Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/847 E. 2021/202 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/847 Esas
KARAR NO : 2021/202
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı ite davalı arasında TTK. 1530: Maddesine tabi ticari bir ilişki mevcut olduğunu¡, bu ticari ilişki çerçevesinde davacı tarafından satılan ve testim edilen ürünler ile alakalı olarak davacı tarafından davalı şirkete keşide edilen irsaliyeli faturaların bedeli davacı şirkete ödenmediğini davalı borçlu şirketin davacı şirkete takip tarihi itibariyle 12.194,04 Tl asıl alacak ve ferilerinden kaynaklanan borcu tutunduğunu, faturaya yasal süresinde itiraz edilmediğini, ticarete konu ürünlerin gümrükten de geçerek teslim alındığını, arz ve izah olunan nedenlerle, öncelikle tedbiren ihtiyati haciz kararı verilmesini, tedbiren tasfiyenin kapatılmaması için … Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve … ‘na müzekkere gönderilmesine karar verilmesini, davalı borçlunun takibe, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, itirazının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere, borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir..
CEVAP:Davalı şirket tasfiye memurunun mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davalının 28.09.2018 tarihinde tasfiye memuru olarak atanmış ise de davalı tarafından tasfiye memurluğu görevinden defter ve belgeler ibraz edilmediği gerekçesi ile … Noterliğinin 21.01.2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile istifa ettiğini, davalının tasfiye memurluğu görevinden istifa etmesi üzerine, şirket yetkilisi tarafından … Noterliğinin 22.02.2019 tarihli … yevmiye numarası ile tasdikli genel kurul kararı ile davalının tasfiye memurluğu görevinden azledilmesine ve yerine … ’nin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiğini, izah edildiği üzere davalının söz konusu şirkette yetkili tasfiye memuru olmadığından dava dilekçesi ve eklerinin yetkili tasfiye memuruna tebliğine, davalının dosyadan taraf olarak çıkarılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER:…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyası, 22 adet irsaliyeli fatura, cari hesap ekstresi, BA/BS kayıtları, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, davalı şirket ticaret sicil kayıtları, bilirkişi kök ve ek raporları, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura alacağından kaynaklanan İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile ticari ilişki bulunduğunu, davalıya teslim edilen mallara karşılık kesilen 22 adet irsaliyeli faturaya dayalı davalının borcu olup ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin tasfiye halinde olması nedeniyle celbedilen ticaret sicil kayıtlarında tasfiye memuru olarak gözüken …’e usul ve yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olup, tasfiye memuru … tasfiye memurluğundan istifa ettiğini, bu nedenle yeni tasfiye memuruna tebligat yapılması gerektiğini ileri sürmüş, Ticaret Sicil Gazetesinde ve kayıtlarda tasfiye memuru olarak …’ün gözüktüğü belirtilen yeni tasfiye memurunun Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmediği ancak hak kaybına sebebiyet olmaması için belirtilen tasfiye memuru …’ye usul ve yasaya uygun tebligat yapıldığı ancak cevap verilmediği anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davalı/alacaklı tarafından davacı/borçlu aleyhine faturaya dayalı 12.194,04 TL asıl alacak ve 64,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.838,27 TL borcun ödenmesi amacıyla 11/09/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ettiği, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını Mahkememizce belirlenen inceleme gününde sunması için ihtaratlı tebligat yapıldığı ancak davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 09/10/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacının ticari defterlerine göre; Takibe konu edilen faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yan, takip tarihi (11.09.2018) itibariyle davalı yandan 12.194,04 TL faturaya dayalı cari hesap bakiye alacaklı olduğu tespit edildiği, davalı yana 21.09.2020 günü yapılan incelemeye gelmemiş ticari defter ve belge ibraz etmediği, davacı … A.Ş. tarafından davalı adına tanzim edilen 22 adet irsaliyeli fatura incelendiğinde, faturaların bedeli ödenmemiş (açık fatura) şeklinde usulüne uygun olarak tanzim edildiği, takip konusu faturalara icra takibinden önce davalının herhangi bir itirazının bulunmadığı, davalının teslim ve faturaya ilişkin takip dosyasında da somut bir itirazının bulunmadığı, söz konusu faturaların teslimine ilişkin 22 adet irsaliyeli faturanın her birinde davalı şirketin kaşesi imzası yer aldığı görüldüğünden bu itibarla davacının takip dayanağı alacağına esas faturalar münderecatındaki malların tesliminin davalının bilgisi dahilinde olduğu kanaati hasıl olduğu, davacı yanın 2018 yılı Mart Dönemi BS formunda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 12 adet KDV Hariç 6.221,00 TL bedelli faturanın ve 2018 yılı Nisan Dönemi BS formunda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 11 adet KDV Hariç 5.380,00 TL bedelli faturanın davacı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, davalı yanın 2018 yılı Mart Dönemi BA formunda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 12 adet KDV Hariç 6.221,00 TL bedelli faturanın davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu tespit edildiği, takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı görüldüğünden, davacının takip tarihi itibariyle talep ettiği 644,24 TL işlemiş faiz yönünden alacağının bulunmadığının kabulünün gerekeceği kanaatine varıldığı, neticeten; davacının takip tarihi (11.09.2018) itibariyle davalıdan takibe konu faturalardan dolayı 12.194,04 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu tespit edildiği” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi ve TTK 1530. Maddesi gereğince faiz hesaplaması yapılması için ek rapor alınmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişinin 07/12/2020 tarihli ek raporuna göre; TTK’nın 1530. Maddesi gereğince yapılan hesaplama doğrultusunda davacının takip tarihi (11.09.2018) itibariyle davalıdan takibe konu faturalardan dolayı 12.194,04 TL Asıl, 641,37 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 12.835,41 TL alacaklı olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı tarafından davalıya faturalar düzenlendiği, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi icra müdürlüğünde davacıya borcunun bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, buna ilişkin faturaların düzenlendiği, faturalara ait sevk irsaliyesinde teslim alan ve teslim eden kısmının imzalı olduğu davalının irsaliye altındaki imzaya bir itirazının bulunmadığı ve mal ve hizmetin teslim alınmadığı iddiasının da olmadığı, davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı taraf takip konusu faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği ve taraflar arasında TTK 1530. Maddesi gereğince mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan ticari ilişki bulunduğu ve TTK 1530. Maddesi gereğince davacının davalıdan faturaların vade tarihinden itibaren faiz talep etme hakkı bulunduğu ve düzenlenen ek raporda işlemiş faiz alacağının doğru hesaplandığı anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi kök ve ek raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturalardan dolayı 12.194,04 TL asıl alacak ve 641,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.835,41 TL alacağının bulunduğu Mahkememizce kabul edilmiş olmakla; davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulüne, davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 12.194,04 TL asıl alacak ve 641,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.835,41 TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit ve belirlenebilir olmakla hükmolunan asıl alacağın %20’si(2.438,80-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrasında yer alan “taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez.” düzenlemesi gereğince dosyada bulunan arabuluculuk son tutanağın incelemesinde davalı tarafın mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşıldığından yargılama giderlerinin tamamının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 12.194,04 TL asıl alacak ve 641,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.835,41 TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(2.438,80-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 876,79-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 219,25-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 657,54-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru ve 219,25-TL peşin olmak üzere toplam 263,65-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 750,00-TL Bilirkişi ücreti ve 260,00-TL posta giderinden ibaret toplam 1.010,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/03/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı