Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/853 E. 2021/560 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/853 Esas
KARAR NO : 2021/560
DAVA : Tazminat(Ölüm ve Cismani Zarardan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde … numaralı ZMMS poliçesi ile teminat altında olan, davalı dışı … …. adına kayıtlı … plakalı aracı ile müvekkilinin kullanmış olduğu motosiklete tam kusurlu olarak çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını ve malul kaldığını, kaza sonrasında tedavisinin devam ettiğini ve 17.07.2018 tarihli … Üniversitesi Adli tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen rapora göre % 4.2 oranında sürekli malul kaldığının tespit edildiğini, müvekkilinin işbu rapor tarihine kadar sürekli maluliyet durumundan haberdar olamadığını, bu nedenle … BAM … Hukuk Dairesinin 2018/v E. 2018/… K. 04.10.2018 tarihli kararı dikkate alındığında, müvekkilinin maluliyet durumunun tespit edildiği tarihin temerrüt tarih başlangıcı olarak kabul edilmesinin gerektiğini, dava öncesi davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak sonuç alınmaması üzerine sigorta tahkim komisyonuna gidildiğini, davalı sigorta şirketinin tazminat ödemesine karar verilmiş olmasına karşın yapılan itirazla İtiraz Hakem Heyetince zamanaşımı nedeni ile kararın iptaline karar verildiği, bu nedenlerle davalı sigorta şirketinden maddi tazminat alınamadığını ve dava yoluna gidilmesi zorunlu hale geldiğini, müvekkilinin gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğunun kabulü ile hesaplama yapılmasını talep ettiklerini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Davacının var olduğunu iddia ettiği zararları ile kazaya neden olan fiiller arasında nedensellik bağının tespitinin gerektiğini, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacının tazminata konu olan sakatlık halinin Adli Tıp Kurumunda tespit edilmesi gerektiğini, SGK ya müzekkere yazılarak yapılan herhangi bir ödeme olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, Trafik Sigortası Genel şartlarının Ek-2 madde 10 gereğince hesaplama yapılmasını, davacı tarafından resmi belge ile ispatlanmaması halinde kabul manasına gelmemek kaydı ile davacının gelirinin asgari ücret olarak kabul edilmesini, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararlarının 6111 sayılı Yasa gereği SGK’ nın sorumluluğunda olduğunu, dava tarihinden itibaren talep edilebilecek faizin yasal faiz olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili 06/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 115.308,64-TL olarak arttırmıştır.
DELİLLER:
Davacının SGK kayıtları, … Devlet Hastanesi ve … Merkez Efendi Devlet Hastanesinden celp edilen tedavi evrakları, araç trafik kayıtları, … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacı sosyal ve ekonomik durum araştırması, Sigorta Tahkim Komisyonuna yazılan müzekkere cevabı, …. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/… E. Sayılı dosyası, ATK … İhtisas Kurulu ve … İhtisas kurulunun maluliyet raporu, aktüerya bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Yasanın 85 ve devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir. Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Anılan yasal hükümlerden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Sigorta şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla, bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
12/06/2009 günü saat 00:20 sıralarında davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile Manisa istikametinden gelip İzmir istikametine seyri sırasında olay mahalli kavşağına geldiğinde, ilerisinde yolun sağından sola manevra yapan sürücü … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin yan kısımlarına çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosya kusur incelemesi için ATK … İhtisas Dairesine gönderilmiş, ATK Trafik İhtisas Dairesinin 28/02/2020 tarihli raporunda sürücü … … idaresindeki otomobil ile gerisinden gelmekte olan davacı sürücü idaresindeki otomobilin seyir durumunu dikkate almadan ve bu otomobilin güvenle geçişini beklemeden kontrolsüzce yolun sağından sola manevra yaparak otomobilin seyir istikametini kapatarak sebebiyet verdiği olayda asli kusurlu(%100) olduğu, davacı sürücü … idaresindeki motosiklet ile kendi şeridini takiben seyri sırasında sağ ilerisinde bulunan diğer sürücü yönetimindeki otomobilin sola manevra yaparak kontrolsüzce istikamet şeridini kapatmasına karşın alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığından meydana gelen olayda atfı kabil kusuru bulunmadığının tespit edildiği, düzenlenen rapor dosya kapsamına ve kazanın oluşuna uygun olduğu anlaşıldığından hükme esas alınmıştır.
Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde malûliyetin varlığı ve oranına ilişkin belirlemenin Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş raporla yapılmış olması gerekir. Kazanın 12/06/2009 tarihinde meydana geldiği ve ATK … İhtisas Kurulundan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor alınmakla; düzenlenen rapor dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmıştır.
Dosyanın aktüerya bilirkişine tevdi edilmiş olup bilirkişinin 01/04/2021 tarihli raporundan özetle: “15.01.2021 tarih … sayı …60 Karar numaralı Adli Tıp Kurumu- … İhtisas Kurulu Tarafından düzenlenen raporda; 26.09.1987 doğumlu …’ nin 12.06.2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11.08.2008 tarih ve 22071 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre; E cetveline göre % 9.2 (yüzdedokuznoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa edildiği, PMF 1931 yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapıldığında; 12.06.2009 tarihinde geçirmiş olduğu malul kalan davacı …’ nin; % 9,2 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu ve kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile, sürekli maluliyet zararının 115.308,64 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ZMMS sigorta poliçesi azami limiti 150.000,00 TL ‘ nin içinde bulunduğu ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olması nedeni ile davalı sigorta şirketinden hesaplanan işbu tazminat tutarının talep edilebileceği, TRH 2010 Erkek yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapıldığında; 12.06.2009 tarihinde geçirmiş olduğu malul kalan davacı …’ nin; % 9,2 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu ve kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile, sürekli maluliyet zararının 137.897,27 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ZMMS sigorta poliçesi azami limiti 150.000,00 TL ‘ nin içinde bulunduğu ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olması nedeni ile davalı sigorta şirketinden hesaplanan işbu tazminat tutarının talep edilebileceği, dosyaya sunulan hasar dosyası belgelerinden davalı sigorta şirketinin 31.07.2018 tarihli dilekçe ile başvurulduğu, başvurunun Posta yolu ile 01.08.2018 taihinde davalı sigorta şirketine ulaştığı, 01.08.2018 tatihini takip eden 8 işgünü bitim tarihi 14.08.2018 tarihinin davalı sigorta şirketi yününden temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Aktüerya bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada TRH 2010 ve PMF 1931 yaşam tablosuna göre ayrı ayrı hesaplama yapıldığı, Yargıtay 17. HD’ nin 2020/2598 E. 2021/34 K 14.01.2021 tarihli kararı ve T.C. Yargıtay 17. HD. 2019/3292 E. 2021/1848 K. 24.02.2021 tarihli doğrultusunda, TRH 2010 Yaşama Tablosu ve progresif rant yöntemi olarak adlandırılan hesaplama yönteminin Mahkememizce kabul edildiği ve davacının bilirkişi raporunda tespit edilen sürekli iş göremezlik maddi zararının 137.897,27 TL olduğu, davacı taraf talebini 115.308,64 TL’ye arttırdığı anlaşılmakla davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulü ile davacının 115.308,64 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 14/08/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-)Davacının 115.308,64 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 14/08/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 7.876,74-TL nisbi karar harcından başlangıçta yatırılan 44,40-TL peşin harç, 393,50-TL ıslah ve 1.967,48-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 2.405,38-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 5.471,36-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 14.904,32-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL peşin harç, 393,50-TL ıslah ve 1.967,48-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 2.405,38-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 800,00-TL Bilirkişi ücreti, 1.100,00-ATK fatura ücreti ve 436,00-TL posta giderinden ibaret toplam 2.336,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı