Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/212 E. 2021/734 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/212 Esas
KARAR NO : 2021/734
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında 29/09/2016 tarihinde acentelik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında Acentenin hayat sigortası ürünleri ile bireysel emeklilik ürünleri satışının gerçekleştirilmesi, akdedilen sözleşmelerin sayısının arttırılması ve sürekliliğini sağlamak için gereken çabayı göstermesi ve mevcut bulunan müşteriler ile olan ilişkinin devamını sağlamakla yükümlü olduğu, davacının sözleşme kapsamında davalıya avans ödemeleri yaptığını, davalı Acentenin Komisyon Yönergeleri kapsamında gerekli şartları yerine getirmemesi nedeniyle bir kısım komisyonları hak etmediğini, hak edilmeyen komisyonun iadesi için 03.07.2019 tarihli … Noterliği’nin … Yevmiye No’lu İhtarnamesi ile birlikte Haziran 2019 tarihinde cari ve avans komisyon borç miktarının 259.070,94-TL olduğu ve bu tutarın ödenmesi gerektiği hususunun davalı borçlu acenteye bildirildiğini, davalı tarafça borcun ödenmediğini, bu sebeple davalı aleyhine 26.08.2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça itiraz edildiğini, davalının itirazının haksız olduğunu beyanla icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmakla yetkili mahkemelerin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin davacının dayatması ile imzalanan bir sözleşme olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın bireysel emeklilik sisteminde geçerli olan bir aracılık işlemi olduğunu, yasal düzenlemelerde ve hatta taraflar arasındaki sözleşmede de davalının bes sistemindeki sözleşmelere aracılık etmesinin ücrete hak kazanması için yeterli olduğunu, davalının ne poliçe kesme yetkisi bulunduğunu ne de para tahsil etme yetkisi bulunduğunu, 2016 yılından bu yana mesai mefhumu gözetmeksizin iyi bir iş ilişkisi içerisinde olan tarafların, ekonominin bozulması ve döviz kurunun dalgalanması neticesinde, müşterilerin biriken paraları poliçeleri bozdurarak çektiklerini, burada müşterinin başkaca bes sistemine geçmemiş olduğunu, davacı şirket politikası – uygulması – avantajı – müşterinin kar elde etmek istemesindeki etkenler neticesinde davalının bir kusuru olmaksızın poliçelerin iptal edildiğini, poliçe iptallerinde, davalıya atfedilebilecek bir kusur mevcut olmadığı gibi, davalının sözleşmenin kurulmasıyla birlikte ücrete hak kazanmakta olduğunu, davalının ücreti hak etmesinin sözleşmeyi kurması ile sona erdiğini beyanla davacının davasının reddine, haksız talep edilen meblağın %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ve yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, Acentelik Sözleşmesi, Komisyon Yönergesi, … Noterliği’nin 03.07.2019 tarih … Yevmiyeli ihtarnamesi, bilirkişi heyet raporu, heyet ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, acentelik sözleşmesi kapsamında davalıya ödenen avansın hak edilmeyen kısmının iadesi için başlatılan icra takibine borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalının poliçe iptallerinde kusurunun bulunmadığını, sözleşmenin kurulmasıyla ücrete hak kazandığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı şirket aleyhine adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itirazda bulunulması üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 06/01/2020 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Davalının icra dairesinin ve Mahkememizin yetkisine yönelik itirazın sözleşmedeki yetki şartı gereği İstanbul icra daireleri ve İstanbul Mahkemeleri yetkili olduğundan reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tarafça, sözleşmenin davacının dayatması ile imzalanmış olduğu ve genel işlem koşulları içeren düzenlemelerin geçersiz olduğu savunmasında bulunulmuş ise de; davalı acentenin bireysel emeklilik sigortalarına aracılık etmek için, davacı haricindeki başkaca sigorta şirketleri ile çalışma imkanı da olduğundan, davacının ilgili iş kolunda piyasada tekel oluşturmadığı ve tarafların tacir olduğu hususları dikkate alındığında davalının bu yöndeki savunmalarının yerinde olmadığı anlaşılmakla itibar edilmeyerek yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen 29/06/2016 tarihli sözleşmenin 30. Maddesinde; “Anlaşmazlıkların Çözümü ve Delil Anlaşması: ; … in tüm kayıt ve belgelerinin HMK 193. Madde kapsamında tek geçerli delil olduğu, İstanbul İl sınırları içinde olduğundan İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu belirtilmiştir.” düzenlemesine yer verilerek taraflar arasında delil anlaşmasının düzenlendiği ve davacı şirket kayıt ve belgelerinin HMK 193. Maddesi kapsamında tek geçerli delil olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Sigorta uzmanı … , Mali Müşavir … ve Ticaret Mevzuatından Kaynaklanan Nitelikli Hesaplamalar uzmanı … tarafından düzenlenen 18/04/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;”Taraflar arasındaki ihtilafın, iptal edilen bireysel emeklilik sigortalarına bağlı olarak ödenen avans komisyonlarının iadesine ilişkin sözleşmedeki hükümlerin genel işlem koşulları mahiyetinde olup olmadığı ve alacak miktarı üzerinde toplandığı, Haksız Rekabete İlişkin Genel İşlem Koşulları Bakımından, ilgili sözleşmenin genel işlem şartlarına haiz olduğu görülmekle beraber, bu şartların yanıltıcı bir şekilde sözleşmeye eklendiğine dair dosya içerisinde bir evrak bulunmadığı, Avans iadesine ilişkin sözleşmedeki hükümlerin, bireysel emeklilik sigortasının iptaline veya sistemden çıkılmasına bağlandığı, iadesi istenen tutarın da, avansın tamamı üzerinden değil, iptal veya sistemden çıkılmasını takip eden aylar için istendiği, ilgili hükmün sözleşmesel menfaat ve risklerden tarafları orantılı olarak yararlandırdığı, orantısızlık içermediği, Bu bakımdan avans iadesi ile ilgili sözleşme ve yönergedeki hükümlerin, Ticaret Kanunu’nun 55.1 .f maddesinde düzenlenen haksız rekabet hallerini içermediği, Haksız Rekabet Haricindeki Genel İşlem Koşulları Bakımından, avans komisyon iadesi ile ilgili hükümlerin davalı tarafça kabul edilmemesi halinde, taraflar arasında acentelik sözleşmesinin kurulamayacağı anlaşılsa da, davalı acente şirketinin bireysel emeklilik sigortalarına aracılık etmek için, davacı haricindeki başkaca sigorta şirketleri ile çalışma imkanı da olduğundan, davacının ilgili iş kolunda piyasada tekel oluşturmadığı, taraflar tacir olduğundan Borçlar Kanunu’ndaki genel işlem koşulları denetim şartlarının oluşmadığı, Alacak Miktarı Bakımından, taraflar arasındaki delil sözleşmesine binaen, davacının ticari defter ve kayıtları, alacak miktarı ile ilgili olarak esas alınmakla beraber, bu kayıtlarının aksini ortaya koyabilecek, sigortalılar tarafından iptal edilen veya taşman, davalı acentenin aracılık ettiği bireysel emeklilik sigortası sözleşmelerine ilişkin veriler dosya içerisinde bulunmadığından, avans komisyon bedellerinin iadesi ayrıca hesaplanamadığı, Davacı şirketin 2019, 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığı, Davacının 2019 vc 2020 yılları Yevmiye defterlerinde yapılan inceleme neticesinde, davalı ile olan cari hesap hareketlerini ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydetmiş olduğu, Davacının ticari defterindeki veriler esas alındığında, davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla 259.070,94-TL asıl alacaklı olduğu, alacaklının, davalıya göndermiş olduğu ihtarname davalıya tebliğ edilemediği, bu sebeple davalı takip tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünden, asıl alacağa takip tarihine kadar, faiz işletilmediği, taraflar tacir olduğundan, takip tarihinden sonra asıl alacağa ticari faiz işleyeceği” tespit edilmiştir.
Sigorta uzmanı … , Mali Müşavir … ve Ticaret Mevzuatından Kaynaklanan Nitelikli Hesaplamalar uzmanı … tarafından düzenlenen 21/09/2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda özetle; “Davacının sistem kayıtlarına bakıldığında, 01.11.2016 tarihinden, 01.05.2019 tarihine kadar 100 adet bireysel emeklilik sigorta poliçesi için, davalıya toplam 297.172,80-TL avans ödemesi yapıldığının görüldüğü,
Avans ödemesi yapılan bu 100 adet poliçeden, 01.05.2017 tarihinden, 27.08.2019 takip tarihine kadar 39 adedinin ödemesi iptal edildiğinden, avans hesabından, 11.678,45 TL’ lik kısmının iade alındığının anlaşıldığını, Davacının sistem kayıtlarında, bu 100 poliçe ile ilgili, 01.01.2017 tarihinden, 27.08.2019 takip tarihine kadar 484 adet komisyon tahsilatı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye bağlı olarak, tahsil edilen aylık komisyonun %75’i üzerinden tahakkuk eden toplam 16.376,75-TL’lik hak edişin de, davalının avansından mahsup edildiğinin görüldüğü,
Bu veriler ışığında dava konusu olaya bakıldığında, davalıya 100 adet poliçe için 297.172.80 TL avans ödemesi yapıldığı, bu poliçelerden 39 adedinin takip tarihine kadar 11.678.45 TL’ lik kısmının ödemelerinin iade edildiği, avans borcundan taraflar arasındaki sözleşmeye göre, davalının 16.376,75-TL’ lik hak edişi mahsup edildiğinde, davacının, takip tarihi itibarıyla, 269.117,60-TL alacaklı olduğu, bununla beraber, davacının 27.08.2019 takip tarihinden önce son muhasebe kayıtlarında davalı adına 10.410,18 TL’lik alacak kaydı da yaptığından, bu tutarın avans borcundan düşülmesi halinde, takip tarihi itibarıyla 258.706,80-TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, Kök rapordaki genel işlem koşulları ile ilgili değerlendirmelere bağlı kalındığı, bununla beraber Mahkemeden alınan yetkiye binaen, davacının sistem kayıtları ile cari hesap oluşumu tetkik edildiğinde, Davacının, davalıdan takip tarihi itibarıyla 258.706,80-TL asıl alacaklı olduğu, taraflar tacir olduğundan, takip tarihinden sonra asıl alacağa ticari faiz işleyeceği” tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi heyet raporu ve heyet ek raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında 29/06/2016 tarihli acentelik sözleşmesi imzalandığı, sözleşme ile uyuşmazlıklarda davacının kayıtlarının ve belgelerinin HMK 193 maddesi kapsamında tek ve geçerli delil olarak düzenlendiği, davacının ticari kayıt ve defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya 297.172.80 TL avans ödemesi yapıldığı, takip tarihine kadar davalı tarafça yapılan bireysel emeklilik poliçelerine ilişkin 484 adet tahsilat yapıldığı ve bu tahsilatlara ilişkin davalının 16.376,75-TL hak edişinin bulunduğu, 39 adet poliçeye ait 11.678,45-TL ödemenin iade edildiği, bu tutarlar mahsup edildiğinde davalının avans borcunun 269.117,60-TL olduğu, davacının takip öncesi son muhasebe kayıtlarında davalı adına 10.410,18-TL alacak kaydı yaptığı, bu hali ile davacı tarafın davalıdan takip tarihi itibariyle 258.706,80-TL alacaklı olduğu, her ne kadar davacı tarafça takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de, davacı tarafça davalıya keşide edilen ihtarnamenin davalıya tebliğ edilemediği, taraflar arasındaki sözleşmede, bildirilen adrese yapılacak tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış sayılacağına dair bir düzenlemeye yer verilmediğinden davalının takip öncesinde usulüne uygun olarak temerrüte düşürülmediği anlaşılmakla, denetime ve kanaat edinmeye elverişli bilirkişi heyet raporu ve ek raporu hükme esas alınarak davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 258.706,80-TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin belirtilen miktar yönünden takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 51.741,36-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 258.706,80-TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin belirtilen miktar yönünden takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 51.741,36-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 17.672,26-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 3.172,66-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 14.499,60-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davadaki haklılık durumuna göre 1.299,93-TL’sinin davalıdan, geri kalan 20,07-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 3.172,66-TL peşin harç ve 54,40 başvuru harcı olmak üzere toplam 3.227,06-TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 87,00-TL posta masrafı, 3.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.687,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 3.630,95-TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 26.559,48-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 3.984,04-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.