Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/226 E. 2023/224 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/226 Esas
KARAR NO : 2023/224

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/06/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 03/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin, davalı … Ltd. Şti.’nin acentesi olduğu ve … Sigorta A.Ş.’nin sigortacısı olduğu … poliçe no.lu 01.11.2018 / 01.01.2019 tarihli CMR-Karayolu ile yapılan uluslararası emtia taşımaları için taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesi ile davalı yana sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin mal sahibi …ile yapmış olduğu taşıma sözleşmesi kapsamında 8 araçtan oluşan bir filoyla 70.600,08.-$ madeni yağdan oluşan yükü …’dan Türkiye’ye alıcı …Tic. A.Ş.’ye teslim edilmek üzere 30.05.2018 tarihinde yüklediğini, araçların İran sınır kapısından giriş yaptığı esnada … plakalı çekiciye bağlı … plakalı araç ile taşınan fleksi tankta sızıntı olduğunun görüldüğünü, ve … sınır kapısından aracın geçişine izin verilmediğini, olay yerinde müdahale edilerek yırtık olan yerin kapatılmaya çalışılmış ise de başarılı olunamadığını, araç mühürlü olduğu için sağlıklı müdahale yapılamadığını ve aracın …’a geri döndürüldüğünü, konteyner kapağı açıldığında fleksi tankın delinmiş olduğu ve yağ akıttığının tespit edildiğini, bunun üzerine fleksi tankta kalan yakıtın başka bir fleksi tanka aktarıldığını, yük aktarma tutanağından da açıkça anlaşılacağı üzere toplam 5.366 Kg. miktarında endüstriyel yağ kaybedildiğini, gönderici şirket tarafından aktarma yapılan fleksi tank doldurularak yeniden araca yüklendiğini, bu şekilde ikinci taşıma yapılarak son aracın da alıcı …Tic. A.Ş. şirketine teslim edildiğini, malların hasara uğradığının müvekkili tarafından öğrenildiği anda müvekkili tarafından aynı gün davalı …A.Ş’ye dolayısıyla … Sigorta A.Ş.’ne derhal hasar ihbarında bulunulduğunu ve kendileri tarafından hasar dosyası açılarak ekspertiz incelemesi yapılmasının talep edildiğini, hasar dosya no.sunun … olduğunu, davalı yanca ekspertiz incelemesi yapılmış olup, halen sigorta şirketi tarafından bir ödeme yapılmadığını, gönderici …nin hasara uğramış olan madeni yağ hasar bedeli olarak 2.435.- USD yi üst taşıyıcı olan …’un alacağından mahsup etmek suretiyle tahsil ettiğini, bunun yanında ikinci yapılan taşıma için gümrükte indirme yükleme ve yeniden mühürleme ücreti olan 1.255.- USD ile ikinci yapılan taşımanın bedeli olan 2.850.- USD nin yine üst taşıyıcı …şirketi tarafından karşılandığını, müvekkili şirketin malın göndericisiyle asıl taşıma anlaşmasını yapan; üst taşıyıcı … şirketiyle uzun yıllardır taşıma ilişkisi içinde cari hesap şeklinde çalışmakta olup, üç zarar kaleminin tamamı olan 6.540.- USD nin tamamının da aynı şekilde …şirketi tarafından müvekkilinin alacağından mahsup edildiğini, hasarın müvekkili şirketin sorumluluğunda gerçekleşmesine ve poliçe teminatında olmasına rağmen davalı yanın hasar bedelini zarar görene ödemediğini, müvekkili şirketin bu tür hasarların ödenmesi için davalı yana prim ödemesine ve hasarın poliçe teminatında olmasına rağmen davalı yanın açıkça haksız ve hukuka aykırı bir gerekçeyle hasar dosyası dahi açmadan hasarı red ettiğini ve müvekkili şirketi mağdur ettiğini, hasarı ödeyen müvekkili şirketin, navlun alacağından kesilerek ödenen hasar bedeli için temlikname aldığını ve hasar bedelini talep etme hakkı doğduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.540.- USD nin 01.07.2019 olan ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işletilecek dövizli mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline, masraf ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili tarafından sunulan 09/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Hasar miktarının yüksek olduğunu ve ispatlanması gerektiğini, hasar miktarına ve kusur durumuna itiraz ettiklerini, talep konusu yapılan alacak bedelinin dahi nasıl oluşturulduğunun, şayet var ise hasarlı emtianın sovtaj değerlendirilmesine tabi tutulup tutulmadığının anlaşılamadığını, hasarlanan mala ilişkin gerçek bir tespit yapılmadığını, şayet var ise ne kadar malın hasarlandığı ve ne kadarının kurtarıldığı hususunda bir tespit bulunmadığını, davacının hasarının fleksi tankın sızdırması nedeniyle oluştuğunu, CMR Konvansiyonu 17/2 md.de “Şayet kayıp, hasar veya gecikme taşıyıcının hatasından değil de talep sahibinin verdiği talimattan, mallara has bir kusurdan yahut da taşıyıcının önlenmesine imkan olmayan durumlardan ileri geliyorsa, taşıyıcı mesuliyetten ibra edilir.” dendiğini, olayda konteyner içindeki tankta sızıntı meydana geldiğini, taşıyıcının bu olayda sorumluluğu bulunmadığı için hasarın da poliçe teminatında olmadığını, bir an sorumlu olduğu düşünülse dahi davacı yanın poliçesi incelendiğinde davacının araçlarını düzgün, temiz, bakımlı ve taşımaya uygun tutması gerektiğini, CMR Konvansiyonu 17.md 4/b ye göre kötü ambalajdan, istifleme ve mal kalitesinden doğacak hasarlardan taşıyıcı sorumlu değildir dendiğini, olayda kusurlu fleksi tankın hasara neden olduğunu, bu nedenle taşıyıcının hiçbir sorumluluğu olmadığını, taşıyıcının sorumlu olmadığı durumlarda sigortacısının da hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, söz konusu konteynerin kapalı, mühürlü şekilde … plakalı araca yüklendiğini, şoförün konteynerin içindeki fleksi tanka müdahale etmek gibi bir durumu olmadığını, eksperin kanaatine göre, hasarın, taşıma esnasındaki olağan sarsıntılara bağlı sürtünme sonucu meydana geldiğini ve/veya fleksi tankın yükleme öncesi de hasarlı olabileceğini, bu nedenlerle nakliyecinin hasardan sorumluluğu olmadığını, nakliyecinin sorumlu olmadığı durumda ise sigortacısı olan müvekkillerinin hasardan sorumluluğu olmayacağını, karayolu ile taşımalardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda TTK 882.md. hükümlerinin uygulanması gerektiğini, taşıyıcının azami sorumluluğunun TTK 882 1-2 md. düzenlendiğini, müvekkillerinin kusurlu olmamakla birlikte, eğer aksi kanaat hasıl olur ise de, TTK 882 md. nin uygulanması gerektiğini, bununda TTK da belirtilen hesap biriminin SDR olduğunu, buna göre tazminatın 8,33 hesap birimini aşamayacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı yanın kaç kg zayi olmuş ise SDR karşılığını talep edebileceğini, davacının dava açmadan önce müvekkillerine herhangi bir ihbarda bulunmadığını ve temerrüde düşürmediğini, bu nedenle faiz talebinin reddi gerektiğini, talep edilen faiz miktarının fahiş olduğunu, reddi gerektiğini, CMR m.27/1 e göre hak sahibinin ödenecek tazminat için faiz isteyebileceğini, yılda %5 üzerinden hesap edilecek bu faizin, ödeme isteğinin yazılı olarak taşıyıcıya gönderildiği tarihten itibaren başladığını, böyle bir istekte bulunulmamış ise tahakkukun dava açıldığı tarihten itibaren başladığını, bu madde hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, faizin işlemeye başlaması için sözlü ihbarın yeterli olmadığını, faizin işlemeye başlayacağı tarihin, hükümde açık olarak gösterildiği için zararın ortaya çıktığı tarih ile ihbarın yapıldığı tarih arasında, ulusal hukuk gereği de olsa hiçbir şekilde faiz yürütülemeyeceğini, yazılı ihbar tarihi veya davanın açıldığı tarih ile hüküm tarihi arasında ulusal hukuktan doğan başka faizlerle birleştirilmesi veya başka gerekçelerle faizin %5 ten daha yüksek takdir edilmesinin mümkün olmadığını, taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı olduğunu, bunu aşan taleplerin reddi gerektiğini ileri sürerek husumet ve zamanaşımı itirazlarının kabulüne, yasal dayanağı olmayan ve müvekkillerinin kusuru bulunmayan fahiş talep ve faiz tutarını havi davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Hasar dosyası, 16/01/2021 tarihli bilirkişi raporu, 12/07/2021 tarihli ek bilirkişi raporu, 04/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Lojistik Taşıma Uzmanı Bilirkişi …, CMR Sigorta Uzmanı Bilirkişi …ve Trafik Bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 16/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; ” ….Kusur Durumu Değerlendirmesi Yönünden:
Sürücü … sevk ve idaresindeki …plakalı çekici ve çekiciye bağlı bulunan … plakalı yarı römork üzerinde bulunan konteynerin içerisinde fleks tankın içerisindeki madeni yağın fleks tankın yırtılması veya delinmesi sonucu sıvı malzemenin sızıntı yaparak konteynırdan boşalması olayında çekici sürücüsünün ve mal sahibinin kusurun bulunmadığı, yükün emniyetini ve güveni sağlayan taşıyıcının yükün yerine götürmekle ve mal sahibine eksiksiz olarak teslim etmek zorunda olduğu, gerekli yükümlüklerini ve yükün taşıma güvenliğini tam sağlamadığından dolayı, fleks tankın sızıntı yaparak malzemenin boşalmasında % 100 (yüzde yüz) asli derecede kusurlu olduğu,
Lojistik (Taşıma) Yönde ve CMR Konvansiyonu Kapsamında Değerlendirme:
• Uyuşmazlığa konu davada CMR Konvansiyon ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulama bulacağı,
• Meydana gelen kısmi hasarda davacı taşıyıcının, CMR m.25 atfı ile CMR m.17/1; CMR m.8/1 b. 2; CMR m.9 hükümleri gereğince, hata ve kusurlu olduğunun değerlendirildiği,
• Somut olay bakımından meydana gelen kısmi hasarda, Sayın Mahkeme’nin davacı taşıyıcıyı hata ve kusurlu olduğunu benimsemesi halinde, hasar tazminatının CMR m.23/3 hükmü uyarınca yapılan hesaplama neticesinde üst sınırın altında kaldığı ve davacı taşıyıcının zarardan sorumlu olduğu değerlendirildiği,
Sigorta Kapsamı Yönünden Değerlendirme;
Sigortalının iyi niyet kurallarına uymayarak bu hasarın tayin ve tespitine yönelik bilgi ve belgenin davalı sigorta şirketine sunmadığı,
1447 maddeleri uyarınca meydana gelen hasarın tayin ve tespitine yönelik belgelerin dosyaya sunulmamış olması davacı sigortalının hasar dolaysıyla uğradığı gerçek zararı ispatlayamadığı,
Rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve sigortalıdan beklenebilecek olan bilgi ile belgeyi sigortacıya sağlamadığı, bu evrakların dosyaya sunulmadığı, bu durumda, sigortacının hasardan sorumluluğunun doğmayacağı görülmektedir.
CMR Konvansiyonu m.17/4’te taşıyanın CMR m.18/2 ve m.18/5 hükümleri saklı kalmak kaydı ile, taşıyanın ‘..b) Ambalajlanmadıkları veya yetersiz ambalajlandıkları zaman, özellikleri gereği fire veren veya hasara uğrayan eşyanın ambalajlanmaması veya yetersiz ambalajlanması,.. durumunda sorumluluktan kurtulacağı… ” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Lojistik Taşıma Uzmanı Bilirkişi …, CMR Sigorta Uzmanı Bilirkişi … ve Trafik Bilirkişisi… tarafından tanzim edilen 12/07/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; ” ….Tüm dosya kapsamı ve tekmil veriler taraf vekillerinin itiraz dilekçeleri doğrultusunda dosya tümü ile birlikte yeniden tetkik edildiğinde, taraf vekili itiraz beyan dilekçesinde dosyada farklı bir hasar dosyasından bahsedildiği, ancak gelen hasar dosyasının kök rapordaki hasar dosyası ile aynı olduğu, taraf vekilleri itirazlarını destekleyici dosyaya kök raporumuzda değerlendirmeye aldığımız evraklar haricinde her hangi bir ek belge ve delil sunmadığından dolayı taraf vekillerinin itirazları yerinde görülmediği, taraf vekillerinin dosyaya yeni belge ibraz etmeleri halinde dosyanın Sayın Mahkemenizin taktiri ile yen iden değerlendirilecektir.
Ayrıca yine taraf vekilleri itiraz dilekçelerinde şirket defterlerinin bilirkişiler tarafından inceleme yapılmadığını beyan etmişler ise de, Sayın Mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyetinde SMMM defter inceleme Uzmanı atanmadığı, atanan heyette defter inceleme uzmanı olmadığından şirket defterleri de incelenmemiştir.
Yukarıda açıkladığımız tespitler doğrultusunda dosya taraf vekillerinin itiraz dilekçeleri doğrultusunda tümü ili birlikte tetkik edildiğinde, dosyaya yeni bir belge ve evrak konulmadığı, hasar dosyasının aynı hasar dosyası olduğundan dolayı daha önce tanzim ettiğimiz KÖK RAPORUMUZDA TÜM TESPİT VE DEĞERLENDİRMELERİN AYNEN GEÇERLİ OLDUGU KANAATİNİ BİLDİRİR MÜŞTEREK EK HEYET RAPORUMUZDUR… ” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Sigorta ve Nitelikli Hesap Uzmanı …, Taşımacılık ve Lojistik Uzmanı …, Mali Müşavir … ve Makine Mühendisi … tarafından düzenlenen 04/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; ”…1 ) Davacı taşıyıcı firmanın CMR Konvansiyonu hükümleri gereğince, kusurlu bulunmadığı, hasardan sorumlu tutulamayacağı ve davalı şirkete sorumluluğunun bulunmadığı taşımadan kaynaklı zarardan dolayı rücu edemeyeceği kanaatine varıldığı,
2- ) Sayın Mahkemenizin aksi görüşte olması halinde ( CMR Konvansiyonu madde 23 ve madde 25 gereğince taşıyıcının sınırlı sorumluluk miktarının 141.503 Euro olarak tespit edildiği ve dava ile talep edilen tazminat tutarının sınırlı sorumluluk miktarının altında kaldığı), taşıyıcının talep edilen toplam hasar bedelinden sorumlu olacağı,
3-) TTK madde 105 kapsamında acentenin hasar tazminat ödeme sorumluluğunun bulunmadığı, ….” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, taşıma sırasında oluşan ve taşımacı tarafından ödenen tazminatın CMR sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Öncelikle davalının zamanaşımı itirazı değerlendirilmiştir. Taraflar arasında taşıma sözleşmesi ilişkisi bulunmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sigorta sözleşmesi ilişkisi olması nedeniyle, taşımaya ilişkin 6762 sayılı TTK’nın 767. maddesindeki zamanaşımı süresinin uygulanması mümkün değildir. Sigorta sözleşmelerinde uygulanması gereken TTK’nın 1268. maddesindeki zamanaşımı hükmünün uygulanması gerekir. Buna göre, sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin alınması alacakları dahil, sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, iki yıldan müruru zamana uğrar. Bu nedenle yerinde görülmeyen davalının zamanaşımı itirazının reddi gerekmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; her ne kadar davalı konteyner içindeki tankın sızıntı yapması nedeniyle taşıyıcının kusuru olmadığından kendisinin de sorumluluğu olmadığı yönünde savunmada bulunmuş ise de dosyada mübrez bizzat gözlemlenerek hazırlanan raporda tankın sert bir cisim ile teması ya da sürtünme nedeniyle yırtılmış olabileceği şeklinde hasar sebebi belirlenmiştir. Alınan ilk bilirkişi raporu da bu doğrultu da olup benimsenmiştir. Taşıma başlangıcında CMR belgesine herhangi bir çekince koyulmadığı anlaşılmakla yükleme esnasında konteynerin sağlam olduğu bilirkişilerce raporlanmıştır. CMR konvansiyonu 17. Maddesi ‘taşımacı, yükü teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.’ Şeklindedir. Aynı konvansiyonun 17/4. Maddesi ile istisnalar getirilmiştir. Davacı arafça bu istisnalardan olan 17/4-b maddesindeki ambalajlanmama ya da yetersiz ambalajlana durumu dosya kapsamında ispatlanamadığından davacının sorumlu olduğuna kanaat getirilmiştir. Talep edilen miktar CMR konvansiyonuna göre belirlenecek sınır altında olduğu, davacı tarafından dava dışı şirkete emtianın hasar bedellerini ödendiği, ödemelerin sigortacılık mevzuatına uygun olduğu, davacı tarafça dava dışı şirkete ödendiği sabit olan miktarın davalıdan talep edilebileceği, davacı tarafından sigortalısına yapılan ödemelerden dolayı davalının CMR sigortacısı olarak sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı sigorta şirketine karşı açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
TTK’nun 105. maddesinin birinci bendi ile; “Acente, aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir.” Aynı maddenin ikinci bendi ile de; “Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente, müvekkili adına dava açabileceği gibi, kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir…” hükümleri öngörülmüştür. TTK.’nın 105 maddesi uyarınca, acenteye, müvekkilini temsilen dava açılabileceği düzenlenmiş ise de acenteye karşı doğrudan dava açılamayacağı, acente olan davalıya doğrudan dava açılmasının mümkün olmadığından … Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi hakkında açılan davanın pasif husumet ehliyeti (davalı sıfatı) yokluğundan reddine karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça davalı …ŞTİ. aleyhine açılan DAVANIN, HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince pasif husumet yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2- Davacı tarafça … Sigorta A.Ş. hakkında açılan DAVANIN KABULÜ ile; davacı tarafın davalı … SİGORTA A.Ş’den olan 6540$(USD) alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Kamu Bankalarınca 1 yıl vadeli Dolar (USD) döviz cinsinden açılmış mevduat hesabına ödenen en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.037,88-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 759,48-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.278,40-TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 759,48-TL peşin harç, 206,50-TL tebligat gideri, 6.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.020,38-TL yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı … Ltd. Şti. yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalılar vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2023

Katip
e-imza*

Hakim
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.