Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/947 E. 2020/516 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/947 Esas
KARAR NO : 2020/516

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili sunmuş olduğu dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait bir eşyanın taşınması işini üstlenen davalı şirketin, hizmetin ifası sırasında taşımakla yükümlü olduğu kartların hasar görmesine kusurlu şekilde sebebiyet verdiğini, davalının üstlendiği taşıma işini ve taahhüdünü, taşıyı olarak kusurlu şekilde ihlal ettiğini, müvekkilinin zarara uğradığını, davalı şirkete 21.09.2016 tarihli fatura düzenleyerek, hasar gören şifre kartlarının rücu bedeli olarak 2.950,00 TL bedelli faturayı davalıya tebliğ ettiğini, davalının yansıtma fatura bedelini ödemeyerek temerrüde düştüğünü, temerrüde düşen davalı şirket hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve mesnetsiz bir şekilde borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli borca itiraz talebinin kaldırılarak, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili sunmuş olduğu dilekçesinde özetle; davacının istemiş olduğu tazminat miktarı son derece fahiş olduğunu, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun eşya taşımada taşıyanın sorumluluğunu sınırlandırırken güttüğü amaç, taşıma işinin hacmi nedeniyle taşıyıcının tazmin edeceği her kargoda mahvına neden olabilecek tazminatlar ödemesi riskine karşı taşıyanın sektörde tutunmasına yardımcı olmak, ticari risklerini azalttığını, yoksa kilogram hesabına göre taşıyandan kargonun değerinden katbekat fazla tazminat koparılmasını sağlamak olmadığını, 882. maddenin başlığı dahi “Sorumluluk Sınırları” olup maddede belirtilen tutar azami tazminat haddini gösterdiğini, müvekkilin mezkur taşımada herhangi bir kusuru olmadığından müvekkilin tazmin mükellefiyeti de bulunmadığını, bununla birlikte, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için müvekkil şirketin söz konusu olayda sorumluluğu bulunduğu kabul edilecek olsa dahi TTK 882 hükmüne uygun olarak gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkı istenebileceğinin ortada olduğunu, ancak bunun sınırı da ttk 880 olduğu aşikar olduğunu, davacının talebini somutlaştırmasını,dayanaksız,haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul 8.İcra müdürlüğü’nün 2018/43983 E sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında taşınan eşyanın ziyana uğraması nedeniyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itiraz dolayısıyla açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde davalı kargo şirketinin sözleşme ile yükümlü olduğu taşıma işini yaparken taşınan şifre kartlarında hasarın meydana geldiğini, bunun üzerine davacı şirketin 21/09/2016 tarihli rücu bedeline ilişkin fatura düzenlediğini ve bu faturaya istinaden İstanbul …İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip yapıldığı ve davalının bu takibe itiraz etmesi üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığını belirterek takibe yapılan itirazın kaldırılmasını ve kötü niyetli davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı defii ileri süremekle birlikte kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının istemiş olduğu tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkilin mezkur taşımada herhangi bir kusuru olmadığını, müvekkil şirketin söz konusu olayda sorumluluğu bulunduğu kabul edilecek olsa dahi TTK 882. hükmüne uygun değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6102 sayılı Türk Türk Ticaret Kanunu’nun(TTK) 855. maddesi “Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel zarara uğraması halinde istem hakları on yılda,; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda davacının vekilinin beyanlarında açıkça görüleceği üzerine dava konusu eşyanın taşınma tarihinin 20/09/016, toplu fatura tarihinin 22/09/2016’dır. TTK m.855/1 hükmü dikkate alındığında 16/10/2019 tarihinde açılan dava ile 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde TTK m. 855/5 hükmünde belirtilen şekliyle davalı taşıyıcının pervasızca bir davranışı veya kastıyla dava konusu zararın meydana geldiği iddiası olmadığı gibi tüm dosya kapsamında da bu hususta herhangi bir delil bulunmamaktadır. Böylelikle TTK m.855/3’te belirtilen 3 yıllık zamanaşımı süresinin somut olayda uygulanma ihtimalinin olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre taşıma hukukunda eşyanın taşınmasında alacak hakları 1 yılda zaman aşımına uğramakta olup, bu süre eşyanın alıcısına teslimi ya da tam ziyaaı halinde eşyanın teslimi lazım geldiği tarihten işlemeye başlayacağından, mahkememiz dosyasında 22/09/2016 tarihinde kesilen faturaya konu kargonun alıcısına teslim tarihlerinin üzerinden bir seneden fazla zaman geçtiği böylelikle davalı vekilinin süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı defiinin yerinde olduğu göz önüne alındığında davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın zamanaşımı nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 54,40 TL başvurma harcının başlangıçta alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereği 2.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 15,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştikten sonra artan gider avansının davacıya ve davalıya İADESİNE, Davacı ve davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa iadesine,
7-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
Dair, verilen miktar itibariyle KESİN karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar usulen okundu, anlatıldı.02/11/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı