Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/169 E. 2021/45 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/169 Esas
KARAR NO : 2021/45

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2020
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 12/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile davalı… Ltd Şti arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete kredi kullandırıldığını, anılan sözleşmeyi diğer davalılar …, …, …, … ve …’ın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesabının 03/10/2019 tarihinde kat edilerek borçlulara Beşiktaş … Noterliği’nin 07/10/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ve alacağın kat tarihi itibariyle muaccel hale getirildiğini, borcun ödenmemesi üzerine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra dosyası ile 3.802.176,08-TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazlarının dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu belirterek davalıların takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP : Davalılar vekili tarafından sunulan 30/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından; İstanbul … İcraMüdürlüğü’nün …Esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, işbu takip konusu ve miktarda müvekkillerin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından haksız takibe süresinde itiraz edildiğini, davacı taraf müvekkillerinin borçlu olduğunu ve itirazında haksız olduğunu iddia ettiğini, bu hususta mahkemeye ibraz olunacak taraflara ait defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında ve sunacakları deliller incelendiğinde müvekkilin borçlu olduğunun anlaşılacağının belirtildiğini, ancak bankaya ait defterler bankacılık denetleme kurulunun belirlediği usul ve yasaya uygun tutulmamış ve müvekkilin yaptığı ödemeler fahiş olarak belirlenmiş faize mahsup edildiğini, işbu sebeple usul ve yasaya aykırı banka defterlerinde müvekkilin borçlu gözükeceği de izahtan vareste olduğunu, bu defterlere itibar edilmemesi gerektiğini, belirlenen fahiş faiz oranları da başta Türk Borçlar Kanunu’nun temel ilkelerine ve dürüstlük kuralına aykırı olmasıyla dahi hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde yer verdiği bu iddiaları kabul etmediklerini, zira müvekkili firmanın davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın davasını kabul anlamına gelmemekle birlikte Müvekkillerinin davacı bankaya bir an için borcu olduğunu düşünürsek dahi; davacı bankanın faize ilişkin beyanları karşısında, her ne kadar davacı tarafça bunların yasaya uygun olarak düzenlediği belirti ise de, başta Türk Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanun ile hukukun temel ilkeleri dahi çerçeve alınmalı sözleşme özgürlüğü, dürüstlük kuralı, TBK madde 27 çerçevesinde ahlaka aykırılık, emredici kurallara aykırılık, kamu düzenine aykırılık ve genel işlem şartları gözönünde bulundurularak fahiş oranlı kredi faizlerinin bu ilkelere ters düştüğü ve hukuki açıdan uygulanmasının doğru olmadığını söylemek gerektiğini beyanla davacının davasının reddine, davacı aleyhine İKK 67/2 gereğince haksız talep edilen meblağın %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ve yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, Beşiktaş … Noterliği’nin 07/10/2019 tarih… yevmiye sayılı ihtarnamesi, kredi sözleşmesi ve ekleri, hesap haraketleri, davacı banka kayıtları, arabulucu tutanağı ve sarf kararı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi …tarafından düzenlenen 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı banka ile davalı asıl borçlu…Ltd.Şti. arasında 09.05.2017 tarihinde 10.000.000,00 TL limitli, ve 3.000.000,00 Euro limitli olmak üzere genel kredi sözleşmeleri imzalandığı,
Davalı kefilller …, …, …, …, …’ın da bu sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığından, doğan borçtan kefalet limiti kapsamında sorumlu oldukları, detayları yukarıda verilen inceleme ve takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplamalar sonucunda, bulunan tutar davalı kefillerin kefalet limitleri dahilinde olduğu,davalı asıl borçlu ile davalı kefilin temerrüt tarihlerinin aynı olması nedeniyle,davacı bankanın davalılardan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibarı ile,
Davacı bankanın asıl alacak 3.562.718,20 TL, temerrüt faizi 225.341,92 TL, BSMV 11.267,10 TL, masraf 2.242,86 TL ile ihtiyati haciz masrafı 606,00-TL olmak üzere toplam 3.802.176,08 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı,
Takip tarihinden başlamak üzere 3.562.718,20-TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 33 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı banka tarafından davalı borçlular aleyhine açılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalılar tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ise davacı tarafça başlatılan icra takibinin usulsüz olduğunu, takibe itirazın haklı olduğunu, davanın reddine karar verilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile davalı şirket arasında imzalandığı, diğer davalıların genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldığı, kefalet miktarının 10.000.000,00-TL ve 3.000.000,00-€ (Euro) olduğu görülmüştür.
Beşiktaş … Noterliği’nin 07/10/2019 tarih ve… yevmiye sayılı ihtarnamesi ile genel kredi sözleşmesi hesabının kat edildiği, ihtarnamenin davalı kefillere 09/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirkete çıkarılan tebligatın 09/10/2019 tarihinde iade edildiği, ihtarnamede verilen süre ile davalıların 11/10/2019 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı banka ile davalı asıl borçlu …Ltd.Şti. arasında 09.05.2017 tarihinde 10.000.000,00 TL limitli, ve 3.000.000,00 Euro limitli olmak üzere genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, davalı kefilller …,…,…,…, …’ın da bu sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığından, doğan borçtan kefalet limiti kapsamında sorumlu oldukları,
Detayları yukarıda verilen inceleme ve takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplamalar sonucunda, bulunan tutar davalı kefillerin kefalet limitleri dahilinde olduğu,davalı asıl borçlu ile davalı kefilin temerrüt tarihlerinin aynı olması nedeniyle,davacı bankanın davalılardan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibarı ile,
Davacı bankanın asıl alacak 3.562.718,20 TL, temerrüt faizi 225.341,92 TL, BSMV 11.267,10 TL, masraf 2.242,86 TL ile ihtiyati haciz masrafı 606,00-TL olmak üzere toplam 3.802.176,08 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı,
Takip tarihinden başlamak üzere 3.562.718,20-TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 33 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği tespit edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından davalı … Ltd. Şti.’ne kredi kullandırıldığı, davalı şirketin vadesinde borçlarını ödememesi üzerine hesabın kat edildiği ve alacağın tahsili için davalı şirket ile müteselsil kefil olan davalılar hakkında icra takibi yapıldığı, davalı asıl borçlu şirket tarafından kredi borcunun ödenmediği, kefalet sözleşmesinin yasal şartları taşıması ve geçerli olması nedeniyle diğer davalılar olan müteselsil kefiller tarafından da borcun ödenmemesi nedeniyle nakdi kredi borcundan sorumlu oldukları sabit olduğundan düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan 3.562.718,20 TL asıl alacak, 225.341,92 TL temerrüt faizi, 11.267,10 TL BSMV, 2.242,86 TL masraf ile 606,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 3.802.176,08 TL alacaklı olduğu, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip talebinde belirtildiği gibi takip tarihinden itibaren 3.8562.718,20-TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 33 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanmak suretiyle devamı gerektiği anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın (3.562.718,20-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasında;
a) Borçlu davalılar tarafından yapılan İTİRAZLARIN AYRI AYRI İPTALİNE, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip talebinde belirtilen şartlarda kaldığı yerden devamına,
b) Asıl alacağın (3.562.718,20-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 259.726,65-TL harçtan mahsubu ile bakiye 213.805,86-TL karar harcının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsile edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.400,00-TL’nin haksız çıkan taraf olan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 45.920,79-TL peşin harç olmak üzere toplam 45.975,19-TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 21 adet tebligat-posta gideri 274,00-TL, bilirkişi ücreti 1.200,00-TL olmak üzere toplam 1.274,00-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 126.646,76-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
14/01/2021

Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.