Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/185 E. 2021/759 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/185 Esas
KARAR NO : 2021/759
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 18/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı yan ile davalı 06.10.2017 tarihli satım sözleşmesini akdettiklerini, taraflar arasında sözleşme kapsamında 450,00 USD/m olarak anlaşma sağlandığını, davalının sözleşme gereği 420.982,11 USD ödemesi gerekirken 755.082,00 TL bedelli 15.01.2018 tarihli ve 755.082,00 TL bedelli 30.01.2018 tarihli çekle ödeme yaptığını, çeklerin karşılığının ibraz tarihinde tahsil edilmesi sebebiyle kur farkı oluştuğunu, kur farkı nedeniyle davacı yanın müvekkilinden 21.217,20 USD alacaklı bulunduğunu, ayrıca bu alacağa gecikme cezası, faiz uygulanmasıyla birlikte toplam 25.285,24 USD davalıdan alacaklı olduğunu, bu sebeple davalı şirketçe …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı şirketin itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 06/07/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 06.10.2017 tarihli sözleşmeden doğan borcunun 755.082,00 TL bedelli 15.01.2018 tarihli ve 755.082,00 TL bedelli 30.01.2018 tarihli çekler ile ödendiğini, ödemenin ihtiraz-i kayıt ileri sürmeden kabul edildiğini, bu nedenle kur farkı talebinin haksız olduğunu, keza sözleşmede de kur farkı talep edilebileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığını ileri sürerek huzurdaki davanın reddini talep etmişlerdir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu, bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine cari hesap alacağından kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 01/02/2021 tarihli raporunda özetle;”Dava konusunun, taraflar arasında imzalanan sözleşme, cari hesap ve faturadan kaynaklanan ödemenin TL cinsinden yapılmış olması nedeniyle davacının bakiye alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu,
Davacı yan taralından sözleşmeden kaynaklı alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyası ile 09.01.2020 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu,
Davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 18.03.2020 tarihinde T.C. …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği,
Davacı şirket ile davalı arasında 06.10.2017 tarihli satım sözleşmesi akdederek sözleşme gereği davacı, alıcı/davalıya zamanında ve eksiksiz olarak teslim ettiği ürünlerin karşılığı olarak, sözleşmede karalştırılan birim (450,00 USD/m) fiyat üzerinden KDV dahil toplam 420.982,1 1 USD (1,561.487,33 TL) bedelli 2 adet e-tâlura düzenlendiği, sözleşmede davalının fatura bedellerini USD çeki ile ödeyeceği kararlaştırılmış olup davalı/borçlu tarafından 2 adet çek ile ödeme tarihindeki kur itibari ile toplam 399.764,91 USD (1,550,164.00 TL) ödeme yaptığı görülmüş olup bu hali ile davacının takip tarihi (09.01.2020) itibariyle davalıdan (420.982/1 I USD – 399.764,91 USD =) 21.217,20 USD alacaklı olduğu, diğer yandan davalı yan 25.11.2020 tarihli duruşma tutanağındaki beyanında “2018 yihnöa Türk Paranın Değerinin Korunması ve yabana para borçfanntn uyariarımosma dair Çıkan kanunun değeriertâîriitnek suretiyle” inceleme yapılmasını talep etmiş olup, 13 Eylül 2018 tarih ve 30534 Sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe giren 85 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca Türk Parası Kıymetini Koruma Kanunu Hakkında 32 Sayılı kararda değişiklik yapılarak yurt içinde yerleşik taraflar arasında dövizle sözleşme yapılması yasaklanmış, yine aynı kararın ikinci maddesi uyarınca döviz üzerinden kararlaştırılan bedeller TL olarak yeniden belirleneceğine karar verildiği, söz konusu karar 13 FCylül 2018 tarih ve 30534 Sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup taraflar arasındaki sözleşme 06.10.2017 tarihinde akdedildiği ve sözleşme konusu ödemelerin 30.01.2018 tarihinde ödeneceği kararlaştırıldığı görülmekle buna ilişkin son karar Sayın Mahkemenize ait olduğu,
Sayın Mahkemeniz davacı yanın davasında haklı olduğu yönünde karar vermesi durumunda davacının takip tarihi (09.01.2020) itibariyle davalıdan;
21.217,20 USD Asıl,
2.545,19 USD İşlemiş faiz,
1.185r20 USD Gecikme Bedeli,
25,247,59 USD (25.247,59 USD x 5,9679 TL= 150,675,10 TLJ alacaklı olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mali müşavir bilirkiş … tarafından düzenlenen 15/06/2021 tarihli ek raporunda özetle;”Dava konusunun, taraflar arasında imzalanan sözleşme, cari hesap ve faturadan kaynaklanan Ödemenin TL cinsinden yapılmış olması nedeniyle davacının bakiye alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu,
Mahkemeniz davalı/borçlu taralından yapılan 2 adet çek ödemesinin “çeklerin ödeme tarihindeki” kuru baz alması durumunda davacının takip tarihi (09.01.2020) itibariyle davalıdan;
20.306,94 USD Asıl,
2.435,01 USD İşlemiş faiz,
1.421,48 USD Gecikme Bedeli,
24.163,43 USD (x 5,9679 TL= 144.204.93 TL) alacaklı olduğu,
Mahkemeniz davalı/borçlu tarafından yapılan 2 adet çok ödemesinin “çeklerin ibraz edilip tahsil edildiği tarih itibariyle aradaki fark tutarını” dikkate alınması durumunda davacının takip tarihi (09.01.2020) itibariyle davalıdan;
12.287,73 USD Asıl,
1.474,03 USD İşlemiş faiz,
860,15 USD Gecikme Bedeli,
14.621,91 USD (x 5,9679 TL- 87.262,09 TL) alacaklı olduğu,
Sayın Mahkemece davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağına takip tarihinden (09.01.2020) itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği” şeklinde görüş bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, taraflar arasında davalının USD olarak ödeme yapacağının kararlaştırıldığını, davalı tarafça TL olarak çeklerle ödeme yapıldığını, çeklerin ibraz tarihi itibariyle kur farkından kaynaklı alacaklarının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini beyanla davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, ödemelerin TL olarak çeklerle yapıldığını, davacının ihtirazi kayıt olmaksızın ödemeleri kabul ettiğini, sözleşmede kur farkı talep edileceğinin düzenlenmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine cari hesap alacağından kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 17/02/2020 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan rapor ve ek rapor ile; davalı/borçlu taralından yapılan 2 adet çek ödemesinin “çeklerin ödeme tarihindeki” kuru baz alması durumunda davacının takip tarihi (09.01.2020) itibariyle davalıdan; 20.306,94 USD Asıl, 2.435,01 USD İşlemiş faiz, 1.421,48 USD Gecikme Bedeli olmak üzere 24.163,43 USD (x 5,9679 TL= 144.204.93 TL) alacaklı olduğu,
davalı/borçlu tarafından yapılan 2 adet çok ödemesinin “çeklerin ibraz edilip tahsil edildiği tarih itibariyle aradaki fark tutarını” dikkate alınması durumunda davacının takip tarihi (09.01.2020) itibariyle davalıdan; 12.287,73 USD Asıl, 1.474,03 USD İşlemiş faiz, 860,15 USD Gecikme Bedeli, 14.621,91 USD (x 5,9679 TL- 87.262,09 TL) alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Dava, kur farkı alacağın tahsili istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki satış sözleşmesi uyarınca ödenecek bedel yabancı para cinsinden olup davacı, alacağının tahsili için davalı tarafından verilen TL cinsinden düzenlenen çekleri teslim almış olmakla, çeklerin veriliş tarihi itibariyle alacak ödenmiş sayılacaktır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede sözleşme konusu malzemenin KDV hariç 450,00$/metre olarak kararlaştırıldığı, davalı tarafça 15/01/2018 tarihinde 209.745,00-USD, 30/01/2018 tarihinde 209.745,00-USD olmak üzere toplam 419.490-USD ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Yine davalı tarafça 12/10/2017 tarihinde 755.082,00-TL bedelli 2 adet çekin davacıya teslim edildiği, çeklerin teslim tarihinde USD kurunun 3,6569-TL olduğu, ödenen 1.510,164,00-TL bedelin ödeme tarihindeki USD karşılığının 412.962,00-USD olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça yapılan anlaşmaya ek olarak 2,81 metre fazla imalat yapıldığı, karşılığının 1.492,00-USD olduğu, davacının sözleşme kapsamında davalıdan toplam talep edebileceği alacak tutarının (419.490,00-USD+1.492,00-USD)= 420.982,00-USD olduğu, davalı tarafça 12/10/2017 tarihinde teslim edilen çek bedelinin (çeklerin teslim tarihindeki) USD karşılığının davacının alacağından düşülmesi sonucunda (420.982,00-USD-412.962,00-USD)= 8.019,10-USD bakiye alacağının kaldığı, taraflar arasındaki sözleşmede toplam borcun son ödeme vadesinin 30/01/2018 olarak düzenlendiği, “alıcı firma vadesinde ödeme yapmaması durumunda USD bazında yıllık %7 gecikme cezası ödeyecektir” düzenlemesine yer verildiği, davacı tarafça ödenmeyen bakiye alacak için USD bazında yıllık %7 cezai şart talep etme hakkının bulunduğu, sözleşmede ödeme vadesinin 30/01/2018 olarak kesin olarak belirlenmesi nedeniyle davalının 31/01/2018 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, davacının 31/01/2018 temerrüt tarihinden 09/01/2020 takip tarihine kadar [(31/01/2018-30/01/2019 dönemine ait (8.019,10×4,50×365) = 360,86-USD) + (31/01/2019-09/01/2020 dönemine ait (8.019,10,10×5,50×343) = 414,47-USD) olmak üzere (360,86+414,47=775,33-USD)] toplam 775,33-USD takip öncesi işlemiş faiz talep edebileceği, davacı tarafça takip talebinde talep edilen 561,34-USD cezai şart bedelinin sözleşmede kararlaştırılan yıllık %7 faiz oranı dikkate alındığında 31/10/2018 vade tarihinden 09/01/2020 takip tarihine kadar işleyecek cezai şart tutarının talep edilen tutarı aşacağı görülmekle davacının talebi ile bağlı kalınarak 561,34-USD cezai şart bedeli talep edebileceğinin kabulü gerektiği, bu hali ile davacı tarafın takip tarihi itibari ile davalıdan 8.019,10-USD asıl alacak, 775,33-USD işlemiş faiz ve 561,34-USD gecikme cezası talep edebileceği, davalı tarafın bu tutarlar yönünden itirazının haksız olduğu anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın kısman kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından 8.019,10-$(USD) asıl alacak, 775,33-$(USD) işlemiş faiz ve 561,34-$ (USD) gecikme cezası alacağı olmak üzere toplam 9.355,77-$(USD) alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin belirtilen miktarlar yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren USD döviz cinsine kamu bankalarınca uygulanan en yüksek yıllık mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden ödenmek üzere kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, dava konusu alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, hükmolunan asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından 8.019,10-$(USD) asıl alacak, 775,33-$(USD) işlemiş faiz ve 561,34-$ (USD) gecikme cezası alacağı olmak üzere toplam 9.355,77-$(USD) alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin belirtilen miktarlar yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren USD döviz cinsine kamu bankalarınca uygulanan en yüksek yıllık mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden ödenmek üzere kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın (8.019,10-$(USD)x5,9004) takip tarihindeki karşılığı 47.315,90-TL’nin %20’si olan 9.463,18-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.136,53-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 1.820,12-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.316,41-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davadaki haklılık durumuna göre 449,50-TL’sinin davalıdan, geri kalan 870,50-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.820,12-TL peşin harç ve 54,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.874,52-TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 46,00-TL tebligat gideri, 60,50-TL e-tebliğ masrafı, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 806,50-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına gerekli indirim yapılarak 274,61-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 8.672,17-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 13.724,54- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.20/10/2021

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.