Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/197 E. 2020/200 K. 02.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/197 Esas
KARAR NO : 2020/200
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/04/2020
KARAR TARİHİ : 02/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 21.09.2018 tarihinde sürücüsü davalı … olan … plakalı aracın Bursa Osmangazi … Mah. Y.Yalova yolu üzerinde seyir halindeyken metro kavşağı mevkiinde metro lambalarında kırmızı ışıkta beklemekte olan … idaresindeki … plakalı araca arkadan çarptığını, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava konusu trafik kazasından dolayı müvekkilinin sigorta şirketi tarafından mağdur … plakalı araç için, 10.499,00 Tl ödediğini, kazada … plakalı araç sürücüsü …’ün yasal sınır üzeri alkollü olduğu tespit edildiğini, kaza da … üzerinde yapılan doktor raporu alkollü olduğunu belirtmekte olduğunu, Alkollü araç sürmek poliçe şartlarına aykırı olduğunu, ayrıca kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsünün K.T.K’nun 84/d maddesini ihlal ettiğinden dolayı asli kusurlu olduğu tespit edildiğini, müvekkilinin şirket tarafından ödediği tazminat bedeli için TTK hükümleri gereği, sigortalısına halef olup hasar bedelinin rucuan tahsili amacı ile davalı … aleyhinde ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibine geçilmişse de davalıların borca itirazı üzerine icra takibin durduğunu, taraflar arasında arabuluculuk tutanağı düzenlenerek imza altına alındığını, davalının meydana gelen bu hasardan tam kusurlu olduğunu, bu duruma rağmen davalı tarafça takibi sürüncemede bırakmak amacı ile icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, bu nedenle davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, takip bedelinin %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmolunmasını, dava konusu aracın 3.kişilere devri suretiyle alacağın tahsilinin imkansız hale gelmesinin önlenmesi amacı ile davalı adına kayıtlı bulunan … plaka sayılı aracın üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz koyulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava 21/09/2018 tarihinde sürücüsü davalı … olan … plakalı aracın … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde hasarlanan … plakalı araç için davacı … şirketinin ödediği hasar bedelinin Karayolları Motorlu Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları B.4 Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortalıya Rücu Hakkı başlığı altında düzenlenen B maddesi uyarınca sigortalısı olan davalıya rücuen tahsili için başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemini konu almaktadır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır.
Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalada tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
6502 sayılı TKHK’nın “Geçiş Hükümleri” başlıklı geçici maddenin 1. fıkrası ise “bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder” hükmünü içermektedir.
2918 sayılı KTK madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Genel Şartların B.4 (eski 4) maddesinde sayılan durumlarda sigortacının kendi sigortalısına karşı dönme hakkını kullanabileceği kabul edilmiştir. Bunlardan c bendi gereğince tazminatı gerektiren olay, aracın Karayolları Trafık Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevkedilmesi sonucunda meydana gelmiş ise, ve d bendi gereğince tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay, yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacı kendi sigortalısına rücu edebilir.
Somut olayda, davacı sigortacı sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda 3 . kişiye ait araçtaki hasarı karşılamış ancak sigortalı araç sürücüsünün alkollü araç kullandığından bahisle sigortalısına rücu etmektedir. 6502 Sayılı Kanun’nun 1. maddesine göre taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi tüketici işlemi olduğundan davaya bakmaya görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi’ne ait olup, mahkememizin görev alanında değildir. Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/2209 E. 2016/3439 K. ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/17958 E. 2016/12163 K. Sayılı emsal nitelikteki ilamları da bu yöndedir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.02/04/2020

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*