Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/86 E. 2023/699 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/86 Esas
KARAR NO : 2023/699

BİRLEŞEN 2021/… E. SAYILI DAVA YÖNÜNDEN
DAVA TARİHİ :27/02/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, karşı taraf aleyhine 48.645,74 TL, 2.935,03 TL ve 19.610,56 TL tutarlı fatura alacaklarına bağlı olarak 24.12.2018 tarihinde, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla icra takibi başlatıldığını, borçlu ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra, borçlu vekili tarafından takibe itiraz edildiğini ve 02.01.2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu itirazın hukuki herhangi bir dayanağı olmadığı gibi kötü niyetli olduğu hususunun aşağıda yapılacak açıklamalar ve mahkeme huzurunda yapılacak olan yargılama ile ortaya çıkacağını, TTK. madde 5/A kapsamında dava şartı olan arabuluculuk şartının yerine getirildiğini, arabuluculuk süreci anlaşamama ile sonuçlandığını, müvekkili firmanın davalı firma ile izolasyon işlerinin (Teras PVC İzolasyonu, Temel İzolasyon ve Perde İzolasyonu ve Negatif İzolasyon) yapılması hususunda anlaştığını ve bu doğrultuda üstüne düşen tüm edimleri yerine getirdiğini ve işin teslim edildiğini, fakat davalı firma tarafından ödemeler yapılmadığı gibi başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini, davalı firmanın bu tutumunun müvekkili firmanın ticari hayatını zedelediğini ve sekteye uğrattığını, takibe konu olan alacağın faturaya dayalı bir alacak olup, bu faturanın usulüne uygun olarak hazırlandığını, söz konusu alacağın likit olduğunu, zira borçlunun ödeme emriyle kendisinden istenilen alacak bakımından borçlu olduğunu tüm unsurlarıyla bildiğini, sırf alacaklıyı zor durumda bırakmak için yersiz itirazda bulunduğunu, yerleşik Yargıtay Kararlarında bu durumun lehlerine olduğunu, HGK kararında fatura alacaklarında, alacağın likit olması sebebiyle alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi görüşü benimsenmiş olduğunu, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Esas No:2012/599 Karar No:2013/145 K. Tarihi:23.1.2013), takibin haksız olarak durdurulmasına sebebiyet veren borçlunun müvekkilinin alacağına ulaşmasını güçleştirdiği ve süreci uzattığı için mahkemeniz tarafından bu mesnetsiz iddiaların reddedilip borçlu aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını, TTK 1530/4 maddesi gereğince asıl alacağa işlenmiş faizinde hak ve hakkaniyet adına kabulü gerektiğini, davalı borçlunun borca itirazının tamamen yersiz ve kötü niyetli ve her şeyden önce haksız olduğunu, belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil şirket, müvekkil şirketin yüklenicisi olduğu ve tamamı İstanbul, … de bulunan projelerde yalıtım/izolasyon işlerinin yapılması hususunda anlaşma yaptıklarını ve davacının alt yüklenici olarak çalışma yaptığını, davacı yan müvekkil şirkete ait aşağıda ismi verilen şantiyelerde yalıtım işlerini işin niteliğine uygun anahtar teslim şeklinde malzemeli olarak yapımını taahhüt ettiğini, … ilçesi, … Ada, … Parselde kain … cd. No: …/İST. Adresinde bulunan İş Yeri (Otel) vasıflı binada, … ilçesi, … Ada, … Parselde kain … Mah. … sk. No: … /İST.adresinde bulunan … isimli Konut vasıflı binada, … ilçesi, … Ada, … Parselde kain … mh. … çıkmazı sk. No: … / İST. adresinde bulunan … simli Konut vasıflı binada, … ilçesi, … Ada, … Parselde kain … mh. … sk. No: … /İST. Adresinde bulunan … Apartman isimli Konut vasıflı binada, … ilçesi, … Ada, … Parselde kain Talatpaşa mh. … sk. No: … , , ve … Sk. No: … (D Blok) … / İST. Adresinde bulunan -toplam 4 bloktan- ibaret … isimli Konut vasıflı binalardan oluşan butik site. davacıya işlerin devamı süresince, taraflarca anlaşılan birim fiyatlar üzerinden belirlenen vadelerde ödemeler ayni ve/veya nakdi olarak yapıldığını, alacak bakımından zamanaşımı itirazında bulunduklarını, tarafların her ikisi de tacir olup uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığı, eser sözleşmelerinde işin yapıldığını ve teslimini ispat yükü yüklenici de olup dosyada buna ilişkin bir evrak bulunmadığı, dolayısıyla Davacının yüklendiği işleri teslim etmediği, davacının imalatının ayıplı olduğu T.C. …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… değişik iş sayılı dosyasından tespit edildiğini, müvekkilin davacıya bir borcu bulunmadığını aksine ayıplı ifa nedeniyle davacıdan alacağı bulunduğunu, davacıya ayıplı imalata ilişkin olarak, ifasının devam ettiği süreçte gerekli ve yeterli resmi ve adi olmak üzere birçok defa yazılı ve sözlü ihtarda bulunulduğunu, davacının alacağının muaccel hale gelmediğini, davanın kabulü ihtimalinde, ayıp oranında indirim olması gerektiği aksi halde takas ve mahsup def’i ileri sürüldüğünü ve takas / mahsup def’ine konu alacak miktarınca davanın reddi gerektiği, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TALEP: Birleşen davada Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı yanın müvekkili şirketin yüklenicisi olduğu ve tamamı İstanbul ili, … ilçesinde bulunan projelerde yalıtım/izolasyon işlerinin yapılması hususunda müvekkili ile anlaştığını ve alt yüklenici olarak çalışma yaptığını, davalı yanın müvekkili şirkete ait … ilçesi, … Ada, … Parselde kain … Cd. No: …/İST. adresinde bulunan iş yeri (OTEL) vasıflı binada, … ilçesi, … Ada, … Parselde kain … Mh. … Sk. No: … /İST. adresinde bulunan isimli konut vasıflı binada, … ilçesi, … Ada, … Parselde kain … Mh. … Sk. No: …/İST. adresinde bulunan … isimli konut vasıflı binada, … ilçesi, … Ada, … Parselde kain … Mh. … Sk. No: …/İST. adresinde bulunan … Apartman isimli konut vasıflı binada, … ilçesi, … Ada, … Parselde kain … Mh. … Sk. No: … , ve … Sk. No: 24 (D BLOK) …/İST. adresinde bulunan -toplam 4 bloktan- ibaret … isimli konut vasıflı binalardan oluşan butik site şantiyelerde yalıtım/izolasyon işlerini işin niteliğine uygun anahtar teslim şeklinde malzemeli olarak yapımını taahhüt ettiğini, davalıya işlerin devamı süresince, taraflarca anlaşılan birim fiyatlar üzerinden belirlenen vadelerde ödemeler ayni ve/veya nakdi olarak yapıldığını, devam eden süreçte davalının tamamladığı ancak usulüne uygun teslimini yapmadığını işlerde oturum/kullanım başladıktan sonra kış aylarında izolasyon sorunları yaşanmaya başladığını, binalarda, özellikle toprak altında kalan kısımlara cephe kısımlarda su sızıntıları başladığını, kabarmalar ve boya dökülmeleri oluştuğunu, binalardaki bir diğer sıkıntının da çatılarda ve üstü açık olan diğer alanlarda yapılan izolasyon olduğunu, bu alanlarda da üsten gelen sular otopark ve alt katta yer alan bağımsız bölümlere sızdığını, davalı yanın yaptığı işleri yazılı olarak teslimden kaçındığını ve sözlü olarak bildirim yaptıktan sonra işin karşılıklı kontrolünü yaptırmadığını, eksik ve hatalı kısımlara ilişkin tutanak düzenlemekten imtina ettiğini, ortaya çıkan izolasyon işleri kaynaklı sorunlara ilişkin ayıp ve garanti sorumluluğunu yerine getirmek üzere davet edildiğini ve davetlere iştirak etmediğini, iş tesliminden imtina eden davalı yanın sonrasında alacaklı olduğu iddiası ile T.C. … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019… Esas sayılı dosyası ile alacak davası da ikame ettiğini, taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca davalının yüklendiği izolasyon işlerini usulüne uygun bir şekilde teslim etmediği gibi tamamlandığı iddia edilen işlerin de ayıplı olduğunu, ayıp bildirimlerine istinaden gelinen aşama itibariyle sözleşmeden dönme mümkün olmamakla birlikte davalının ücretsiz onarım taleplerini reddetmesi üzerine hak kaybı olmaması ve delillerin ve varsa ayıba ilişkin onarımların bedelinin tespiti için T.C. …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/ … Değişik İş dosyasından alanında uzman bilirkişi heyeti nezaretinde inceleme yaptırıldığını, yapılan inceleme neticesinde hazırlanan raporda da görüleceği üzere davalının yüklenici olduğu ve izolasyon işlerini yaptığı ancak usulüne uygun teslim etmediği ve beyan edilen projelerde (toplam sekiz blok) izolasyon işlerinde ayıp tespit edildiğini, davanın, tarafların kabulünde olan izolasyon işlerinin hatalı eksik yapımından kaynaklı ayıplı işler bedelinin sayın mahkemece hüküm altına alınması talebinden ibaret olduğunu, konuya dair iki keşif yapıldığını ve her iki keşifte de işlerin ayıplı olduğunun tespit edildiğini, bu bakımdan yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiğini ve bahse konu alacağı teminat kapsamında olmadığını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini, tüm bu sebeplerle; öncelikle aynı işe ve aynı hususlardan kaynaklı olması nedeniyle aralarındaki bağlantı sabit olan huzurdaki dava ile T.C. … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasının tensiben birleştirilmesine, ihtiyati haciz talebinin kabulü ile davalının menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının dava değerince ihtiyaten haczine, devamla yapılacak inceleme neticesinde haklı olduğu anlaşılacak huzurdaki davanın kabulüne, ayıp oranında indirim hakkı çerçevesinde ayıplı işler (giderim) bedeli olan 441.737,00-TL’nin işlemiş ve işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, huzurdaki davaya ilişkin olarak T.C. … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasından takas/mahsup def’i talebi olduğundan bu hususun karar ile birlikte ele alınmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Birleşen davada davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Talep edilen alacaklara yönelik zamanaşımı def’isinin öne sürülmesi sebebiyle haksız davanın reddi gerektiğini, huzurdaki davanın ikame edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını ve davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, dava konusu ayıplı işlerin incelendiği derdest bir dava mevcut olduğunu, davacı tarafın derdest olan …Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/… Esas sayılı dava dosyasında mahsup talebinde bulunduğunu, davacı yanın huzurda ikame edilen dava ile birleştirilmesi talep olunan dosya hakkında mahsup/takas talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, birleştirilmesi talep edilen derdest dava dosyasında bu hususta talepleri bulunduğunu, ve başka bir dava ikame edilmesine gerek bulunmadığını, birleştirilmesi talep olunan … Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/… Esas sayılı dava dosyasında davacı tarafça verilen cevap dilekçesinde görüleceği davacı yanın takas/mahsup talebi bulunmakla birlikte bu mahkemece alınan bilirkişi raporunun da keşif yapılmadan delil tespiti dosyası birebir dikkate alınarak tanzim edilmiş olduğundan yapılan işlere ilişkin iddiaları içermediğini, davacı yanın davasına dayanak yaptığı raporlardan birinin davalı şirketin yokluğunda yapılan ve itiraza uğrayan tespit raporu olduğunu, diğer raporun mahkemece keşif icra edilmeksizin bilirkişilerce itiraza uğrayan tespit raporu doğrultusunda tanzim edildiğini ve bu raporların davada delil olarak kullanılmasının mümkün olmadığını, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dava dosyası kapsamında tanzim edilen 03/01/2021 tarihli bilirkişi raporunun mahkemece keşif icra edilmeden rapor tanzim edilmesinden kaynaklanmakla birlikte bu noktada keşif yapılmadığını ve bilirkişi delil tespiti raporundaki tespitlerin birebir alınması ile raporunu düzenlendiğini, müvekkili tarafından sözleşme uyarınca işlerin gereği gibi yapıldığını ve davacı tarafa da tesliminin davacının kontrol ederek işi teslim almasından sonra gerçekleştirildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında edimlerini tam ve eksiksiz bir şekilde ifa ettiğini, müvekkili şirketin faaliyet alanını oluşturan işlerin niteliği gereği işveren şirketin kontrolü ve kabulü olmadan teslimi mümkün olabilecek bir iş olmadığını, müvekkili şirketin inşaat alanını terk etmediği davacının da kabulünde olmakla birlikte işlerin tesliminin gerekli inceleme ve kontrolden sonra yapılmış olduğunun açık olduğunu, her ne kadar işin teslimine ilişkin tutanak tanzim edilmemişse de inşaat alanlarını terk etmeyen müvekkilinin işi iş sahibi davacının kontrolünden geçerek teslim ettiğinin açık olduğunu, birleştirilmesi talep edilen dava dosyasında müvekkili şirketin saha formeni olan …’un beyan ettiği üzere işlerin davacı şirketin kontrolünden geçtikten sonra teslim edildiğini, iş sahibi şirketin kontrolü yapılmadan teslim yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkili tarafından söz konusu izolasyon işlerinin gereği gibi ifa edildiği ve teslim edildiği hususu karşı tarafca tebliğ alınmasının ardından itiraz edilmeyen irsaliyeli faturalarla ispatlı olduğunu, faturaların iade edildiğine ilişkin iddianın mesnetsiz olduğunu, sözleşme kapsamında yapılan ve teslim edilen işler sonrasında, 07.09.2018 tarihli … irsaliye numaralı 2.935,03-TL bedelli fatura, 07.09.2018 tarihli … irsaliye numaralı 48.645,74-TL bedelli fatura, 07.09.2018 tarihli … irsaliye numaralı 19.610,56-TL bedelli fatura olmak üzere toplamda 71.191,33-TL bedelli 3 adet fatura davalı yana 12.09.2018 tarihinde teslim ve tebliğ edildiğini, alacakların tahsili için …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın, teslim/tebliğ aldığı faturaların münderecatına karşı TTK md.21/2’de belirtilen 8 günlük süre içinde müvekkile karşı herhangi bir itirazda bulunmadığını, davalının, dava konusu faturaların tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde itiraz etmeyerek faturaların münderacatını kabul ettiğinin ortada olduğunu, davacı şirketin mahkemeyi yanıltıcı şekilde her ne kadar 2 keşif yapılmış olduğunu beyan ederek haciz talebinin kabul edilmesini talep etmişse taraflar arasında yaşanan uyuşmazlık sürecinde yalnızca bir keşif icra edildiğini ve bu keşif sonrasında tanzim edilen raporda itiraza uğramış olduğundan hükme esas alınması mümkün olmadığını, tüm bu sebeplerle; davacı tarafın ihtiyati haciz taleplerinin reddine, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :….Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… D.İş sayılı dosyası, … Noterliği’nden gelen; 13.09.2018 tarih, … yevmiye sayılı ihtarname ve bu ihtarnameye ilişkin tebliğat perçasının onaylı sureti, …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… E sayılı dosyası, 12/04/2019 başvuru tarihli dava şartı arabuluculuk son tutanağı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Asıl dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında yapılan işin bedeline ilişkin doğan cari hesap alacağından kaynaklı …. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı icra dosyasında başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali , birleşen dava ise taraflar arasındaki eser sözleşmesinin eksik/ayıplı ifası nedeniyle uğranılan zarara ilişkin alacak isteminden ibarettir.
Asıl davada Davacı … İnş. vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında davalının izolasyon işlerinin yapılması konusunda anlaşıldığını, bu doğrultuda üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, tüm edimlerini ifa etmesine ve işi teslim etmesine rağmen davalı yanın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada Davalı … İnş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın yapılan işi usulüne uygun şekilde yazılı olarak teslim etmediğini, ayrıca yapılan işlerin ayıplı olduğunu, bu hususta …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/… D.İş dosyasın üzerinden bilirkişiler tarafından tespitler ve hesaplamalar yapıldığını, davacı tarafa borçlarının bulunmadığını, ayıplı imalata ilişkin davacıya ihtarda bulunduklarını, davacının alacağının muaccel hale gelmediğini, ayıp oranında indirim yapılması gerektiğini, aksi halde takas ve mahsup defilerinin bulunduğunu tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı … İnş. Vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile yapılan eser sözleşmesi kapsamında belirlenen vadelerde bir miktar ödemeler yaptığını ancak davalı tarafından usulüne uygun teslim edilmeyen ve sonrasında kulanılmaya başlanılan taşınmazlarda ayıplı yapıların ortaya çıktığı, yapılan işin niteliği gereği sözleşmeden dönme hakkının kullanılmayacağı, ayıp oranında bedelde indirim yapılması gerektiği ve ayıplı yapılar nedeniyle delil tespiti ile de belirlendiği bedel kadar zararlarının olduğu ve alacak haklarının bulunduğundan bahisle talep edilen alacak miktarı kadar bedele hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı … İnş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; talep edilen alacağa konu delil tespitinin yokluklarında yapıldığını, düzenlenen bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, kabulü mümkün olmamakla beraber bahsedilen ayıplarla ilgili davacının ayıp ihbarında bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından sözleşmeye konu işlerin usulüne uygun yapıldığını, bahsedilen sorunların inşaatta başkaca işler yapan şirketler tarafından oluşturulduğunu tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 71.191,33- TL asıl alacak ve 1.860,72-TL faiz olmak üzere toplam 73.052,05-TL borcun ödenmesi amacıyla 22/12/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 31/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/01/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilen … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamızın davalısı olan davacı … A.Ş tarafından dosyamızın davacısı olan davalı … Ltd.Şti. aleyhine taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı ayıplı ifaya ilişkin ayıplı işlerin giderimden kaynaklı 441.737,00-TL üzerinden alacak davası açıldığı anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen davalar zorunlu arabuluculuğa tabi olup, asıl ve birleşen davacılar tarafından dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk sürecinin tamamlandığı ve arabuluculuk son anlaşmazlık tutanaklarının dosyaya ibraz edildiği ve bu haliyle zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve beyanları doğrultusunda ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığına ilişkin davalı yanın gösterdiği tanıklar dinlenilmiş, beyanlarında ; Davalı tanığı … duruşmada; ” Ben, davalı şirkette inşaat mühendisi olarak çalışırım, ben dava konusu yapılan izolasyon işleri yapılırken davalı şirkette çalışmıyordum, işler bittikten sonra ben işe başladım ve meydana gelen sorunlara dair bilgim vardır, örneğin otel inşaatında otelin birçok odasında duvarlarda kabarma ve nemlenme sorunları vardı, şayet izolasyon başarılı olsaydı bu kabarmalar olmayacaktı, bu sebeple izolasyonun düzgün yapılmadığını düşünüyorum, çalıştığım şirket ilgili firma ile iletişime geçtiğini biliyorum, davalı şirket personelinin ilgili binaya geldiğini biliyorum, ancak ben saha personeli olduğum için sonuca dair net olarak bilgim yoktur. Ben, saha personeli olduğum için davacı şirket dışında başkaca bir izolasyon firması ile çalışılıp çalışılmadığını ve davalı şirketin davacı şirkete bir ihtar gönderip göndermediğini bilmiyorum, ben işe başladığımda inşaat bitmişti, inşaatın nasıl yapıldığını hangi malzemelerin kullanıldığını bilmiyorum, ücret istemiyorum,” şeklinde ve yine Davalı Tanığı … duruşmada; ” Ben, davalı firmada şuan muhasebe sorumlusu olarak çalışıyorum, ancak dava konusu işlerin yapıldığı dönemde satın alma sorumlusu idim, benim çalıştığım dönemde satın alınan evlerle ilgili alıcılar yaşadıkları sorunlarda bizzat beni ararlardı, özellikle terasta su akıtma sıkıntısı yaşandı, ayrıca otel binasında da duvarlarda su akıntısı şeklinde şikayetler gelirdi, ben davacı şirket ile iletişim kurar , sorunun çözülmesini isterdim, son dönemdeki aramalarda kendilerine ulaşamadık ve şikayetlerimizi belirtemedik, Şikayetlerimizi davacı şirkete e-mail yoluyla da bildirdik, benim en iyi bildiğim sıkıntı yaşadığımız inşaatlar otel projesi ve … isimli projemizdir,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce davacı ve davalının ticari defter ve kayıtları ile davaya konu eser sözleşmesinden kaynaklı düzenlenen hakedişler, faturalar ve yapılan ödemeler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir, İnşaat Mühendisi ve Borçlar Hukuku bilirkişisi tarafından 03/02/2021 uyap havale tarihli düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacı firmanın davalıya ait beş adet binada 2015 ve 2016 yıllarında izolasyon işleri yaptığı, bu işler nedeni ile üç fatura karşılığı 24.12.2018 tarihinde 73.052,05 TL alacak için icra takibi başlatıldığı, ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu, aradan iki yıl kadar süre geçtikten sonra bazı bodrum kat perdelerinde ve diğer bazı alanlarda sızıntılar olması üzerine davalı tarafından tespit yaptırıldığı, davacının sızıntı olan alanlarda betonda sorunlar olduğu şeklindeki iddiasının karşı tarafa bu şekilde bir ikazının olmaması nedeni ile kurulumuzca uygun bulunmadığı, meydana gelen su sızıntılarının önlenebilmesi ve bu kısımlarda onarım yapılması KDV hariç 441.737,00 TL harcama yapılması gerektiği, davacı şirket ticari defterlerine göre 24.12.2018 takip tarihi itibariyle davalı şirketin 101.532,5TL borç bakiyesinin bulunduğu, söz konusu bakiyenin 71.191,33 TL “lık kısmının takip ve dava konusu yapıldığı, davalı şirket tarafından ibraz edilen cari hesap ekstresine göre ise belirtilen tarih itibariyle davacı şirketin herhangi bir bakiyesinin bulunmadığı, dosyada, takip ve dava konusu fatura içeriği hak ediş bedelleri ile ilgili taraflar arasında mutabakat bulunduğuna ilişkin herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı, davalı şirket tarafından keşide edilen … Noteri n, 13.09.2018 tari … nolu ihtarnamesinde takip ve dava konusu faturaların taraflarınca 12.09.2018 tarihinde tebellüğ edildiği, faturaların muhteviyatını ve fatura bedellerini kabul etmedikleri, faturalara yasal süresi dahilinde itiraz ederek ihtarname ekinde iade ettiklerinin ifade edildiği, ihtarnameye ilişkin tebliğ şerhi bulunmadığı, başlatılan ilamsız takipte 1.860,72 TL işlemiş faiz talep edildiği, taraflar arasında imzalandığı ileri sürülen sözleşmenin dosyada bulunmadığı, takdiri mahkemeye ait olmak üzere, davacının takip ve dava konusu faturalardan dolayı alacaklı olduğunun ve işlemiş faiz talebinin kabulü halinde; 71.191,33 TL asıl alacak üzerinden, davacı şirket tarafından keşide edilen ihtarnamenin tebellüğ edildiği ifade edilen 12.09.2018 tarihinden 24.12.2018 takip tarihine kadar yasal faiz oranı ile davacı işlemiş faiz alacağının 1.833,18 TL olduğu,” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları ve beyanları doğrultusunda Mali Müşavir, İnşaat Mühendisi ve Borçlar Hukuku bilirkişisi tarafından 09/08/2023 tarihli düzenlenen bilirkişi raporuna göre; ” Davaya konu 07.09.2018 tarihli, toplam tutarı KDV dahil 71.191,33 TL tutarlı üç adet fatura dayanağı hakediş belgelerinin taraflarca imzalanmamış olduğu, faturaların ödenip ödenmemesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, birleşen dosya kapsamında davalı Taşeron … İnşaat’ın fen ve sanat kurallarına uygun olmayan imalatın düzeltilmesi tutarının da 37.712,20 TL olarak hesap ve takdir edildiği,” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Eser sözleşmesini düzenleyen TBK’nın 470. maddesi uyarınca yüklenicinin edimi bir eser meydana getirmeyi; iş sahibinin edimi ise, karşılığında bedel ödemeyi üstlenmesidir.
Eser sözleşmelerini, diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli hususlardan birisi de sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Burada, vekâlet akdindeki gibi sonuç taahhüt edilmeksizin sadece bir işin görülmesi taahhüdü bulunmamakta, bir eserin-sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu borcun altına giren taraf, yani yüklenici, BK’nun 356/1 (TBK’nın 471/1) maddesi ve işin mahiyeti gereği, işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapma ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınması anlamını taşır.
Eser, yüklenicinin sanat ve beceriyi gerektiren, bir emek sarfı ile gerçekleştirilen sonuçtur. Yüklenicinin eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmesi, davalı yüklenicinin hem sadakat hem de özen borcunu kapsar. Burada belli bir sonucun ortaya çıkması amaçlanır. Meydana getirilen eserin iş sahibinin beklentisini karşılamaması halinde ise, sözleşmedeki yarar dengesi iş sahibi aleyhine bozulmuş olur. Bu bakımdan eserin fen ve sanat kurallarına uygun, iş sahibinin beklentilerini karşılar özellikleri taşıması aranır. Aksi halde eserin ayıplı olduğu kabul edilir. Ayıplı eseri meydana getiren yüklenici ise, ortaya çıkan ayıp ve eksiklerden sadakat ve özen borcu nedeniyle sorumludur. Yüklenici, hangi yöntemi kullanırsa kullansın eserin ayıpsız olarak ortaya çıkması gerekmekte olup, diğer bir deyişle eser sözleşmesinin niteliği gereği yüklenici sonucu garanti etmektedir.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK 474-478 maddeleri arasında düzenlenmiştir. İmâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. TBK’nın 475. maddesinde ayıp halinde iş sahibine üç seçimlik hak tanınmıştır. Bunlar eserin kullanılamayacak ve kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olması halinde sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde onarımı isteme ya da onarım bedellerini talep etme hakkıdır.
TBK’nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibi açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz (makul süre içerisinde) eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu,TBK’nın 472/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin (derhal) ayıbı yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükümleri getirilmiştir. Bu hükümler uyarınca gerek açık ayıp ve gizli ayıplarda iş sahibinin ihbar zorunluluğu bulunmakta ise de yüklenici eserdeki işçilik, malzeme ve yapımla ilgili açık ve gizli ayıplardan dolayı sorumluluğu garanti ettiği süre için bunu önceden kabul ettiğinden yüklenici lehine olan iş sahibinin ihbar zorunluluğunu aramaktan vazgeçtiği ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları ücretsiz olarak gidermeyi sözleşme tarihinde peşinen kabul ve taahhüt ettiği kabul edilir. İş sahibi ihbar zorunluluğu olmaksızın garanti süresi içinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ilgili zamanaşımı süresi içinde seçimlik haklarını kullanarak yükleniciden ayıpların giderilmesini talep edebileceği gibi, aleyhine dava açabilecek ve iş bedelini ayıp giderim bedeli miktarınca ödemekten kaçınabilecektir (Yargıtay (Kapatılan) 15. H.D., 19.06.2014 gün, 2013/4976 E., 2014/4282 K. sayılı ilamı ile benzer uygulama ve içtihatları).
Mahkememizce asıl ve birleşen davaya ilişkin yapılan yargılama sırasında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki izolasyon işine ilişkin sözleşmeden kaynaklı tarafların edim ve yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğine ilişkin ihtilafa dair asıl davada davacının davalıdan cari hesap alacağına ilişkin başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talep edilmiş, birleşen davada ise asıl davalı-birleşen davacı tarafça asıl davacı-birleşen davalı tarafın sözleşmeden doğan edimlerini eksik/ayıplı yerine getirmesi nedeniyle uğranılan zarara ilişkin alacak talep edilmiş olup, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında asıl davacı şirket tarafından davalı şirkete ait teras pvc izolasyonu, temel izolasyon, perde izolasyon ve negatif izolasyon işlerinin yapıldığı, işin sözleşmeye uygun teslim edildiği davacı tarafça ileri sürülmüş ancak davalı tarafça teslimin sözleşme gereği usulüne uygun olmadığı bu nedenle işin teslim edilmediği savunulmuştur, davacı tarafça sözleşmede kararlaştırılan işlerin bitirildiği anlaşılmış ise de dinlenen tanık beyanları, mahkemece yapılan keşif, düzenlenen bilirkişi raporları ve dosya kapsamına sunulan yazışmalar ile davacı yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan toplam 5 işten 3 adetinde sorunlar çıktığı anlaşılmış olup, davalı tarafça işin usulüne uygun teslim edilmediğine yönelik savunması yönünden ise yapılan inşaatların kat maliklerine teslim edildiği, binalarda kullanımın başladığı taraf beyanları ve mahkemece yapılan keşifle dosya kapsamından anlaşıldığından davalı tarafın aksi yöndeki işin teslim edilmediğine yönelik savunmaları gerçeği yansıtmadığından davacı yüklenici tarafından işin davalıya teslim edildiği anlaşılmış, taraflar arasındaki tek uyuşmazlığın davacı tarafından yapılan işlerin ayıplı olup olmadığı noktasında toplandığı, bu haliyle dosya kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı tarafından negatif izolasyonun yerinde uygulanmadığı, ayıplı olan imalatlara ilişkin onarım işlerinin maliyetinin yapılan hesaplamalar sonucu 37.712,00-TL olarak tespit edildiği, asıl davada davalı birleşen davada davacı tarafın başvurusu üzerine ….Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/… D.iş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda yapılan tespitler sonucunda düzenlenen rapora asıl dosyada davacı olan tarafın itiraz ettiği ve bunun üzerine ek rapor düzenlenmediği, yapılan tespitlere ilişkin davalı yanın oluştuğu iddia edilen ayıplara ilişkin tadilat yaptırıldığına ve harcama yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda ve dosya kapsamında işi bitirdiğini ispat eden davacının sözleşme ile belirlenen ücrete hak kazanacağı, ancak mahkemece yapılan keşifte de tespit edildiği üzere ters izolasyon nedeniyle oluşan hasarın onarımının gerektiği, bu durumun davacı yüklenicinin sorumluluğunda olduğu dosyadaki delillerden anlaşılmış olup, söz konusu eserdeki bu ayıbın giderilmesi için bilirkişiler tarafından tespit edilen 37.712,20- TL onarım bedelinin davacı şirketin hak edişinden mahsubu gerektiği, davalı şirketin bu miktar yönünden ayıp oranında bedel indirimi istemekte haklı olduğu, bu durumda düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda davacı şirketin davalı şirketten asıl dava konusu olan izolasyon yapım işi bedeline ilişkin olarak ayıp oranında yapılan asıl alacak ve faiz toplamından mahsup sonrası belirlenen 35.312,31- TL asıl alacak yönünden davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin belirtilen bedel üzerinden takip talebinde belirtilen şartlarla kaldığı yerden devamına, davacının fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı şirketin alacağının eser sözleşmesi kapsamında yapılan işten kaynaklı olması, alacağın yargılama kapsamında bilirkişi incelemesi sonrası tespit edilmesi nedeniyle likit alacak olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olup, birleşen dava yönünden ise asıl dosyada davalı birleşen dosyada davacı şirket tarafından yüklenici davalı aleyhine sözleşme konusu işin eksik/ayıplı yapımı nedeniyle edimlerin sözleşmeye uygun şekilde yerine getirilmemesinden kaynaklı uğranılan zarara ilişkin alacak davası açılmış ise de yukarıda asıl davaya ilişkin açıklamalarda da belirtildiği gibi birleşen dosyada davalı yüklenicinin sözleşmeye aykırı ifa nedeniyle zararın tazmini yönünden ise birleşen davalının sözleşmeyi ayıplı ifasından kaynaklı birleşen davacının uğradığı zararın asıl dava sırasında davacı yüklenicinin alacağından mahsubunun sağlandığı bunun dışında birleşen davacının alacağının bulunmadığı, birleşen dosyada davacının ayıplı ifa nedeniyle asıl dosyada belirlenen alacaktan daha fazla alacağının bulunduğu hususunun ispata elverişli delillerle ispatlanamaması nedeniyle birleşen davacı tarafça açılan birleşen davadaki alacak istemine dayalı alacak davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-) Mahkememizin 2019/86 E. Sayılı ASIL DAVA yönünden;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 35.312,31-TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Dava konusu alacağın belirlenebilir ve likit olmadığı anlaşıldığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 2.412,18-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 882,29-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.529,89-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 882,29-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 926,69TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 3.400,00-TL Bilirkişi ücreti, 571,90-TL Keşif Harcı, 1.065,80-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 5.037,70-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.435,15-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 681,93-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 638,07 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
B-)Mahkememizin 2021/… E. Sayılı BİRLEŞEN DAVA yönünden;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE,
2-)Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 7.273,92-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 67.843,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair; davacı, karşı davalı vekili ve Davalı, karşı davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*Bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.