Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/942 E. 2019/154 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/942 Esas
KARAR NO : 2019/154

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 16/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 16/10/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalı tarafın öncelikle temlik yoluyla alacağını kaçırmak istediğini ancak taraflarınca hukuka uygun şekilde temliğin reddedilmesi sonucu amacına ulaşamadığını, ardından davalı aleyhine başlatılan icra takiplerine ilişkin taraflarına haciz ihbarnameleri gönderildiğini ve müvekkili şirketçe icra dosyasına yapmış olduğu ödeme ile borcundan kurtulduğunu, ancak davalı tarafın kötü niyetli davranışlarının son bulmadığını ve müvekkili şirkete mükerrer faturalara ve icra takipleri ikame edilerek müvekkili şirketi zor durumda köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığını, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile usulsüz tebligat yapıldığını ve müvekkilin hukuki haklarının elinden alındığını, gerçekleştirilmiş hukuka aykırı tebligat ile 15.10.2019 tarihinde müvekkil şirketin aktif olarak ticari faaliyetini sürdürdüğü, içerisinde yoğun şekilde müşterilerin alışverişe devam ettiği mağazasına fiili hacze gelerek müvekkili şirketin ticari faaliyetini durduracak şekilde yoğun haciz baskısı altına aldığını, taraflarınca bu haciz baskısı altında dosyaya depo edilmek zorunda kalınan bedele ilişkin olarak davalı taraf aynı gün mesai saatleri içinde paranın kendilerine ödenmesi adına talepte bulunduğunu, davalı tarafın bu hareketleri ile hukuk düzeninde “…” bir durum oluştuğunu, müvekkili şirketin büyük bir mağduriyeti olması sebebiyle HMK 389 vd. Maddeleri gereği öncelikle teminatsız şekilde, Sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde makul teminatın taraflarınca yatırılması suretiyle işbu icra takibindeki bedelin alacaklıya ödenmemesine ve yargılamanın sonuna kadar icra takibinin durmasına ilişkin ihtiyati tedbir karar verilmesini, aksi kanaat halinde İİK m.72/3 uyarınca ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenle Sayın Mahkemece belirlenecek oranda teminat meblağının tarafımızca yatırılması suretiyle borçlu olunmadığı halde ödenmek zorunda kalınan paranın davalı yana ödenmemesi ve icra takibinin yargılama sonuna kadar durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine konu böyle bir alacağın bulunmadığı, davalı yan ile şu aşamada herhangi bir ticari ilişkimizin bulunmadığı, icra takibine dayanak faturanın haksız ve hukuka aykırı şekilde yalnızca yeni bir alacak yaratma adına tek taraflı düzenlenmiş fatura olduğu, mezkur takibin hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve hukuka aykırı olduğu ve davalı yana böyle bir borcumuz bulunmadığının tespitine, takibin haksız ve kötü niyetli olduğu açık olduğundan takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. HMK 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.
Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, Uyap’ta yapılan kontrolde arabuluculuk dosyasının ilgili dosya bağlantısının yapılmadığı, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, dava menfi tespit davası olup temelinde taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinden kaynaklı ihtilaf olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/1509 Esas, 2019/1299 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 2.199,60 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.155,20 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.16/10/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır