Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/258 E. 2020/587 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/258 Esas
KARAR NO : 2020/587

DAVA : Menfi Tespit, İpotek (Terkin İstemli)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit, İpotek (Terkin İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 24/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketin eski ortağı ve müdürü olan … olduğunu, davalının gerçekte hiçbir alacağı olmadığı halde, müvekkili şirket adına tescilli olan bir gayrimenkul üzerine kendisinin alacaklı olduğuna dair ipotek tesis ettirdiğini ve bu işlemi de hem borçlu şirket müdür hem de alacaklı asil sıfatıyla kendisi bizzat imza ettiğini, ardından şirketteki hisselerini …’ya devrettiğini, şirket aleyhine İstanbul … İcra Müd. …E. Sayı ile icra takibine başladığını, iş bu icra takibinin davacı şirkete ulaşmadan her nasılsa kesinleştirildiğini, icra takibinden 11.03.2020 tarihinde haricen haberdar olduktan sonra ve şirket defterleri ve banka kayıtlarını incelendiğinde davalı eski müdürden şirkete herhangi bir borç girişi olmadığının görüldüğü ve 16.03.2020 tarihinde İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’ne …E. Sayı ile tebligatın usulsüz olduğu ihbar edilerek gecikmiş itiraz yapıldığını, söz konusu dosyanın halen derdes olduğunu, davalının alacaklı olmadığı halde hangi niyet ve motivasyon ile bu işlemi yaptığını tam olarak bilmemekle beraber, eski ortak Seçil ile yeni ortak İsmail arasında bir süre gönül ilişkisi yaşandığı bilindiğinden, bu kötü niyetli hareketin aslında yeni ortak eski sevgili olan İsmail’e zarar vermek amacıyla yapıldığı kuvvetle muhtemel olduğunu, ancak niyet bu olsa dahi borçlandırılan kişi … tüzel kişiliği olduğundan, menfi tespit davası açılması da gerektiğini, diğer taraftan davalı İstanbul Barosuna…sicil numarası ile kayıtlı faal avukat olduğunu, davalının bu sıfatı yaptığı işlemin anlam ve sonucunu bilecek durumda olduğunu gösterdiğini, davalı alacaklı olmadığı halde müvekkili şirketi borçlandırdığını, bunu yaparken alacaklı ve borçlu sıfatıyla tek başına imza attığını, davalı taraf ile yapılan harici görüşmelerde bu işlemin amacının davalının…’dan alacaklarını teminata bağlamak olduğunu öğrendiklerini, ancak… böyle bir borcu kabul etmediğinden bu hususu dava açmadan çözmek de mümkün olmadığını, kaldı ki, müvekkil şirketin ortağının varsa, şahsi borcu müvekkil şirketin tüzel kişiliğinden talep edilemeyeceğini beyanla öncelikle teminatsız tedbir kararı verilerek İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasına, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığının tespitine, İstanbul … İcra Müdürlüğü… E. Sayılı icra dosyasının iptaline, İstanbul ili, Pendik ilçesi, Batı Mah., … ada, … parsel … cilt no, B blok 12. Kat, … nolu bağımsız bölümlü taşınmaz üzerinde yer alan davalı lehine ipotek kaydının terkinine, davalının takip tutarının %20 si kadar kötü niyet tazminatını dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödemesine, yargılama masraflarının ve avukatlık ücretlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 07/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin yetkilisi müvekkiline olan borçlarını açıkça ikrar ettiğini, davacı şirketin hisselerini tehdit baskı sonucunda ele geçirildiği için hisse devrinin iptali için dava açılmak üzere arabulucuya başvuruda bulunulduğunu, değerli gayrimenkule sahip olan davacı şirketin hisse devrinin bila bedel yapılması ve müvekkilinin şirket yetkilisinden alacaklı olması dahi menfi tespit talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ispata yeterli olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyası, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası, … Vergi Dairesi Müdürlüğü, …Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü kayıtları, …Ticaret Odası kayıtları, …’nin 27/12/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi kayıtları, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü kayıtları, hisse devir sözleşmesi, pay defteri ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine 621.300,00-TL asalı alacak, 195.071,18-TL faiz olmak üzere toplam 816.371,18-TL alacağa ilişkin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibini derdest olduğu, borçlu tarafça usulsüz tebligata ilişkin itirazda bulunulduğu, takibe dayanak ipotek belgesine göre İstanbul ili, Pendik ilçesi, Batı mah., … ada, …parsel tapuya kayıtlı B blok 12. Kat, … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın borçlu şirket tarafından alacaklı lehine 621.300,00-TL bedel üzerinden 28/12/2018 tarihinde ipotek verildiği, ipotek işleminin …A.Ş. adına şirket yetkilisi … adına Eyüpsultan … Noterliği’nin 27/12/2018 tarih, … yevmiye sayılı vekaletname ile … (Hasan oğlu) tarafından yapıldığı, alacaklı … adına Eyüpsultan… Noterliği’nin 27/12/2018 tarih, … yevmiye sayılı vekaletname ile … (Ali oğlu ) tarafından yapıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan menfi tespit ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkini istemine ilişkindir.
Davacı taraf müvekkil şirketin eski temsilcisi olan davalıya hiç bir borcu bulunmadığını, davalı tarafça şirketin gerçekte olmadığı halde taşınmaz üzerine kendi lehine ipotek konulma suretiyle borçlandırıldığını müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığının tespitine, takibin iptaline ve müvekkil şirket adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça davacı şirket yetkilisinin müvekkiline borçları açıkça ikrar ettiğini, davacının menfi tespit talebinin haksız olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; davacı şirketin…Ticaret Sicil Müdürlüğünün…sicil numarasına kayıtlı ve…A.Ş. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin dava tarihinde Beşiktaş/ İstanbul olduğu, dava tarihinden sonra Ataşehir/İstanbul adresine taşındığı, şirketin tek ortaklı limited şirket olduğu davalı …’in şirketteki tüm hissesini 27/12/2018 tarihinde…’ya devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı, 27/12/2018 tarihi saat:09.00’da tek ortak …’nın katılımıyla yapılan genel kurul toplantısında yönetim kurulu başkanlığından istifa etmiş olan …’in ibrasına karar verildiği, bu toplantıya ilişkin hazirun cetvelinde eski yönetim kurulu üyesi olarak …’in de imzasının bulunduğu , eski yetkili …’in görev bitiş tarihinin 27/12/2018 olduğu anlaşılmıştır.
…Tapu Müdürlüğü tarafından gönderilen tapu ve ipotek belgelerinin incelenmesinde; dava konusu İstanbul, Pendik, Batı mah., … ada, …parselde davacı şirket adına tapuya kayıtlı B-12 38 bağımsız bölüm numaralı taşınmaza ilişkin ipotek işleminin 28/12/2018 tarihinde saat 15:25’te tesis edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine 621.300,00-TL asalı alacak, 195.071,18-TL faiz olmak üzere toplam 816.371,18-TL alacağa ilişkin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibini derdest olduğu, borçlu tarafça usulsüz tebligata ilişkin itirazda bulunulduğu, takibe dayanak ipotek belgesine göre İstanbul ili, Pendik ilçesi, Batı mah., … ada,…parsel tapuya kayıtlı … blok 12. Kat, … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın borçlu şirket tarafından alacaklı lehine 621.300,00-TL bedel üzerinden 28/12/2018 tarihinde ipotek verildiği, ipotek işleminin … A.Ş. adına şirket yetkilisi … adına Eyüpsultan … Noterliği’nin 27/12/2018 tarih, … yevmiye sayılı vekaletname ile … (Hasan oğlu) tarafından yapıldığı, alacaklı … adına Eyüpsultan … Noterliği’nin 27/12/2018 tarih, … yevmiye sayılı vekaletname ile … (Ali oğlu ) tarafından yapıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre davalının gerçek kişi tacir kaydı olmadığı bildirilmiştir.
… Vergi Dairesi kayıtlarına göre davalının avukatlık mesleğinden dolayı serbest meslek kazanç mükellefiyetinini bulunduğu, işletme kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Somut olayda dava konusu ihtilaf dava konusu icra takibinden ve ipotek işleminden dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olup olmadığı, ipoteğin terkininin gerekip gerekmediğine ilişkin olup, … Ticaret Sicil Müdürlüğü ve … Vergi Dairesi kayıtlarına göre davalının tacir olmadığı, bir kişinin şirket ortağı olmasının da tek başına tacir olduğu anlamına gelmeyeceği tartışmasızdır. Davalı taraf davacı şirketin eski ortağı ve yöneticisi ise de davacı şirket ile aralarındaki dava konusu olan davacı şirketin taşınmazına davalı lehine ipotek verilmesi işlemi Ticaret Sicil Müdürlüğü ve …Tapu kayıtlarına göre davalının davacı şirketteki hisselerini devrettiği tarih olan 27/12/2018 tarihinden bir gün sonrası olan 28/12/2018 tarihi saat 15:25’te tesis edilmiş olup, dava konusu davacı şirket aleyhine davalı lehine olan ipotek tesis işlemi davacının hisselerini devretmesinden sonra gerçekleştiğinden ve davalının tacir sıfatı bulunmadığından dolayı eldeki dava TTK’da belirlenen mutlak veya nispi ticari davalardan olmadığından davaya bakma görevi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, mahkememizin görev alanında değildir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/11298 E.-2018/4804 K. Sayılı ilamında da görev hususunun, işlemin yapıldığı anda şirket ortağı olup olmadığına göre belirlenmesi gerektiği, şirket ortağı olduğu döneme ilişkin yapılan işlemden kaynaklı olması halinde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, ortaklık dönemine ilişkin olmaması halinde ise yargılamanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevinde olduğu belirtilmiştir. Eldeki davada da dava konusu ihtilafa ilişkin borçlandırıcı (ipotek tesis) işlemin davalının şirket ortaklığından ayrılmasından sonra gerçekleşmesi ve ayrıca davalının tacir olmaması nedeniyle görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verilmesine,
3- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12/11/2020

Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.