Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/266 E. 2020/519 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/266 Esas
KARAR NO : 2020/519

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 29/06/2020
KARAR TARİHİ : 22/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacılar vekili tarafından sunulan 29/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduğunu, 03/02/2020 tarihinde yapılan 2016,2017 ve 2018 yıllarına ait davalı şirket olağan genel kurul toplantısı esnasında, şirketin 2.916.666-TL itibari değerindeki payına sahip müvekkil … ile şirketin 2.916.666-TL değerindeki payına sahip müvekkili …’ın toplantıda vekaleten temsil edildiğini, söz konusu toplantıda müvekkilleri adına vekillerinin şirketin ilgili yıllar finansal tablolarına ilişkin somut bazı konularda bilgi alma talebinde bulunduklarını, genel kurul toplantısında hazır bulunan Yönetim Kurulu üyelerinden…’in söz alarak sorulan sorulara gerekli araştırma yapıldıktan sonra cevap verileceğinin beyan edildiğini, genel kurul toplantısında müvekkillerin açık ve nesnel sorularına cevap verebilecek bir yönetim kurulu üyesinin olmadığının görülmesi üzerine Genel Kurul’dan özel denetçi atanması talebinde bulunulduğunu ancak finansal tabloların müzakere edildiği gündemin 4. Maddesinde bu talebin oylanarak reddedildiğini, genel kurulda sordukları sorulara ilişkin yönetim kurulu üyelerinden bugüne kadar herhangi bir açıklama yapılmadığını, bu durum üzerine müvekkillerinin bilgi alma haklarının yerine getirilebilmesinin temini amacıyla davalı şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 07/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın özel denetçi atanmasını talep edebilmesi için gerekli koşulların oluşmadığını, davanın ikame edilmiş olduğu tarih itibariyle kanunda düzenlenen hak düşürücü sürenin sona erdiğini, müvekkil şirkete özel denetçi atanmasını gerektirecek geçerli bir sebep bulunmadığını, davacıların iddia ettiği hususların gerçek dışı olduğunu, yöneltilen soruların bu davanın konusunu oluşturmadığını, ayrıca müvekkil şirketin faaliyetlerinde, finansal tablolarında, kayıtlarında herhangi bir eksiklik ve usulsüzlük bulunmadığını, davacıların ileri sürdüğü ve özel denetçi aracılığıyla açıklanmasını istediği hususların özel denetçi atanmasını gerektirecek nitelikte olmadığının açık olduğunu, bununla birlikte, yukarıda izah ettiğimiz üzere, özel denetçi atanması için gerekli olan şartların da sağlanmadığını, anılan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, davalı …’nin 03/02/2020 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetveli, davalı şirketin pay defteri, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davacılar … ve … tarafından davalı …aleyhine açılan 03/02/2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3,4,5,7,8 numaralı kararların iptaline karar verilmesine ilişkin davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacı şirket ortakları tarafından davalı şirket aleyhine açılan TTK 439. maddesi uyarınca özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davalı şirketin 03/02/2020 tarihli genel kurul toplantısında sordukları hususlara cevap verilmediğini bu nedenle sordukları hususların aydınlığa kavuşturulması için davalı şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise davacının talebinin haksız ve yersiz olduğunu, özel denetçi atanmasını gerektirecek bir durum olmadığını ve özel denetçi atanmasını gerektiren koşullar oluşmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; özel denetçi atanması istenilen şirketin…Ticaret Sicil Müdürlüğünün …sicil numarasına kayıtlı ve …unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin Şişli/ İstanbul olduğu, şirketin son tescilini 29/11/2019 tarihinde yaptırdığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilafa ilişkin yasal düzenlemelere göre;
TTK’nın 438.maddesi gereğince; “Her pay sahibi pay sahipliği hakkının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde bilgi alma ve veya inceleme hakkını daha önce kullanmışsa belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. Genel kurul istemi onaylarsa şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içerisinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesindeki özel denetçi atanmasını isteyebilir. “
TTK’nın 439.maddesine göre; “genel kurulun özel denetimi reddetmesi halinde sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketler de yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya payların değeri toplamı en az 1.000.000 TL olan pay sahipleri, 3 ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesinden özel denetçi atanmasını isteyebilir. Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.”
TTK’nın 440.maddesine göre; “Mahkeme şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir.Mahkeme istemi yerinde görürse istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzmanı görevlendirebilir. Mahkemenin kararı kesindir. ” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Davalı şirketin incelenen ticaret sicil kayıtları ve pay defterine göre davacıların sahip oldukları hisse değeri itibariyle TTK 439. maddesinde belirtilen dava açabilecekler arasında sayılanlar arasında olduklarından davacıların bu davayı açmakta hukuki yararlarının ve aktif husumetlerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça davanın hak düşürücü süre içeresinde açılmadığı itirazında bulunulmuş ise de; genel kurulun özel denetçi atanması talebini reddetmesi halinde 3 aylık hak düşürücü dava açma süresi belirlenmiş olup, coronavirüs (covid-19) salgın hastalığı tedbirleri kapsamında 13/03/2020 tarihi ile 15/06/2020 tarihi arasında sürelerin durduğu ve bitimine 15 gün ve daha az kalan sürelerin 15 gün uzamış sayılacağına ilişkin düzenleme nedeniyle dava açma süresi durduğundan ve davacı tarafça 29/06/2020 tarihinde açılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; özel denetim isteme hakkının TTK’nın 438.maddesi gereğince bilgi alma veya inceleme hakkının daha önce kullanılmış olması ön şartına tabi olduğu, bu şartın gerçekleştiğinin TTK’nın 422. maddesi gereğince genel kurul tutanağı ile ispatlanabileceği açık olup davacı tarafça 03/02/2020 tarihli genel kurul toplantısında bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmaya yönelik sorduğu sorulara gerekli araştırma yapıldıktan sonra cevap verileceğinin bildirildiği bu haliyle davacı tarafça bilgi alma veya inceleme hakkına ilişkin ön koşulun yerine getirildiği açık olup, davacı tarafça sordukları soruların aydınlığa kavuşturulması için davalı şirkete özel denetçi atanması talep edilmiş ise de; TTK.nın 439.maddesine göre; Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanacağı belirtilmekle, davacı tarafça bu hususta şirket organlarının şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarına yönelik ikna edici somut bir delil ortaya konulmadığı gibi bu kapsamda somut bir olguya da rastlanılmamış olup, davacı tarafın sunduğu dava dilekçesinde de davalı şirkete özel denetçi atanmasını genel kurulda sordukları sorulara ilişkin yönetim kurulu üyelerinden bugüne kadar herhangi bir açıklama yapılmaması ve bu durum üzerine müvekkillerinin bilgi alma haklarının yerine getirilebilmesinin temini amacına dayandırmaları nedeniyle davacıların asıl amacının 03/02/2020 tarihli davalı şirketin genel kurulunda sordukları soruların cevaplandırılması ve bu hususlarda taraflarının bilgilendirilmesi olduğu tartışmasız olup davacılar tarafından yasanın aradığı şirket organları tarafından davalı şirketin zarara uğratıldığına yönelik ikna edici bir ispat ortaya konulmadığından davacıların davalı şirkete özel denetçi atanması talebine ilişkin açtıkları davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, TTK 440 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22/10/2020

Başkan …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Katip …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.