Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/921 E. 2021/492 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/921 Esas
KARAR NO : 2021/492

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2019
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 29.03.2016 tarihinde müvekkil şirketin 3. Bölge Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan Esenler ilçesi …Mah. … Sokak No:.. adresinde davalılar …A.ş. ve diğer Davalı … Müdürlüğü tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkil şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkil şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 1.319,93 TL+KDV toplam 1,557,5-1-TL hasar verenler aleyhine borç tahakkuk ettirildiğini, davalılar … Ticaret A.ş ve Diğer Davalı…Müdürlüğü tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine 1,557,51-TL hasar bedeli 68,10-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam l.625,6l-TL1nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapılmış ve borçluya Örnek No:7 ödeme emri gönderildiğini, davalılar ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlular itırazlannda; takibe konu borca, yetkiye, borç miktarına, faize, faiz orana ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiklerini, davalıların İstanbul …, İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil idare bir kamu kuruluşu olup inşaat işleriyle uğraşmadığından bu işleri ihale yoluyla ve istisna akdiyle yüklenici firmalara yaptırdıklarını, yüklenilen işi yapacak olan fîrma elemanları müvekkil idarenin gözetim ve denetiminde olmadığını, yüklenici firmalar üstlendikleri işi kendi gözetim ve denetimindeki elemanlarına yaptırdıklarını, müvekkil idare sadece iş yapıldıktan sonra yapılan için teknik şartnameye uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlemekte bunun dışında bir denetim yapmadığını, işin yapımı esnasında, işi yapan yüklenici firma eleman ve işçilerine nezaret etmediklerini, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi de 200 l/l 0820 E.- 2002/4 K.sayılı ilamı ile …müteahhidi …A.Ş. elemanlarının, … A.Ş. kablolarına verdiği hasara ilişkin tazminat davasında müvekkil idareye husumet yöneltilemeyeceği yönünde verilen yerel mahkeme kararını onamış, ihale edilen işlerde idareler, yapılan işlerin, tekniğine ve şartnamesine uygun yapılıp yapılmadığını, kamu görevlisi olan kontrol mühendisleri aracılığı ile izlediklerini, kontrol mühendisleri, periyodik aralıklarla işin teknik şartnamesine uygun olarak yapılıp yapılmadığını kontrol eder ve buna göre hak ediş düzenlediklerini, müvekkil idare kontrol mühendisleri, salt yapılmakta olan işlerin projesine, sözleşme ve şartnamesine uygun yapılıp yapılmadığını denetlediklerini, yüklenici firma çalışanlarının müvekkil idarece denetlenmesi söz konusu olmadığını, davanın öncelikle, müvekkili idarenin söz konusu hasar ile doğrudan veya dolaylı olarak bir ilgisinin bulunmaması sebebiyle husumet yönünden davacı vekilinin müvekkili idarenin doğrudan veya dolaylı olarak sebep olmadığı bir hasarın bedelini talep edemeyeceği sebebiyle esas yönünden reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü… esas sayılı icra dosyası, arabuluculuk son tutanağı aslı, hasara ilişkin görüntüler, hasar tespit tutanağı, davalılar arasında akdedilen sözleşme sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava hukuksal niteliği itibariyle, davalılar tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen haksız eylem neticesinde davacı şirketin tesislerinde oluşan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık 29/03/2016 tarihinde “Esenler İlçesi, …mah. … Sok No:.. ” adresinde davacının elektrik tesislerinde şeklinde gerçekleşen hasarın davalılar tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, hasar ile oluşan zarar arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı, var ise tespit edilen zarar kalemlerinin kadri maruf olup olmadığı değilse miktarı ve davalıların zarar kalemlerinden sorumlu olup olmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı konularında toplanmaktadır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü …sayılı takip dosyasında 01/09/2016 tarihinde haksız fiilden kaynaklanan 1.557,51 TL asıl alacak ve 68,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.625,61 TL üzerinden davalılara yönelik icra takibinin yapıldığı, davalıların icra takibine itiraz ettiği, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Yetki itirazı yönünden; yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Dava koşulunun mahkemece öncelikle gözetilip değerlendirilmesi gerekmektedir.İİK’nun 50/1 maddesi yollamasıyla icra müdürlüğünün yetkisi bakımından HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir. 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Zarar gören davacı tüzel kişinin yerleşim yeri mahkememiz yetki sınırları içinde olup, davalının icra dairesinin yetkisine itirazı reddedilmiştir.
Davalının hasara ilişkin olarak davacı tarafça tutulan hasar tespit tutanaklarına itirazının bu nedenle hasarın nasıl, ne şekilde ve kim tarafından gerçekleştirildiğine yönelik ispat yükü üzerinde olan taraf davacı tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiş, Mahkememizin 20/10/2020 tarihli celsesinde bildirilen davacı tanıkları … ve …’e tebligat çıkartılmasına karar verilmiş, davacı tanıklarına çıkartılan tebligatların iade gelmesi üzerine Mahkememizin 19/01/2021 tarihli celsesinde davacı vekiline tanıklarının tebligata yarar adreslerini bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, adresler bildirildiğinde tanıklar adına davetiye çıkartılmasına, tanıklara çıkartılan tebligatın iade gelmesi veya bir sonraki celse tanıklar davacı tarafça hazır edilmediği taktirde, tanık dinletmekten vazgeçmiş sayılacağı hususunun davacı vekiline ihtar edildiği, davacı vekili tarafından kesin süre içerisinde tanık …’ın adresinin bildirildiği ve çıkartılan tebligatın iade edildiği ve davacı tarafça bir sonraki celse olan 09/03/2021 tarihli celse de tanığın hazır edilmediği de anlaşılmakla yapılan ihtarat uyarınca davacı tarafın tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 25/04/2021 tarihli raporunda özetle; “Dava konusu olan 3×120+70 mm2 kesitindeki kablo hasarının, davalılardan…A.Ş. ait iş makinelerinin kazı çalışması esnasında meydana geldiği, söz konusu hasarın oluşumunda davalılardan… Müdürlüğünün sorumluluğunun olmadığı, …A.Ş ‘nin sorumlu olduğu, davacı şirketin hesaplarında yer alan; • 338,65 TL tutarındaki araç ve personel bedeli ile ilgili olarak, davacının kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç giderlerine ödediği ücretler genel idare giderleri olduğu, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olduğu, bunların zararla ilgisinin olmadığından, • 263,99 TL tutarındaki %25 ceza bedelinin yasal dayanağı olmadığından, söz konusu bedeller yukarda izah edilen nedenlerden dolayı değerlendirilmemiş, olup, davalıların verdiği hasarla ilgili davacı tarafından onarılarak çalışır hale getirdiği işlerin … Birim Fiyatları baz alınarak hesaplanması neticesinde, davacının, davalılardan …A.Ş. den 846,40 TL asıl alacak, işlemiş faiz tutarı olan 14,60 TL ilavesiyle toplam 861,00 TL alacaklı olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda hasara yönelik hesaplamaların …Fiyatları baz alınarak yapıldığı hesaplamanın mevzuata ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça 29/03/2016 tarihinde “Esenler İlçesi, … mah. … Sok No:.. ” adresinde davacının elektrik tesislerinde şeklinde gerçekleşen gerçekleşen hasarın davalılar tarafında gerçekleştirildiği iddiasına dayalı olarak davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiği, haksız fiilin ve haksız fiilin davalı tarafça gerçekleştirildiği konusunda ispat yükünün davacı tarafta olduğu, dosya kapsamında hasar tutanaklarının bulunduğu ancak hasar tutanağında hasarın ne şekilde gerçekleştiğine yer verilmediği ve hasar tutanağının davacı şirket tarafından tek taraflı hazırlanmış olduğu, davalının hasarın kendisi tarafından gerçekleştirildiğini kabul etmediğinin anlaşıldığı, bu kapsamda hasarın nasıl, ne şekilde ve kim tarafından gerçekleştirildiğinin ispat edilmesine yönelik olarak davacı tanıklarının dinlenilmesine karar verildiği, davacı tanıklarına çıkartılan tebligatların iade geldiği ve tanıkların da hazır edilmediği, davacı tarafın tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, böylece haksız fiilin davalılar tarafından gerçekleştirildiği ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça ispatlanamadığından davanın reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile eksik 14,90-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. Madde gereğince hesap olunan 1.625,61- TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı İSKİ tarafına verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacı tarafından tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda dava değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır