Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/209 E. 2020/497 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/209 Esas
KARAR NO : 2020/497
DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 06/05/2020
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 06/05/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar, diğer davalı Tasfiye Halinde … Turizm Anonim Şirketi’nin ortakları olduğunu, 22/01/2013 tarihinde tasfiye sürecine giren davalı şirkete müvekkili, tasfiye memuru olarak atandığını, ancak gelinen aşamada müvekkilinin bir takım şahsi sıkıntılar sebebi ile bu görevini yürütemez hale geldiğini, bu ihtiyacın bir diğer sebebinin de müvekkilinin diğer ortaklara ulaşamaması ve şirket adresi olarak resmi kayıtlarda yer alan adresin dahi yerinde olmadığını, TTK md 268 uyarınca ortaklar kararı ile bağlı olmasına karşın ortaklarla iletişim sağlanamadığı beyanla davacının davalılardan Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi’nin tasfiye memurluğundan istifasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Arabacı vekili tarafından sunulan 27/07/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; şirket ortaklarından müvekkili …’nın 2014 yılı itibariyle … a ait davalı Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi’nden ilişkisini keserek ayrıldığını, diğer davalı …’nin 2009 tarihinde gruptan ayrıldığını, müvekkilinin gruptan ayrılmış olmasının grubun suç örgütünün süre gelen bir paravan şirketi olduğuna ilişkin yargılamanın devam etmesi nedenleriyle ortada sanki gerçek bir şirket varmış gibi müvekkilinin bu davada taraf gösterilmesinin doğru ve hukuki olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı taraflara çıkarılan tebligatların davalılara usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraflar davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmışlardır.
DELİLLER : İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafından davalı şirkete ve ortaklarına karşı açılan tasfiye memurluğu görevinden istifasının kabulü ile tasfiye memurluğu görevinin sona erdirilmesi istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalı Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi’ndeki tasfiye memurluğu görevinden istifasının kabulü ile bu görevinin sona erdirilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından haksız davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş, diğer davalılara usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen diğer davalı taraflar davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmışlardır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı ve Tasfiye Halinde … Ticaret A.Ş. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin …, Beyoğlu / İstanbul olduğu, şirketin son tasfiye memurlarının …, … , … , …, …, …, … … ve … olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; dava dışı olan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı ve Tasfiye Halinde … Ltd. Şti. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin …, Beyoğlu / İstanbul olduğu, şirketin tasfiye memurlarının …, …, … , …, …, … , … … ve … olduğu anlaşılmıştır.
Dava, 6762 sayılı TTK’nın 536 ve devamı ile 546 maddeleri gereğince fasfiye memuru olarak atanan davacının tasfiye memurluğu görevinden istifası ile bu görevinin sona erdirilmesi ilişkin olup talebin tasfiye memuru olarak görev yapılan şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacı tarafça tasfiye memuru olarak atandığını iddia ettiği davalı şirkete ve şirket ortakları olan diğer davalılara karşı dava açılmış ise de, davacının davalı olarak gösterilen Tasfiye Halinde … Ticaret A.Ş. yönetimini devralan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından sicil kayıtlarında gözüken kişilerin şirket yetkilisi ve tasfiye memuru olarak atandığı, bu atama sonrası davacının hali hazırda davalı şirkette tasfiye memurluğu görevinin bulunmadığı Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarından anlaşılmakla, davacı tarafından halen tasfiye memuru olmadığı davalı şirket tüzel kişiliğine ve şirketin diğer ortaklarına husumet yöneltilmiş olup davalılar yönünden pasif husumet yokluğu söz konusu olduğundan davacı tarafça açılan davanın davalıların pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince pasif husumet yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan peşin harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı … yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesi uyarınca hesaplanan ücretin yarısı olan 1.700,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra davacıya resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/10/2020

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.