Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/224 Esas
KARAR NO : 2021/717
DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 03/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, 19.12.2011 tarihinde Rusya’da kurulmuş olan halka açık bir A.Ş. olduğunu, … adıyla bilinen şirketin Rusya’nın hisse senetleri, tahviller, türev ürünler, uluslararası döviz piyasaları ve alım satım piyasasında işlem yapan en büyük şirket olduğunu, müvekkili şirket hesaplarından 30.01.2019 ve 05.02.2019 tarih aralığında yapılan 10 adet işlemle, toplamda 7.856.141,00 USD tutarında paranın Türkiye’deki … Bankası AŞ. nezdindeki … no.lu … İnş. Dış Tic. Ltd. Şti. hesabına hukuka aykırı yollarla aktarıldığını, müvekkilinin davalı şirket ile bu zamana kadar hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, davalı … firması ve şirketin yetkilisi … hakkında 08.02.2019 tarihinde 2019/… hazırlık dosyası ile suç duyusunda bulunulduğunu, …’ın yakalandığını, olaya karışan diğer … ve …’ünde yakalandığını ve tutuklandığını, olayın müvekkili şirketin yönetim kurulu başkanı tarafından gönderildiği izlenimi verilen mail ile müvekkili şirketin mali işler müdürü ile iletişime geçilerek talimat verilmesi suretiyle gerçekleştiğini, davalı … şirketi hesabına transfer edilen 4.228.823,00 USD ve 3.274,63 EURO’luk kısmına yargı yoluyla el konulduğunu ve iadesine karar verildiğini, geriye kalan 3.624.000,00 USD’nın ise davalılar tarafından çekildiğini, davalıların … Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/… E. sayılı dosyasında görülmekte olan davadan dolayı tutuklu olarak yargılandıklarını, bahse konu paranın bir kısmının yargı yoluyla müvekkiline iade edilmiş olması, müvekkilinin haklı olduğunu gösterdiğini, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Bankası 29.04.2019 tarihinde yazdığı müzekkere ile müvekkiline iadesini talep ettiğini, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05.07.2019 tarihli kararı ile el konulan paranın müvekkiline iadesine karar verildiğini, davalıların eylemleri TBK’nun 49 m. uyarınca haksız fiil teşkil ettiği için, müvekkiline vermiş oldukları zararı karşılamakla yükümlü olduklarını, davalıların bu eylemi birlikte gerçekleştirdikleri için TBK’nun 61 m. uyarınca müteselsilen sorumlu olduklarını beyanla İİK’nun 257/1 m. uyarınca davalıların her birinin müvekkili şirketi uğratmış olduğu 100.000,00 USD tutarında zararını karşılayacak nispette mal varlığı üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalılar tarafından çekilen 3.624.000,00 USD’nın şimdilik 100.000,00 USD işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili tarafından mahkememize sunulan 11/01/2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davalı … firması hesabına aktarılan paralardan dolayı, anılan şirket ile müvekkili arasında herhangi bir bağı ve iletişimin olmadığını, müvekkilinin, diğer davalı …’ın bankadan parayı çekerken yanında bulunması dışında başka bir dahilinin bulunmadığını, müvekkilinin çekilen paralarla temasının dahi söz konusu olmadığını, müvekkilinin ticari ilişkisi olan … ile bankaya gittiğini, dolayısıyla müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin mal varlığında bir artış söz konusu olmadığı için sebepsiz zenginleşmeden söz edilemeyeceği beyanla davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalılar …, … ile …’ne çıkarılan tebligatların davalılara usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalılar davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/ … Esas-2020/… Karar sayılı dosyası, … Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2019/ … D.İş sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/ … soruşturma sayılı dosyası, … Noterliği’nin 11/02/2019 tarih ve … yevmiye sayılı metni, … kayıtları, … Bankası kayıtları, bilirkişi raporu, arabulucu tutanağı ve tüm dosya kapsamı.
… Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/ … Esas, 2020/ … karar sayılı gerekçeli kararın incelenmesinde; sanıklar …, … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan yapılan yargılama neticesinde neticeten sanıkların 12 yıl 6 ay hapis ve 50.723.740,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına 27/11/2020 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … ile Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 20/04/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre;
1)Davacının …’daki banka hesabından 30.01.2019 ila 04.02.2019 tarih aralığında (10) ayrı kalem halinde transfer edilen toplam 7.856.141,00 USD’nın davalı … şirketinin dava dışı … Bankası … Şubesi nezdindeki …no.lu hesabına alacak kaydedildiği,
2)Davalı … şirketi hesabından adli makamların el koyması üzerine 4.228.823,00-USD ile 3.274,64-EURO’ya bloke konulup, akabinde bu meblağların davacıya ödenmiş olduğu, davacının böylece bakiye zararının 3.624.000,00-USD’na (7.856.141,00-4.232.141=) düşmüş bulunduğu,
3)Raporun benimsenmesi halinde, dava tarihinden itibaren asıl alacak tutarının 3.624.000,00-USD’nın 3095 sayılı K’nun 4/a m. hükmü uyarınca (kamu bankalarının 1 yılı vadeli USD cinsi mevduata uyguladıkları en yüksek faizi) işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen istenilebilineceği,
Davacının ise davasında şimdilik açıklaması ile 100.000,00 USD talepte bulunmuş olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalılar aleyhine açılan haksız fiilden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf müvekkil şirketin hesaplarından iradesi aykırı şekilde ve hukuka aykırı yollarla para transferi sonucunda müvekkilin uğradığı 3.624.000-$(USD) zarardan şimdilik 100.000-$(USD)’sinin dolara işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalılardan talep etmiştir.
Davalı … ise davalı şirketle ve diğer davalılarla bir bağı olmadığını, eylem birliği içinde olmadığını sebepsiz zenginleşmediğini bu nedenle zarardan sorumlu olmadığından davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar …, … ile …’ne çıkarılan tebligatların davalılara usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalılar davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
… Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/… Esas, 2020/… karar sayılı gerekçeli kararın incelenmesinde; sanıklar …, … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan yapılan yargılama neticesinde neticeten sanıkların 12 yıl 6 ay hapis ve 50.723.740,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına 27/11/2020 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … ile Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 20/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacının …’daki banka hesabından 30.01.2019 ila 04.02.2019 tarih aralığında (10) ayrı kalem halinde transfer edilen toplam 7.856.141,00 USD’nın davalı … şirketinin dava dışı … Bankası … Şubesi nezdindeki … no.lu hesabına alacak kaydedildiği, Davalı … şirketi hesabından adli makamların el koyması üzerine 4.228.823,00-USD ile 3.274,64-EURO’ya bloke konulup, akabinde bu meblağların davacıya ödenmiş olduğu, davacının böylece bakiye zararının 3.624.000,00-USD’na (7.856.141,00-4.232.141=) düşmüş bulunduğu, Raporun benimsenmesi halinde, dava tarihinden itibaren asıl alacak tutarının 3.624.000,00-USD’nın 3095 sayılı K’nun 4/a m. hükmü uyarınca (kamu bankalarının 1 yılı vadeli USD cinsi mevduata uyguladıkları en yüksek faizi) işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen istenilebilineceği, Davacının ise davasında şimdilik açıklaması ile 100.000,00 USD talepte bulunmuş olduğu bildirilmiştir.
Dava konusu ihtilaf davacı şirketin hesabındaki paranın davalı gerçek şahısların haksız eylemleri nedeniyle davalı şirket hesabına haksız şekilde aktarılıp aktarılmadığı ve davalıların haksız fiil ve zarardan ötürü sorumlu olup olmadıkları hususundan kaynaklıdır.
Mahkememizce ceza dava dosyası incelenmiş ve ayrıca bilirkişi raporu alınmış, davanın konusu ve niteliğine göre, dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporu ve … Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyasında verilen karar göz önüne alındığında, Mahkememizin ceza mahkemesi kararıyla bağlı olmaması nedeniyle dosyamızın tekemmül ettiği de nazara alınarak ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesini gerektiren bir durum olmaması, dosyanın istinaftan dönüşü için geçecek sürede dikkate alınarak yargılamanın makul sürede bitirilmesi amacıyla davanın esası yönünden araştırılması gereken başkaca bir hususta kalmadığından ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesine gerek görülmemiştir.
Türk Borçlar Kanunu 49. maddede; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan deliller, ceza dava dosyası ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava davacı şirket olan … ‘sı yetkilisine davalılar tarafından davalı şirket hesabına haksız para transferi sağlamak amacıyla sahte talimat e-postası yollamak suretiyle davacı şirket yetkilisinin iradesini etkileyerek haksız kazanç elde ettikleri, bir kısım paranın soruşturma dosyası kapsamında verilen karar kapsamında bloke konularak davalılar tarafından çekilmeden kurtarıldığı, ancak dava konusu olan 3.624.000-$(USD)’nin davalılar tarafından davalı şirket hesabından çekildiği bu şekilde davalıların dolandırıcılığa ilişkin haksız fiili kapsamında davacı şirketin uğradığı zararın giderilmesi amacıyla açılan tazminat davası olup, dava konusu haksız fiilin temelini oluşturan dolandırıcılık suçundan dolayı davalı gerçek kişiler hakkında yapılan yargılama sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı 27/11/2020 tarihli kararı ile dosyamızda davalı olan sanıkların neticeten 12 yıl 6 ay hapis ve 50.723.740,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiş olup, kararın gerekçesinde “sanıkların iştirak iradesi içinde katılan firma çalışanlarının maillerini yönlendirmek suretiyle iradelerini sakatladığı ve talimatları doğrultusunda Türkiye’de kurulu şirket hesabına aktarılan paraları çekmek suretiyle menfaat temin ettikleri anlaşıldığı” gerekçesiyle üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işledikleri kanaatine varıldığı, ceza dosyasında toplanan deliller, dijital inceleme raporları, banka cd çözümleri ile dosyamız kapsamında düzenlenen olaya uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporunda yapılan tespitler karşısında davalı gerçek kişilerin haksız para transferine konu sahte e-posta göndermek suretiyle davacı şirket yetkilisinin iradesini etkileyerek davacı şirket hesabından davalı şirket hesabına haksız para transferi sağlayıp davacı şirketi zarara uğrattıkları, bir miktar paranın soruşturma aşamasında bloke edilerek davacı şirkete iade edildiği ancak davamız konusu olan bir miktar paranın ise davalılar tarafından eylem birliği içinde davalı şirket hesabından çekilmek suretiyle gerçekleştirdikleri, dolandırıcılık vasfındaki bu haksız fiil nedeniyle davacı şirketi zarara uğrattıkları sabit olup, davalıların söz konusu davacı şirket yetkilisinin iradesini etkileyen haksız para transferi sağlamaya yönelik sahte e-posta göndererek transferi haksız şekilde sağlanan parayı davalı şirket hesabından çekmeye yönelik haksız fiili eylem birliği içerisinde gerçekleştirdiklerinden dolayı davacı şirketin zararından birlikte sorumlu oldukları, davalı …’ın yetkilisi olduğu davalı şirketin hesabına paranın haksız şekilde transferinin sağlandığı bu haliyle davalı şirketin de paranın hesabına geçmesinden dolayı zarardan sorumlu olduğu sabit olduğundan bilirkişi raporunda yapılan tespit doğrultusunda davacı şirketin uğradığı zarar miktarının 3.624.000-$(USD) olduğu, bu nedenle davacı şirketin uğradığı zararın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla taleple bağlı kalınarak 100.000,00-$(USD)’sinin dava tarihi olan 03/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Kamu Bankalarınca 1 yıl vadeli Dolar (USD) döviz cinsinden açılmış mevduat hesabına ödenen en yüksek faizi ile birlikte zarardan sorumlu olan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; davacı tarafın davalılardan olan 3.624.000,00-$(USD) alacağının (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) taleple bağlı kalınarak 100.000,00-$(USD)’sinin dava tarihi olan 03/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Kamu Bankalarınca 1 yıl vadeli Dolar (USD) döviz cinsinden açılmış mevduat hesabına ödenen en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 46.129,74-TL harçtan mahsubu ile bakiye 34.510,03-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin haksız çıkan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça dava açarken yatırılan 54,40-TL başvuru harcı ve 11.619,71-TL peşin harç olmak üzere toplam 11.674,11-TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 17 adet tebligat-posta gideri 180,50-TL, bilirkişi ücreti 2.000,00-TL olmak üzere toplam 2.180,50-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 50.815,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekillerinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/10/2021
Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.