Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/869 E. 2021/76 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/869 Esas
KARAR NO : 2021/76
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 11/10/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 20/07/2015 vade tarihli bononun, davalı tarafından vadesinde ödenmemesi üzerine, … İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, başlatmış olan icra takibine 01/10/2018 tarihinde davalı tarafça haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, takibe konu bononun, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borç nedeniyle borçlu tarafından müvekkiline verildiğini, ancak borçlu tarafından bononun konusunu oluşturan borcun ödenmediğini, iş bu hususun tanık beyanları ile de ispatlanacağını, dava konusu borcun dayanağı olan bononun yazılı delil başlangıcı hükmünde olduğunu, borçlu tarafından icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde, ticari ilişkinin varlığı ve borcun bir kısmının açıkça ikrar edildiği, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa çıkarılan tebligatların davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyası ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine bonodan kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından itiraz edildiği ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, vadesinde ödenmeyen bono nedeniyle başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine bonoya dayalı ilamsız takip yapıldığı, davalı tarafça takip dayanağı bononun sahte olarak düzenlendiği iddiasıyla itirazda bulunduğu ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Takibe konu edilen bononun incelenmesinde vade tarihinin 15/07/2015 olduğu, takip tarihi olan 25/09/2018 itibari ile zaman aşımına uğramış olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı Yasanın 749. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bir bonodaki alacak temel ilişkiye dayanmak suretiyle talep edilebilir. O ilişkiden doğan bir alacağın bulunduğu ve alacak miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Hukuk Genel Kurulu’nun 04.04.2007 gün ve 2007/18-153 Esas, 2007/183 Karar sayılı kararında da benimsendiği gibi “zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen bono, temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğindedir.” HMK’nun 202. maddesine göre, senetle ispatı gereken bir konuda yazılı delil başlangıcının varlığı halinde tanık dinlenebilir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde; borca ilişkin bilgi ve belgeler, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif olarak delillerinin bildirildiği görülmüştür. Davacı vekiline 30/09/2020 tarihli duruşmada, henüz sunmadığı belgeleri sunmak ve başka yerden getirtilecek belgelere ilişkin gerekli açıklamaları yapmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde bu hususların yerine getirilmediği takdirde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ihtar edildiği, tanık isim ve adreslerini ve tanıkların hangi hususta dinletileceği hususunda beyanda bulunmak üzere kesin süre verildiği ve gerekli ihtaratın yapıldığı anlaşılmıştır. 20/01/2021 tarihli duruşmada; ihtara rağmen davacı tarafça kesin süre içerisinde belgelerini sunmadığı başka yerden getirtilecek belgelere ilişkin açıklama yapılmadığı anlaşıldığından davacı tarafın dava dilekçesinde gösterip sunmadığı delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına, verilen kesin süre içerisinde tanık isim ve adresi bildirilmediğinden davacı tarafın tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, davacı tarafça alacağını ispata yarar bir delil sunulmadığı, bu hali ile davalıdan alacaklı olduğunu ispat edemediği anlaşıldığından oluşan vicdani kanıya göre davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça 24/05/2019 tarihli arabuluculuk son oturumuna katılım sağlanmamış ise de; son oturum tutanağının incelenmesinde, “davalı tarafa hiçbir surette ulaşılamaması nedeniyle toplantıya katılamadığının” belirtildiği, davalının arabuluculuk görüşmelerine mazeretsiz olarak katılmamasının söz konusu olmadığı, arabuluculuk sürecinin davalıya ulaşılamaması nedeniyle anlaşamama nedeniyle sonuçlandığı anlaşılmakla davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 1.165,57- TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.054,09-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/01/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.