Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/103 E. 2021/265 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/103 Esas
KARAR NO : 2021/265

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 14/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; alüminyumdan döküm levha, disk imalatı, her nevi çinko, kalay, kurşun, lehim, silis gibi yardımcı malzeme alımı, satımı, ithalat ve ihracatını yapan müvekkili davacının ticari faaliyete konu işlerini gerçekleştirebilmek için davalı kurum ile doğalgazın açılmasına yönelik abonelik işlemlerini başlattığını, davalı kurum tekelinde bulundurduğu doğalgaz dağıtımını davacı şirkete yalnızca dava dışı başka bir şirket olan …Tic. A.Ş.’nin borçlarını ödemeyi taahhüt ettiğinde gerçekleştireceğini belirttiğini, içeriği ve gerekçesi belli olmayan ancak davacıyı oldukça yüklü bir borç altına sokan belgeyi baskı ve zorla imzalattığını, davacının bahsi geçen belgeyi imzalamaması halinde doğal gaz dağıtımını verilemeyeceğinin söylenerek davacı şirketin ticari faaliyetlerinin durması ve kaybettiği kazanç üzerinden baskı yapıldığını, davacının başvuru talebi doğrultusunda adresteki eski eski şirket olan dava dışı… A.Ş’nin aboneliğinin iptal edilerek doğalgazının kapatıldığını fakat davacıya gaz açılışının verilmediğini, davacıya önceki kullanıcının borçlarının bulunduğunu ve bu borçların üstlenilmesi halinde doğalgaz açılışı verileceğini, davalının bu baskıcı tutumu neticesinde davacının almış olduğu siparişlerin daha fazla gecikmemesi ve ticari itibarının daha fazla zarara uğramaması adına kendisine dayatılan borç sözleşmesini imzalamak durumunda bırakıldığını, davalının ayrıca eski abonenin aboneliğini de iptal ettiğini, bu durumun başlı başına o kullanıcı ile arasında olan ilişkiyi hukuken sonlandırması anlamına geldiğini ve hukuken sonlanmış bir ilişkinin sorumluluğunu başka bir şirket olan davacıya faturalandırmasının hukuka aykırı olduğunu, 13.12.2019 tarihli olarak davacıya zorla imzalatılan taahhütname adı altındaki belgede borcun konusu olarak dava dışı … A.Ş. ile davalı nezdinde düzenlenen… numaralı sözleşmenin belirtildiğini, ayrıca davacının borç altına girilen belgede kefilliğe ilişkin hiçbir hükmün de yer almadığını, davacıya baskı ile imzalatılan bir diğer belgede ise davacının hiçbir belge, dayanak yahut gerekçe gösterilmeksizin salt tutar ve taksit tarihleri yazıları ile 1.606.686,16-TL ile borç altına girdirildiğini, davalının İstanbul sınırları içerisinde doğalgaz dağıtım işi yapan … Belediye Başkanlığı’na bağlı iştirak niteliğinde bir şirket olup, bu alanda tekel niteliği taşımakta olduğunu ve somut hadisenin yaşandığı sırada da tekel olma vasfını sonuna kadar kullanıp, bu durumdan faydalanarak herhangi bir hukuki neden de göstermeyerek davacı şirketi sorumla tutma yoluna gittiğini, davalı kurumun sözleşme yapma serbestisi ve tekellik özelliğini kötüye kullanıp, kendisine aşırı yararlanma sağladığını, ayrıca davacı ile davalı arasında imzalanan 28.01.2020 tarihli abonelik sözleşmesinde davacıya zorla imzalatılan belgelere değinilmediğini ve davacıya haricen 106 bin TL gibi bir güvence bedeli yansıtıldığını beyanla davacı şirketten baskı altında alınan taahhüdün icraya konu edilmesinin önlenmesi adına teminatsız bir şekilde tedbir kararı verilmesini ve alınan taahhüdün iptaline karar verilmesini arz ve talep ederek işbu davayı açmıştır.
CEVAP: Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 02/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil firmanın hisselerinin tamamının kamuya ait olduğunu, 4646 Sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu ve bu kanunun yetkilendirdiği Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan aldığı yetki ile İstanbul’da doğalgaz dağıtım hizmetini ifa ettiğini ve tekel olmadığını, davacı firmanın serbest tüketici olup, herhangi bir dağıtım şirketinden doğalgaz temin edebileceğini, dava konusu tesisatta önceki abonenin davaya göre üçüncü kişi …A Ş. olduğunu, 27/10/2010 tarihinde G100 tipinde sayaç ve 5 tane 37,1 m3/saat tüketimli olmak üzere 10 adet potadan oluşan projesinin onaylandığını ve 03/08/2010 tarihinde gaz açma işleminin yapıldığını, dava konusu iptali istenen borç belgeleri ile borcun davacı tarafından kabulünü takiben 13/12/2020 tarihinde davacı ile kurum arasında doğalgaz kullanım sözleşmesi imzalandığını, ancak gaz açılışının doğalgaz kullanım sözleşmesiyle değil proje ve projeye uygunluk belgesinin düzenlenmesiyle mümkün olabileceğini, davacı işletme için 27/01/2020 onaylanan projenin 12/02/2020 tarihinde yapılan kontrollerinde projeye aykırılıklar tespit edildiğinden, gaz açılışı için uygunluk belgesi düzenlenmediğini, dolayısıyla adreste usulüne uygun bir gaz kullanımı yapılmadığını, uzaktan takipli sayaç ile yapılan kontrolde davacının şu anda gaz kullandığının tespit edildiğini, …A.Ş.’nin 13/12/2019 tarihi itibariyle kurum nezdinde 1.913.175,60-TL borçlu duruma geldiğini, bu süre zarfında borçlarına karşılık taksitlendirme yapılıp, kambiyo senedi alındığını ancak ne senetlerin ne de sonrasında çıkan borçların ödendiğini, abonenin itirazından dolayı sayacın sökülemediğini ve gaz arzının istasyon içindeki regülatörden durdurulduğunu, 07/11/2019 tarihinde firma yetkilisiyle yapılan görüşmeler ve vermiş olduğu davaya konu taahhüt üzerine gazın tekrar açıldığını, borçların ödenmemesi ve taahhütlerin yerine getirilmemesi üzerine 03/12/2019 tarihinde sözleşmenin feshedilerek gaz arzının durdurulduğunu ancak gaz arzının durdurulduğu gün davacının kuruma yeni sözleşme için dilekçe verdiğini, ancak olay kronolojik olarak inceldiğinde davacının aynı alanda faaliyet gösterdiği …A.Ş. ile arasında bir devir sözleşmesi ile veyahut devir işlemi olmasına rağmen bunu gizlemek suretiyle muvazaalı bir işlemle yaklaşık 2 Milyon TL tutarındaki bir borçtan kötü niyetli olarak kurtulmaya çalıştığının tespit edildiğini, davacı şirketin eski işletmenin devamı bir işletme olduğunu, zira davacı ile borçlu … A.Ş.’nin 2018 yılında aynı adreste kurulduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: 13/12/2019 tarihli doğal gaz abonelik sözleşmesi, 13/12/2019 tarihli taahhüt yazıları, İstanbul Ticaret Odası kayıtları, Davalı…kayıtları, Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği, Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Makine Mühendisi Bilirkişi …, Mali Müşavir Bilirkiş… ile Borçlar Hukuku Uzmanı Bilirkişi… tarafından sunulan 29/12/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davalının incelenen 2018-2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının incelenen 2018- 2019 yıllarına ait ticari defterlerinde; Davalı dağıtım şirketinin 4 taksitte ödenmek üzere davacıdan toplam 147.497,70 TL güvence bedeli tahsil ettiği görülmüş olup bu bedelin ödenip ödenmediği ile ilgili taraflar arasında bir çekişme mevcut olmadığı, davalı dağıtım şirketinin, dava dışı … AŞ’den ise 31/12/2019 tarihi itibariyle 1.843.345,48-TL alacaklı durumda olduğu, davacı ile davalı arasında 13.12.2019 tarihinde imzalanan Doğalgaz Bağlantı ve Abonelik Sözleşmesine göre; davalı dağıtım şirketinin 4 taksitte ödenmek üzere davacıdan toplam 147.497,70 TL güvence bedeli tahsil ettiği, güvence bedelinin hesap yöntemine veya tutarına yönelik taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, bahse konu bağlantı ve abonelik sözleşmesinde davaya konu olup dava dışı başka bir şirkete ait borca herhangi bir şekilde atıfta bulunulmadığı, davaya konu iptali istenen taahhütname vb. başkaca bir evrakın sözleşme eki yapılmadığı, sözleşmenin halen yürürlükte olduğu ve doğalgaz kullanımının devam ediyor olduğu gerçeğinden hareketle, davacı tarafından davalıya ödenen toplam 147.497,70 TL güvence bedelinin sözleşme sona erdikten sonra davacının davalıdan talep edebileceği bir alacak olabileceği, ancak devam eden mevcut sözleşmeye göre ne davacının davalıdan ne de davalının davacıdan herhangi bir alacağının söz konusu olamayacağı muhasebesel belirlemeler bünyesinde olduğu, fakat yukarıda “Çekişmenin Ruhuna Dair Tetkikat” kısmında ayrıntılı biçimde ifade edildiği gibi, meselenin bu noktada/noktalarda muhasebesel hesaplama hususunda olmadığı mütalaa edildiği, Çekişmenin Ruhuna Dair Tetkikat kısmında İzhar ve izah edildiği gibi, davacının iradesinin fesada uğradığı yönünde hüküm kurulacak olursa, o seçenekte davada davacı yan istemi yönünde hüküm kurulabileceği, buna karşılık, davalı yan yararına tüzel kişilik perdesinin kaldırılması kuramının somut durumda uygulanabileceği, mahkemece benimsenecek olursa o seçenekte mahkemenin davalı yan savunmaları yönünde hüküm kurmakta muhtar olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan doğalgaz abonelik sözleşmesi sırasında önceki abonenin borcuna ilişkin alınan taahhütlerin iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf doğal gaz aboneliğine ilişkin davalı şirketin önceki abonenin borcuna ilişkin taahhüt içeren belgeyi imzalamaması halinde doğal gaz tedarikinin yapılmayacağını bildirmesi nedeniyle işlerin durması halinde uğrayacağı zarar nedeniyle müzayaka halinden faydalanmak suretiyle önceki abonenin borcuna ilişkin verilen taahhütlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise davacının aynı alanda faaliyet gösterdiği …A.Ş. ile arasında bir devir sözleşmesi ile veyahut devir işlemi olmasına rağmen bunu gizlemek suretiyle muvazaalı bir işlemle yaklaşık 2 Milyon TL tutarındaki bir borçtan kötü niyetli olarak kurtulmaya çalıştığının tespit edildiğini, davacı şirketin eski işletmenin devamı bir işletme olduğunu, zira davacı ile borçlu … A.Ş.’nin 2018 yılında aynı adreste kurulduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın davacı şirketin doğal aboneliği sırasında önceki abone olan …isimli şirketin birikmiş abonelik borcuna ilişkin davacı şirket tarafından davalı şirket lehine 13/12/2019 tarihli 499.090,00-TL bedelli ve 13/12/2019 tarihli 1.606.686,16-TL bedelli önceki abonenin borcuna katılmaya yönelik davacı tarafça verilen taahhütlerin geçerli olup olmadığı hususundan kaynaklıdır.
Taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi, taahhüt belgeleri, davacı ve dava dışı şirketin sicil kayıtları ile davalı şirket kayıtları celp edilerek incelenmiş ve bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; davacı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …sicil numarasına kayıtlı … Ltd.Şti. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin …mah. 1573 sok. No:.. Esenyurt/ İstanbul olduğu, şirketin ortak ve son yetkililerinin… ve …olduğu anlaşılmıştır.
Dava dışı önceki abone şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı … A.Ş. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin … mah. … sok. B blok No:.. B/243 Esenyurt/ İstanbul olduğu, şirketin yetkilisinin … olduğu anlaşılmıştır.

Dava konusu ihtilafa ilişkin yasal düzenlemelere bakılacak olursa;
Türk Borçlar Kanunun’da Borca katılma başlığı altında yer alan madde 201’e göre;
“Borca katılma, mevcut bir borca borçlunun yanında yer almak üzere, katılan ile alacaklı arasında yapılan ve katılanın, borçlu ile birlikte borçtan sorumlu olması sonucunu doğuran bir sözleşmedir.
Borca katılan ile borçlu, alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olurlar.”
Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin Müşteri sözleşmesinin sona ermesi başlığı altında yer alan madde 46/5 ikinci cümle ye göre; “Abonenin, sözleşmesini sona erdirmeksizin ikamet ettiği adresten ayrılması durumunda, söz konusu adrese taşınan gerçek ve tüzel kişi ile yeni bir abonelik sözleşmesi yapılır. Ayrıca aynı adreste başka abonelerin daha önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları, yeni abonenin üstlenmesi talep edilemez.” şeklinde belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda davacı taraf işlettiği alüminyum üretim tesisindeki faaliyetini yürütebilmek adına doğal gaz aboneliği almak için İstanbul sınırları içerisinde doğalgaz dağıtım işi yapan … Belediye Başkanlığı’nın iştiraki olan davalı şirkete başvurduğu, davalı şirketin önceki abonenin birikmiş borcuna ilişkin önceki abone ile davacı şirketten borcun ödeneceğine ilişkin dava konusu taahhütleri aldığı ve davacı şirketin söz konusu bu taahhütleri itirazı kayıtla imzaladığı açık olup, davacı şirketin önceki abonenin borcunu ödeyeceğine ilişkin taahhüt niteliğindeki bu beyanları TBK 201. maddesi kapsamında borca katılma niteliğindedir.
Davalı şirket tarafından davacı şirketin önceki abone olan … şirketinin devamı niteliğinde olduğu ve birikmiş yüksek miktardaki abonelik borcundan kurtulmak maksadıyla hareket ettiği yönünde savunmada bulunulmuş ise de, incelenen ticaret sicil kayıtlarına göre davacı şirket ile dava dışı önceki abone olan dava dışı …Alüminyum şirketinin ortaklarının ve şirket merkezlerinin birbirinden farklı olduğu, abonelik alınmak istenilen tesis binasının ve içerisindeki ekipmanlarının alüminyum üretimine ilişkin olması nedeniyle dava dışı önceki abone ile aynı alanda faaliyet ve üretim yapan davacı şirketin davalı kayıtları arasındaki kira sözleşmesi ile aynı adresteki hazır kurulu olan üretim tesisini kiralayarak faaliyetine ve üretimine devam etmek istemesinin normal bir durum olduğu sırf bu durumun her iki şirketin birbirinin devamı niteliğinde olduğunu ispatlamayacağı, davalı tarafça her iki şirketin birbirinin devamı olduğu ve önceki borçtan kurtulmaya yönelik muvazaalı hareket ettiklerine yönelik iddiasını ispata elverişli delillerle ispatlayamamıştır.
Bu haliyle davacı şirketin, İstanbul sınırları içerisinde tek doğalgaz dağıtım işi yapan…Belediye Başkanlığı’nın iştiraki olan davalı şirket ile yaptığı abonelik sözleşmesinin imzalandığı tarih olan 13/12/2019 tarihi ile aynı tarihte önceki abonenin borcuna ilişkin taahhüt alınması göz önüne alındığında davacıya aboneliğin ve gaz tedarikinin önceki abonenin birikmiş borcunu üstlenmesi koşuluyla verildiğine kanıt olduğu tartışmasız olup, davacı tarafça itirazı kayıt konulma suretiyle üretiminin ve ticari faaliyetinin durmasını engellemek amacıyla müzayaka halinde taahhütlerin verildiği açık olup, Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin Müşteri sözleşmesinin sona ermesi başlığı altında yer alan 46/5 maddesinin ikinci cümlesindeki aynı adreste başka abonelerin daha önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçların, yeni aboneden üstlenmesi talep edilemez düzenlemesi gereğince davalı şirketin önceki abonenin birikmiş borcunu yeni abone olan davacı şirketten üstlenmesini talep etmesi ve bu hususta dava konusu taahhütleri alması yasal mevzuata aykırı olduğundan davacı tarafça davalı şirkete verilen önceki abonenin birikmiş borcuna katılmaya ilişkin 13/12/2019 tarihli 499.090,00-TL bedelli ve 13/12/2019 tarihli 1.606.686,16-TL bedelli taahhütlerin iptaline dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; davacı şirket tarafından davalı şirket lehine 13/12/2019 tarihli 499.090,00-TL bedelli ve 13/12/2019 tarihli 1.606.686,16-TL bedelli önceki abonenin borcuna katılmaya yönelik davacı tarafça verilen TAAHHÜTLERİN İPTALİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harcın ve tamamlama harcının alınması gereken 143.845,57-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 107.884,18-TL karar harcının davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan başvurma harcı 54,40-TL, peşin harç 1.707,75-TL, tamamlama harcı 34.253,64-TL olmak üzere toplam 36.015,79-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 20 adet tebligat-posta gideri 240,50-TL, bilirkişi ücreti 3.000,00-TL olmak üzere toplam 3.240,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 101.728,97-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.18/03/2021

Başkan
e-imza *
Üye
e-imza *
Üye
e-imza *
Katip
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.