Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/171 E. 2023/596 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/171 Esas
KARAR NO : 2023/596
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 07/08/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari olarak taşınmaz kiralama ve satış faaliyetlerinde bulunmakta olan bir şirket olduğunu, karşı taraf ile yapılan Kurumsal Üyelik Sözleşmesi, müvekkili şirketin ticari faaliyeti gereği aracılığını yaptığı ilanların www … com üzerinden yayımlanmasına yönelik olduğunu, Emlak piyasasındaki durgunluk nedeniyle müvekkilinin yayımlanmakta olan ilanlarını gözden geçirmiş ve karşı tarafın işbu sözleşmeye aykırı şekilde davrandığını, sözleşme ile sağlayacağını taahhüt ettiği altyapıyı sağlamadığını, müvekkillerin işbu sözleşmeden beklediği yararın karşı tarafça tek taraflı olarak önemli ölçüde azaltıldığını fark ettiğini, davalı tarafın yayımlamayı taahhüt ettiği ilanların 1.000 tanesinden fazlasına müşteri tarafından ulaşılamadığı, altyapılarını kişilerin ücretlerini ödeyerek satın aldıkları ilan haklarının sayısına uygun şekilde arttırmadığı, muadili sitelerde mevcut olan bu arttırma imkanının teknik olarak mümkün olmasına karşın davalı tarafça daha fazla kar sağlama ve kullanıcıları dopinge yönelterek ekstra ücret kazanma politikaları nedeni ile yapılmadığını, hatta aynı durumun doping ilanları için de geçerli olduğunu, davalı tarafın vermiş olduğu hizmetin ondan beklenen faydayı önemli ölçüde azalttığını, sözleşmenin elverişliliğini kaldırdığını, bu doğrultuda sözleşmeye aykırılığın ve verilen hizmetin ayıplı ifasının söz konusu olduğunu beyanla, ayıplı hizmetin bedelinde indirim yapılması ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 50,00TL’si ayıp nedeniyle bedelden yapılacak indirim bedeli için, 50,00TL’si sözleşmenin davalı tarafça gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarar olmak üzere toplam 100,00TL’nin işleyecek avans faizleri ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 26/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Yetki sözleşmesine rağmen davanın yetkisiz mahkeme önünde açıldığını, Davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususların hiçbirine, herhangi bir şekilde ispat etmediğini, müvekkili tarafından temin edilen altyapının kullanıcıların eğilimleri ile ihtiyaçlarına göre şekillendirildiğini ve kullanıcı konforunu arttırıcı bir içeriğe sahip olduğunu, bu çerçevede, davcı’nın ilanlarının yayımlanmadığı yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından dava dilekçesinde yer verilen delil tespiti yapılan dosyalardan alınan bilirkişi raporlarına karşı müvekkilli şirket tarafından itiraz dilekçesi sunulduğunu, bu tespit dosyalarının delil olarak kabulünün mümkün olmadığını, rekabet kurulunun kesinleşmemiş kararının bu dava ile ilgisi bulunmadığını, davacının durumun dürüstlük kuralına aykırı biçimde ağırlaştırır nitelikte herhangi bir hüküm mevcut olmadığını, sözleşmenin genel işlem şartlarına ilişkin kanunun hükümlerine aykırı hiçbir yanı bulunmadığını, aralarında kurulan sözleşmenin satım sözleşmesi olmayıp vekalet sözleşmesi niteliğinde olduğunu bu bakımdan olaya satıma ilişkin ayıp hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin borca aykırılık teşkil edecek herhangi bir davranışının söz konusu olmadığını, davacının ne şekilde zarara uğradığını izah edemediğini, bir an için davacı talebinde haklı olsa dahi zaman aşımı sebebiyle davacının sekiz yıl geriye dönük olarak bedel indirimi veya tazminat talep etmesinin hukuken mümkün olamayacağını, 8 yıl boyunca hiç bir itiraz ileri sürülmediğini ve sözleşmenin sürekli yenilediğini beyanla, davanın esasa girilmeksizin yetkisizlik sebebiyle usulden reddine ve dosyanın İstanbul (Çağlayan) mahkemelerine gönderilmesine, davanın usul yönünden reddine, usule ilişkin itirazların kabul edilmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… d.iş, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/… d.iş sayılı dosyaları dosya arasına alınmış, tanıklar dinlenmiş ve 27/04/2022 Tarihli bilirkişi raporu, 22/03/2023 Tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır.
Bilirkişi …, bilirkişi … ve bilirkişi … tarafından hazırlanan 27/04/2022 Tarihli bilirkişi raporunda; “…Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davalı şirketin ayıplı hizmet verdiği iddiası ile hizmet bedelinden indirim ve sözleşmeye aykırılıktan doğan zarara ilişkin tazminat talebinden ibaret olduğu, Taraflar arasında 01 Mart 2019 yenilenme tarihli Kurumsal Üyelik Sözleşmesi akdedildiği, davacı tarafın ticari olarak taşınmaz kiralama ve satış faaliyetlerinde bulunduğu, akdedilen sözleşme kapsamında davalı tarafından sağlanan hizmete karşılık davacı yan tarafından aylık 50 ilan hakkı karşılığı birim fiyatı 1.133,90TL * KDV şeklinde aylık ödeme kararlaştırıldığı, dava konusu somut olayda uyuşmazlığın davalı şirket tarafından verilen hizmetin ayıplı olması nedeniyle davacı şirketin sözleşmeden beklediği faydayı sağlayamadığı iddiası üzerine çıkmış bulunduğu, iş bu uyuşmazlık konusunda teknik yönden ve sözleşme yönünden yapılan incelemeler aşağıdaki gibi olduğu, Davacıya ait girilen ilanların tamamının sistemde alt alan adı ile sunduğu mağaza sayfasında yayınlandığı, ancak davalı internet sitesinde arama sonuç ekranında gösterilen ilan sayısının 1.000 adet ilan ile sınırlandırıldığı, bu sayının üzerindeki ilanların arama sonuç ekranına yansıtılmadığı, bu sınırlandırmanın davacıya ait bazı ilanların arama sonuç ekranında gösterilmemesine neden olduğu, yukarıda da test edildiği üzere ancak ve ancak arama kriterlerinin detaylandırılması suretiyle kullanıcıların bir mağazaya ait tüm ilanları görüntüleyebilmesinin mümkün kılınabileceği, kurumsal mağaza sahiplerinin seçilen kriterlere göre ilanları gösterilebildiği, ancak seçilen kriterlere göre ilan sayısı 1.000 adedi aşması halinde 1.000 adet ilanın sıralanması için kullanılan algoritmanın ilana eklenen fotoğraf, ilanın güncelliği vb. bazı kriterlere göre sıralama yaptığı, burada kullanıcının ilanı oluşturmadaki yeteneğinin, ilana kattığı işlevselliğinin büyük önem taşıdığı, başka bir deyişle ilanların arama sonuç ekranındaki listede yer alması için mevcut ilanların detaylandırılması, aranan anahtar kelimeye ve filtrelenmiş özelliklere uygun olması gerektiği değerlendirildiği, Ayrıca emlak hizmetleri sunan diğer internet sitelerinde yapılan araştırmada, arama sonuç ekranına yansıtılan ilanlarda herhangi bir kısıtlamaya yer verilmediği, bu sitelerde ilanların tamamının görüntülenebildiği gözlendiği, ancak davalıya ait https://www … com/ uzantılı platformun diğer platformlara kıyasla çok daha fazla ilan içermesi (yukarıdaki örnek baz alındığında davalıya ait platformun benzer / aynı arama kriterlerine göre yapılan sorgulamalarda diğer platformlara oranla 3 kat daha fazla ilan içerdiğinin tespit edilmesi gibi) göz önünde bulundurularak sayıca fazla olan ilanların içerisinden kullanıcının isteğine ve davranışlarına daha uygun ilanların erişilebilirliliğini artırmak ve daha iyi bir kullanım deneyimi kazandırmak için yapay zeka destekli arama algoritması ile tasarlanmış bir algoritmanın kullanıldığı, Teknik incelemede de ortaya konulduğu gibi, davalı tarafından verilen hizmetin yoğunluğu, özellikle diğer platformlara göre 3-4 kat fazla tercih edilmesi, esasen davacı bakımından da bu platformun kullanılmasını çekici kılmaktadır. Bu çekiciliğin sonucu olarak fazla sayıda ilanın listelenmesinden kaynaklanan sorunların aşılmasına yönelik, davalı tarafından kullanılan ve yapay zeka destekli arama algoritması, işin niteliğine ve ticari hayat uygulamalarına uygun görülmesi gerektiği, Müstakbel müşteri olarak görünen arama yapan kişilerin aynı anda kiralık veya satılık ilanında “bir şehirdeki veya semtteri tüm kiralık ve satılık ilanları”, “tüm oda sayıları”, “tüm fiyatlar”, “tüm katlar”, “tüm bina yaşları” gibi kriterleri kullanmaları, hayatın olağan akışına da uygun değildir. Kişilerin ihtiyaçlarına yönelik arama gerçekleştirmeleri ve bu kapsamda getirdikleri sınırlamalar ile birlikte davacıya ait ilanlara ulaşmalarını mümkün kılmaktadır. Kaaatimizce arama sayısının 1000 ile sınırlanmış olması, ilgili platformun “kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan” bir özellik odlarak nitelendirilmesine engeldir…” görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Bilirkişi …, bilirkişi … ve bilirkişi … tarafından hazırlanan 22/03/2023 Tarihli bilirkişi ek raporunda; “…Açık kaynak kodlu web üzerinden sorgulanan davacıya ait tüm ilanların toplam görüntülenme sayısının tespiti yapılamadığı, davalıya ait https://www…..com/ uzantılı internet sitesinde ilan görüntülenme rakamlarını veren bir veri akışının gözlenmediği, Genel arama sonucunda listelenen ilanların sahip olduğu / aramada baz alınan kriterlere ve diğer ilanların da niteliğine göre kaçıncı sırada listelendiği hususunun değişkenlik gösterebileceği, bu bağlamda hangi ilanın açık ve net bir şekilde kaçıncı sırada listelendiğinin tespitini yapmanın ve net rakamlarla ifade etmenin mümkün gözükmediği, Arama algoritmalarının ve sistemin geliştirilmesi, buna bağlı olarak sunucu yatırımlarının da desteklenmesi ile 1000 ve üzerinde ilanın genel arama sonuçlarında gösterime sunulmasının teknik imkanlar dahilinde olduğu, 1000 ve fazlası ilanın ziyaretçi tarafından incelenmesinin ilanın etkinliği konusunda zaafiyet yaratacağı, bu sebeple 1000 sayılısının yeterli olduğunun benimsenebileceği, bu konuda Reklamcılık alanında uzman bir bilirkişi görüşüne başvurulmasının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu…” görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, sözleşme kapsamında sunulan hizmetin ayıplı olması sebebi ile bedelde indirim ve tazminat isteğine ilişkindir. Mahkememiz davanın konusu nedeniyle görevli, taraflar tacir olduğundan yetki sözleşmesi (HMK 17) gereği yetkilidir. Sözleşmeye göre tarafların, dava ve taraf ehliyeti, vekillerin vekalet ehliyeti vardır. Davacının davada hukuksal yararı vardır.
Türk Ticaret Kanunun 23. maddesinde:”(1) Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. a) Sözleşmenin niteliğine, tarafların amacına ve malın cinsine göre, satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün ise veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı, çekince ileri sürmeksizin kısmi teslimi kabul etmişse; sözleşmenin bir kısmının yerine getirilmemesi durumunda alıcı haklarını sadece teslim edilmemiş olan kısım hakkında kullanabilir. Ancak, o kısmın teslim edilmemesi dolayısıyla sözleşmeden beklenen yararın elde edilmesi veya izlenen amaca ulaşılması imkânı ortadan kalkıyor veya zayıflıyorsa ya da durumdan ve şartlardan, sözleşmenin kalan kısmının tam veya gereği gibi yerine getirilemeyeceği anlaşılıyorsa alıcı sözleşmeyi feshedebilir.” şeklinde,
Türk Borçlar Kanunun 219. maddesinde” Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. ” şeklinde 227. Maddesinde ” Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme- . Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme- 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme- 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir. Şeklinde yasal düzenleme bulunmaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında hizmet alımına ilişkin sözleşme düzenlendiği, sözleşme gereğince davalının davacıya ilan görüntüleme hizmeti sağladığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere ilanların filtreleme yöntemiyle görüntülendiğinde hizmetin amaca uygun olarak ifa edildiği, ilanların görüntüleme yönteminin diğer sağlayıcılarda da benzer nitelikte olduğu, davacının tüketici olmadığı, iştigal ettiği alanla ilgili olarak ilanların arama formatları hakkında bilgiye ve öngörüye sahip olduğu, davalı şirket tarafından aramaları üst ve ilk sıralarda görüntülemeyi sağlayan ek ücret mukabilinde ayrı bir hizmet bulunduğu, bu hizmetin davacının verdiği ilanların görüntülenmesini engellemediğinden bu durumun sözleşmeye aykırı olmadığı, davalı şirket gibi hizmet veren başkaca platformların bulunduğu, davalının sunulan hizmetin sözleşmeye aykırı ve ayıplı olduğunun ispat edilemediği anlaşıldığından davanın reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE,
2-)Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TLharçtan peşin olarak alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı tarafından yapılan 100,00TL posta masrafı ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk sarf kararı düzenlenmediğinden, sarf kararının temini ile yapılan giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-)Artan gider avansının kararın kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı. 15/09/2023

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*