Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/222 E. 2020/498 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/222 Esas
KARAR NO : 2020/498
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/06/2020
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 01/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iradesi dışında davalı şirketçe alınan ortaklar kurulu kararında verilen müdürlük görevinin kabul etmemesi üzerine, davalı şirket tarafından 15.09.2014 tarih … nolu ortaklar kurulu kararından dönerek 29.12.2014 tarih … nolu ortaklar kurulu kararı ile müvekkilinin iradesi dışında dışarıdan atadıkları müdürlük görevini sonlandırılmasına rağmen, davalı şirketçe müvekkilin iradesi dışından alınan ve tescil edilen müdürlük kararının alındığı tarih olan 15/09/2014 tarihi itibari ile iptalini talep ve dava etmiştir.
Davacı asil … duruşmada; ” Avukatımın beyanlarına katılıyorum, bana müdürlük hususunda teklifte bulundular ben kabul etmedim, düşüneceğimi söyledim ancak ben cevap vermeden kabul edeceğimi düşünerek müdür olarak atamışlar kararın iptalini talep ediyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
CEVAP : Davalı … Dış Tic. Ltd. Şti vekili tarafından sunulan 10/08/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketçe 15.09.2014 tarih … nolu ortaklar kurulu kararı ile müdür olarak atandığını, davacının 20.09.2014 tarihli müvekkili şirkete hitaben yazmış olduğu dilekçe ile dışarıdan atanan müdürlük görevini kabul etmemesi üzerine 29.12.2014 tarih 2014/2 nolu ortaklar kurulu kararı ile dışarıdan müdür olarak atanan davacının müdürlük görevini sonlandırılmasına karar verildiğini, …nde tescil ettirildiğini, davacının müdürlük görevini kabul etmemesi üzerine görevine son verilerek ticaret sicilde bu karar tescil edilmesine rağmen, işbu davayı açması yersiz ve mesnetsiz olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı şirket yetkilisi … … duruşmada; ” Ben şirket işlerine vakıf olmadığından için kendisine müdürlük hususunda teklifte bulundum, kendisi aile dostumuzdur, kabul edeceğini düşünerek şirket adına bu kararı aldık ancak daha sonra kendisi kabul etmedi davacı şirket adına herhangi bir işlem yapmamıştır, imza sirküleri de çıkarılmamıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı İstanbul …’ne çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER : İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü kayıtları, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ilanları, Davalı şirketin 15/09/2014 tarih ve … sayılı ortaklar kurulu kararı, Davalı şirketin 29/12/2014 tarih ve … sayılı ortaklar kurulu kararı, 20/09/2014 tarihli istifa dilekçesi, … Tapu Müdürlüğü kayıtları, … Vergi Dairesi kayıtları, … SGK kayıtları, … Noterliği’nin 30/09/2014 tarih ve … yevmiye sayılı tescil talepnamesi belgesi, davalı şirket yetkilisi beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacı tarafça açılan davalı şirketin ortaklar kurulu kararı ile şirket müdürlüğüne atanmasına ilişkin kararın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça rızası olmaksızın davalı şirketin 15/09/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirket müdürlüğüne atanmasına ilişkin kararın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı şirket tarafından davacının müdürlük görevini kabul etmemesi üzerine görevine son verilerek ticaret sicilde bu kararın tescil edilmesine rağmen, işbu davayı açması yersiz ve mesnetsiz olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ne çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Davalı şirketin Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesinde; davalı şirketin İstanbul …nün … sicil numarasına kayıtlı … ünvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin Fatih/ İstanbul olduğu, buna göre Mahkememizin yetkili olduğu, şirketin tek ortaklı olduğu ve ortağın … … olduğu, şirketin son tescilinin 31/12/2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu 15/09/2014 tarihli 2014/1 sayılı ortaklar kurulu kararı ile davalı şirketi davacının müdür olarak atandığı, davacının istifa etmesi üzerine 29/12/2014 tarih ve 2014/2 sayılı ortaklar kurulu kararı ile davacının müdürlük görevinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf davalı şirketin 15/09/2014 tarih ve 2014/1 sayılı davacının şirket müdürlüğüne atanmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının şirket esas sözleşmesine, usul ve yasaya uygun olup, olmadığı ve iptal davasının süresinde açılıp açılmadığına ilişkindir.
Dava TTK 622 maddesi atfıyla TTK 445 ve 446 maddeleri gereğince şirket genel kurul kararının iptaline ilişkindir.Bu kapsamda yasal düzenlemelere bakılacak olursa;
TTK 445. maddesinde; İptal sebepleri ; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
TTK 446. maddesinde ise İptal davası açabilecek kişiler ; ” (1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir. ” şeklinde belirtilmiştir.
Davacı taraf TTK 446/1-d bendi kapsamında dava açma hakkına sahip kişiler arasında olduğundan bu davayı açmakta hukuki yararı mevcut ise de davacı tarafça dava konusu 15/09/2014 tarihle ortaklar kurulu kararının iptaline yönelik dava 3 aylık hak düşürücü süre dolduktan çok sonra 01/06/2020 tarihinde açılmış olup, davacı tarafın iptalini istediği davalı şirkete müdür atanması kararından dosya kapsamında bulunan 20/09/2014 tarihli müdürlük görevinden istifasını içerir dilekçe tarihinde haberdar olduğu sabit olup, davacı tarafça ve davalı şirket yetkilisi tarafından davacı adına şirketi temsil imza sirküleri düzenlenmediği beyan edilmiş ise de dosya kapsamında bulunan … Noterliği’nin 30/09/2014 tarih ve … yevmiye sayılı tescil talepnamesi belgesi şirketi temsil sırasında kullanacağı imzalarını tescil ettirdiği açıktır. Davacının hem müdürlük görevinden istifa edip hem de imzasını tescil ettirmesi hususu çelişki arz etmekte olup, davacının dava konusu müdürlük atama kararından en geç istifa dilekçesini sunduğu 20/09/2014 tarihinde haberdar olmasına rağmen bu süreden çok uzun süre geçtikten sonra açılan davanın tarihinin 01/06/2020 tarihi olması sebebiyle TTK 445. maddesinde belirtilen karar tarihinden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığı anlaşılmakla davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle davalı şirketin 15/09/2014 tarihli ortaklar kurulu kararının iptaline yönelik davalı şirket aleyhine açılan davanın HMK’nın 114/2 maddesi atfıyla TTK’nın 445, 446 ve HMK 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, açılan davada husumetin sadece davalı şirkete yöneltilmesi gerekmekte olup, davalı …ne dava yöneltilemeyeceğinden davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça davalı şirket aleyhine açılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından REDDİNE,
2- Davacı tarafça davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
3- Karar kesinleştiğinde davalı şirketçe Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına,
4- Davacı tarafça yatırılan peşin harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/10/2020

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.