Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/195 E. 2021/248 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/195 Esas
KARAR NO : 2021/248
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/03/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 31/01/2005 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile seyir halindeyken yaya …’a çarpması sonucunda ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada müvekkillerinin desteği … hayatını kaybettiğini, davanın belirsiz alacak davası olduğu ve davanın gerçek değeri belirli olduğunda eksik harcı ikmal edeceklerini, müvekkilinin destekten yoksun kalması nedeni ile işbu davayı açtıklarını, söz konusu kazanın … Asliye Ceza Mahkemesi tarafından … Esas numarası ile kovuşturması yürütüldüğünü, Kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağı ve kovuşturma aşamasında alınan bilirkişi raporuna göre … plakalı araç sürücüsü … kusurlu bulunduğu, kusur durumu yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanılacağını, … plaka sayılı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi olduğunu, müvekkillerinin davalıdan istemiş olduğu tazminat, destekten yoksun kalma tazminatı ve ölen kişinin ardında bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bu bakımdan yoksun kalmaları nedeni ile 2918 sayılı KTK, Borçlar Kanunu, TCK., Trafik Sigortası Genel Şartları, 6100 sayılı Hukuk Yargılama Yasası 107.maddesi ile diğer ilgili maddeleri gereğince davalı sigorta şirketine dava açtıklarını, davalı … Sigorta A.Ş.’ne 03/02/2020 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, yapılan başvuruya istinaden Davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından 15 günlük yasal süre içerisinde müvekkiline 15.098,00 TL ödeme yapıldığının belirtildiğini, ancak müvekkilinin zararını karşılamadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla, yasaca yapılacak tüm indirimlerden sonra; Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL destekten yoksun kalma (ölüm tazminatı) tazminatının davalıya başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak olan yasal faizi ile tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, 31.01.2005 tarihinde meydana gelen trafik kazasında …’ın vefat etmesi sebebiyle bu kişinin desteğinden yoksun kalındığından bahisle destekten yoksunluk tazminatının … Plakalı aracın müvekkili şirket nezdindeki Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesinden tazminini talep ettiğini, … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde, 10.01.2005-08.12.2005 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet (trf) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, Müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinin ardından davacı tarafın destek zararının tazmini için müvekkili şirkete başvurusu üzerine yapılan değerlendirme sonrasında davacı Lütfiye …’ın destek zararı 15.098,00-TL olarak tespit edildiği ve belirlenen zarar miktarları 22.03.2005 tarihinde davacı tarafa ödenmek suretiyle davacının destekten yoksun kalmasına ilişkin zararı tazmin edildiğini ve müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini, Müvekkili şirketin davacı ile mutabık kaldığı zarar miktarını davacıya tazmin etmiş olması sebebiyle müvekkili şirket hakkındaki davanın reddinin gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından müvekkili şirketin tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 07/11/2005 tarihli Kusur Raporunda açıkça görüleceği üzere ; … plakalı sigortalı araç sürücüsü …’ın KUSURSUZ, yaya …’ın ise 8/8 (sekizde sekiz) KUSURLU olduğunun tespit edildiğini, sürücünün kusursuzluğu sebebiyle araç işletenin sorumlu olmadığı hallerde sigortacısının da sorumluluğu doğmayacağından müvekkili şirketin de bir tazminat sorumluluğunun bulunmadığını, Sürücünün kusursuzluğu sebebiyle araç işletenin sorumlu olmadığı hallerde sigortacısının da sorumluluğu doğmayacağından müvekkili şirketin de bir tazminat sorumluluğunun bulunmadığını ve poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmiş olduğundan müvekkili şirket bakımından davanın esastan reddine ve vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. numaralı dosyası, kaza tespit tutanağı, olay yeri inceleme raporu, … İlçe Jandarma müzekkere cevabı, … Emniyet Müdürlüğü yazı cevabı, Sgk yazı cevabı, ATK Trafik İhtisas Dairesinin 31/12/2020 tarihli raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
31/01/2005 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Mersin istikametinden Antalya istikametine seyir halindeyken yaya …’a çarpması sonucunda trafik kazası meydana geldiği, trafik kazası neticesinde yaya …’ın vefat ettiği anlaşılmıştır. Kaza tespit tutanağının incelemesinde kazanın oluşumunda sürücü …’ın %70 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın %30 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. … Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile sürücü … hakkında maktul …’ı taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan kamu davası açıldığı, yargılama sırasında yapılan keşif sonrasında alınan 06/04/2005 tarihli bilirkişi raporuna göre yaya …’ın 5/8 oranında, sürücü …’ın 3/8 oranında kusurlu olduğu,nun tespit edildiği, kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporu arasında çelişki bulunması üzerine ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alındığı, ATK Trafik İhtisas Dairesinin 07/11/2005 tarihli raporuna göre; sürücü …’ın kusursuz, yaya …’ın 8/8 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, … E. 2006/14 K. Sayılı ilamı ile sürücü …’ın kusurunun bulunmaması nedeniyle beraat kararı verildiği, beraat kararının 09/05/2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 31/12/2020 tarihli raporuna göre; sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun dışı mahaldeki aydınlatmanın yetersiz olduğu, bölünmüş devlet karayolu üzerindeki seyir halindeyken solundan başlayarak geçişe başlayan yayaya karşı alabileceği bir önlem bulunmadığı anlaşıldığından kusurunun bulunmadığı, maktul yaya …’ın meskun dışı mahaldeki geçişi öncesinde solundan gelen araçlara ilişkin gerekli kontrolleri yapmadığı, ilk geçiş hakkını solundan gelen otomobile vermediği, dikkatsiz geçişi sırasında da solundan gelen aracın çarpmasına maruz kaldığı bu nedenle %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-l. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı ve davalı vekili beyanı, … Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında alınan ATK raporu, Mahkememizce alınan ATK raporu, ceza dosyası kapsamı incelenmesi sonunda; davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı sürücü …’ın idaresindeki araçla, davacının murisi yaya …’a çarpması sonucu, muris yaya …’ın vefat ettiği, ceza yargılaması sırasında ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 07/11/2005 tarihli kusur raporunda murisin kusurlu sürücünün 8/8 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, bu kusur oranı esas alınarak sürücü …’ın beraatine karar verildiği ve beraat kararının kesinleştiği, Mahkememizce alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 31/12/2020 tarihli raporuna göre murisin %100 oranında kusurlu, sürücü …’ın kusursuz olduğunun tespit edildiği, Mahkememizce alınan kusur raporu doğrultusunda maktul yaya …’ın meskun dışı mahaldeki geçişi öncesinde solundan gelen araçlara ilişkin gerekli kontrolleri yapmadığı, ilk geçiş hakkını solundan gelen otomobile vermediği, dikkatsiz geçişi sırasında da solundan gelen aracın çarpmasına maruz kaldığı bu nedenle %100 kusurlu olduğu, sürücünün kusursuz olduğunun kabul edildiği, davacı vekili yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmişse de ATK Trafik İhtisas Dairesinin 31/12/2020 tarihli raporunun dosya kapsamına ve ceza yargılaması sırasında alınan ATK raporuyla uyumlu ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla itirazlarının reddine karar verildiği, davalı zorunlu trafik sigorta şirketi işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlenmekte olup, işleten de sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. Somut olayda ise muris işleten ya da sürücü olmayıp, yaya konumunda olup bu durumda sürücü ya da işleten konumunda olmayan yaya murisin kusurundan zorunlu trafik sigorta şirketi sorumlu olmayıp, sürücünün kazanın gerçekleşmesinde kusuru bulunmadığından davalı sigorta şirketinin de sorumluluğu bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59.30 TL harcın peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 4,90-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. Madde gereğince reddedilen kısım yönünden hesap olunan 100- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmın yatıran tarafa resen iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 31/12/2020 tarihli 8259187277 numaralı 300,00-TL fatura bedelinın davacıdan tahsilinin gereği için yazı işleri müdürlüğünce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.16/03/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı