Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/961 E. 2021/444 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/961 Esas
KARAR NO : 2021/444
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket … A.Ş. tarafından, davalı borçlu şirket … Sn. Ve Tic.A.Ş. arasında taşıma hizmetlerine dair ticari faaliyet olduğunu, işbu taşıma işlemleri müvekkil şirket tarafından yerine getirilmiş ve taşıma ücretlerine dair faturalar davalı şirkete tebliğ edilmiş ve sonuç olarak bakiye ücret (fatura ) alacağı 39.311,49 TL davalı tarafından ödenmediğini, bu sebeplerle ilgili para borcunun ödenmesi için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyası ile alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, bu takip konusu tutarın 18.363,93 TL tutarındaki kısmı davalı şirket tarafından ödenmiş ve kalan 20.947,56 TL lik kısma itiraz edildiğini, borçlu şirket ile Zorunlu Arabuluculuk görüşmesi yapılmış 2019/… Arabuluculuk dosya numarası ile yapılan görüşmelerde anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, icra takibine konu alacak bedeli tutarlar fatura alacağı olup, işbu alacak kalemleri müvekkil şirket ile davalı arasındaki verilen taşıma hizmeti karşılığı düzenlenmiş ve borçlu /davalı şirkete gönderilmiş olan faturalara istinaden oluşan cari hesap alacağı olduğunu, alacak likit olduğundan, borçlunun itirazının iptalini taleple kötüniyetli olarak alacağın tahsilini geciktirmek kastıyla hareket eden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosya ile taşıma faturasından kaynaklı cari hesap alacağı adı altında 39.311,49 TL’lik icra takibi başlatıldığını, ancak, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden müvekkil nezdinde davacının yalnızca 18,363.93 TL cari alacağı bulunduğunu, Ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile de bu husus sabit olacağını, icra takibinin bu bedel dışındaki geri kalan 20.947,56 TL’lik kısmına haklı ve usulüne uygun olarak itiraz edildiğini, taraflar arasındaki ihtilaf ve itiraza konu edilen bu kısım, müvekkil tarafından taraflar arasında arasındaki taşıma hizmet sözleşmesine istinaden tanzim edilen “… takip numaralı kayıp kargo bedeli” adı altındaki 20.947,56 TL’lik faturanın davacı tarafından haksız ve taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak ticari kayıtlarına işlenmemesinden kaynaklandığını, taraflar arasında “Müvekkile(GÖNDERİCİ) ait gönderilerin/sevkiyatların İstanbul depolarından ve tedarikçilerinden ayrıca, mağazalarından Ana depoya mağazalarına ve bayilerine(çapraz), Davalı (TAŞIYICI) ’nın hizmet verdiği il ve ilçelere mevcut hizmet kriterleri ve sözleşme hükümleri dahilinde Davalı (TAŞIYICI) tarafından toplanması, Türkiye genelinde dağıtılması, iadesi ve teslimatı hizmetlerinin organizasyonları ile esaslarının düzenlenmesine” ilişkin 22.03.2018 tarihli taşıma sözleşmesi imza edildiğini, müvekkil, taraflar arasında mevcut taşıma sözleşmesine istinaden “93 adet şort ve 12 adet şort mayodan oluşan toplam 105 adet ürünü, “…” takip numaralı kargo ile Bodrum … …’deki mağazasından – İkitelli Merkez Deposuna teslim edilmek üzere ve “ürünlerin miktar ve içeriğini gösterir” … seriCDsıra numaralı sevk irsaliyesi düzenlemek suretiyle 19.10.2019 tarihinde davalı’ya teslim edilmiş, dava dilekçesi 1.bende belirtilen madde hükmü uyarınca, taşıma sözleşmesinin tarafı olan taşıyıcının aslî edim borcu, sözleşmede kararlaştırılan eşyayı varma yerinde gönderilene teslim edildiğini, Taşıyıcı, teslim aldığı malı taşıma sözleşmesi, ticari teamül veya uluslararası kurallarda belirtilen süre zarfında taşıyarak gönderilene teslim etmekle yükümlü olduğunu, dosyaya ibraz edilen/edilecek deliller ve iddialarının değerlendirilmesi ve incelenmesi, tanıklarının dinlenmesi, ticari defter ve kayıtlarının üzerinde yapılacak inceleme ile tüm iddia ve itirazlarının ispat olunacağını, tüm izah ettiğimiz sebepler ile, davaya konu icra takibine haklı olarak itiraz edilmiş olup, itirazımın kabulü ile davanın reddine ve takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip alacağının %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Mahkememizin 24/11/2020 tarihli duruşmasında Davalı Tanığı … … (T.C: … ) beyanında; ” Ben … Tekstil’de 1999 yılından beri … Sanayi merkez deposunda ürün kabul ve sevkiyat bölümünde çalışıyorum, 93 adet şort 12 adet şort mayodan oluşan 105 adet ürünü ben teslim almadım, bize davacı şirket tarafından gönderilen ürünler ya … tarafından gönderilmektedir yada davacının kendisi tarafından gönderilmektedir, … nun kayıtlarına baktığınızda sisteminde benim teslim aldığım çıkmıştır ancak ben teslim almadığım için bu durumu mail ile sorduk ve teslime ilişkin evraklar varsa gönderilmesini istedik ancak teslime ilişkin evrak gönderemediler ve bu ürünleri benim teslim almadığım ortaya çıktı davacı … bu teslim alınmayan ürünlere ilişkin tazmin faturası düzenleyebileceğini söylediler bizde bu 105 adet ürün için kayıp kargo bedelini fatura ettiki fatura ettikden yaklaşık 2 ay sonra … tekstil çalışanı … … tarafından ürünlerin teslim alındığı bize söylendi ancak … ve benim çalıştığım … aynı grubun şirketleri olup birbirinden bağımsızdır ürün giriş çıkışı bina ve mağazaları farklıdır farklı yerlerdedir, … Tekstil … ürünlerini almaktadır, … ise … ürünlerini almaktadır, … in ürünlerini biz almıyoruz dolayısıyla onlarda bizim ürünlerimizi almıyorlar, ayrıca birbirimiz adına ürün almamız yasaktır ” bildiklerim bundan ibarettir diyerek beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 24/11/2020 tarihli duruşmasında Davalı Tanığı … … (T.C: … ) beyanında; ” Ben … Tekstilde ürün inceleme bölümünde 30/11/2015 tarihinden beri çalışıyorum, ben sadece müşterilerin kullanmış olduğu ürünleri incelemek üzere teslim alıyorum dolayısıyla yeni ürün almam mümkün değildir bana söylemiş olduğunuz 105 adet ürünü ben teslim almadım, bana göstermiş olduğunuz kargo teslim tutanağındaki imza bana ait değildir, bize … Kargodan teslim eden kişi … tır onu tanıyorum ayrıca teslim tutanağındaki şirket kaşesi … Tekstile aittir, bana gelen ürünler küçük boyuttadır 5 desiyi aşmamaktadır, … Kargodan gelen ürünler irsaliye şeklinde ve en az 3-5 adet şeklinde gelmektedir, … ve … tekstil ayrı şirketlerdir birbirimiz adına ürün almamız söz konusu değildir, … tekstilde çalışması nedeniyle tanıyorum kendisi 105 adet ürünün teslim alıp almadığımı sordu bende ürünü almadığımı söyledim, … … ile … kargodan gelen başka bir ürün hakkında konuşmadık, … ve … Tekstilin binaları ve giriş çıkışları birbirinden farklıdır birbirimiz adına ürün almamız mümkün değildir ” bildiklerim bundan ibarettir diyerek beyanda bulunmuştur.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğü 2019/… esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı aslı, Taraflar arasında imzalanmış olan 22/03/2018 tarihli taşıma sözleşmesi, 10/12/2018 tarihli davalı tarafından düzenlenen hasar/kayıp tazmin talep yazısı, davacı tarafından davalı adına kesilen 29/06/2019 tarihli 20.947,56 TL bedelli iade faturası, … Noterliğinin 08/07/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … numaralı 105 adet ürünün davacıya teslim edildiğine ilişkin 16/10/2018 tarihli sevk irsaliyesi, 10/12/2018 tarihli … fatura numaralı, … irsaliye numaralı 105 adet ürüne ilişkin 20.947,56 TL bedelli fatura, dava dışı … … SGK kayıtları, … ve Tekstil San A.Ş kaşeli … … isim ve imzalı tarihsiz kargo teslim tutanağı, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine bakiye fatura alacağından kaynaklanan İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafça taşıma ediminin yerine getirildiğini, taşıma işlemlerine ilişkin faturanın tebliğ edildiğini, davalının 39.311,49 TL bakiye fatura alacağını ödemediğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, icra dosyasında davalının 18.363,93 TL tutarını ödediğin, kalan 20.947,56 TL’lik kısma itiraz edildiğini, bu nedenle davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacının sadece 18.363,93 TL cari alacağının bulunduğunu, bu bedel dışında kalan 20.947,56 TL’lik kısma itiraz edildiğini, itiraza konu edilen kısmın”… takip numaralı kayıp kargo bedeli” adı altındaki 20.947,56 TL’lik faturanın davacı tarafından haksız olarak ticari defterlerine işlenmemesinden kaynaklandığını, taraflar arasında düzenlenen taşıma sözleşmesine istinaden 93 adet şort ve 12 adet şort mayodan oluşan 105 adet ürünün Bodrum … … mağazasından İkitelli Merkez deposuna teslim edilmek üzere davacıya teslim edildiğini, taşıyıcı tarafından teslimatın gerçekleşmediğini, tazmin başvurusunda bulunulduğunu, sözleşmenin 7.1.15 maddesine uygun olarak tazmin faturası düzenlendiğini, söz konusu faturanın davacı kayıtlarına işlenmediğini belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı icra dosyasının gönderildiği ve dosya arasına alındığı, … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 39.311,40 TL borcun ödenmesi amacıyla 06/08/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 15/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 20/08/2019 tarihinde takibin 20.947,56 TL’lik kısmına itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından davacı adına kesilen 29/06/2019 tarihli 20.947,56 TL bedelli iade faturası düzenlenmiş olup, davacı taraf … Noterliğinin 08/07/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile … teslimat numarası ile teslim edilen ürünlerin yan şirket … ve Sanayi A.Ş çalışanı tarafından teslim alındığını, gönderilen iade faturasını kabul etmediklerini ihtar etmişlerdir.
Dinlenen davalı tanığı … … beyanında; … Tekstil’in … nda çalıştığını, 105 adet ürünü kendisinin teslim almadığını, … ve … ‘in ayrı şirketler olduğunu, ürün giriş-çıkışı ve mağazalarının farklı yerlerde olduğunu, birbiri adına ürün almadıklarını beyan etmiş, dinlenen davalı tanığı … … beyanında; … Tekstilde ürün inceleme bölümünde çalıştığını, müşterilerin kullanmış olduğu ürünleri teslim aldığını, yeni ürün teslim almadığını, 105 adet ürünü teslim almadığını, kargo teslim tutanağındaki imzanın kendisine ait olmadığını, … ve … Tekstil’in ayrı şirketler olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce davacı ve davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 09/10/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Taraflar arasında 22/03/2018 tarihli bir TAŞIMA SÖZLEŞMESİ’nin mevcut olduğu ve ticari ilişkinin her iki yanın da kabulünde olduğu, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibarıyla davalıdan 39.311,49.-TL ALACAKLI olduğu, davalının ise takip tarihi itibarıyla davacıya 18.363,93.-TL BORÇLU durumda olduğu, taraflar arasındaki farkın ( 39.311,49 – 18.363,93 = ) 20.947,56.-TL olduğu, bu farkın davalı tarafından düzenlenen 10/12/2018 tarihli 20.947,56.-TL.lik iade faturasının davacı tarafından kabul edilmemesinden kaynaklandığı, davacının davalıya yolladığı 06/11/2018 tarihli “…Gönderinin evrağı bulunamadı. Tazmin evrakları iletilebilir…“ açıklamasını içeren maile istinaden davalı tarafından düzenlendiği anlaşılan 10/12/2018 tarihli ve 20.947,56.-TL bedelli faturanın açıklamasının “… takip numaralı kayıp kargo bedeli” şeklinde olduğu, incelenen davacı ticari kayıtlarında, söz konusu 10/12/2018 tarihli ve 20.947,56.-TL bedelli faturanın davacı tarafından kabul edilerek,^10/12/2018 tarihinde kayıtlara alındığı, bu faturaya karşın ise davacı tarafından davalıya düzenlenen ilk İade Faturasının tarihinin 28/02/2019 olduğu, yTTK’nın 21/III-2 hükmünün mahkemeniz takdirlerinde olduğu, buna göre davacı talebinin kabulü halinde, takip tarihi 06/08/2019 itibarıyla davacı alacağının 39.311,49.-TL olacağı, davalının takipten sonra yaptığı ödemenin infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği, davalı itirazlarına itibar edilmesi durumunda ise, takip tarihi 6/8/2019 itibarıyla davacı alacağının 18.363,93.-TL olacağı, davalının takipten sonra yaptığı ödemenin infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Davacı ve davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarının irdelenip değerlendirilmesi ve düzenlenen tazmin faturasının taraflar arasında düzenlenen taşıma sözleşmesine uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, davalı tarafından kayıp kargo bedeli altında düzenlenen 20.947,56 TL’lik tazmin faturasından davacının sorumlu olup olmadığı, taşıma sözleşmesine göre uyuşmazlık konusu malların davalıya teslim edilip edilmediği hususlarında bilirkişi ek raporu düzenlenmesi için bilirkişi heyetine taşıma alanında uzman bilirkişinin eklenmesi suretiyle dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin 29/03/2021 tarihli ek raporunda özetle; “Davacının teslim ettiğini iddia ettiği … takip numaralı taşınan 449524 sevk irsaliyesi konusu 105 adet emtianın teslimini veya nerede olduğunu gereği gibi ispat edemediği, taşıması gereken süre dolduktan 20 gün geçtikten sonra da teslim ortaya konulmadığı için zayi karinesinin devreye girdiği ve davalının tam zayi hükümlerine göre tazmin talep etmeye hak kazandığı, davalının düzenlediği 20.947,56 TL bedelli tazmin faturasının davacının talebi üzerine “zayi karinesi” gözetilerek taraflar arasında düzenlenen taşıma sözleşmesine uygun olarak düzenlendiğinin değerlendirildiği, davalı tarafından kayıp kargo bedeli altında düzenlenen 20.947,56 TL’lik tazmin faturasından davacının sorumlu olacağı, zira davacının kayıp-zayi karinesi altında olan sevk irsaliyesi içeriği emtianın davalıya teslim edildiğinin ispat edilemediği, bu çerçevede, davacının kendi ticari kayıtlarına aldığı tazmin faturasına karşı tek taraflı düzenlediği İADE FATURASI ile alacaklı olamayacağı, iade faturasının bir hesaplaşma faturası olduğu gözetilerek taraflar arasında mutabakat olmadığı sürece hesaplaşmada kullanılamayacağı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Taraflar arasında davalıya ait gönderilerin/sevkiyatların İstanbul depolarından ve tedarikçilerinden ayrıca mağazalarından ana depoya mağazalarına ve bayilerine, davacının hizmet verdiği il ve ilçelere mevcut hizmet kriterleri ve sözleşme hükümleri dahilinde davacı tarafından toplanması, Türkiye genelinde dağıtılması, iadesi ve teslimatı hizmetlerinin organizasyonuna ilişkin olarak 22/03/2018 tarihli taşıma sözleşmesinin düzenlendiği, Davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibarıyla davalıdan 39.311,49 TL alacaklı olduğu, davalının ise takip tarihi itibarıyla davacıya 18.363,93 TL borçlu durumda olduğu, taraflar arasındaki farkın 20.947,56 TL olduğu; bu farkın davalı tarafından düzenlenen 10.12.2018 tarihli 20.947,56 TL’lik iade faturasının davacı tarafından kabul edilmemesinden kaynaklandığı, davalı tarafından düzenlenen 10.12.2018 tarihli ve 20.947,56 TL bedelli faturanın açıklamasının “… takip numaralı kayıp kargo bedeli” şeklinde olduğu, incelenen davacı ticari kayıtlarında, söz konusu 10.12.2018 tarihli ve 20.947,56 TL bedelli faturanın davacı tarafından kabul edilerek, 10.12.2018 tarihinde kayıtlara alındığı, bu faturaya karşın ise davacı tarafından davalıya düzenlenen ilk iade faturasının tarihinin 28.02.2019 olduğu, TTK 21/2 maddesi gereği süresinde faturayı iade etmediği faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerektiği, 22.03.2018 tarihli sözleşmeye göre taşıma işlerini üstlenen davacının davalıya ait Bodrum-… … mağazasından İkitelli depoya taşınması için alınan “93 adet şort 12 adet şort mayo” emtiasının davalıya teslim edildiğini ve buna ilişkin kargo teslim tutanağını dosyaya sunmuşsa da davacının söz konusu ürünlerin davalıya teslim edildiğini ispatla yükümlü olduğu, söz konusu teslim tutanağında teslim alan kısmının … ve Tekstil San A.Ş kaşeli … … isim ve imzalı tarihsiz olduğu, … …’ün dava dışı … ve Tekstil San A.Ş çalışanı olduğu, davalı çalışanı olmadığı, ayrıca Mahkememizce tanık olarak alınan beyanında imzayı kabul etmediği ve ürünleri teslim almadığını beyan ettiği, bu nedenle geçerli bir teslimden söz edilemeyeceği, davalının TTK m.874 gereği zayi karinesine dayanarak tazmin talep ettiği ve davacının da bu tazminatı kabul ederek düzenlenen faturayı kabul ettiği ticari kayıtlarına aldığı gözetildiğinde; davacının tek taraflı iade faturası düzenleyerek malların teslim edildiği iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmış ve davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın reddine, davacının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Davacının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 161,18-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 101,88-TL’nin davacıya iadesine,
4-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. Madde gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı