Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/120 E. 2021/112 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/120 Esas
KARAR NO : 2021/112

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 31.10.2013 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın devrilmesi sonucu ölümlü trafik kazası meydana gelmiş, meydana gelen bu elim kaza sonucu, müvekkillerinin desteği olan… vefat etmiş, iş bu kaza sonucu müvekkil … eşinin, … ile … ise babalarının desteğini kaybetmiş, bu sebeple destekten yoksun kalma tazminatı için davalı … şirketine başvuru yapılmış ve … nolu hasar dosyası açılmış, sigorta şirketinin taleplerini reddetmesi sebebiyle Sigorta Tahkim Komisyonunda taraflarınca dava açılmış, İtiraz Hakem Heyeti … -…sayılı kararında taleplerinin tahkim yargılamasını aşması ve ticaret mahkemesinin karar vermeye ehil olduğu gerekçesiyle dosyadan el çekilmiş, bunun üzerine Arabuluculuk Daire Başkanlığına müracaat edilmiş, yapılan toplantılar sonucunda anlaşma sağlanamaması sebebiyle arabulucu tarafından tutanak tutulmuş, meydana gelen kazada … plakalı araç, davalı …Sigorta Şirketi tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile güvence altına alınmış, bu sebeple destekten yoksun kalma tazminatında müvekkiller zarar gören üçüncü kişi olduğundan, tazminat sorumlusu davalı … olduğunu, yaşanan trafik kazası sonucu, müvekkiller…’in maddi destekleğinden yoksun kalmış olmaları nedeniyle, davalı … Şirketi aleyhine destekten yoksun kalma davasının açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu. Bilirkişilerce yapılacak aktüer hesaplama sonucu çıkan tazminat bedellerinin müvekkillere ödenmesini, şimdilik 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, ölümün gerçekleştiği tarih olan 31.10.2013 tarihinden itibaren, avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı araca ait, müvekkil şirket nezdinde …sayılı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası temin edilmiş olup, ilgili poliçede ölen şahıs başına azami poliçe teminat limiti 250.000-TL ile sınırlı olduğunu, davaya dayanak kazada vefat eden şahıs, müvekkil şirket nezdinde sigortalı olan aracın sürücüsü olduğu, ayrıca tek taraflı kazaya kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini, ZMMM Sigortası poliçede gösterilen aracın işleteninin maddi nitelikteki hukuki sorumluluğunu teminat altına aldığını, 3.şahsın ölümü ile sonuçlanan hadiselerde sigortalının hukuki sorumluluğu ise iş bu ölüm nedeni ile müteveffanın destekten yoksun kalan varislerinin uğrayacakları maddi destek kaybı hesaplanması ile tespit edildiğini, söz konusu kazada müteveffa recep özyürek sigortalı aracın sürücüsü olduğunu, bu sebeple de varislerinin kendi kusuru ile ölümüne sebebiyet vermesi nedeni ile tazminat hakkı düşmediğini, iş bu dava konusu talep için sigorta tahkim komisyonunun …sayılı dosyasından yapılmış olan başvuru da 2019.k.15001 sayılı kararı ile belirttikleri gibi davacılar murisi ,araç sürücüsü…in %100 kusurlu olması sebebi ile reddedildiğini, bununla birlikte kazanın meydana geldiği yer karayolu olmadığını bu sebeple de ZMMS kapsamı dışında kaldığını, müvekkil şirketin sorumluluğu kapsamında olmayan talebin reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle; sigortalı araç sürücüsünün vefatı sebebi ile, üstlenilen sorumluluk sona ermiş olduğundan, müvekkil şirket hakkında açılan davanın reddine, karayolu olmayan yerde meydana gelen kaza teminat dışı hallere dahil olduğundan açılan davanın reddine, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

DELİLLER: Olay yeri krokisi, 05/09/2018 tarihli davacılar tarafından yapılan sigorta şirketine başvuru dilekçesi, 12/09/2018 tarihli sigorta şirketinin başvurunun reddine ilişkin kararı, …plakalı zirai traktöre ait sigorta poliçe örneği ve hasar dosyası, müteveffa ve davacılara ait SGK tarafından gönderilen hizmet döküm kayıtları, …Jandarma Komutanlığı müteveffa ve davacıların sosyal ve ekonomik durum araştırması, olay yeri inceleme raporu, olay yeri keşif ve ölü muayene tutanağı, ifade tutanakları, …CBS’nin … soruşturma 2013/264 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı, Karayolları Genel Müdürlüğünün 18/11/2020 tarihli müzekkere cevabı, …Komisyonunun …sayılı dosyası, müteveffa nüfus kayıt örneği, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava 31/10/2013 tarihinde müteveffa … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın devrilmesi ve …’in vefat etmesi nedeniyle müteveffanın desteği olan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, varsa miktarı hususlarından ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 31/10/2013 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın devrilmesi neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, davacıların desteği …’in vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kalan üçüncü kişi olarak tazminat talebinde bulunduklarını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ölüm tarihi olan 31/10/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müteveffanın davalı … nezdinde sigortalı olan aracın sürücüsü olduğunu, tek taraflı kazaya kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini, bu nedenle davacıların destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacaklarını, davacılar tarafından yapılan başvurunun reddedildiğini, kazanın meydana geldiği yerin karayolu olmadığını, kazanın karayolu ile bağlantısı olmayan tarlada meydana geldiğini, bu nedenle zmms kapsamı dışında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacıların 18/09/2018 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yaptıkları, Sigorta Tahkim Komisyonunun 2018.E…K-2019/…sayılı uyuşmazlık hakem kararı ile dava konusu yapılan taleplerin poliçe teminatı dışında kalması ve vefat eden sürücü müteveffanın asli kusurlu olması nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı yönünden taleplerin reddine karar verilmiş, davacılar tarafından itiraz edilmesi üzerine Sigorta Tahkim Komisyonunun 2018.E… 2019.i…. itiraz sayılı itiraz hakem heyeti kararı ile davacının taleplerinin heyetçe karşılanması mümkün olmadığından uyuşmazlığın mahkemece çözümlenmesi için dosyadan el çekilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
… CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasında müteveffa…’in ölümüyle ilgili olarak soruşturma açıldığı,… CBS’nin…sayılı kararıyla soruşturmayı gerektirir herhangi bir suç veya suçlunun olmadığı anlaşıldığından 29/11/2013 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiği anlaşılmıştır.
Karayolları Genel Müdürlüğüne kaza yeri olan “Bolu ili Göynük ilçesi, Sünnet Köyü, Kavşaraltı mevkinin 31/10/2013 tarihinde karayolu sayılan bir yer olup olmadığı veya karayolu ile bir bağlantısının olup olmadığı hususunda müzekkere yazıldığı, Karayolları Genel Müdürlüğünün 18/11/2020 tarihli müzekkere cevabında söz konusu yerin sorumluluk ağında bulunmadıklarını ancak Sünnet köyünden geçen veya köye direkt bağlantısı bulunan yolun bulunmadığını belirttikleri ve müzekkere ekine karayolu yol haritasını gönderdikleri anlaşılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmektedir. (HGK’nın 28.09.2011 tarihli 2011/17-499 Esas 2011/557 karar sayılı ilamı da bu yöndedir)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; olay yeri krokisinde kazanın %40 eğimli tarla üzerinde gerçekleştiği, krokinin incelemesinde etrafında karayolu sayılan veya karayolu bağlantısı olan yolun bulunmadığı, etrafında diğer tarlaların bulunduğu, Karayolları Genel Müdürlüğünün 18/11/2020 tarihli müzekkere cevabında kaza yeri olan Sünnet köyünden geçen veya köye direkt bağlantısı bulunan yolun bulunmadığının belirtildiği anlaşılmakla, 2918 sayılı KTK’nun 2. maddesi gereğince karayolu bağlantısı bulunmadığından kazanın meydana geldiği yerin karayolu sayılan yerlerden olmadığı, bu nedenle meydana gelen zararın ZMMS teminatı kapsamında olmadığı ve davalı … şirketinin sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile alınması gereken 4,90-TL’nin davacılardan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. Madde gereğince hesap olunan 4.080,00- TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacılardan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/02/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı