Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/989 E. 2021/88 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/989 Esas
KARAR NO : 2021/88
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili fatura alacağı için davalı-borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibine, davalı vekili tarafından 15/05/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalı tarafından yapılan itiraz haksız ve mesnetsiz olup, takibi durdurmak ve zaman kazanmak suretiyle yapılan kötü niyetli itiraz borçtan kaçınmak amacını taşıdığını, arabuluculuğa yapmış oldukları başvuru sonucunda arabulucunun belirlemiş olduğu gün ve saatte hazır bulunmalarına rağmen karşı tarafın toplantıya katılmadığını, müvekkili davalıya ağırlıklı olarak ekmek ve benzer gıda ürünleri satışı yaptığını, müvekkil, davalı taraf ve diğer müşterilerine fiyat listelerini periyodik olarak sunmuş, herhangi bir fiyat değişikliğini de anında bildirmiş, dava dilekçesi ekinde sunulan müvekkilin cep telefonunda kayıtlı şekliyle davalı taraf yöneticilerinden … ve … Hanım’ a göndermiş olduğu whatsapp dökümlerinden bu hususun açıkca anlaşıldığını, kötü niyetli borçlunu alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla borca itiraz etmiş olması ve alacağın para alacağı olması sebepleriyle davalı adına kayıtlı olduğunu tespit edilecek taşınmaz/taşınır üzerine borç miktarı kadar ihtiyati haciz konulmasına, davalı-borçulunun usul ve yasaya aykırı haksız ve kötü niyetli borca faize ve ferilerine ilişkin itirazlarının iptaline, takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itirazlarından dolayı borçlu-davalının alacağın %20’den az olmamak üzere ayrı ayrı icra-inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı-borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: … İcra müdürlüğü 2019/… esas sayılı icra dosyası, arabuluculuk son tutanağı, irsaliyeli fatura suretleri, cari hesap ekstresi suretleri, davacı yana ait ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağından kaynaklanan İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf davalının aralarındaki ticari ilişkiye istinaden cari hesap ekstresine konu fatura alacaklarını ödemediğini, bu nedenle hakkında başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usul ve yasaya uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş ve davayı inkar etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı icra dosyasının gönderildiği ve dosya arasına alındığı anlaşıldı.
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine fatura ve cari hesap ekstresinden kaynaklı 3.489,66 TL borcun ödenmesi amacıyla 06/05/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 08/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 15/05//2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline tebliğine ilişkin evrakın bulunmadığı, itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını Mahkememizce belirlenen inceleme gününde sunması için ihtaratlı tebligat yapıldığı ancak davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 15/06/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “davacı tarafın usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu, itirazın iptali davası takiple sıkı sıkıya bir dava olup dava konusu icra takibinin dayanağı ilki 03/01/2019 tarihinde, sonuncusu ise 28/03/2019 tarihinde düzenlenen 13 adet faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, toplam 1.375,62 TL tutarındaki 5 adet irsaliyeli fatura içeriğindeki malların …, … … ve … tarafından teslim alındığı anlaşılsa da diğer faturalarda teslim alan kısmındaki imzaların sahiplerinin anlaşılamadığı, …, … … ve … ‘in davalı tarafı teslim ettiklerinin değerlendirilmesi durumunda 1.375,62 TL tutarındaki 5 adet fatura karşılığında mal veya hizmet verildiğini ispat yükünün yerine getirilmiş olduğu, 2.599,74 TL tutarındaki 8 adet faturada teslim alan kısmında imza bulunsa da sahibi belirlenemediğinden bu faturalar karşılığında mal veya hizmet verildiğini ispat yükünün yerine getirilmemiş olduğu, karşılığında mal veya hizmet verildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirildiği değerlendirilen 5 adet fatura bedeli 1.375,62 TL’nin ve davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı davalı ödemeleri 1.805,00 TL’nin dikkate alınması neticesinde 06/05/2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olmadığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Davacının icra takibinde fatura ve cari hesaba dayandığı anlaşılmakla; tarafların tüm ticari defter ve kayıtlarının ve ticari ilişkilerinin incelenmesi suretiyle; davacının davalıdan cari hesaba dayalı alacağının olup olmadığının tespit edilmesi, ve yapılan ödemelerin en eski borçtan düşülmek üzere fatura ve cari hesap alacağının hesaplanması için ek rapor düzenlemek üzere dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından 03/12/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporuna göre; “yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırılmamış olması nedeniyle davacı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmayan ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olmadığı; dava konusu icra takibinin dayanağı hesap ilişkisinin 2017 açılış bakiyesi ile 2017, 2018 ve 2019 yıllarındaki faturalar ve ödemelerden oluştuğu; taraflar arasındaki yazışmalar ve davacı şirket ticari defterlerindeki kayıtlarla örtüşen muavin kayıtları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, davacı şirket yetkilisi tarafından davalı şirket yetkililerine bakiye ile ilgili sürekli bilgi verilerek ödeme talep edildiği; davalı tarafın bakiyelere herhangi bir itirazı olmadığı, bazı ödemeler yaptığı; bakiyenin kapatılamaması ile ilgili çeşitli mazeretler öne sürdüğü; ancak son aşamada iade faturası kesileceğini bildirdiği göz önünde bulundurulduğunda davacı tarafından düzenlenen faturalar karşılığında mal veya hizmet teslim edildiği ve bakiye tutarların davalı tarafın kabulünde olduğu; 06/05/2019 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 3.489,66 TL alacaklı olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı tarafından davalıya fatura düzenlendiği ve taraflar arasında cari hesaba dayalı ilişkinin olduğu, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine faturaları ve alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, bilirkişi kök raporunda her ne kadar takip talebinde faturalara dayanıldığı ve itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle mevcut faturalar üzerinde değerlendirme yapılarak yapılan ödemelerin faturalar üzerinden düşümü sağlanarak rapor düzenlenmişse de davacının takip talebinde 13 adet fatura ve cari hesap ekstresine dayandığı bu nedenle cari hesap alacağı yönünden inceleme yapılarak yapılan ödemenin en eski borçtan düşümü suretiyle varsa alacağın hesaplanması gerektiği anlaşıldığından bu hususta ek rapor alındığı ve davacının 3.489,66 TL cari hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığı, bilirkişi raporunda faturalarda teslim alan kısımlarındaki imza konusunda değerlendirme yapılmışsa da; davalı şirkete faturalar ve irsaliyeler eklenmek suretiyle tebligat çıkartılarak irsaliyelerin altındaki isim ve imza hakkında beyanda bulunmak üzere ihtaratlı kesin süre verildiği faturalara ve imzaya bir itirazının olmadığı ayrıca … Bölge Adliye Mahkemesi … HD’nin 2018/… E. 2020/… K. Sayılı ilamında belirtildiği üzere faturaların irsaliyeli fatura olduğu, davacı tarafın ürünü teslim konusunda fatura ekinde ayrıca sevk irsaliyesi olma şartı bulunmadığından, davacı takip konusu irsaliyeli faturaların içeriği ürün teslimini kanıtladığının kabulü gerektiği, ispat yükünün davalı tarafta olduğu ve davalı tarafça borcun bulunmadığına dair ispata yarar delil sunamamıştır. Bu haliyle davacı taraf takip konusu cari hesaptan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi ek raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu cari hesap alacağından dolayı 3.489,66 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın (3.489,66 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 238,38-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 193,98-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.489,66-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 44,40- TL başvuru ve 44,40-TL peşin olmak üzere toplam 88,80-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 1.000-TL Bilirkişi ücreti ve 185,40-TL posta giderinden ibaret toplam 1.185,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda dava değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı