Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/835 E. 2021/413 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/835 Esas
KARAR NO : 2021/413

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2019
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin EPDK’dan aldığı onay ile Eylül 2012 ‘den bu yana tüm Türkiye’de elektrik enerjisi tedariki ve toptan satışı hizmeti sunulduğunu, davalının müvekkil şirket ile akdettiği sözleşmeye binaen müvekkili şirketten elektrik satın aldığını, davalının satın aldığı elektrik ödemelerini aksattığını, düzenlenen faturaları ödemediğinden temerrüde düştüğünü, ödeme yapmadığını, bu nedenle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının yetkiye, borca ve ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, icra takibinin durduğunu, itirazın, haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, ileri sürerek İstanbul … İcra Müdürlüğünü’nün…E. Sayılı dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında borca konu herhangi bir abonelik sözleşmesi bulunmadığını, Müvekkilinin belirtilen adreste hiçbir zaman tüketici olmadığı gibi hali hazırda müvekkili elinde davaya konu davacı tarafından teslim edilmiş herhangi bir sözleşme dahi bulunmadığını, kiracı olarak dahi ikamet edilmediğini, Dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını, İcra takibine ve itirazın iptali davasına dayanak yapılan abonelik sözleşmesinde ve faturalarda müvekkilinin imzasının bulunmadığını, davaya dayanak fatura ve abonelik sözleşmelerimde müvekkili adına atılmış bir imza var ise imzaya açıkça itiraz ettiklerini, Müvekkili adına icra takibi yapılana kadar taraflarına hiçbir fatura ulaşmadığını, Müvekkilinin davaya konu aboneliği olduğunu kabul etmemek kaydıyla Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin aşağıda belirtilen maddesi gereğince davacının ödeme bildirimi yapma yükümlüğü bulunmadığını, davacının kötü niyetli ve haksız yere müvekkil adına icra takibi başlattığını, hukuki dayanaktan yoksun haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı tarafın alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini vekâleten arz ve talep ederiz.
DELİLLER:
İstanbul … İcra Dairesinin …E. Sayılı dosyası, davalı adına düzenlenen 23/02/2016 tarihli … dönemine ait, 57,80 TL tutarlı fatura, 24/03/2016 tarihli 2016/02 dönemine ait, 47,65 TL tutarlı fatura, 24/03/2016 tarihli 2016/02 dönemine ait, 47,65 TL tutarlı fatura, sözleşme aslı, …’ya yazılan müzekkere cevabı, davacı şirkete yazılan müzekkere cevabı, davalı asilin imza asılları, … Müdürlüğünün…yevmiye numaralı 27/12/2019 tarihli resmi senet aslı, Bakırköy … Noterliği tarafından düzenlenmiş …yevmiye numaralı 19/11/2019 tarihli vekaletname, vergi dairesi kayıtları, arabuluculuk son tutanak aslı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura alacağından kaynaklanan İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sözleşmeye binaen elektrik satın aldığını, davalının satın aldığı elektrik ödemelerini yapmadığından fatura düzenlendiğini, faturaya konu borcun davalı tarafça ödenmediğini, bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında abonelik sözleşmesinin bulunmadığını, faturada belirtilen adreste müvekkilinin bulunmadığını, abonelik sözleşmesi imzalamadığını, imzaya açıkça itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas Sayılı icra dosyasının gönderildiği ve dosya arasına alındığı anlaşıldı.
İstanbul … İcra Dairesinin … Esas Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 2.270,65 TL asıl alacak ve 0,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.271,26 TL borcun ödenmesi amacıyla 07/02/2017 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin 27/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 17/02/2017 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
…’a davalı adına düzenlenen faturalarda belirtilen “100. Yıl mah. … sk No:.. Dükkan … Bağcılar/İstanbul” adresinde … sözleşme no … abone no ve … sayaç numarasının 2016 yılı ve öncesinde kimin adına kayıtlı olduğu, elektrik aboneliğinin hangi tarihlerde değiştiği hususunda Mahkememize bilgi verilmesi için müzekkere yazıldığı, … numaralı aboneliğin 27/11/2015 tarihinde başladığı ve…adına olduğu, abonelik adresinin faturaya konu adresle aynı olduğu ve 27/11/2015 tarihinde…ile imzalanmış sözleşme örneğini sundukları ve … numaralı abonelikte hala aboneliğin aktif olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı …Ş’nin davalı ile imzalandığı iddia edilen sözleşme aslının ve fotokopisinin dosyaya sunulduğu, sözleşmenin incelenmesinde sözleşmenin tarihinin belli olmadığı, sözleşme ekindeki sayaç numarasının …, abonelik numarasının … ve tesisat adresinin “… cad. No:.. Bağcılar/İstanbul” adresi olduğu, müzekkere cevabında …’in devir talep etmesi üzerine ilgili sayacın Haziran 2015 tarihinde … üzerine kaydedildiği, Nisan 2016 tarihinde ise tahliye sebebiyle ilgili sayacın şirket portföyünden çıktığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalının sözleşmedeki imzaya itiraz etmesi üzerine sözleşmedeki imzanın davalı …’nın eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesi için dosyanın grafolog bilirkişiye tevdine karar verildiği, grafolog bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre;”İnceleme konusu, “…A.Ş. tarafından … adına düzenlenmiş, … Abone numaralı, …sayaç nolu, bila tarihli “… SÖZLEŞMESİ” renkli fotokopisi ve ekinde bulunan … adına düzenlenmiş, Nüfus Cüzdanı fotokopisinde, … adına atılmış renkli fotokopi imzaları ile …’ya ait mevcut mukayese imzalar arasında; tersim biçimi, alışkanlıklar, istif, doğrultu ve seyir bakımından da uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’NIN ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞININ” tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı tarafça abonelik sözleşmesinden kaynaklı faturaların ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali istemiyle dava açılmışsa da; davalının davacı ile aralarında abonelik sözleşmesinin bulunmadığının, açıkça imzaya itiraz ettiği, grafolog bilirkişi raporuna göre abonelik sözleşmesindeki imzanın davalının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davacı tarafça sunulan sözleşmedeki tesisat adresi ile faturaya konu tesisat adresinin farklı olduğu, … yazılan müzekkere cevabında … numaralı aboneliğin 27/11/2015 tarihinde başladığı ve…adına olduğu, abonelik adresinin faturaya konu adresle aynı olduğunun anlaşıldığı bu nedenle davacının davalının elektrik satın aldığını ve aralarında hukuki ilişkinin bulunduğunu ispat edemediği, davalının faturaya dayalı alacaktan dolayı sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın reddine, kötüniyet tazminatı koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrasında yer alan “taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez.” düzenlemesi gereğince dosyada bulunan arabuluculuk son tutanağın incelemesinde davalı tarafın geçerli bir mazeret olmaksızın arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşıldığından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Davacının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 59,30 TL harcın, peşin alınan 44.40TL’den mahsubu ile eksik 14,90-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı lehine 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrası gereğince davalı taraf arabuluculuk görüşmesine katılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 108,90-TL posta giderinden oluşan yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrası gereğince davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde resen bakiye kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı dava değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

¸e-imzalı ¸e-imzalı