Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/870 E. 2021/634 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/870 Esas
KARAR NO : 2021/634
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait … plaka sayılı aracın 20.10.2017-20.10.2018 tarihli … nolu genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalandığını, poliçenin tanzimi esnasında davalı … Ltd. Şti.’ne ruhsat ibraz edildiğini ve ruhsatın bir örneğinin verildiğini, ruhsatta aracın kullanım şeklinin “ticari” olduğunu, buna rağmen poliçeye aracın kullanım şeklinin “hususi oto” olarak yazıldığını, işbu sebeple rizikonun tazmini amacıyla öncelikle davalı … Sigorta A.Ş.’ye 14.03.2018 tarihinde başvurulduğunu, Sigorta Şirketi tarafından yasal süresi içinde dönüş yapılmadığından Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurularak dava yoluna gidildiğini, S.T.K. K- … nolu, 12.09.2018 tarihli Uyuşmazlık Hakem Kararında davacının zararının 24.248,77-TL olduğu ancak poliçede “hususi oto” ibaresi yer alması sebebiyle söz konusu tazminattan kullanım şekli istinası ve muafiyeti gereği %50 oranında tenzili muafiyet uygulanması ile 12.124,00 TL olarak karara çıktığını, bu sebeple davacı şirketin maddi zarara uğradığını, poliçenin hatalı şekilde tanzim edilmesinde davalıların kusurlu olduğunu beyanla 12.124,00-TL’nin maddi tazminatın, faiz, masraf ve avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 02/04/2021 tarihli bedel artırım dilekçesinde özetle; Talep artırım talepleri ile dava dilekçesinde yer alan taleplerinin birleştirilmesi sonucu toplam 12.124,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 11/10/2019 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olaya istinaden daha önce … numarasıyla Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapıldığını, başvuru sonuçlandıktan sonra bu davanın açılmasında gösterilen sebeplerin ileri sürülmediğini ve kararın kesinleştiğini, kesin karar nedeniyle işbu davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının poliçeyi bu haliyle kestirip primini ödediğini ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin bir sorumluluğunun bulunmadığını, belirsiz alacak davası olarak açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Ltd. Şti. yetkilisi’nin cevap dilekçesinde özetle; davacının ruhsat ibraz etmeden poliçenin kesildiğini, davacının eski kasko poliçelerine bakıldığında hepsinin araç kullanım şekli bakımından “hususi oto” olarak yazıldığını, önceki yıllardaki poliçelerin incelenmesini ve davaya konu poliçenin davacı tarafça fark edilebilir büyüklükte yazıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER : Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 12/09/2018 tarihli 2018/… sayılı kararı, … numaralı kasko hasar dosyası, … plakalı aracın 20/10/2015-2016 ve 20/10/2016-2017 dönemlerine ait kasko poliçeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Sigorta Tahkim Hakemi Sigortacılık Uzmanı … tarafından düzenlenen 22/07/2020 tarihli raporunda özetle;”Sigorta Tahkim Komisyonu’nun aracın kullanım şekli ve buna dayanılarak tesis edilen %50 muafiyet uygulaması Üzerine ortaya çıkan zararın %50’si oranında tazminat miktarı ödenmesine dair karar kesinleşmiş olduğunu, kesin büküm itirazının değerlendirilmesi hususunun tamamen Mahkeme’ye ait olduğu, poliçe tanzim tarihinden sonra, 14 gün içerisinde poliçe özel şartlarına itiraz edildiğine dair dosya arasında bir bilgiye rastlanmadığının görüldüğü, dosyada mevcut araç ruhsatından aracın “yolcu nakli-ticari” kullanımda olduğu, dava konusu poliçede ise kullanım şeklinin “hususi oto” olarak belirtildiği, Kaza Tespit Tutanağının 2.sayfasında aracın kullanım amacı (2) numaralı “ticari” araç şeklinde işaretlendiği, acentenin Türk Ticaret Kanununda (119+ Madde),”Ticari mümessil ticari vekil, satış memuru veya müstahdem gibi bir sıfatı olmaksızın bir mukaveleye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimi bir surette ticari işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya bunları bu işletme adına yapmayı meslek edinen kimse” olarak tanımlandığı, madde metninden hareket ile sigorta tekniği yönünden acenteler imzaladıktan ya da aracılık ettikleri sözleşmeleri kendi nam ve hesaplarına değil, acentesi bulunduktan şirket adma düzenlemekte oldukları, TTK’nun 119/2 maddesine göre, sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklardan dolayı acente müvekkili adına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla müvekkiline izafeten açılabileceğinin belirtildiği, dolayısıyla sigortacılık tekniği anlamında kural olarak bu sözleşmelerdeki hata, eksiklik, kusurlar nedeniyle sigorta şirketlerinin tacir olarak sorumluluklarının incelenebileceği, davacının tazminat hakkı bulunup bulunmadığı ve husumet hususlarında taktirin Mahkemeye ait olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
Sigorta Tahkim Hakemi Sigortacılık Uzmanı … tarafından düzenlenen 01/03/2021 tarihli raporunda özetle; “STK … sayılı ilamı itiraz hakem heyetinin onaması üzerine kesinleştiği, buna göre davacının 24.248,77-TL tazminata hükmedecekken %50 muafiyete ilişkin kloz kapsamında 12.124,00-TL’ye hükmettiği, bu nedenle bakiye bedel kadar zarar olduğunun söylenebilecek olduğu, davacının tazminat hakkı bulunup bulunmadığı, husumet hususlarında hukuki taktirin Mahkemeye ait olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı şirkete ait araca davalı sigorta acentesi tarafından düzenlenen genişletilmiş kasko poliçesinin hatalı düzenlenmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin açılan tazminat davasıdır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 06/09/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin … Başvuru sayılı, … sayılı dosyasının incelenmesinde; Başvurucusunun … Ticaret Ltd. Şti. olduğu, aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinin …A.Ş. olduğu, başvuru tarihinin 18/04/2018 olduğu, talebin … Sigorta A.Ş.’de kasko sigortası ile sigortalı olan araçta 15/01/2018 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası nedeniyle … plakalı araçta oluşan hasar bedelinin poliçe limitleri dahilinde 27/03/2018 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin olduğu, oluşan hasar nedeniyle oluşan zarar miktarının KDV dahil 24.248,77-TL olarak tespit edildiği, uyuşmazlık konusu aracın ruhsatında ticari olmasına rağmen poliçede hususi olarak düzenlenmesi, poliçede araç kullanım şekli istisnası klozu nedeniyle %50 muafiyet söz konusu olduğu gerekçesi ile başvurucunun talebinin kısmen kabulü ile tespit olunan zarar miktarının %50’sine denk gelen 12.124,00-TL’nin 30/04/2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte aleyhine başvurulan sigorta şirketinden alınarak başvurucuya verilmesine karar verildiği, itiraz hakem heyetinin onama kararı ile kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı … Sigorta vekili tarafından dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak Sigorta Tahkim Komisyonu davacı tarafça yapılan başvuruya istinaden verilen kararın kesinleştiğinden davanın usulden reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; davacı tarafça Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvuruda davacının talebinin “15/01/2018 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası nedeniyle … plakalı araçta oluşan hasar bedelinin poliçe limitleri dahilinde 27/03/2018 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı … Sigortadan tahsili istemine” ilişkin olduğu, huzurdaki uyuşmazlıkta talebin “davacıya ait araca düzenlenen poliçenin hatalı olarak düzenlenmesi nedeniyle araçta oluşan hasar bedelinin eksik ödenmesinden kaynaklanan maddi zararın davalı sigorta şirketi ve acenteden müştereken ve müteselsilen tahsili istemine” ilişkin olduğu, bu hali ile Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvurunun talep sonucu ile huzurdaki uyuşmazlıktaki talep sonucunun farklı olduğu anlaşılmakla davalı … Sigorta vekilinin kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddi talebine itibar edilmeyerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı eldeki dava ile, meydana gelen kaza nedeniyle sigortalı araçta meydana gelen zararın poliçenin hatalı düzenlenmesi nedeniyle eksik ödenen bedelin tazminini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi poliçe düzenlenirken kullanım şeklinin hususi olarak yazılmasına karşın aracın ticari amaçla kullanılması nedeni ile beyan yükümlülüğüne aykırı davranıldığını, bedel ödeme borcu bulunmadığını, aksi halde proporsiyon hesabı yapılması gerektiğini savunmuştur.
Aracın ruhsatında kullanım şekli YOLCU NAKLİ-TİCARİ yazılı olup, sigorta sözleşmesinin akdi sırasında aracın hususi olarak kullanılacağına dair davacının yanlış veya eksik beyanda bulunduğuna dair davalı tarafından sunulan delil bulunmadığı gibi, aracın ruhsatında da kullanım amacı ve şekli açıkça ticari yolcu nakli olarak yazılıdır.
Davacının, taraflar arasındaki kasko poliçesine aykırı hareket ettiğinden, poliçe düzenlenirken eksik beyanda bulunarak davalı sigortacının durumunu ağırlaştırdığından bahsetmek mümkün olmadığı gibi yürürlüğünü koruyan poliçe gereği tazminat hesabında proporsiyon uygulanarak belirlemeye gidilmesi istemi yerinde görülmemiş olup sigorta poliçesi kapsamındaki rizikonun gerçekleştiği tarih ve poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1435 vd. maddelerinde düzenlenen beyan yükümlülüğüne aykırılık hususunun ispat edilememiş olması nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından meydana gelen hasar nedeniyle oluşan zararın tamamının kasko sigortası poliçesi kapsamında ödenmesi gerektiği, araçta oluşan hasar bedelinin eksik ödenmesinden kaynaklanan 12.124,00-TL maddi zararını davalı sigorta şirketinden talep etme hakkı bulunduğu, diğer davalı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi’nin acente olduğu, Acenteler imzaladıkları ya da aracılık ettikleri sözleşmeleri kendileri nam ve hesabına değil, acentesi oldukları kişi adına düzenlemekte olduğu, poliçe kapsamındaki zararın ödenmemesinde veya poliçenin düzenlenmesinde acentenin şahsi kusurunun bulunduğuna dair davacı tarafça ispata yarar delil ibraz edilmediği anlaşılmakla bu davacı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Limited Şirketi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden açılan davanın KABULÜ ile; 12.124,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 828,19-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 250,40-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 577,79-TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 250,40-TL peşin harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 222,00-TL posta masrafı, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.016,40-TL yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.15/09/2021

Z. Kâtibi …
e-imza*

Hâkim …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.