Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/887 E. 2020/547 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/887 Esas
KARAR NO : 2020/547
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
Davacı şirket ile davalı arasında 14.06.2018 tarihinde plaka tanıma sistemi ile bu sisteme ait Lokal Alt Yapı Ve Kablolama İşlemleri, ücret otomasyon sistemi kurulumu ve devreye alınması dahil hizmetlerin akdedildiğini, sözleşme gereğince davacı şirket 2018 yılı Haziran ayı içeresinde işi tamamlayarak teslim ettiğini, davacı tarafından iş teslim edilip 12.08.2018 tarihli seri- … sıra nolu 77.000,00 TL ile faturalandırıldığını ancak davalının sözleşmeye uygun davranmayarak ödeme gerçekleştirilmediğini, davacı tarafa farklı tarihlerde toplam 63.150,00 TL ödeme gerçekleştirildiğini ve sözleşme bedelinden 13.850,00 TL gerçekleştirilmediğini, bu gelişme üzerine davacı şirket davalı aleyhine icra takibatı için takip talebi ile başvurduğunu, davalı tarafa ödeme emri tebliğ olunduğunu, davalı taraf yetkiye borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, Neticeten; davalının haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Hesap ekstresinde asıl alacak olan yer alan 12.07.2018 tarihli fatura incelendiğinde plaka tanıma sistemi yazılım bedeli olarak 21.240,00 TL yer aldığını, ancak davacı tarafın mali işleri ile ilgilenen çalışanı … tarafından gönderilen hesap ekstresinde ana sözleşme yazılım bedeli olarak yer alan kalem için müvekkilleri kooperatif tarafından 19.250,00 TL tutarında iade faturası kesilmesi gerektiği belirtildiğini, davacı şirketin ilgili faturada yer alan Plaka tanıma sistemi yazılımına ilişkin talebinin yerinde olmadığını gösterdiğini, 77.000,00 TL tutarlı faturada her ne kadar 4 adet otomatik bariyer bedeli olarak 19.660,00 TL yer alsa da davacı tarafça 1 otomatik bariyer müvekkilleri kooperatiften bakım amacıyla teslim alınmasına rağmen geri gönderilmediğini, davacı tarafça takibe dayanak yapılan 77.000,00 TL bedelli faturadaki işlemlerin gereği gibi yapılmadığı ve fatura bedelinden davalı kooperatifin yapmış olduğu ödemeler nedeniyle herhangi bir borcu kalmadığından davacının taleplerinin reddi gerektiğini, takip talebinde yer alan işlemiş faiz alacağı talebinin haksız olup reddi gerektiğini, davacı tarafça kötü niyetli olarak iş bu takip ve dava açıldığından davacı tarafın asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahsup edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER:
…. İcra Dairesinin 2019/… E. Sayılı icra dosyası, taraflar arasında düzenlenen 14/06/2018 tarihli sözleşme, 12/08/2018 tarihli 77.000,00 TL tutarlı fatura, davacı ticari defter ve kayıtları, mail yazışmaları, bilirkişi raporu, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde taraflar arasında 14/06/2018 tarihli sözleşmenin düzenlendiğini, sözleşme gereğince iş teslim edildikten sonra 12/08/2018 tarihli 77.000,00 TL tutarlı fatura ile faturalandırıldıktan sonra davalı tarafça farklı tarihlerde 63.150,00 TL ödemenin gerçekleştirildiğini, geri kalan 13.850,00 TL ödemenin gerçekleştirilmediğini, bu nedenle davacı tarafça başlatılan icra takiplerine borçlu davalı tarafından yapılan haksız itirazının iptaline karar verilmesini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde icra takibinin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, takibe dayanak fatura nedeniyle davacıya borcun bulunmadığını, faturada plaka tanıma sistemi yazılım bedeli olarak 21.240,00 TL’nin yer aldığını, davacı tarafça 19.250,00 TL tutarında iade faturası kesilmesi istendiğini, ayrıca faturada 4 adet otomatik bariyer bedeli olarak 19.660,00 TL yer alsa da davacı tarafça 1 adet otomatik bariyerin bakım amacıyla teslim alınmasına rağmen geri gönderilmediğini, borcun bulunmadığını, işlemiş faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı icra dosyasının gönderildiği ve dosya arasına alındığı icra dosyasının incelemesinde; davalı/alacaklı tarafından davacı/borçlu aleyhine faturaya dayalı 13.850,00 TL borcun ödenmesi amacıyla 10/07/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine 18/07/2019 tarihinde itiraz ettiği, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça her ne kadar icra takibinin yetkisine itiraz edilmişse de taraflar arasında düzenlenen sözleşmede İstanbul Mahkemeleri/icra dairelerinin yetkili yer olarak belirlendiği, taraflar tacir olup taraflara bağlayacağından HMK 17. Maddesi gereğince davalı tarafça yapılan icra takibinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “davacının 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yanın incelenen 2018 yılı ticari defterlerinde davalı yan ile ticari ilişkisinin mevcut olduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi (11.07.2019) itibariyle davalı yandan takibe konu (12.07.2018 tarihli Seri … no.lu 77.000,00 TL tutarlı) faturadan dolayı 32.850,00 TL bakiye alacaklı olduğu, davacı yanın İcra dosyasına sunulu cari hesap ekstresinde; Davalı yandan 05.10.2018 tarihli 7.000,00 TL tutarlı, 05.10.2018 tarihli 5.000,00 TL tutarlı ve 07.01.2019 tarihli 7.000,00 TL tutarlı Toplam 19.000,00 TL tutarlı tahsilat yapmış olup, iş bu ödemelerin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşıldığından iş bu ödeme tutarlarının davacı yanın 32.850,00 TL tutarlı bakiye alacağından düşülmesi gerektiği, bu bağlamda davacı yanın davalı yandan takip tarihi (11.07.2019) itibariyle (32.850,00TL-19.000,00TL=) 13.850,00 TL bakiye alacaklı olduğu, davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, davacı yan ile davalı yan arasında 14.06.2018 tarihli 10 maddelik sözleşme akdedilmiş olup, akdedilen sözleşmede davacı ve davalı yanın kaşe ve imzalarının mevcut olduğu, dava dosyası incelemelerimizde ise davalı tarafından davacı yana düzenlenen iade faturası ve Plaka Tanıma Sistemi Yazılımının davalı tarafından davacı yana geri iade edildiği ile ilgili dosyada somut bir veri bulunmadığından davalı yanın fatura içeriğindeki 21.240,00 TL tutarlı Plaka Tanıma Sistemi yazılım ücretinin yerinde olmadığı iddiasının ispata muhtaç olduğu, davacı yanın otomatik bariyerleri davalı yana çalışır vaziyette teslim ettiğini iddia ettiği Hizmet Formunun dosyada mevcut olmadığı, diğer yandan davalı tarafından bariyerlerin teslim edilmediğine ilişkin davacı yana ihbar ve ayıp ihbarında bulunmadığı görüldüğünden davalı yanın fatura içeriğindeki 19.660,00 TL tutarlı 4 adet Otomatik Bariyer ücretinin yerinde olmadığı iddiasının ispata muhtaç olduğu, davacının takip dayanağı alacağına esas faturalar münderecatındaki malların tesliminin davalının bilgisi dahilinde olduğu, faturanın taraflar arasındaki 14.06.2018 tarihli sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği , davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının 2.548,21 TL işlemiş faiz talebinin dayanağı bulunmadığından, takip tarihi itibariyle işlemiş faiz yönünden alacağının bulunmadığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı ile davalı arasında taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan ticari ilişki ve buna bağlı olarak faturaya ve cari hesaba dayalı ilişkisinin bulunduğu, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, davacının alacağına dayanak olan 77.000,00 TL’lik faturaya istinaden davalının 63.150,00 TL’lik ödeme yaptığı, kalan kısmın tahsili için icra takibinin yapıldığı ve itirazın iptali davasının açıldığının anlaşıldığı, faturaya itiraz olmadığı, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi davacı şirkete borçlarının bulunmadığı yönünde icra takibinde itirazda bulunmuş ise de faturanın taraflar arasındaki 14.06.2018 tarihli sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği sabit olup davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edememiştir. Davalı taraf her ne kadar plaka tanıma yazılım bedelinin davacı tarafça iade faturasının istendiği ve otomatik bariyerlerin kendilerine iade edilmediğini bu nedenle borçtan sorumlu olmadıklarını ileri sürmüşlerse de bu konuda ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğu, davalı tarafından davacı yana düzenlenen iade faturası ve Plaka Tanıma Sistemi Yazılımının davalı tarafından davacı yana geri iade edildiği ilgili ve davalı tarafından bariyerlerin teslim edilmediğine ilişkin dosyada ispata yarar delil bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle davacı taraf takip konusu bakiye fatura alacağından dolayı davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla bu hususta hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınarak davacının asıl alacak yönünden davasını açtığı ve dava değeri olarak gösterdiği anlaşılmakla davacının asıl alacak 13.850,00 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, asıl alacağın % 20 si (2.770,00 -TL) oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 13.850,00 TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(2.770,00 -TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 946,09-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 154,54-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 791,55-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.400-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 154,54-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 700,00-TL Bilirkişi ücreti ve 79,20-TL posta giderinden ibaret toplam 830,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 03/11/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı