Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/144 E. 2020/206 K. 01.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/144 Esas
KARAR NO : 2020/206

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından, 23/02/2018 tarihinde … IBAN numaralı hesabından, davalı (borçlu)… Aş.’nin … IBAN numaralı hesabına 50.000,00 TL gönderildiği, açıklama kısmına “…’a Verilen Borç” ( …Loan ) yazıldığını, ancak davalı şirketin, aradan geçen süre zarfında tüm çabalarına rağmen, müvekkile olan borcunu ödemediğini ve bunun üzerine, davalı aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibine ilişkin ödeme emrine ise davalı şirketin haksız ve mesnetsiz itiraz ettiğini, üzerine duran icra takibine devam edilebilmesi adına işbu itirazın iptali davasını süresi içerisinde açtıklarını, Davalı şirketin icra takibine dayanak teşkil eden ve işbu dilekçe ekinde de mübrez banka dekontu ile yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda müvekkilinin alacaklı olduğu gerçeği ortada olduğunu, davalı şirketin icra takibini uzatmak maksadıyla kötüniyetli olarak borca itiraz ettiğini ve takibin durmasına neden olduğunu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi 14.02.2019 tarihli …E., …K. Sayılı kararı ile açtıkları itirazın iptali davasının zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığından bahisle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedildiğini, Bu sebeple tarafımızca arabulucuğa başvurulmuş ancak davalı ile anlaşma sağlanamadığını, Tüm bu nedenler ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına haksız ve kötüniyetli yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’dan az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi… E sayılı dosyasının Mahkememizin…E sayılı dosyası ile birleştirilmiş olup;
Birleşen İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/145 E sayılı dosyasında;
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil tarafından, 01/03/2018 tarihinde …IBAN numaralı hesabından, davalı (borçlu) … Aş.’nin … IBAN numaralı hesabına 150.000,00 TL gönderilmiş olup; açıklama kısmına “…’a Verilen Borç” ( …Loan ) yazıldığını, ancak davalı şirketin aradan geçen süre zarfında müvekkile olan borcunu ödemediğini ve bunun üzerine taraflarından, davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını,İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi 14.02.2019 tarihli…E.,… K. Sayılı kararı ile açtığımız itirazın iptali davası zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığından bahisle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, tüm bu nedenler ile İstanbul… İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına haksız ve kötüniyetli yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’dan az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Ve… E. Sayılı dosyası, vergi kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; asıl ve birleşen dava, davacının davalı banka hesabına “…’a verilen borç” açıklaması ile yapmış olduğu ödemelerin tahsili istemine yönelik İstanbul … İcra Müdürlüğünün … ve … E. Sayılı icra dosyalarına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Somut olayda asıl ve birleşen dava konusu ihtilaf davacının davalı banka hesabına “…’a verilen borç” açıklaması ile yapmış olduğu ödemelerin tahsili istemine yönelik İstanbul … İcra Müdürlüğünün … ve …E. Sayılı icra dosyalarına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin olup, davalı taraf tacir olsa da, davacının celp edilen vergi kayıtlarına göre davacının ticari yönden mükellefiyet kaydının bulunmadığı, dava konusu itibariyle davacının ticari işletmesini de ilgilendirmediği anlaşıldığından; eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilebilmesi için uyuşmazlık konusu kapsamında her iki tarafın tacir olması ve yine işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının tacir olmadığı, dolayısı ile ticari işletmesinin de bulunmadığı ve bu kapsamda taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. Bu nedenle, somut olayda; 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Genel görevli mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay içtihatları, yasal düzenlemeler ve tüm bu açıklamalar uyarınca Mahkememizin görevli olmaması, eldeki davaya ilişkin aksine bir düzenleme bulunmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/06/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

(e-imza) (e-imza)