Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/922 E. 2021/684 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/922 Esas
KARAR NO : 2021/684
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2019
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu tarafından müvekkil şirket tesislerine 17.09.2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … Ilçesi, … Mahallesi, … Caddesi, … Blokları …/İSTANBUL adresinde davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkil şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 13.242,65-TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, Davalılar / borçlular tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine 13.242,65-TL hasar bedeli 509,39-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 13.752,04-TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapılmış ve borçluya Örnek No:1 ödeme emri gönderildiğini, davalılar/borçlular ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu vekili itirazında; takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz orana ve ferilerine itiraz ederek, takibin durdurulmasını talep ettiğini, açıklanan nedenlerle davalının ….1cra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkean edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; İdareleri bünyesinde ilgili müdürlükleri ile yapmış oldukları yazışmalar neticesinde idarelerinin söz konusu yerde herhangı bir çalısma yapmamış olduğunu, bunun yanında davacı yanca “17.09.2018 tarihinde Muratpaşa Mahallesi … Caddesi … …/İSTANBUL adresinde meydana gelen 13.242,65-TL hasar bedeli” olarak belirtilmiş olmasına rağmen borca konu hasar bedeline ilişkin nerede, ne zaman ve borca ilişkin hasar dosyasına dair idarelerinin hangi birimine ait olduğu vb hususları açık ve net bir şekilde de belirtilmediğini, iddiaların sabit olması halinde ise zararın tamamen 3. sahıslar tarafından gerçekleştirilmiş olduğundan idarelerine yüklenebilecek ve yöneltilebilecek herhangi bir kusur söz konusu olmadığını, idarelerinin söz konusu yerde yapmış olduğu bir çalışma bulunmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle ve başkaca cevap verme ve delil-ilk itarazları sunma hakları saklı kalmak kaydı ile, mahkemece re’sen görülecek sebeplere binaen, haksız ve yasal dayanaktan yoksun açılan davanın tümden reddi ile %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıya aidiyetine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; …, ile yapmış olduğu 01.09.2016 tarihli “Kentsel Dönüşüm Uygulama Protokolüne” istinaden ihale makamı olarak düzenlediği ihale neticesinde dava dışı …Tic. A.Ş. ile … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin birlikte oluşturduğu iş ortaklığı ile anahtar teslim usulü “Rezerv Alana İlişkin Kentsel Dönüşüm Uygulaması 2. Bölge İnşaatlarının Yapılması İşine Ait Sözleşme” imzaladığını, huzurdaki davada hukuka aykırı fiilin kim tarafından gerçekleştirildiğinin belirlenmesi gerektiğini, … tarafından yöneltilen hukuka aykırı eylem söz konusu olmadığını, davaya konu ihtilafta kusurun kimden kaynaklandığının ve hasarın nasıl verildiğinin sayın mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, …’a atfedilecek bir kusur olmadığını, davaya konu alacak likid olmadığından, ihtilaf yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin hukuka uygun olmadığını, davanın, davaya konu konutu inşa eden müteahhide ihbarı gerektiğini, fazlaya ilişkin itiraz ve talepleri saklı kalmak kaydı ile; yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı tarafın tüm iddia ve taleplerini kabul etmeyerek, yargılama neticesinde haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile müvekkili aleyhine girişilen icra takibinin iptaline, davacının asıl alacağın %20 si oranından az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP:İhbar olunan … San. Tic. A.Ş. vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin gerçekleştirmiş olduğu herhangi bir haksız fiil söz konusu olmadığını, müvekkilinin söz konusu zarardan sorumlu olması mümkün olmayacağını, davacı yanca ikame edilen dava ile söz konusu hasarın hangi olay neticesinde kim tarafından gerçekleştirildiği belirtilmediğini, varsayıma dayalı olarak müvekkile kusur atfedilmesi mümkün olmadığını, müvekkilin bahsi geçen olayla herhangi bir ilgisi olmayıp meydana gelen zarardan sorumlu olmasının düşünülemeyeceğini, davacı yan tarafından dava dilekçelerinde afaki beyanlarla, zararın neden ve nasıl oluştuğuna ilişkin herhangi bir açıklamada bulunmadığını, davacı yanca gerek başlatılmış icra takibinde gerekse de huzurdaki davada zararın hangi eylemden, kimin fiilinden kaynaklanmış olduğuna ilişkin herhangi bir açıklamada bulunulmamış, ispat külfeti yerine getirilmediğini, davacı yanca öncelikle uğradıklarını iddia etmiş oldukları zararın ispatı gerekli olduğunu, ayrıca asla kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu olayda kusur durumunun da incelenmesi gerekliliği izahtan vares olduğunu, meydana geldiği iddia edilen olayda müvekkilin herhangi bir kusuru bulunmadığının yapılacak olan incelemelerle tespit edileceğini, tüm bu hususların ispat yükümlülüğü zarar gördüğünü iddia eden davacıya ait olduğunu, davaya konu edinen alacak haksız fiilden doğduğu iddia edilmekte olup asla kabul anlamına gelmemekle alacak likit olmadığından yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini, açıklanan ve re’sen nazara alınacak sebeplerle; haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Mahkememizin 19/01/2021 tarihli duruşmasında Davacı Tanığı … (TCKN: …) beyanında; ” Ben davacı kurumda … ve … bölgesinde işletme bakım uzmanı olarak görev yapmaktayım, öncelikle hasar ihbarı yapıldığından saha elemanları kazı yerine gitmektedirler daha sonra tutanağı düzenlemek üzere biz gitmekteyiz, genellikle ihbarlar enerjisi kesilen aboneler tarafından yada kazı çalışmasını yapan firmalar tarafından yapılmaktadır, olayda kimin ihbar ettiğini hatırlamıyorum, arıza yerine gittiğimde … ve …’ın tabelalarını gördük, ayrıca kazı yapılıyordu ve kabloların yüklenici firma tarafından hasarlandığını gördük, bu şekilde tutanağı oluşturduk, tutanaktaki imza bana aittir, içeriğini kabul ediyorum, söz konusu hasarın onarımını alt yüklenici firma gerçekleştirmektedir, söz konusu kabloların tesisi mevzuata uygundur, kabloların çevresinde herhangi bir koruyucu levha veya ekipman olup olmadığını görmedim zaten koruyucu ekipman kablonun üst kısmında bulunur oraya gittiğimde kablo hasarlanmış bir şekilde bulunmaktaydı, ancak çoğunlukla şeritlik olduğunu biliyorum, kazı çalışması yapılmadan önce … ‘a haber verilip verilmemiştir ve gözcü talep edilmemiştir” diyerek beyanda bulunmuştur.
DELİLLER: … İcra Müdürlüğü 2019/… esas sayılı icra dosyası aslı, arabuluculuk son tutanağı aslı, … müzekkere cevabı, Hasar Tespit Tutanağı, davalılar arasında yapılan sözleşme sureti, tanık beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava hukuksal niteliği itibariyle, davalı borçlular tarafından gerçekleştirilen haksız eylem neticesinde davacı şirketin tesislerinde oluşan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık 17/09/2018 tarihinde gerçekleştirilen alt yapı çalışmaları nedeniyle oluşan zarar arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı, var ise tespit edilen zarar kalemlerinin davalının haksız fiiline nazaran kadri maruf olup olmadığı ve talep edip edemeyeceği, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı konularında toplanmaktadır.
… İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı aleyhine 13.752,04 TL borcun ödenmesi amacıyla 20/02/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara 08/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu …’nin 12/03/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, diğer borçlu …’ın 14/03/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Davalı … ile davalı … A.Ş arasında 01.09.2016tarihinde ‘’İSTANBUL İLİ, … ILÇESI, … MAHALLESI … ALANA ILIŞKIN KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMA PROTOKOLU’’nun imzalandığı, davalı … A.Ş. ile Yüklenici … Sanayi ve Ticaret A.Ş. + … A.Ş. İş Ortaklığı arasında 03.11.2016 tarihli ‘’… ILÇESI, … MAHALLESİ … ALANA ILIŞKIN KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMASI 2. BÖLGE İNŞAATLARININ YAPIM IŞLERI SÖZLEŞMESİ’’nin imzalandığı anlaşılmıştır.
Elektrik mühendisi bilirkişinin 02/04/2021 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle;Davacı şirketin hesaplarında yer alan; 360,74 TL tutarındaki araç ve personel bedeli ile ilgili olarak, davacının kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç giderlerine ödediği ücretler genel idare giderleri olduğu, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olduğu, bunların zararla ilgisinin olmadığından, 25,03 TL Dağıtılmayan Enerji Bedeline ilişkin, tüketilmeyen elektrik, santrallerde otomatik olarak üretilmeyip ancak kullanıldığı anda üretilerek enerji nakil hatları üzerinden dağıtılan bir enerji türü olduğu, kullanılan enerji miktarı günün değişik saatlerinde farklı olduğundan kesinti (İntika) süresi belirlenemeyeceği bu sebeple satılamayan enerji bedelinin değerlendirilmeye alınamayacağı, 9.351,42 TL Eşik Kesinti Süresi Aşım Bedeli, 365,32 TL tutarındaki Etüd Koordinasyon Bedeli, 256,17 TL Manevra bedeli ve 319,78 TL Şebeke yıpranma bedellerinin yasal dayanağı olmadığından, söz konusu bedeller, yukarda izah edilen nedenlerden dolayı değerlendirilmemiş olup, davalıların verdiği hasarla ilgili davacı tarafından onarılarak çalışır hale getirdiği işlerin … Birim Fiyatları baz alınarak hesaplanması neticesinde, davacının, davalılardan 642,07 TL asıl alacak, işlemiş faiz tutarı olan 24,22 TL ilavesiyle toplam 666,29 TL alacaklı olduğu, dava konusu olan 1×240/25 mm2 kesitindeki kablo hasarının, yüklenici … San. ve Tic. A.Ş. + … San. ve Tic. A.Ş. İş Ortaklığı’na ait iş makinelerinin kazı çalışması esnasında meydana geldiği, söz konusu hasarın oluşumunda, … nin kusurunun olmadığı, davalı … A.Ş. ve ihbar olunan yüklenici … San. ve Tic. A.Ş. + …aat San. ve Tic. A.Ş. İş Ortaklığı’nın müteselsilen kusurlu olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
17/09/2018 tarihinde “… ilçesi, … mah, … Cad, … Blokları, …/İstanbul” adresinde davalılar koordinesinde yürütülmekte olan ve dava dışı yüklenici … San. ve Tic. A.Ş. + …San. ve Tic. A.Ş. İş Ortaklığı tarafından gerçekleştirilen çalışma esnasında davacıya ait kablonun kopartılması sonucunda hasarın meydana geldiği anlaşılmıştır.
15/06/2006 tarih ve 26199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği” nin 4. Maddesinde tanımlandığı üzere “altyapı” kavramı “içme suyu kanalizasyon projeleri, elektrik doğalgaz, telefon, kablolu televizyon bağlantı hatları gibi telekomünikasyon projeleri hafif yaylı toplu taşıma ve metro projeleri, termal ısınma ve enerji besleme projeleri ve benzerleri gibi raylı toplu taşıma sistemleri ile yollar ve kaplamaları” ifade etmekte ve kazı çalışmalarına başlanılmadan alt yapı kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, yüklenicinin kazıyla ilgili belediyeden alt yapı kazı müsaadesi almadan ve bölgede alt yapısı olabilecek kurumdan gözcü talep etmeden, alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlanılmış olması nedeniyle kabloya hasar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle yüklenicinin kazı çalışmalarına başlanılmadan alt yapı kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, yüklenicinin kazıyla ilgili belediyeden alt yapı kazı müsaadesi almadan ve bölgede alt yapısı olabilecek kurumdan gözcü talep etmeden, alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlanılmış olması ve çalışmalar sırasında kazı çalışması yapanın daha dikkatli olması, çalışmalarını ona göre yönlendirmesi ve gerekiyorsa elle kazı yapması gerektiğinden , meydana gelen olayda yüklenicinin kazı yaparken dikkatsiz çalıştığı ve gereken tedbirleri almadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalılar tarafından husumet düşmeyeceği iddia edilmiş ise de benzer olaylarda taraflar arasında düzenlenen TİP sözleşmelerinin ve eki şartnamelerin ilgili maddeleri ile yüklenici firma tarafından yapılacak çalışmalar esnasında verilecek her türlü hasarlardan yüklenicinin sorumlu olacağı hükmü getirilmiş ise de işveren konumunda olan davalıların yüklenici firma tarafından yapılan işlerin yönetmelik ve şartnamelere uygun olarak yapılmasını denetlemek ve kontrol etmekle gözetim ve denetim yetkisi bulunmaktadır. Bu itibarla meydana gelen zarardan TBK. 66 Maddesi anlamında davalılar müteselsilen sorumludur. Zira davalılar tarafından yüklenicisine kazı çalışması yapılacağı sırada davacı şirketten altyapı tesislerine dair projeler ve refakatçi personel istenmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; düzenlenen bilirkişi raporu denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olmakla hükme esas alınmış, hasarla ilgili olarak davacı tarafından onarılarak çalışılır hale getirilen işlerin … birim fiyatlarına göre hesaplama yapıldığı, davacının 642,07 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından talep edilen araç, personel ve montaj talebi yönünden Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08/12/2010 tarih 2010/7-530 E. 2010/636 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere; haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olduğu, zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği ve zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olmakla zararla ilgisinin bulunmadığı, özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemeyeceğinden davacı Davacı taraf onarım işlemlerinin İşletme Müdürlüğünün komutasında olan AOB (Arıza Onarım ve Bakım) birimi tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürmüşse de buna ilişkin delillerini sunmadığı ve hasarın özel olarak adam tutulup çalıştırılmak suretiyle giderildiğine ilişkin fatura vs. İspatlayıcı belge sunulmadığı anlaşılmakla haksız fiillerde gerçek zarar ilkesinin benimsendiği bu anlamda gerçek zarar olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmakla montaj ve araç ve personel giderleri talebi yönünden alacak kalemi olarak dahil edilmemiş, davacı tarafça talep edilen dağıtılamayan enerji bedeli talebi yönünden Yargıtay 4. HD’nin 2015/10383 E. 2015/12692 K., Yargıtay 3. HD 2012/19781 E. 2012/24032 K.) Sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere;” tüketilmeyen elektrik santrallerde otomatik olarak üretilmeyip ancak kullanıldığı anda üretilerek enerji nakil hatları üzerinden dağıtılan bir enerji türüdür. Kullanılan enerji miktarı günün değişik saatlerinde farklı olduğundan kesinti (inkıta) süresi belirlenemez ve bu sebeple de satılamayan enerji bedeline hükmedilemez.” “Hasar nedeniyle enerji nakil enerjisinin beslediği mahalde bir miktar elektrik kesintisinin olduğu muhakkaktır. Davacı elektrik enerjisi üreten bir şirket değildir, sadece dağıtımını yapmaktadır. Dolayısıyla kesinti nedeniyle henüz üreticiden bir elektrik almamıştır. Öte yandan mesken ve işyerlerine kullanılan elektrik miktarı günün değişik saatlerinde farklılık göstermektedir. Kablodaki hasar nedeniyle bir mahaldeki kesintinin hasar görmeyen enerji nakil hattından beslenmesi olanağı da mevcuttur. Kullanılan enerjinin kesinti süresinin kesin olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı dikkate alındığında satılamayan enerji bedeli talep edilmesi usul ve yasaya uygun değildir.”(İzmir BAM 4. HD 2018/563 E. 2019/524 K.) içtihatlar gereğince gerçek zarar ilkesine göre davacının dağıtılamayan enerji bedeli talebi yönünden alacak kalemi olarak dahil edilmemiş, davacının eşik kesinti süresi aşım bedeli talebi yönünden Elektrik Dağıtımı Ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliğine göre, abonelerin, yıllık eşik değerlerin aşılmasında veya günlük süreleri aşan kesintilerde dağıtım şirketi tarafından ilgili kullanıcıya tazminat ödenmesi gerekmektedir. Yani, sözü geçen yönetmelik, davacı şirketin abonelere tazminat ödemesine ilişkindir. Bu nedenle, davacı şirketin eşik kesinti süresi aşım bedelini davalıdan talep edebilmesi için sözü geçen bedeli ilgili kullanıcılara ödediğini somut belgelerle kanıtlaması gerekmekte olup, dosyada bu konuda bilgi ve belge bulunmadığı ve ispatlanamadığı anlaşılmakla gerçek zarar ilkesi gereğince eşik kesinti süresi aşım bedeli talebi yönünden alacak kalemi olarak dahil edilmemiş, davacının etüd koordinasyon bedeli talebi yönünden davacı tarafça sunulan Hasar keşif özetinde, Etüt koordinasyon bedelinin firmanın/yüklenici şirketin kendi personelince karşılandığı dava dosyasında görüldüğünden etüd koordinasyon bedeli talebi yönünden alacak kalemi olarak dahil edilmemiş, davacının diğer talepleri olan manevra bedeli ve şebeke yıpranma bedeli talebi yönünden alacaklı olduğuna dair belge sunulmadığı, yasal dayanağı bulunmadığından gerçek zarar ilkesi gereğince alacak kalemi olarak dahil edilmemiş ve davacının toplamda 642,07 TL alacaklı olduğu ve davalıların yukarıda anlatılan gerekçe ile TBK 66. Maddesi gereğince müteselsilen sorumlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Faiz yönünden; Dava konusu hasar haksız fiil şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Faiz bu tarihten itibaren başlayacaktır. 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesi uyarınca, gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda, istek halinde T.C.Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmekte olup, davacı vekili tarafından yasal faiz talep edildiği görülmüştür. Bilirkişi raporunda yapılan hesaplama denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olmakla hükme esas alınmış ve davacının 24,22 TL faiz alacağının bulunduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı talebi yönünden; uyuşmazlığın haksız fiile dayalı olduğu tartışmasızdır. Diğer bir anlatımla alacak likit olmayıp kimin ne kadar ve hangi sebeple sorumlu bulunduğu yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 642,07 TL asıl alacak, 24,22-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 666,29 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, yasal faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-)Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 45,51-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 234,86-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 189,35-TL harcın davacıya iadesine,
4-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 666,29-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara eşit oranda verilmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru ve 234,86-TL peşin harç olmak üzere toplam 279,26-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan 750,00-TL Bilirkişi ücreti ve 272,40-TL posta giderinden ibaret toplam 1.022,4-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 49,58-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 64,02- TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 1.255,98-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
9-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı … ve … vekilinin ve İhbar Olunan …. vekilinin yüzüne karşı kabul edilen miktar yönünden kesin reddedilen miktar yönünden HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır