Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/993 E. 2020/264 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/993 Esas
KARAR NO :2020/264

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:17/10/2019
KARAR TARİHİ:09/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 17/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile ihyası istenilen Tasfiye Halinde … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dava ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile işçilik alacağı davası ve icra takibi bulunduğunu, söz konusu icra takibinin devamı sırasında İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından ihyası istenilen şirketin tasfiyesi sona erdiğinden ticaret sicilinden terkin edildiğini, devam eden icra takibinin yürütülmesi için Tasfiye Halinde … San. ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin ticaret sicile yeniden tescili ile ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili mahkememize verdiği 22/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, resen terkin işleminin 6102 sayılı TTK ‘nın Geçici 7. maddesi ve ilgili yasal mevzuat kapsamında yapıldığını ve tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, Ticaret Sicil Müdürlüğünün mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Memuruna çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: … Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dava ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ve tüm dosya kaspamı.
…. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça İhyası istenilen Şirket aleyhine açılan alacak davası olduğu, dosyanın karara çıkmış olduğu anlaşılmıştır.
…. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine, …. İş Mahkemesi’nin ilamından kaynaklanan işçilik alacağına ilişkin ilamlı icra yoluyla icra takibi başlatıldığı, icra takibinin derdest olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalılar aleyhine açılan tasfiyenin sona ermesi nedeniyle sicilden terkin olunan şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Davacı taraf dava dışı Tasfiye Halinde … San. ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin ihyasına ve ticaret sicile yeniden tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal mevzuat gereğince şirketin sicilden terkin edildiğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Memuruna çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; ihyası istenilen şirketin … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı ve Tasfiye Halinde … San. ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin … – … olduğu, şirketin 12/03/2018 tarihinde tasfiyesi sona erdiğinden sicilden terkin edildiği ve şirketin tasfiye memurunun … olduğu anlaşılmıştır.
…. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça İhyası istenilen Şirket aleyhine açılan alacak davası olduğu, dosyanın karara çıkmış olduğu anlaşılmıştır.
…. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine, …. İş Mahkemesi’nin ilamından kaynaklanan işçilik alacağına ilişkin ilamlı icra yoluyla icra takibi başlatıldığı, icra takibinin derdest olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nın Geçici 7. maddesinin 15 numaralı bendinde de “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulananlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir. ” düzenlemesi getirilerek haklı sebepler bulunması halinde terkin edilen şirketin ihyası hususunda hukuki yararı bulanan kişilere ihya imkanı tanımıştır.
6102 sayılı TTK’nın Geçici 7/2 fıkrasında, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Tasfiyenin kapatılabilmesi için, tüm tasfiye işlemlerinin tamamlanmış olması, tüm borçların ödenmiş olması, şirket aleyhindeki tüm dava ve takiplerin sonuçlanmış olması gereklidir. Bu zorunluluğa uyulmadan tasfiyenin kapatılması halinde ihya talebi haklıdır. İhya kararı ile birlikte, ihyası istenen şirket tüzel kişilik kazanacaktır.
Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.
Davacı tarafından ihyası istenilen şirket aleyhine …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açtığı ve mahkemece verilen kararın infazı için …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı esas sayılı icra dosyası takip başlattığı sabit olup, derdest olan bu icra takibinin devamı için gerekli olan taraf teşkilinin sağlanması bakımından şirketin ihyasının talep edilmesinde hukuki yarar bulunmaktadır. Davacı tarafça ihya davası 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde süresinde açılmıştır.
TTK’nın 547. maddesine göre ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” düzenlemesi ile şirketin yeniden tesciline ilişkin usul belirlenmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından, ihyası istenilen şirkete yönelik açılmış …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dava ve …. İcra Müdürlüğü’nün … esasında görülmekte olan işçilik alacağına ilişkin icra takibi mevcuttur. Bu davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infazı işlemlerinin yapılması TTK’nın 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemi niteliğinde olup, tasfiye işleminin tam olarak tamamlanabilmesi için anılı dava dosyasının sonuçlanıp infazı gerekirken tasfiye işlemleri tamamlanıp ticaret sicilinde ilan edildiği tarihte şirketin herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığını tasfiye memuru bilebilecek durumda olmasına rağmen tasfiyeyi kapattığı açık olup, davalı tasfiye memurunca bu dosyanın akıbeti beklenilmeden şirketin tasfiyesinin gerçekleştirildiği anlaşılmakla söz konusu ek tasfiyenin sağlanması için şirketin ihyasının gerektiği ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğundan, Tasfiye Halinde … San. ve Tic. Ltd. Şti. ünvanlı şirketin sicildeki terkin kaydının …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı için yürütülen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin yürütülmesi işlemleriyle sınırlı olarak iptali ile, TTK 547. maddesi gereğince aynı ünvanla ticaret siciline tescili sureti ile ihyasına ve ek tasfiye işlemlerini yürütmek üzere TTK 547/2 maddesi gereğince şirketin son tasfiye memuru olan …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, davalı tasfiye memurunca şirket hakkındaki dosyanın akıbeti beklenilmeden şirketin tasfiyesini gerçekleştirmesi nedeniyle davalı tasfiye memuru kusurlu olup davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutularak, şirketin son tasfiye memuru olması nedeni ile tasfiye memuru için takdiren ücret tayinine yer olmadığına ve davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden bu davalı aleyhine harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti tayinine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken 12/03/2018 tarihinde tasfiyenin sona ermezi üzerine sicilden terkin edilmiş olan Tasfiye Halinde … San. ve Tic. Ltd.Şti. ünvanlı şirketin sicildeki terkin kaydının …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı için yürütülen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin yürütülmesi işlemleriyle sınırlı olarak iptali ile, TTK 547. maddesi gereğince aynı ünvanla ticaret siciline tescili sureti ile İHYASINA, ihya kararının tescil ve ilanına,
2- İhyasına karar verilen şirketin son tasfiye memuru olan … (T.C.No: …) ‘ın TTK’nın 547/2 maddesi gereğince tasfiye memuru olarak atanmasına, şirketin son tasfiye memuru olması nedeni ile tasfiye memuru için takdiren ücret tayinine yer olmadığına,
3- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 54,40-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 10,00-TL karar harcının davalı tasfiye memurundan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 95,20-TL harç giderinin davalı tasfiye memurundan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 7 adet tebligat-posta masrafı 84,80-TL’nin davalı tasfiye memurundan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maktu 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı tasfiye memurundan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davalı … Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
8- Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra davacı tarafa resen iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/07/2020

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza