Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/112 E. 2020/428 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/112 Esas
KARAR NO : 2020/428

DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesine konu ekipmanların iadesi talepli “Malın İadesi Davası” olduğunu, davanın para alacağına ilişkin olmayıp, davanın açılış nedeni; davalı/finansal kiracıya kiralanmış olan, mülkiyet müvekkil şirkete ait ekipmanların müvekkil şirkete iadesi ile sözleşmenin müvekkil şirket tarafından haklı nedenle fesih edildiğinin tespiti olup İİK 24/4 md. Taleplerinin olmadığını, müvekkil şirket ile davalı arasında, … tarih ve … numaralı (… Tescil Numaralı) Finansal Kiralama Sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşmedeki ödeme planı, … 1. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ödeme planı değişikliği ihtarnamesi ile değiştirildiğini, … tarih ve … numaralı (… Tescil Numaralı) Finansal Kiralama Sözleşmesi ile; 1 ADET, 2016 MODEL, … MARKA, … TİPTE, … PLAKA NO’LU, ŞAŞİ SERİ NO: …, MOTOR SERİ NO: …, PALETLİ MİNİ EKSKAVATÖR- tüm standart ekipmanlarıyla birlikte, 1 ADET 2016 MODEL, … MARKA, … TİPTE KIRICI- tüm standart ekipmanlarıyla birlikte, makine ve ekipmanları finansal kiralama yolu ile kiralayarak, kiracı-davalıya sözleşme içinde yer alan teslim tesellüm belgeleri, proforma faturalar ve sevk irsaliyeleri ile teslim edildiğini, kiracı tarafından sözleşme gereğince ödenmesi gereken kira borçları vadesinde ve eksiksiz olarak ödenmeyince, … 3. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek borç bakiyesinin 60 gün içerisinde ödenmesi, aksi takdirde Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshedileceğinin borçluya bildirildiği, davalı kiraci, ihtarname ile kendisine verilen 60 günlük süre sona ermesine rağmen, ihtarname ile kendisine tebliğ edilen borçlarını ödemediğini, bu nedenle davalıya tebliğ edilen ve yukarıda tarih ve yevmiye numarası belirtilen ihtarname ile 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu ve taraflar arasında münakit sözleşmenin müvekkil kiralayana verdiği haklar kullanılarak finansal kiralama sözleşmesini feshedildiğini, davalı kiracı, sözleşmenin feshinin yasal sonucu olan ve ihtarname ile kendisinden talep olunan finansal kiralamaya konu malları verilen sözleşmesel süre içinde şirketlerine iade etmediğini, Finansal Kiralama Kanunu’nun 31. Maddesi ve Finansal Kiralama Sözleşmesinin 31. Maddesi hükmü gereğince davalı kiracı tarafından müvekkili şirkete iadesi gereken finansal kiralama konusu mal, ihtarname ile kendisine tanınan 3 günlük sürenin geçmiş olmasına rağmen, bugüne kadar iade edilmediği için Mahkememize bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, taraflar arasındaki Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle davalılar tarafından iade edilmesi gereken sözleşme muhteviyat malların davalılar tarafından müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep etmiştir, … tarih ve … numaralı (… Tescil Numaralı) Finansal Kiralama Sözleşmesinin, müvekkil şirketçe haklı nedenle fesih olduğunu tespiti ile; davalı tarafından iade edilmesi gereken sözleşme muhteviyatı aracın ve sözleşmeye konu diğer mal ve ekipmanlarının her kimin elinde bulunursa bulunsun müvekkil şirkete iadesini, ihtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamını, muhakeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmilinne karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında akdedilen yargılama konusu Finansal Kiralama Sözleşmesi, davacı tarafından tek taraflı olarak düzenlenen ve müvekkilin müdahale imkanının bulunmadığı bir sözleşme olduğunu, genel işlem koşulu kapsamındaki sözleşme maddelerinin, müvekkil açısından oldukça ağır olduğunu, buna rağmen uzunca bir süre taksitler düzenli olarak ödendiğini, yargılama konusu mallar davacı şirkete fatura edilirken kur, 3.5211 TL’ye sabitlendiğini, faturada ekskavatör ve kırıcının hem Dolar kuru üzerinden değerleri hem de Türk Lirası üzerinden değerleri yer almaadığını, alışta kur değerleri sabitlenirken, müvekkil ile imzalanan finansal kiralama sözleşmesinde kur değerlerinin sabitlenmemiş olması, müvekkilin oldukça aleyhine bir durum yarattığını, sözleşme tarihi olan 2017 yılında USD satış ortalaması 3,65 TL iken, 2019 yılında USD satış ortalaması 5,68 TL olduğunu, arada fahiş derecede fark bulunduğunu ve bu fark, her geçen ay müvekkile yüklenildiğini, bu fahiş artışa rağmen taksitler ödenmeye devam ettiğini ancak belli bir aşamadan sonra gerek döviz kurlarındaki ciddi artış gerek serbest piyasadaki iş olanaklarının bir hayli azalması müvekkili zor duruma sokmuş olduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 25. maddesinde; genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamayacağından bahsedilmişse de, taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesinde bu hükmün dikkate alınmadığını, sözleşme kapsamındaki kur değeri sabitlenmediği için davacı tarafından sözleşme, tek taraflı olarak feshedilmeye çalışıldığını, fesihten sonraki süreçte müvekkil tarafından ödeme ve yapılandırma talepleri davacıya iletilmiş, ancak davacı tarafından bu talepler kabul görmediğini, sözleşmenin haksız feshinde ve işbu davanın ikamesinde asıl amaç, müvekkilin ödeme taleplerini ve imkanını tamamen karşılıksız bıraktığını, davacının, sözleşmenin fesih olduğunun tespiti ile malın iadesi taleplerini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, Sözleşme, içeriğindeki yasal mevzuata ve genel işlem koşulları hükümlerine aykırı düzenlemeler sebebiyle feshedilmeye çalışıldığı için feshin haklılığından bahsedilemeyeceğini, malın iadesi istenmişse de, sözleşmenin feshi haklı ve geçerli olmadığından malın iadesi hükümleri uygulama alanı bulamayacağını, … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı kararı ile sözleşme kapsamındaki mallar hakkında ihtiyati tedbir kararı alındığını, davacı tarafından, hüküm kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesi talep edildiğini, İşbu dava, malın iadesi amacıyla açılan bir dava olduğunu, davacı tarafından bu husus, özellikle arabuluculuk müessesine neden başvurulmadığı kapsamındaki açıklamalarda açıkça belirtiltildiğini, malın iadesi amacıyla açılan davada; yargılama konusu olan, iadesine karar verilip verilmeyeceği dava kesinleştiğinde belli olacak, yargılamaya muhtaç ihtilaf üzerinde, önceden Değişik İş ile alınan ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesi, bu ihtiyatı tedbir kararının devamına karar verilmesi talebini kabul etmeleri, haklı olarak mümkün olmadığını, İşbu dava mal iadesi amacıyla açıldığı için, malların iadesinin önünü açan ve buna imkan sağlayan tedbir kararının yargılama sonuçlanmadan hüküm altına alınması kabul edilemez olduğunu, yargılama konusu mallar hakkında verilen ihtiyati tedbir kararının devamına ilişkin talebin reddine, müvekkil aleyhine sonuçlar doğuracağı açık olan, tek taraflı, genel işlem koşulları hükümlerine aykırı sözleşmeye dayalı ve haksız davanın reddi ile geçerli ve haklı bir feshin mevcut olmadığının tespitine, geçerli ve haklı bir fesih mevcut olmadığından sözleşme konusu malların iadesi talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP:Davacı vekilinin mahkememize verdiği cevaba cevap dilekçesinde özetle; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu Madde 18: Finansal kiralama sözleşmesi; kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşme olduğunu, madde hükmünden anlaşılacağı üzere sözleşme, kuruluşundan önceki süreçte Finansal Kiracı olmak isteyenin Finansal Kiralama şirketinden bu yönlü bir talepte bulunması üzerine tesis edileceğini, Kiracının sözleşme öncesi ve sözleşmenin kuruluş aşaması da dahil olmak üzere, her aşamada bizatihi ilgilisi olduğu Finansal Kiralama Sözleşmesinde mevzuata aykırılık vb. iddialarda bulunmak, kötü niyetli olmanın yanı sıra, Finansal Kiralama Hukuku’nun esasını teşkil eden unsurların da büsbütün görmezden gelinmesi anlamına geldiğini, bu nedenle de dürüstlük kuralına aykırılığın değerlendirilmesi gerektiğini düşündükleri husus sözleşme değil, sözleşmenin feshi sonrası sözleşme konusu emtianın kullanılmasıyla, haksız temelde ekonomik kazanç elde etmeye devam edilmesidir. Sözleşmeye konu hükümler, iki taraflı irade beyanı ile doğmuş bir sözleşme olduğundan, davalının bu konudaki beyan ve itirazları mesnetsiz ve hukuka aykırı nitelik taşıdığını, davalı cevap dilekçesinde her ne kadar sözleşme fesih nedenini kurun sabitlenmemesi olarak ifade etmişse de, sözleşmenin feshedilmesi davalı yanın temerrüde düşmüş olması üzerine,6361 s.k. ve sözleşmesel hükümler gereği gerçekleştiğini,davalı yan her ne kadar iyi niyetli olduğu iddiasıyla, ödemede temerrüde düşülmesinde toplumsal- ekonomik gerekçeler ileri sürmüş olsa da, halihazırda dahi davaya konu emtiayı kendi ukdesinde bulundurmaya, müvekkil şirketin rızası hilafına, sözleşmeye ve yasaya aykırı bir biçimde kullanmaya devam etmekte olduğunu, 6361 sayılı kanun gereği, finansal kiralama sözleşmesinin hangi koşullarda fesih edilebileceği, malın iadesinin ne şekilde gerçekleşeceği ve ekipman üzerinde ne şekilde tasarrufta bulunulabileceği açıkça belirtildiğini, sözleşme ve yasa hükümlerine göre tarafımızca sözleşme fesih edilmiş olup, bu minvalde sözleşmenin feshinin haklılığının tespit edilmesi gerekildiğini, taraflar arasında münakit düzenleme şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin, müvekkil şirketçe haklı nedenle fesih olduğunun tespiti ile; sözleşme muhteviyatı makinelerin müvekkil şirkete iadesine, İhtiyati Tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, muhakeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği ikinci cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkilin sözleşme öncesi ve sözleşmenin kuruluş aşaması da dahil olmak üzere her aşamada bizatihi ilgilisi olduğu sözleşmeden bahsedilmiş ise de, bu sözleşmelerin finansal kiralama şirketleri tarafından tek taraflı olarak düzenlendiği ve müvekkilin, sözleşme içeriğine etki etme imkanının bulunmadığının, sözleşme maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda düzenlenen genel işlem koşulu kapsamında olduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 25. maddesinde; genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamayacağından bahsedildiğini, sözleşmenin feshedilmesi müvekkilin temerrüde düşmesine bağlanmıştır ancak bu durumun sebebi, cevap dilekçesinde de izah edildiği üzere kur değerlerinin sabitlenmemesinin olduğunu, yargılama konusu mallar davacı şirkete fatura edilirken kurun sabitlendiğini, ancak standart sözleşmede kur değerlerinin sabitlenmesine ilişkin bir hüküm olmadığından bu durum, müvekkilin oldukça aleyhine bir durum meydana getirdiğini, müvekkilin, kur değerleri hususunda standart sözleşme şablonuna etki edemeyecek olması bilinen bir gerçek olduğunu, kur değerlerindeki fahiş artış da her geçen ay müvekkile yüklenildiğini, sözleşme kapsamındaki bu şartların hakkaniyete aykırı olduğunu, cevap dilekçesinde belirtildiği üzere malın iadesi amacıyla açılan davada; yargılama konusu olan, iadesine karar verilip verilmeyeceği dava kesinleştiğinde belli olacak, yargılamaya muhtaç ihtilaf üzerinde, önceden Değişik İş ile alınan ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesi, Mal iadesi amacıyla açılan davada buna imkan sağlayan tedbir kararının verilmesi talebini kabul etmediklerini,davacı şirket tarafından yargılama konusu mallar, işbu dilekçe tarihinden önce teslim alındığını, fesihten sonraki süreçte müvekkil davacı şirkete, ödeme ve yapılandırma taleplerini iletmiş; bunun için yargılama konusu malları kullanmaya devam etmek zorunda olduğunu, bu sayede geçimini sağladığını ifade ettiğini. bu durumun davacı şirket tarafından bilindiğini, davacının, sözleşmenin fesih olduğunun tespiti ile malın iadesi taleplerini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, sözleşme; içeriğindeki yasal mevzuata, genel işlem koşulları hükümlerine, hakkaniyete aykırı düzenlemeler sebebiyle feshedilmeye çalışıldığı için feshin haklılığından bahsedilemeyeceğini, malın iadesi istenmişse de, sözleşmenin feshi haklı ve geçerli olmadığından malın iadesi hükümleri uygulama alanının bulunmayacağını, izah olunan sebeplerle; haksız ve dayanaksız davanın tüm talepleri ile birlikte reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: Finansal Kurumlar Birliği nezdinde … tarih … tescil numarası ile tescilli … numaralı sözleşme ve ekleri, … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası, … 3. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ve tebliğ şerhleri, teslim-tesellüm belgesi, fatura, değerleme raporu, cari hesap hareketleri, ticari kayıtlar ve tüm dosya kaspamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu gereğince finansal kiralama konusu malın davalı kiracıdan alınarak, davacı kiralayana iadesi istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalının finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borcunu zamanında ödememesi nedeniyle çekilen ihtarnamede verilen süreye rağmen borç ödenmediğinden ve sözleşmeye konu mal iade edilmediğinden sözleşmenin haklı feshedilmesi nedeniyle dava konusu malın iadesini talep etmiştir.
Davalı taraf finansal kiralama sözleşmesinde kur değerlerinin sabitlenmemiş olması nedeniyle müvekkili aleyhine bir durum yarattığını, sözleşmenin yasal mevzuata ve genel işlem koşulları hükümlerine aykırı düzenlemeler sebebiyle feshedilmeye çalışıldığı için feshin haklılığından bahsedilemeyeceğini, yargılama konusu mallar hakkında verilen ihtiyati tedbir kararının devamına ilişkin talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar tensip zaptı ile davada yazılı yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiş ise de TTK 4/2 maddesine 22/07/2020 tarihinde ve 7251 sayılı kanunun 58. Maddesi ile getirilen düzenleme gereğince ticari davalarda miktar ve değeri 500.000 TL’yi geçmeyen davalarda basit yargılama usulü uygulanacağından ve usul kurallarının derhal uygulanması ilkesi gereği Mahkememizin 29/09/2020 tarihli celsesinde yargılamaya basit yargılama usulü ile devam edilmesine karar verilmiştir.
Davalı tarafın öninceleme duruşmasında delilleri bildirmek için süre talebinin cevap dilekçesinde delil olarak finansal kiralama sözleşmesine dayanıldığı, ikinci cevap dilekçesinde delil bildirilmediği, finansal kiralama sözleşmesinin dosya içerisinde mevcut olduğu, ayrıca 22/07/2020 tarihinde HMK 140/5 mad. Düzenlenen delil bildirmek için verilen sürenin kaldırıldığı, ve tarafların dilekçeleri ile birlikte delillerini bildirmesi şeklinde yasal düzenleme getirildiği anlaşıldığından reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin tanık dinletme talebinin taraflar arasındaki uyuşmazlığın finansal kiralama sözleşmesine dayalı olduğu ve dava değeri dikkate alınarak HMK 200/1 mad. Gereğince reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki … tarih … tescil numarası ile tescilli … numaralı finansal kiralama sözleşmesinin 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 22. maddesine uygun olarak yazılı şekilde yapıldığı, sözleşmede yazılı malın kiralayan davacı tarafından kiracı davalıya teslim edildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu; finansal kiralama konusu mal, 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 23. maddesi gereğince, kiralayan şirketin mülkiyetindedir. Anılı yasanın 24. maddesi gereğince de; kiracı, sözleşme süresinde finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorundadır. 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 30. maddesine göre sözleşmenin sona ermesi halleri ve 31. maddesine göre de; sözleşmenin ihlali hallerinde 32. madde gereğince kiracı finansal kiralama konusu malı kiralayana derhal geri vermekte yükümlüdür.
Davalının finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödememesi üzerine, davacı tarafça … 3. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi davalıya 29/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
… 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile dava konusu olan taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesine konu malın davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana yediemin olarak teslimine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dava konusu finansal kiralamaya konu malın değerleme raporu dosyaya sunulmuş ve yatırılması gereken tamamlama harcının yatırıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesi kapsamında davalının borcunu ödememesi nedeniyle çekilen ihtarda verilen süreye rağmen de davalı tarafın borcunu ödemeyerek temerrüte düştüğü ve sözleşme konusu malı iade etmediği sabit olup, davalı kiracının finansal kiralama bedelini ödediğini yahut ödememesi gerektiğini yada kira alacağının istenebilir olmadığını gösterir deliller sunmadığı bu nedenle davacı kiralayan tarafından finansal kiralama sözleşmesinin haklı olarak feshedildiği anlaşılmakla, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunun 31. ve 32. maddeleri gereğince iade koşulları oluştuğundan davaya konu finansal kiralama sözleşmesine konu malın davalı tarafından davacıya aynen iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile dava konusu taraflar arasında akdedilen … tarih, … sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesine konu;
“1 ADET, 2016 MODEL, … MARKA, … TİPTE, … PLAKA NOLU, ŞASİ SERİ NO:…, MOTOR SERİ NO:…, PALETLİ MİNİ EKSKAVATÖR
1 ADET, 2016 MODEL, … MARKA, … TİPTE KIRICI” nın mülkiyetinin davalıdan alınarak davacıya aynen İADESİNE,
2- Dava konusu makine ile ilgili … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş … sayılı kararı ile verilen ihtiyati tedbirin mahkememiz kararı kesinleşinceye kadar devamına,
4- Davacı tarafça yatırılan peşin harç ve tamamlama harcının alınması gereken 9.085,23-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 6.813,90 TL karar harcının davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
5- Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 1.724,83-TL peşin harç, 546,50 -TL tamamlama harcı toplamı 2.325,73-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan tebligat gideri 84,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 16.585,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Davacı ve davalı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran taraflara resen iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır