Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/911 E. 2021/683 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/911 Esas
KARAR NO : 2021/683
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı )
DAVA TARİHİ : 14/10/2019
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 01.09.2017 tarihinde sürücü …, sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … Sokaktan geri geri gelerek, müvekkilin … plakalı … Caddesinde park halinde duran aracına arkadan çarpması sonucu oluşan trafik kazasında müvekkilin aracında zarar ve araç değer kaybı oluştuğunu, sürücüsü … olan … plakalı aracın sahibi … olduğunu, … numaralı poliçesi davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapıldığını, kusurlu tarafın sürücü … olduğu 01.09.2017 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında sabit olmakla kusurlu sürücü aracın yapılmasını taahhüt ederek bu beyanını imza altına alındığını, bu tarihe kadar hiç bir şekilde müvekkille irtibata geçmediği gibi aracı tamir ettirmeyek araç değer kaybını da karşılamadığını, sigorta şirketine başvuru yapılmış ve sigorta şirketince de bir geri dönüş olmamış ödeme de yapılmadığını, arabuluculuk bürosuna 2019/… büro dosya numarası ve 2019/… arabuluculuk numarası ile başvuru yapılmış fakat anlaşma sağlanamadığını, izah edilen nedenlerle, 01.09.2017 de meydana gelen hasarlı trafik kazasında, araçta meydana gelen zararın tazmini, araç değer kaybının tazmini ve diğer zararların tazmini yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek kanundaki faizleri ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile şimdilik 100 TL lik belirsiz alacak davalarının kabulüne, huzurdaki davanın … Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/463 Esas sayılı dava ile birleştirilmesine,
vekalet ücretinin ve sair masrafların davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Her ne kadar davalı taraf cevap dilekçesi adı altında tarihli dilekçesini ibraz etmişse de dava dilekçesinin davalı şirketin adresine 11/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup 2 haftalık yasal süre geçtikten sonra verildiği anlaşıldığından Mahkememizce cevap dilekçesi olarak değerlendirilmemiş, beyan dilekçesi olarak kabul edilmiştir, davalı taraf beyan dilekçesinde özetle; davacı davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını, belirsiz alacak davası gerek doktrinde gerekse Yargıtay tarafından belirtildiği üzere istisnai bir dava türü olduğunu Dolayısıyla her eda davasının belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının mümkün olmadığını, Söz konusu kazaya karışan aracın kilometresi 165000-km üzerinde olduğundan değer kaybı oluşmamış olup davanın esasa girilmeden reddedilmesi gerektiğini, kaza tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkil şirketş kusur oranı tespit edildikten sonra ancak bu oranda olmak kaydı ile sorumlu olacağını, Sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesinin önem taşıdığını, davacının, aracında oluştuğunu iddia ettiği değer kaybı bedelinin ilgili yasal mevzuatlarında cari olan ilkeler ışığında belirlenmiş olması gerektiğini, komisyon nezdinde de daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesi açısından dosyanın bağımsız ve tarafsız bir Bilirkişiye gönderilip nesnel ve bilimsel veriler çerçevesinde bir değer kaybı raporu alınmasını talep ettiklerini, izah edilen nedenlerle ayrıca resen göz önünde bulundurulacak nedenlerden dolayı davanın külliyen reddine, tedbir talebinin reddine mahkeme aksi kanaatte ise bilirkişi marifetiyle zararın tespit edilmesine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin başvurucuya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER:
01/09/2017 tarihli kaza tespit tutanağı, … plakalı araca ilişkin ZMMS poliçesi ve hasar dosyası, hasar kaza fotoğrafları, araç kayıtları, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevabı, aracın satışına ilişkin sunulan belgeler … Noterliğinin 08/08/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi, bilirkişi kök ve ek raporları, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacıya ait … plakalı aracına davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın çarpması neticesinde meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı, araç mahrumiyet kaybı bedeli ve ekspertiz ücreti talebinden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/09/2017 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkiline ait … plakalı aracına çarptığını ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, hasar bedeli ve araç değer kaybının ödenmediğini, araçtan mahrum kaldığını belirterek tüm zararların davalıdan tahsiline karar verilmesini ve davanın … ve … … ‘a karşı açılan …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın kilometresinin 165.000 km üzerinde olduğundan değer kaybının oluşmadığını, davacının dava açarken maddi zararını bilebilecek durumda olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… E. Sayılı dosyasının incelemesinde; davacı tarafından davalılar … ve … ‘a yönelik olarak 01/09/2017 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, her iki dava açısından talepler aynı olsa da HMK 166/1 maddesi gereğince davaların birleştirilmesi için her iki hukuk mahkemesinin aynı düzey ve sıfatta olması gerektiğinden birleştirilmesi istenilen mahkeme asliye hukuk mahkemesi olduğundan belirtilen yasal düzenleme uyarınca birleştirme talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekiline maddi zarar alacak kalemini açıklaması ve dava değerine hasretmesi için süre verilmiş, davacı vekilinin 03/02/2020 havale tarihli dilekçesi ile; araç değer kaybının 50,00 TL, araçta meydana gelen hasar için 25,00 TL, eksper ve araç mahrumiyet zarar talebi yönünden 25,00 TL olduğunu belirtmiş, davacı vekili 02/07/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini Aracın hasar görmesi nedeniyle uğranılan zarar yönünden: 4850 Euro = 20.403 TL, Araç Mahrumiyet zararı yönünden: 200 Euro= 841,36 TL, Ekspertiz ücreti yönünden: 967,59 Euro= 3.938,53 TL olmak üzere toplam 25.182,89 TL olarak arttırdığı anlaşılmıştır.
Makina Mühendisi Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 24/11/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; “Söz konusu kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü … kurallara uymadan seyrini sürdürüp arkasını dikkatlice kontrol etmeden geri manevra yaparak park halindeki araca çarptığından olayda asli ve tam kusurlu olduğu, davacı … yönetimindeki aracı ile yolun sağ kenarında park halinde bulunması sırasında davalıya sigortalı aracın darbesine maruz kaldığından olayda kusuru bulunmayıp kazayı önlemek için alabileceği tedbir bulunmadığı, dava konusu … yabancı plakalı araç 2004 model, … marka … tipinde, 293.825 km de olan özel oto olup dosya içindeki fotoğraflardan hasar durumu hakkında bilgi edinilmiş yurt dışında yapılan incelemede aracın hasarlı parçaları belirtilerek onarım masrafının 6.223,69 Euro olduğu, mevcut delillerden aracın arka tampon ve sol arka çamurluğunda hafif hasar meydana gelmiş olduğu, çamurluğun değişimi ile yapılan toplam onarım masrafının 6.223,69 Euro olduğu, dava konusu araç yabancı plakalı ve 293.825 km olup aracın değer kaybına neden olacak arka çamurluğunun değiştirilmiş olması, kilometresinin yüksek ve ilk trafiğie çıkış tarihinin 2004 olması nedeni ile 13 yıllık bir araç olması, belgelerinden son trafiği çıkış izninin 2016 yılında 2018 yılına kadar alınmış olması dikkate alındığında, söz konusu aracın yapılan onarım sonrasında değerinde kazaya bağlı bir azalma olmayacağı,” şeklinde rapor hazırlanmıştır. Davacı vekilinin rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla ek rapor alınmasına karar verilmiş, kök raporu düzenleyen makina mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 11/01/2021 tarihli ek raporda özetle; “dava konusu aracın onarım masrafı yurt dışında yapılan ekspertiz incelemesi sonucu verilen raporda belirtildiği gibi 6.223,69 Euro olduğu ancak söz konusu aracın kazadan öncekip piyasa değeri 7.850-Euro olduğundan aracı değerine yakın bir onarımm masrafı ile aracın onarım ekonomik görülmemiş ve davacı tarafından aracın bu şekilde onarımı yoluna gidilmeyerek söz konusu aracın hasarlı hali ile davacı tarafından 3.000.-Euro bedel ile satılmış olup bu tutarın uygun olduğu, bu durumda davacının meydana gelen kaza nedeni ile zararının;7.850 – 3.000 = 4.850.-Euro, kaza tarihindeki TL karşılığı 20,403,00 TL olarak bulunduğu, değer kaybının bulunmadığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Davacının araç mahrumiyet zararı talebi olduğundan bilirkişi raporunda değerlendirilmediğinden yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve kök raporu düzenleyen makina mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 27/03/2021 tarihli 2. ek raporda özetle; “aracın onarılmamış olması nedeni ile davacının onarım süresince kazanç kaybının bulunmadığı, ancak yeni araç teminine kadar geçen süre içinde davacının aracından mahrum kalması nedeni ile makul yeni araç temini süresi içinde davacının zararı söz konusu olduğu, muadil aracın yurt dışında satın alınması için geçecek makul sürenin, 10 gün olacağı ve davacının araç mahrumiyeti nedeni ile günlük araç mahrumyet zararının 20.-Euro olduğu takdir edilerek bu süre içindeki toplam zararının 200.-Euro olduğu, 1 Euro 4,2068 TL olduğundan davacının bu nedenle zararının ;200 x 4,2068 = 841,36 TL olduğu, dosya içinde davacının ekspertiz ücreti için olay tarihinde 967,59 TL (= 3.938,53 TL) ödediği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; 01/09/2017 tarihinde davacı tarafa ait … plakalı vasıtaya, davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet sigortalı bulunan … plakalı aracın çarpması neticesinde, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plakalı vasıtanın davalı … Sigorta A.Ş nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet sigortasının bulunduğu, dosya üzerinden makina mühendisi bilirkişisine yaptırılan inceleme sonucunda aldırılan raporda; kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü … kurallara uymadan seyrini sürdürüp arkasını dikkatlice kontrol etmeden geri manevra yaparak park halindeki araca çarptığından olayda asli ve tam kusurlu olduğu, Mahkememizce alınan dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi kök ve ek raporlarına göre, aracın arka tampon ve sol arka çamurluğunda hasar meydana gelmiş olduğu, çamurluğun değişimi ile yapılan toplam onarım masrafının 6.223,69 Euro olduğu, ancak söz konusu aracın kazadan önceki piyasa değeri 7.850-Euro olduğundan aracın değerine yakın bir onarım masrafı ile aracın onarım ekonomik olmadığından söz konusu aracın hasarlı hali ile davacı tarafından 3.000.-Euro bedel ile satılmış olup bu tutar uygun olduğundan davacının meydana gelen kaza nedeni ile zararının;7.850 – 3.000 = 4.850.-Euro, kaza tarihindeki TL karşılığı 20,403,00 TL olduğu, aracın yaşı ve km si dikkate alındığında değer kaybı çıkmayacağı için hesaplama yapılmadığı, davalı sigorta şirketinin davacı tarafa ait … plakalı araçta oluşan hasar bedeline yönelik zarardan dolayı sigorta poliçesi teminatı kapsamında sorumlu bulunduğu, araç mahrumiyeti zararı, gerçek zarar dışında aracın hasarlanması nedeniyle uğranılan dolaylı bir zarar olması sebebiyle poliçe teminatına dahil olmadığından davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla; düzenlenen raporun dosyadaki delillerle uyumlu, bilimsel ve denetime açık olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulü maddi hasar bedeli 20.403,00-TL’nin temerrüt tarihi 21/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, araç mahrumiyet zararı yönünden ZMMS poliçe teminat kapsamı dışında olduğundan bu alacak kalemi yönünden davanın reddine, araç değer kaybı talebi yönünden koşulları oluşmadığından bu alacak kalemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Temerrüt tarihi yönünden; Davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2.maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerektiği ve davacının dosya kapsamına sunulan ihtarname ile başvuru koşulunu sağladığı ve 8 iş günü sonu olan 21/08/2019 tarihinde temerrüde düştüğü Mahkememizce kabul edilmiştir.
Eksper ücreti adı altında talep edilen bedel, tespit gideri gibi yargılama giderlerinden olup eksper ücretinin de yargılama giderine eklenerek davanın kabul edilen kısmına göre oranlama yapılması ve davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Bu hali ile raporda tespit edilen 3.938,53-TL ekspertiz giderine yargılama gideri olarak değerlendirilmiştir. Davacının ekspertiz ücreti dışında talep etmiş olduğu ihtarname gideri olan 791,01 TL yönünden dava dilekçesinde talep edilmediği, sonradan alacak kalemi olarak dahil edilemeyeceğinden talep edilen bu bedel yönünden yargılama gideri olarak kabul edilemeyceği kanaatiyle bu talebinin reddi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)Maddi hasar bedeli 20.403,00-TL’nin temerrüt tarihi 21/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-)Araç mahrumiyet zararı yönünden ZMMS poliçe teminat kapsamı dışında olduğundan bu alacak kalemi yönünden davanın reddine,
3-)Araç değer kaybı talebi yönünden koşulları oluşmadığından bu alacak kalemi yönünden davanın reddine,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.393,73-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 472,75-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 920,98-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 891,36-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvuru ve 428,35-TL ıslah ve 44,40-TL peşin harç olmak üzere toplam 515,15-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-)Davacı tarafından yatırılan 3.938,53 TL ekspertiz gideri, 800-TL Bilirkişi ücreti, 221,10-TL posta giderinden ibaret toplam 4.959,63-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 4.784,05 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
9-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320 TL’nin kabul red oranına göre 1.273,27 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine 46,73-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
10-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı