Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/95 E. 2020/280 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/95 Esas
KARAR NO : 2020/280
DAVA : İpotek (Terkin İstemli), Alacak
DAVA TARİHİ : 05/09/2019
KARAR TARİHİ : 14/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (Terkin İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 19.04.2006 tarihli otogaz satışına ilişkin anlaşması 16.11.2007 imza tarihli bayilik anlaşmasına ek anlaşma takip eden süreçte yine davalı şirket ile müvekkil şirket arasında 04.04.2008 tarihinde standart tüplü bayilik anlaşmaları imza altına alındığını, imza altına alınmış bayilik sözleşmeleri dairesinde muhtelif aşamalarda teminat olmak üzere müvekkili şirket tarafından tanzim edilmiş 16.11.2007 tanzim tarihli 16.11.2012 vade tarihli ve 128.720.00 USD bedelli bono, yine teminat başlıklı 19.madde gereği Konya İli … İlçesi … Mah. … pafta, … ada, … parsel nolu taşınmaz 4.kat 18 bağımsız bölüm nolu taşınmaz üzerine müvekkil şirket lehine olmak üzere 30.11.2007 tarihinde … yevmiye ile 125.000 TL değer üzerinden taşınmaz ipoteği verildiğini, bayilik sözleşmesinin taraflar arasında sona erdiğini, müvekkili şirketin borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete keşide edilen 17.05.2011 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname keşide edilerek, ilgili şirket tarafından müvekkil şirketin bir diğer taşınmazına konulan ipoteğin fekki talep edilirken vekil sıfatıyla müvekkil adına daha sonradan keşiden edilen … Noterliği 18295 yevmiyeli 12.06.2013 tarihli ihtarname ile de hiçbir borcun kalmadığını, davalı yanın verilen mehil içinde hiçbir hususu yerine getirmemiş bulunduğunu, davalı şirkete müvekkili şirketin borcunun bulunmadığını, müvekkil şirket lehine olmak üzere gereği Konya İli … ilçesi … Mah. … pafta, … ada, … parsel nolu taşınmaz, 4.kat 18 bağımsız bölüm nolu taşınmaza 30.11.2007 tarihinde 26316 yevmiye ile 125.000 TL değer üzerinden konulmuş bulunan müvekkil şirket lehine konulan tüm ipoteklerinin fekkine hükmedilmesini, yargılama gider ve vekillik ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş., TTK’nın 155 vd. maddeleri ile düzenlenen “sermaye şirketlerinin kolaylaştırılmış şekilde birleşmesi” usulü kapsamına hissedarı bulunduğu … A.Ş. ile 02.11.2016 tarihinde devralma suretiyle birleşmiş olup, söz konusu birleşme işlemi ilgili mevzuata uygun olarak 02.11.2016 tarihinde tescil edilmiş ve birleşme Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, öte yandan … A.Ş.’nin bir kısım malvarlığı ile iş birimleri kısmi bölünme işlemi neticesinde kurulan … A.Ş.’ne devredildiğini, kısmi bölünme işlemi … A.Ş. 28.01.2013 tarihli genel kurur kararı ile onaylandığını ve 31.01.2013 tarihinde İstanbul Ticaret Sicilinde tescil edildiğini, davacının ticari ilişkiden kaynaklı olduğunu iddia ettiği alacak davası için asgari bir tutar belirtmeden belirsiz alacak davası ikame etmesinin mümkün olmadığını, davacının iddiasının aksine ipotek ile temin edilmiş bir alacağın zamanaşımına uğramasının olanaklı olmadığını, davacının hukuki, maddi dayanaktan yokusun açıkça kötü niyetli olan davasının öncelikle husumet ve dava şartı yokluğundan neticede esastan reddine, davacının dava tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava taraflar arasında sona ermiş bulunan bayilik sözleşmesi gereği davalıya borçlu bulunmadığının tespiti, sözleşme gereği konulan 125.000,00 TL’lik taşınmaz ipoteğinin fekki, ve şimdilik 1000,00 TL alacağın davalıdan tahsili talebini içerir menfi tespit, ipoteğin fekki ve alacak davası olduğu anlaşılmaktadır.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Mahkememizin 18/02/2020 tarihli celsesinde Davacı vekiline 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18A/2 Maddesi gereğince dava konusu uyuşmazlık hakkında arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içinde ara kararın gereği yerine getirilmediği takdirde davanın usulden reddedileceği hususu ihtar edilmiştir.
Davacı vekilinin 09/03/2020 tarihinde arabuluculuk son tutanak aslını sunduğu, dosyaya sunulan arabuluculuk son tutanak aslının incelenmesinde davacının arabulucuya 23/01/2020 tarihinde başvurduğu, 06/03/2020 tarihinde arabuluculuk süresinin bittiği, davacı tarafından davanın 05/09/2019 tarihinde açıldığı ve dava açılmadan önce arabuluculuk başvuru yoluna başvurulmadığı anlaşılmıştır.
Davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinde sonra açıldığı, davanın ticari dava niteliğinde menfi tespit, ipoteğin fekki ve alacak davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu, davacının davalı hakkında arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun m.18/A düzenlemesi gereğince dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunlu olduğundan, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun m.18/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HMK 115/1 maddesi gereğince, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” düzenlemesi gereğince taraf vekilleri son celse mazeret sunmuşlarsa da HMK 115/1 düzenlemesi gereğince dava şartları davanın her aşamasında kendiliğinden incelenebileceğinden tarafların yokluğunda davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2.maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında , davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 54.40-TL maktu karar harcının peşin alınan 2.151,77 TL harçtan mahsubu ile artan 2.097,37 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. Madde gereğince hesap olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/07/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)