Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/883 E. 2021/709 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/883 Esas
KARAR NO : 2021/709
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2019
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … A.Ş. davalıdan olan 139.756,63 TL yi ….Noterliğinin 27.10.2018 tarih ve … nolu temliknamesi ile temlik edildiği, söz konusu temlik davalıya 29.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, Davalı taraf, ….Noterliğinin 06.12.2018 tarihli ihtarnamesi ile dava dışı … A.Ş. tarafından satılan ve teslim edilen ürünlerde ayıp ve eksiklerin olduğunu iddia ederek temlik edilen bedeli ödemediği, dava dışı firmadan öğrenildiği kadarıyla temlik ihtarnamesi tebliğ edilene kadar olan süreçte davalı tarafından ayıp ve eksikliklerle ilgili olarak herhangi bir ihbarın yapılmadığı, Davalı tarafından temlik edilen bedelin ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı süresi içinde itiraz ederek takip durduğu, Davalının … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının % 20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Davalı şirkete temlikname ihtar eden davacı dava dışı (… A.Ş.) firma alacağının kendisine ödenmesini talep ettiği, dava dışı firmayla görüşülmeye çalışıldığı fakat muhatap bulunamadığı, firma borca battığı ve gayri faal hale düştüğünün öğrenildiği, bunun üzerine eksik olan setler iade faturaları vasıtasıyla iade edildiği, fakat dava dışı firma gayri faal hale düştüğünden iade almadığı, Davacı süresinde ayıp ihbarı bulunmadığından ve ihtarname sonrası iade faturaları düzenlendiğinden bahisle durumu lehine çevirmeye çalıştığı, oysa ki ifanın tamamlanmayacağı davacının ihtarı ile ortaya çıktığı, Türk Borçlar Kanunu 188.maddesine göre, borçlu devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir denildiği, Temlik eden şirketin ayıplı ürünler göndermesi ve bu ürünlerin bu haliyle satılmasının mümkün olmaması, ayıplı ürünleri tamir edilme ihtimalinin bulunmaması, ürünlere ilişkin iade faturalarının düzenlenmiş ve iade sürecinin başlamış olması ve şirket cari hesabımızda temlik eden şirkete karşı borçlu bulunulduğu, Davanın reddine, davacının % 20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVABA CEVAP; Davacı vekilinin 20/11/2019 ön büro tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı taraf, alacağını temlik eden 3. kişinin borca batık olduğunu, alacağını müvekkilime devrettiğini, kendisine teslim edilen bıçakların eksik olduğunu, eksikliklerin alacağını temlik eden firma tarafından zamanla teslim edileceğini, bu esnada müvekkili tarafından alacağın temlik edildiğini ve borcun kendisine ödenmesini istediğini, kendisine alacağın temiliki ihtarı geldikten sonra iade fatura kesmek suretiyle eksik olan setleri iade etmek istediğini, ancak alacağı temlik eden firmanın batık olması nedeniyle iade almadığını, setlerde bıçakların eksik olduğunu, çatal ve kaşıklarda çizik olduğunu, alacağı temlik eden firmanın bir kısım eksiklikleri giderdiğini, ayıpsız teslim edilen ürünlerin bedelinin ödendiğini, süresinde ayıp ihbarı bulunmadığından ve ihtarnameden sonra iade faturası düzenlendiğinden bahisle müvekkilinin durumu lehine çevirmeye çalıştığını, oysaki TBK 188. maddesi gereğince temlik edene karşı ileri sürülen iddiaların müvekkiline karşı ileri sürülebileceğini ve alacağını devreden firmadan alacaklı olduğunu iddia ettiğini, Davacı tarafın dilekçesindeki beyanlarından; sunmuş olduğu hesap hareketlerinden de açıkça görüleceği üzere ödemelerin düşüldükten sonra alacağı temlik eden firmaya 135.054,02.TL borçlu olduğunu, bu bedele ait ürünlerin kendisine teslim edildiği, alacağı temlik edene ait muavin defter kaydı ile davalıya ait defter kayıtlarının birbirleri ile örtüştüğü, davalı tarafın ayıp ihbarını yasal süresinden sonra alacağın temiliki ihtarının kendisine tebliği üzerine alacağı ödememek adına yapmaya çalıştığının açıkça anlaşılmadığını, davalı tarafın ayıp iddiasını kabul etmediklerini, Mallarda bir ayıp söz konusu olmadığını, bununla birlikte ayıp ihbarının süresinde olmadığını, Davalı tarafın eksik mal iddiası da yerinde olmadığını, Davalı tarafın cevap dilekçesindeki beyanları karşısında davanın sübut bulduğunu, davacı tarafın borcunu ödememek adına iade faturası düzenlemesinin hiçbir hukuki değerinin olmadığını beyan etmiştirler .
DELİLLER:
… İcra Dairesinin 2018/… E. Sayılı icra dosyası, …. Noterliğinin … yevmiye numaralı 06/12/2018 tarihli ihtarnamesi, dava dışı temlik eden tarafından davalı adına düzenlenen 17/10/2018 tarihli … seri numaralı faturalar, düzenlenen faturalara ilişkin olarak 17/09/2018, 19/09/2018, 28/09/2018 ve 05/11/2018 tarihli sevk irsaliyeleri, … Noterliğinin … yevmiye numaralı, 27/11/2018 tarihli temliknamesi, … Vergi Dairesinin dava dışı … San A.Ş isimli şirketin BA-BS kayıtları, … Vergi Dairesinin davalı şirkete ait BA-BS kayıtları, bilirkişi raporları, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağından kaynaklı İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dilekçelerinde özetle müvekkilinin dava dışı … San A.Ş’den alacaklı olduğunu, … Noterliğinin … yevmiye numaralı, 27/11/2018 tarihli temliknamesi ile dava dışı şirketin davalıdan olan alacağını müvekkiline temlik ettiğini, davalının teslim edilen ürünlerde eksik ve ayıp olduğunu ileri sürerek temlik edilen bedeli ödemediğini, bu nedenle başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçelerinde özetle; davacının dava dışı borca batık olan … San A.Ş isimli firmanın mali müşaviri olduğunu ve dava dışı firmanın alacaklarını tahsil etmeye çalıştığını, temlik eden dava dışı şirketin Linea marka çatal-bıçak-kaşık seti yapmayı üstlendiğini, ürünlerin eksik geldiğini, bir kısmının tamamlandığını ve ödemelerinin yapıldığını, çatal ve kaşıklarda çiziklerin bulunduğunu, iade faturasının düzenlendiğini, ürünlerin iade edilmek üzere gönderildiğini ancak şirketin gayri faal olması nedeniyle teslim edilemediğini, müvekkilinin borçlu değil alacaklı konumda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Noterliğinin … yevmiye numaralı, 27/11/2018 tarihli temliknamesi ile temlik eden … San. Tic A.Ş’nin, muhatap … San Tic Ltd Şti’den doğmuş/doğacak olan 139.756,63 TL alacağını …’e temlik ettiğini kabul ettikleri ve temlik eden ve temlik alan tarafından imza altına alındığı, Türk Borçlar Kanunu 183. maddesi gereğince, alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını 3. şahsa temlik edebileceği, davaya konu temlikname incelendiğinde, düzenlenen temliknamenin TBK 183 ve devamı maddeleri uyarınca geçerli olduğu ve bütün yasal koşulları sağladığı, temliknamenin muhatap davalı … San Tic Ltd Şti’ye tebliğ edildiği ve … San Tic Ltd Şti tarafından davacı …’e keşide edilen …. Noterliğinin … yevmiye numaralı 06/12/2018 tarihli ihtarnamesi ile temliknameye karşı cevap verdiği ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, davacının ve davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için mali müşavirden bilirkişi raporu alınmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine faturaya dayalı başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı ve davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından 11/11/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “dava dışı … A.Ş.’ ne ait 2018 yılı yevmiye defterinde davalı … Ltd Şti … cari hesap koduyla kayıtlı olduğu, bu cari kodla yevmiye defterinde yapılan işlemler kayıt altına alındığı tespit edilmiştir. Dava dışı şirketin davalı şirketten 18.12.2018 TAKİP tarihi itibariyle 139.756,63 TL alacaklı olduğu, davalı şirket tarafından 22.11.2018 tarihinde yapılan 177.000,00 TL ödemeyle birlikte davalı şirketinde dava dışı şirkete 139.756,63 TL borçlu olduğunun görüldüğü, dava dosyasında mevcut olan Sayın Mahkeme adına düzenlenen … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 13.03.2020 tarihli yazı ekinde Eylül 2018 ayında 3 adet fatura karşılığı 397.607,00 (KDV Hariç), Ekim 2018 ayında 1 adet fatura karşılığı 243.351,00 (KDV Hariç) ve Kasım 2018 ayında 1 adet fatura karşılığı 24.211,00 (KDV Hariç) BA (Mal Alış Olarak) bildirildiğinden davalı şirketin malları teslim aldığının değerlendirilmesinin sayın mahkemeye ait olduğu, … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 13.03.2020 tarihli yazı ekinde Eylül 2018 ayında 3 adet fatura karşılığı 397.607,00 (KDV Hariç), Ekim 2018 ayında 1 adet fatura karşılığı 243.351,00 (KDV Hariç) ve Kasım 2018 ayında 1 adet fatura karşılığı 24.211,00 (KDV Hariç) BS (Mal Satış Olarak) bildirildiğinden dava dışı şirketin malları teslim ettiğinin değerlendirilmesinin sayın mahkemeye ait olduğu, Davalı şirket tarafından 27.11.2018 temlik tarihinden sonra 30.11.2018 tarihinde 3 adet irsaliyeli iade faturası düzenlendiği, fakat düzenlenen irsaliyeli iade faturalarında teslim alan kısımlarında ve teslim eden kısımlarında herhangi bir isim ve imzanın var olmadığından irsaliyeli iade faturalarının dava dışı şirket olan … A.Ş.’ ne teslim edilip edilmediğinin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davalı vekili 30/11/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ile mail yazışmaları, tutanak ve iade faturaları sunmuşsa da söz konusu delillere cevap dilekçesinde dayanmadığı ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olmakla Mahkememizce değerlendirme konusu yapılmamıştır.
Davalı taraf ürünlerin ayıplı olarak teslim edildiği iddiasında bulunmuş olmakla; Mahkememizin 09/02/2021 tarihli ara kararı ile dava konusu ürünlerin bulunduğu yerde yerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi heyeti raporu alınmasına karar verilmiş ve mali müşavir, mutfak eşyaları konusunda uzman makina mühendisi bilirkişi ve nitelikli hesaplama uzmani bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 10/08/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; “dava dışı firmanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi (18.12.2018) itibariyle 139.756,63 TL alacaklı olduğu, davalının incelenen ticari defterlerinde ise dava dışı firmaya takip tarihi (18.12.2018) itibariyle 37.811,50 TL Cari hesap borçlu olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının (139.756,63 TL – 37.811,50 TL=) 101.945,13 TL olup, bu farklılığın davalı tarafından dava dışı adına tanzim edilen 4 adet 101.945,13 TL tutarlı iade faturalarının dava dışı firma ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından kaynaklanmakta olduğu, iş bu 4 adet iade faturalarının davalı tarafından Maliyeye BS bildiriminde bulunulmasına karşın dava dışı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulmadığı ve dava dışı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı görüldüğü, teknik yönden yapılan incelemede gözle yapılan incelemede, ürünler üzerinde görülebilir nitelikte hasar, imalât hatası ve ayıp bulunup bulunmadığının tespit edilmesi mümkün olamadığı, bunun, (… veya … gibi) Teknik Üniversitelerin Malzeme Mühendisliği Bölümlerinin Metalografi Lâboratuarlarında ölçme cihazlarıyla yapılacak (makro ve mikro değerlerde yüzey kalitesi ve parlaklık kontrolu gibi) işlemler sonucunda belirlenmesinin mümkün olduğu, davaya konu ürünlerde ayıp olup olmadığının da, Lâboratuarlarda yapılacak kapsamlı ölçüm işlemleri neticesinde belirlenebileceği kanaatine varıldığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Dava dışı firma ile davalı arasında fatura ve cari hesaba dayalı ticari ilişki bulunduğu, dava dışı firmanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde takip tarihi itibariyle 139.756,63 TL alacaklı olduğu, dava dışı firma tarafından davalı adına kesilen faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve maliyeye BA formu ile bildirmiş olduğunun alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğu, bu durumda davalının faturaların içeriği ürünleri teslim aldığına dair karine oluştuğu, aksini ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, taraf defterleri arasındaki farkın davalı şirket tarafından 27.11.2018 temlik tarihinden sonra 30.11.2018 tarihinde düzenlenen 3 adet irsaliyeli iade faturasından kaynaklı olduğu, söz konusu iade faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı ve iade faturalarının teslim alan kısımlarında ve teslim eden kısımlarında herhangi bir isim ve imzanın var olmadığı ve davalı tarafın iade faturalarının tebliğ edildiğini ispatlayamadığı, her ne kadar davalı ticari defter ve kayıtlarında faturanın iade edildiği ve iade faturası düzenlendiği anlaşılsa da TTK 21/2 maddesi gereği davalının süresinde faturaları iade etmediği anlaşıldığı, faturaları teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerektiği, dava konusu ürünlerin ayıplı olduğu iddiası üzerine yapılan bilirkişi incelemesinde gözle yapılan inceleme sonucu ürünler üzerinde görülebilir nitelikte hasar, imalât hatası ve ayıp bulunup bulunmadığının tespit edilemediği, böylece davalı tarafça malların eksik ve ayıplı teslim edildiğinin yazılı ve kesin delillerle ispatlanamadığı anlaşılmakla davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edemediği, bu haliyle davacı taraf takip konusu fatura alacağından dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporlarının da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturadan kaynaklanan 139.756,63 TL alacağının bulunduğu sabit olmuştur.
Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si (27.951,32 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.546,77-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 1.687,92-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 7.858,85-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 17.226,87 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru ve 1.687,92- TL peşin olmak üzere toplam 1.732,32-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 750,00-TL Bilirkişi ücreti ve 98,50-TL posta giderinden ibaret toplam 848,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır