Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/107 E. 2021/432 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/107 Esas
KARAR NO : 2021/432
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 28/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin uzun yıllardır İstanbul’da bulunan pek çok kurumsal firmaya servis ve personel taşımacılığı hizmeti sunduğunu, davalı şirketin talebi ve ihtiyacı üzerine davalı şirkete araç tahsisi yapılarak servis taşımacılık hizmeti verildiğini, bu hizmete istinaden davalı ile aralarında ticari münasebet doğduğunu, davalıya verilen hizmet sebebiyle; 31.01.2018 düzenleme tarihli … seri numaralı 2.839,32 TL bedelli,31.03.2018 düzenleme tarihli … seri numaralı 3.186,00 TL bedelli, 30.04.2018 düzenleme tarihli … seri numaralı 1.368,80 TL bedelli, 28.02.2018 düzenleme tarihli … seri numaralı 2.469,69 TL bedelli, faturalar düzenlendiğini, Bu faturaların tamamının davalıya tebliğ edildiğini, 8 günlük itiraz süresi içerisinde faturalara itiraz edilmediğini, davalı tarafından bir kısım fatura bedellerinin ödendiğini, bakiye 7.394,82 TL ödenmediği için davalı hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas numaralı dosyasıyla birlikte icra takibi başlatıldığını, Davalı şirketin söz konusu takipteki borç tutarına faizlerine ve tüm fer’ilerine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının yalnız borca ve fer’ilerine itiraz etmiş olmakla birlikte fatura ve cari hesaba ilişkin herhangi bir itirazda bulunmayarak mevcut ticari ilişkiyi kabul etmiş olduğunu, Taraflar arasında bulunan faturalar ve cari hesap dökümü incelendiğinde davalının borçlu olduğunun ortaya çıkacağını, davanın kabulü ile, itirazın iptaline, … cra Müdürlüğü 2018/… sayılı dosyada takibin devamına, takip konusu yapılan alacak miktarı için %20’den az olmamak koşulu ile borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, takip konusu olan alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı borçludan tahsilini, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:Bilirkişi raporu ve … İcra dairesinin 2018/… Esas sayılı icra dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirket tarafından davalı şirkete karşı … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası ile başlatılan ve fatura alacağı olduğu iddia edilen toplam 7.394,82 TL’nin tahsiline ilişkin yapılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki dolayısıyla düzenlenen 4 ayrı faturadan kaynaklanan toplam 7.394,82 TL alacağın tahsiline ilişkin yapılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali için işbu davayı ikame etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmayarak davacının tüm iddialarını reddetmiş sayılmıştır.
İcra İflas Kanunu (İİK) m.67’de düzenlenen itirazın iptali davası, takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde ve genel hükümler çerçevesinde alacağın varlığının ispatı gereken bir davadır. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilir.
İtirazın iptali davasında davacı alacaklı, takip konusu alacağın varlığını ispat etmek zorundadır.
İş bu dava bakımından önemli delillerden olan yasal dayanağını Vergi Usul Kanunu hükümleri oluşturan “fatura” Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 2001/1 E. 2003/1 K. sayılı kararında “ticari satışlarda satıcı tarafından alıcıya verilen ve satılan malın miktarını, vasıflarını, ölçüsünü, fiyatını ve sair hususları veya ifa edilmiş hizmetleri gösteren hesap pusulası olup ticari belge niteliğindedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Fatura tek başına akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli olmayıp faturayı teslim alanın borç altına girmesi, hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmesinin ispatına bağlıdır. Ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz. Faturalarda belirtilen malların davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki malların davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Somut dosyanın tetkikinde; …. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı takip dosyasının yapılan incelenmesinde; alacaklının davacı şirket … San. ve Ltd. Şti., borçlunun ise davalı şirket … A.Ş. olduğu, asıl borç miktarının toplam 7.394,82 TL olduğu, davalı borçlunun 07/01/2019 tarihinde süresine olacak şekilde borca itiraz ederek takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi için mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan raporda davalının ihtaratlı tebligata rağmen ticari defterlerini sunmadığından defterlerinin incelenemediği, davaya konu faturalardan 28/02/2018 düzenleme tarihli … seri numaralı 2.469,69 TL bedelli senedin davacının ticari defterlerinde yer almadığı ancak diğer üçünün davacı tarafın ticari defterinde yer aldığı ve usulüne uygun tutulup sahibi lehine delil teşkil eden davacı defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle toplam 7.394,82 TL alacağı olduğu, davaya konu faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğine veya fatura içeriği hizmetin teslim edildiğine dair herhangi bir belge olmadığı gibi taraflar arasında imzalı bir mutabakat mektubunun da olmadığı belirtilmiştir.
Davalı dosyaya cevap dilekçesi sunmayarak davacının tüm iddialarını reddetmiş sayılmış ve ispat külfeti yukarıdaki açıklamalardan da açıkça aşlaşılacağı üzere davacı üzerindedir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kaydedilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaya yetmeyeceğinden davacının davalıdan faturaya konu alacakların varlığını ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
Faturanın delil olması ile ilgili açıklamalar, dosya arasında yer alan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesince alınması gereken 59,30 TL harcın başlangıçta alınan 89,32 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 30,02 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa iadesine,
6-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8- Karar kesinleştiğinde …. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasının iadesine,
Dair verilen karar; kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine istinafı kabil olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne, davalı tarafın yokluğunda okunarak, alenen ve usulen tefhim olundu.10/08/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*