Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/179 E. 2020/193 K. 23.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/179 Esas
KARAR NO : 2020/193

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dilekçesinde; Davanın menfi tespit davası olduğunu, alacağa ilişkin değil borçlu olunmadığının tespitine yönelik olduğunu, bu nedenle davada arabuluculuk şartı bulunmadığını, davanın açılış nedeni de, davalılardan alacak talebi olmayıp, davalıların çekte tahrifat yaparak müvekkili borçlandırması ve çekleri icra takibine sokmaları nedeni ile, müvekkilin borcunun olmadığının tespiti ile takibin iptaline yönelik olduğunu, davalıların açmış olduğu kambiyo takibi nedeni ile, İcra Hukuk Mahkemesinde yapılan itiraz takibi durdurmadığından müvekkilin haczedilen menkul ve gayrimenkullerinin satışını durdurması ve geri dönüşü imkansız zararlara yol açmaması için iş bu dava zorunlu hale geldiğini, müvekkili …’un servis taşımacılığı yaptığını, uzun zamandır iş yaptıkları … ‘un sahiplerinden olan …’in kendisinden 2 adet araç istemesi üzerine, araçları verdiğini, bunun karşılığında da ileri tarihli davalara konu edilen iki adet çeki aldığını, çekin ödeme günü geldiğinde müvekkilinin çekleri … şubesinde Takasa verdiğini, ancak … tarafından çekin yazdırılmaması için müvekkilime ricada bulunulunca müvekkilinin ödeme günü 13.04.2019 olan 90.000 -TL bedelli çeki 19.04.2019 tarihine kadar takasta yazdırtmadan beklettiğini, davalı …’in 19.04.2019 tarihinde müvekkilin …ndaki hesabına 50.000-TL ve 20.000-TL olmak üzere toplam 70.000-TL çek ödemesi için para gönderdiğini, kalanını da göndereceğini beyan ederek müvekkilin ilgili çeki yazdırtmadan takastan aynı gün almasını sağladığını, müvekkilinin, …le 15 yılı aşkın süredir Servis Taşımacılığı nedeni ile ticaret yapmakta olup, kendisini yakinen tanımakta ve ticari dostlukları bulunduğunu, bu nedenle kendisine karşı iyi niyetle yaklaştığını ve kısmi ödemeler yapılması üzerine çeki yazdırtmadan ilkini 19.04.2019 da diğerini de 25.04.2019 tarihinde takastan geri çektiğini, daha sonra … tarafından değişik tarihlerde ve değişik isimlerle (başkaları tarafından çek bedeli için ödeme yollandığını) hem kalan miktar için hemde ikinci çek için peyderpey ödemeler yaptırıldığını, bu ödemelerin, 22.04.2019 tarihinde … adı ile 10.000-TL banka yolu ile ödendiğini, ayrıca … tarafından elden 10.000-TL daha haricen ödenmiş olduğunu, davalı … …in ısrarlı ricaları üzerine müvekkil ikinci çekide yazdırtmadan 25.04.2019 da takastan çektiğini, en son 16.05.2019 tarihinde … … adı ile 50.000-TL ödenmesi üzerine, müvekkilin 16.05.2019 tarihi itibari ile çeklerden dolayı alacağı kalmadığını, dava konusu çeklerin son ödeme tarihleri 13.04.2019 ve 25.04.2019 olup, müvekkil tarafından 16.05.2019 tarihinde …e teslim edildiğini, … tarafından da 17.05.2019 da keşideciye teslim edildiğini, davalı … tarafından cirolanan çeklerle alakalı … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası ve … Esas sayılı dosyalarından ayrı ayrı olmak üzere icra takibi başlatıldığını, müvekkil bu icra takiplerine karşı … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas ve … esas sayılı davalarını açarak itirazda bulunduğunu, ancak kambiyo hukuku nedeni ile takibin durmadığını, … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından Müvekkilin davalılara borcunun olmadığının tespiti ile, icra takibinin durdurulmasına ve iptaline Mahkemece hüküm kuruluncaya kadar takibin durdurulması için gerekli olan teminatın belirlenerek ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemini konu almaktadır.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. HMK 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.
Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Asıl ve birleşen dosyanın dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, Uyap’ta yapılan kontrolde arabuluculuk dosyasının ilgili dosya bağlantısının yapılmadığı, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, asıl ve birleşen davanın menfi tespit davası olup temelinde taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinden kaynaklı ihtilaf olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/1509 Esas, 2019/1299 Karar sayılı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2019/2292 Esas, 2019/1643 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir. Bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan asıl ve birleşen DAVANIN, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54.40- TL harcın asıl ve birleşen davadan peşin alınan 853,88+1.536,98=2.390,86 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.336,46 TL nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/03/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı