığından, maktu karar harcının 2/3’ü olan 44,40 TL harcın mahsubu ile alınması gereken 135,5‬0-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … Sigorta A.Ş tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6- Diğer davalılar tarafından yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştikten sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/10/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.