Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/151 E. 2021/642 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/151 Esas
KARAR NO : 2021/642
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında yapılan satış sözleşmesine göre davalıya bir adet … Marka … cep telefonu ve … Marka … üç adet cep telefonunun teslim edildiğini ve faturaların düzenlendiğini, borcun ödenmemesi sonucunda … İcra Müdürlüğünün 2020/… E sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalı tarafından borca ve yetkiye itiraz ederek takip durduğunu, Davacı tarafından kesilen faturaların incelenmesinde davalının söz konusu cep telefonlarını teslim aldığını beyanla icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Davalı vekilinin 15/10/2020 tarihinde ve 26/07/2021 tarihinde Uyap üzerinden sunduğu dilekçeleri ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine faturaya dayalı alacağa ilişkin adi takip yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 01/10/2020 tarihli raporda özetle; “Davalı yasal defterleri inceleme anında ve sonrasında sunulmadığı, taraflar arasında sözleşmenin var olmadığı, davacının davalı şirketten 31.12.2019 tarihi itibariyle 12.090,00 TL alacaklı olduğunun değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, takip talebinin de 12.090,00 TL asıl alacak ile birbirlerini teyit ettiği, davacı şirket tarafından düzenlenen dava konusu olan iki adet faturanın üzerinde teslim eden ve teslim alan kısımlarında herhangi bir isim ve imzanın var olmadığı (boş olduğu), dolayısıyla davacı şirket tarafından düzenlenen faturalardaki emtiaların davalı şirkete teslimi ile ilgili değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu, icra takibinin davalıya 201.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun itiraz dilekçesinin icra dosyasında var olmadığı, dolayısıyla davalı borçlunun 7 günlük yasal sürede itiraz ettiğinin tespitinin yapılamadığı, davacı tarafından davalıya düzenlenmiş ihtarnamenin dava dosyasında var olmadığı, faturalar üzerinde Ödeme vadesinin var olmadığından takip öncesi işlemiş faiz talebinin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mali müşavir bilirkişi …’dan düzenlenen 01/03/2021 tarihli ek raporda özetle;” Davalı’ ya ait 2019 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunun değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davalı’nın davacı şirkete 31.12.2019 tarihi itibariyle borçlu olmadığı, fakat davalı şirket tarafından davacının düzenlediği faturaların ibrazı ve 30.06.2019 tarihinde … Bankasından yapılan havalenin dekontu ve 31.12.2019 tarihinde yapılan 659.99 TL ödemenin belgesinin Sayın Mahkemeye sunulması halinde davalının borcunun olmadığının değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, davacı’nın düzenlediği ve yasal defterlerinde kayıtlı olan dava konusu yapılan faturaların davalı şirket yasal defterlerinde de kayıtlı olduğunun tespit edildiği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mali müşavir bilirkişi …’dan düzenlenen 18/06/2021 tarihli 2. ek raporda özetle;”Davacı’ya ait 2019 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı şirketin davalı şirketten 31.12.2019 tarihi itibariyle 12.090,00-TL alacaklı olduğu, davacı şirketin yasal defterlerinin ve kayıtlarının gerçeği yansıttığının değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, takip talebinin de 12.090,00-TL asıl alacak ile birbirlerini teyit ettiği, davalı şirket yasal defterlerinde ödenmeyen fatura olarak kayıtlı olan 10.02.2019 tarih … 5.049,99-TL tutarlı faturanın davalı şirket ile bir ilgisinin var olmadığı, faturanın dava dışı … adına 6.109,99 TL olarak düzenlendiğinin davacı şirkete ait yevmiye defterinde 10.02.2019 tarih ve 18 nolu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğu, davalı şirket yasal defterlerinde ödenmeyen fatura olarak kayıtlı olan 20.02.2019 tarih … 2.140,00 TL tutarlı faturanın davalı şirket adına düzenlendiği fakat ödemesinin nakit olarak yapıldığının davacı şirkete ait yevmiye defterinde 20.02.2019 tarih ve 23 nolu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğu, davalı şirket yasal defterlerinde ödenmeyen fatura olarak kayıtlı olan 20.02.2019 tarih … 4.799,99 TL tutarlı faturanın gerçekte var olmadığı, 20.02.2019 tarih … faturanın tutarının 2.3 maddesinde nakit olarak ödendiği ve tutarının 2.140,00 TL olarak görüldüğü, davalı şirket yasal defterlerinde ödenmeyen fatura olarak kayıtlı olan 10.03.2019 tarih … 2.250,02 TL tutarlı faturanın ödemesinin nakit olarak yapıldığının görüldüğü, davalı şirket yasal defterlerinde ödenmeyen fatura olarak kayıtlı olan 10.07.2019 tarih … TL tutarlı faturanın davalı şirket adına düzenlendiği fakat ödemesinin nakit olarak yapıldığının davacı şirkete ait yevmiye defterinde 10.07.2019 tarih ve 89 nolu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davacı şirket tarafından sözleşmeye konu telefonların davalıya teslim edildiğini, davalı tarafça fatura bedellerinin ödemediğini, yapılan takibe haksız itiraz ettiğini beyanla itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmış, davalı vekili aşamalarda sunmuş olduğu beyan dilekçelerinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 18/02/2020 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine faturaya dayalı alacağa ilişkin adi takip yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen kök rapor ve ek raporlarda; Davacı tarafın 2019 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, takip konusu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının 31/12/2019 tarihi itibariyle davalıdan 12.090,00-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde davacı şirketin … cari hesap koduyla kayıtlı olduğu, takip konusu 10.900,01-TL ve 1.189,99-TL’lik faturalarla birlikte başkaca faturalarında kayıtlı olduğu, davalının kendi defterlerine göre davacıya borçlu olmadığı, ancak defterlerinde kayıtlı bulunan 26.000-TL havale ve 659,99-TL yapılan tediye açıklamalı ödemelere ilişkin ödeme belgelerinin dosyaya sunulmadığı, sunulması halinde davalının davacıya borçlu olmadığı, tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacının faturaya dayalı alacağın tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takip konusu 1.189,99-TL bedelli ve 10.900,01-TL bedelli faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takip konusu faturaların davalının ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, usulüne uygun düzenlenen cari hesaba konu faturalara takip öncesi davalının bir itirazının bulunmadığı, davalının ticari defterlerinde 30/09/2019 tarihli havale açıklamalı 26.000-TL’lik ödeme ve 31/12/2019 tarihli yapılan tediye açıklamalı ödeme kayıtlarının bulunduğu, bu ödemelere ilişkin davacının defterlerinde kayıt bulunmadığı, davalı vekiline verilen kesin süreye rağmen davalı defterlerinde bulunan ödeme kayıtlarına ilişkin ödeme belgelerinin sunulmadığı, davalı tarafça ödeme iddiasına ilişkin ispata yarar delil ibraz edilemediği, bu haliyle davacı tarafın takip konusu faturalardan dolayı davalı şirketten 12.090,00-TL alacaklı olduğunu ispat ettiği, davacı tarafça takip talebinde takip öncesi TTK 1530/7 maddesi kapsamında faiz talebinde bulunulduğu görülmekle, takibe konu faturaların taraf defterlerinde 10/02/2019 tarihinde kayıtlı olduğu, bu hali ile davalının temerrütünün 11/03/2019 tarihinde oluştuğunun kabulü ile Mahkememizce TTK 530/4,7 hükümleri kapsamında yapılan hesaplamada [{(297×21,25 x 12.090,00-TL) / 36000} = 2.119,40-TL (11/03/2019 -01/01/2020 tarihleri arası 12.090,00-TL asıl alacağa işlemiş %21,25 işlemiş temerrüt faizi)]+ [109,31-TL (01/01/2020-23/01/2020 tarihleri arası 12.090,00-TL asıl alacağa işlemiş %15 işlemiş temerrüt faizi)] davacı tarafça asıl alacağa işlemiş 2.228,71-TL takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunulabileceği, bu hali ile dava konusu icra takibinde davalı tarafın 12.090,00-TL asıl alacak, 2.228,71-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.318,71-TL alacağa yönelik yaptığı itirazın haksız olduğu, tespit olunan bu alacak kalemlerine yönelik yapılan itirazın iptali gerektiği anlaşılmış, takibin belirtilen miktar üzerinden takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, hükmolunan asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kısa karar tefhim olunurken asıl alacağın ve toplam alacağın tespit olunduğu şekilde 12.090,00-TL asıl alacak ve 14.318,71-TL toplam alacak olarak açıklandığı, takip öncesi işlemiş faizin yapılan hesaplamada 2.228,71-TL tespit olunmasına ve asıl alacak ile bu tespit olunan işlemiş faizin toplanması suretiyle toplam alacak belirlenerek kısa kararda açıklanmasına rağmen, kısa kararda takip öncesi işlemiş faizin sehven 2.129,71-TL olarak açıklandığı görülmüş, HMK 298/2 gereğince tefhim olunduğu şekilde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 12.090,00-TL asıl alacak, 2.129,71-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.318,71-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla belirtilen miktarlar yönünden kaldığı yerden devamına, fazlaya dair istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.418,00-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 978,11-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 244,60-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 733,51-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-11,13 maddeleri uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 244,60-TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı, 100,50-TL posta masrafı, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.499,50-TL yargılama giderinin (davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle) tamamının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı lehine, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrası gereğince davalı arabuluculuk görüşmesine katılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.15/09/2021

Z. Kâtibi …
e-imza*

Hâkim …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.