Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/165 E. 2021/754 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/165 Esas
KARAR NO : 2021/754

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;12/04/2017 tarihinde davalı … Belediye Başkanlığı ile yüklenici firması …Nakliyat Otomotiv Tekstil Ltd.Şti. tarafından yapılan alt yapı çalışması sırasında müvekkil şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkil şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan 326,85-TL. ve gecikmiş gün faizi 7,82 -TL. ve toplam olmak üzere 334, 67-TL.toplam hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul …İcra Müd.nün… Esas sayılı dava dosyasında icra başlattıklarını, borçlunun kanunu süresi içerisinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının borcuna itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, davalının İcra Müdürlüğünün dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;haksız ve mesnetsiz dava açıldığını, HMK nın yetki hükümleri gereği tüzel kişilere karşı açılacak davalar ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği, müvekkil şirketin merkezinin Silivri/İstanbul olduğunu, bu itibarla davacı tarafça açılmış olan dava …Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetki alanına girdiğinden yetki itirazında bulunduklarını, bununla birlikte, dava hukuki dayanaktan ve somut olgudan uzak olmakla birlikte gerçeği yansıtmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünde…E. Sayılı icra takibi ile müvekkil aleyhine alacaklısı olmadığı halde icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu “… Belediye Başkalığı ile yüklenici firması …İnşaat Gıda Nakliyat Otomotiv Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından yapılan alt yapı çalışması sırasında müvekkil şirkete ait tesislere hasar verilmiştir” gibi bir iddianın söz konusu dahi olmayacağını, müvekkil şirket, inşaat sektöründe faaliyet göstermekle birlikte şahsına ait olan arsa üzerinde şu zamana kadar sadece hafriyat çalışması yaptığını, bu fiilinden dolayı da herhangi bir kişi ya da kuruma karşı tazminat sorumluluğu doğması eşya hukukunun genel prensiplerine ve Türk Medeni Kanunun ilgili kanun hükümlerine aykırılık tesis edeceğini, Müvekkil söz konusu arsanın yegâne sahibi olup; kullanma, yararlanma ve tasarruf hakkına sahip olduğunu, bu nedenle hafriyat çalışması esnasında söz konusu elektrik hattı iddia edildiği gibi bir zarara uğramış olsa dahi bu zarar nedeniyle müvekkilin bir sorumluluğu doğmayacağını, davacı tarafın, müvekkil şirketin bünyesinde olan arsanın alt yapısına tesis döşemesi işlemi, müvekkilin haberi dahi olmadan yapıldığını, davacı tek taraflı tanzim etmiş olduğu sözde tutanak ile mahkemeyi yanıltma yoluna gidip müvekkil aleyhine, olmayan bir borç ihdas etmeye çalıştığını, iş bu tutanağın delil olarak kabul edilmesinin mükmün olmadığını, davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul … İcra Dairesinin… E. Sayılı icra dosyası, hasar ve keşif tutanak suretleri, … Belediye Başkanlığına yazılan müzekkere cevabı, bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava hukuksal niteliği itibariyle, davalı borçlu tarafından gerçekleştirilen haksız eylem neticesinde davacı şirketin tesislerinde oluşan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava ilk olarak İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E…. K. Sayılı ilamı ile tarafların tacir olması ve ticari işletmelerini ilgilendirmeleri ve asliye ticaret mahkemelerinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş ve dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
Uyuşmazlık 12/04/2017 tarihinde gerçekleştirilen alt yapı çalışmaları nedeniyle oluşan zarar arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı, var ise tespit edilen zarar kalemlerinin davalının haksız fiiline nazaran kadri maruf olup olmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı konularında toplanmaktadır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının İstanbul … İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyasında 19/07/2017 tarihinde haksız fiilden kaynaklanan 326,85 TL asıl alacak ve 7,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 334,67 TL üzerinden davalıya yönelik icra takibinin yapıldığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Elektrik mühendisi bilirkişinin 03/09/2019 tarihli 3 sayfadan ibaret ön raporunda özetle;12.04.2017 tarihinde … Mah. … Cad. İstanbul adresinde yapılan inşaat çalışmasında davacıya ait yeraltı kabloların hasar gördüğü, olay sebebiyle davacı … ‘a ait kabloların hasar görmesinin maddi zarara neden olduğu, … tarafından talep edilen hasar tutarının 326,85 TL olduğu, dosya kapsamında bulunan söz konusu inşaata ait olduğu düşünülen tabela fotoğrafından inşaatta davalı firmanın müteahhit olarak görev yapmakta olduğu, ancak dosyada bulunan hasar fotoğrafları oldukça bulanık olduğundan, bu fotoğraflardan herhangi bir tespit yapabilmenin mümkün olmadığı, buna ilaveten hasara uğradığı ifade edilen 3x120mm2 kesitindeki kablonun ne kadarının hasara uğradığı ve dolayısıyla ne kadarının değiştirildiği, değişimin hangi kablo kullanılarak yapıldığının net olarak anlaşılamadığı, ayrıca toplam hasar bedeli içerisinde yer alan ceza bedelinin neye dayanarak tahakkuk ettirildiği ile ilgili herhangi bir bilgi verilmediği, yukarıda belirtilen eksikliklerin dosya kapsamına eklenmesi durumunda değiştirilen kabloların ve işçilik vs. bedellerin arıza tarihindeki birim fiyatlara uygunluğu değerlendirilebileceği” şeklinde ön rapor düzenlendiği anlaşılmıştır. Bilirkişi ön raporundaki eksiklikler giderilmiş ve dosyanın bilirkişiye tevdi sonucu elektrik mühendisi bilirkişinin 24/06/2021 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; 12.04.2017 tarihinde … Mah. …Cad. İstanbul adresinde yapılan inşaat çalışmasında davacı… ‘a ait yeraltı kabloların hasar gördüğü ve talep edilen hasar tutarının 326,85 TL olduğu, dosya kapsamında bulunan ve söz konusu inşaata ait olduğu düşünülen tabela fotoğrafında inşaatta davalı firmanın müteahhit olarak görev yapmakta olduğu, yapılan kazı çalışmaları kapsamında davalı tarafından alınması gereken alt yapı kazı müsaadesinin alınmamış olduğu, ayrıca, dosyada bulunan hasar fotoğrafı oldukça bulanık olduğundan, davacının sorumluluğunda olan kabloların derinliğinin “… Şebekeleri Enerji Kabloları Montaj Uygulama Usul ve Esasları”na uygun olup olmadığının tespiti yapılamadığı, ancak, kazı müsaadesi alınmadan yapılan hafriyat çalışmaları esnasında meydana gelen hasarın onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik bedellerinin arıza tarihindeki birim fiyatlarla uyumlu olduğu, diğer hususlarda takdirin Mahkemede bulunduğu şeklinde ek rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
12/04/2017 tarihinde “… mah. Sanaatkarlar cad. Silivri/İstanbul ” adresinde davalı şirket tarafından tarafından gerçekleştirilen çalışma esnasında davacıya ait kablonun kopartılması sonucunda hasarın meydana geldiği dosyaya sunulan hasar tutanakları, fotoğraflardan anlaşılmıştır.
15/06/2006 tarih ve 26199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği” nin 4. Maddesinde tanımlandığı üzere “altyapı” kavramı “içme suyu kanalizasyon projeleri, elektrik doğalgaz, telefon, kablolu televizyon bağlantı hatları gibi telekomünikasyon projeleri hafif yaylı toplu taşıma ve metro projeleri, termal ısınma ve enerji besleme projeleri ve benzerleri gibi raylı toplu taşıma sistemleri ile yollar ve kaplamaları” ifade etmekte ve kazı çalışmalarına başlanılmadan alt yapı kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, yüklenicinin kazıyla ilgili belediyeden alt yapı kazı müsaadesi almadan ve bölgede alt yapısı olabilecek kurumdan gözcü talep etmeden, alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlanılmış olması nedeniyle kabloya hasar verildiğinin anlaşıldığı, davalının kazı sonucunda verilen hasardan dolayı kusurlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle kazı çalışmalarına başlanılmadan alt yapı kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, kazıyla ilgili belediyeden alt yapı kazı müsaadesi almadan ve bölgede alt yapısı olabilecek kurumdan gözcü talep etmeden, alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlanılmış olması ve çalışmalar sırasında kazı çalışması yapanın daha dikkatli olması, çalışmalarını ona göre yönlendirmesi ve gerekiyorsa elle kazı yapması gerektiğinden , davalı tarafından yürütülmekte olan çalışma esnasında kazı yaparken dikkatsiz çalışıldığı ve gereken tedbirlerin alınmadığı anlaşılmıştır.
Malzeme Bedeli Yönünden:
Davacı tarafından talep edilen malzeme bedellerin, arıza tarihindeki birim fiyatlarına uygun olduğu, davacının davalıdan 104,38 TL malzeme bedeli talep edebileceği Mahkememizce kabul edilmiştir.
Araç- Personel ve Montaj Bedeli Yönünden
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08/12/2010 tarih 2010/7-530 E. 2010/636 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere; haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemeyeceğinden davacı tarafça hasarın özel olarak adam tutulup çalıştırılmak suretiyle giderildiğine ilişkin fatura vs. İspatlayıcı belge sunulmadığı dava dilekçesinde davacı şirket personeli tarafından hasarın giderildiğinin belirtildiği anlaşılmakla haksız fiillerde gerçek zarar ilkesinin benimsendiği bu anlamda gerçek zarar olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmakla montaj ve araç ve personel gideri olan (65,11+52,10=117,21 TL) hasar bedeline dahil edilemeyeceği Mahkememizce kabul edilmiştir.
Ceza Bedeli Yönünden
Davacı tarafın ceza bedeli talebi yönünden alacaklı olduğuna dair belge sunulmadığı, yasal dayanağı bulunmadığından gerçek zarar ilkesi gereğince alacak kalemi olarak hasar bedeline dahil edilemeyeceği Mahkememizce kabul edilmiştir.
Sonuç itibariyle malzeme bedelinin talep edebileceği, malzeme bedeli 104,38 TL ve 18,78 TL KDV olduğu, toplam 123,16 TL asıl alacaktan davalının sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Faiz yönünden; Dava konusu hasar haksız fiil şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Faiz bu tarihten itibaren başlayacaktır. 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesi uyarınca, gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda, istek halinde T.C.Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmekte olup, davacı vekili tarafından yasal faiz talep edildiği görülmüştür. Bilirkişi raporunda her ne kadar faiz hesaplaması yapılmamışsa da bu yönden usul ekonomisi ilkesi gereği tekrar ek rapor alınması gerek görülmemiş ve Mahkememizce faiz hesaplaması yapılmıştır. Haksız fiilin gerçekleştiği tarih 12/04/2017, takip tarihi 19/07/2017 olmakla aradan 98 gün geçtiğinden, davacı taraf takip talebinde yasal faiz talep etmiş olmakla 123,16x98x9/36500=2,98 TL işlemiş faiz bulunmuştur.
İcra İnkar Tazminatı talebi yönünden; uyuşmazlığın haksız fiile dayalı olduğu tartışmasızdır. Diğer bir anlatımla alacak likit olmayıp kimin ne kadar ve hangi sebeple sorumlu bulunduğu yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 123,17 TL asıl alacak ve 2,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 126,15 TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 59,30-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 23,40-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 126,15-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 208,52-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 35,90- TL başvuru ve 35,90-TL peşin harç olmak üzere toplam 71,80-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 500,00-TL Bilirkişi ücreti ve 171,00-TL posta giderinden ibaret toplam 671,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 252,89 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kabul edilen ve reddedilen kısım itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır