Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/823 E. 2020/286 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/823 Esas
KARAR NO:2020/286

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/10/2019
KARAR TARİHİ:14/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili banka ile dava dışı borçlu genel kredi borçlusu …. ÜR. TİC. LTD. ŞTİ. Lehine ve davalı … borcu ve müteselsil kefaleti ile 27.03.2018 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden açılan kredi hesabı 05.10.2018 tarihinde kat edilldiğini, Borçlulara gönderilen hesap kat ihtarnamesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından borçlular aleyhine toplam alacak için Tahsilde Tekerrür Etmemek Kaydıyla icra takibine geçildiğini, Davalı/Borçluların borcun tamamına itiraz ettiğinden işbu itirazın iptali davasının açtıklarını, 27.03.2018 tarihli 3.000.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi’nin asıl borçlusu …. ÜR. TİC. LTD. ŞTİ. … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde bulunan … E sayılı dosyası ile konkordato ilan ettiğini, yasal mevzuat gereği dava dışı asıl borçludan işbu genel kredi sözleşmesi kapsamında konkordatonun tasdiki davası nedeniyle borç tahsil edilemediğinden, müteselsil kefil müşterek borçlulara başvurduklarını, kefillerin Genel Kredi Sözleşmesi kapsamındaki kefalet sözleşmesi gereği sorumluluklarına dayanarak borcun kendilerinden tahsil edilmesinde hukuki bir engel bulunmadığını, …. İcra Müdürlüğü’nde … E sayılı dosya ile borçlular aleyhine takip başlatıldığını, davalı borçlunun 18/10/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile borcun aslına, tamamına faize, faiz oranına, tüm ferilerine ve avukatlık ücretine haksız bir şekilde itiraz ettiğini, takibin durduğunu, iş bu dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğunu, anlaşılamadığını, borçlular tarafından imzalanan kredi sözleşmesinin 6.1. Maddesinde müvekkili banka ile çıkacak her türlü anlaşmazlıkta banka defter ve belgelerindeki kayıtlarının kesin delil olacağının kabul edildiğini, ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davanın, yetkili “… Asliye Ticaret Mahkemesi”nde açılması gerekirken yetkisiz mahkemede açıldığını, keşif sözleşmesinin geçerlilik şartını taşımadığından davalı hakkında kefil sıfatıyla takip yapılamayacağını, kefalete dayalı icrai işlemin yapılamayacağını, asıl borçlu (kredi borçlusu şirket) hakkında alınmış olan konkordato önlemleri ile şirketin ödeme yapması ve şirket aleyhinde icra takibi yapılmasının yasaklandığı, asıl borçlunun ödeme yapmasının mahkeme kararı ile yasaklandığı bir durumda, kefil bakımından da takip yasağının varlığı kabul edilmesinin mümkün olmayacağını, kredi alacağına dayalı icra takibi, …’nce yürürlüğe konulan kısıtlayıcı düzenlemelere de aykırı olduğunu, Dava dışı asıl/kredi borçlusu şirket, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı ve 26/02/2019 tarihli ara kararı ile “konkordato kesin mühleti”ne (öncesinde geçici mühlet) alınmış olup, borçlu şirketin komiser onayı olmaksızın ödeme yapması ve borçlu aleyhinde icra takibi başlatılması yasaklandığını, Anılan kararın 2/e fıkrası ile şirketin kredi borcu dahil her türlü ödemede bulunması, 3/a fıkrası ile ise şirket aleyhinde her türlü icra takibi ve haciz işlemi yasaklandığını, davacı bankanın, konkordato ilan eden bir müşterisinin kredi borcu ile yargı merciince alınmış yasağa rağmen, kefil aleyhinde olsa dahi icra takibi başlatması usulsüz olduğunu, zira borcun akıbeti konkordato süreci ile belirlenecekken, davacı banka, süreç içerisinde öngörülmüş olan koruyucu önlemleri bu suretle dolanmış olduğunu, Konkordato ile ilgili yasal düzenlemere aykırı olan takibe yönelik itirazlarının haklı olduğunu, İtiraz edilen icra takibinin konkordato önlemlerini dolanma maksadı taşıması bir yana, …’nce alınan 09/10/2018 tarihli karara da aykırı olduğunu, Zira, anılan karar uyarınca bankalar, nakit kredi borcu 15 milyon TL’nin altında olan işletmelerin vadesi gelen taksitlerini 24 aya kadar vadelendirmek durumunda olduğunu, ileri sürerek davanın usulden reddine, haksız davanın reddine, kötü niyetle takip başlatan ve haklı itiraza rağmen takipte ısrarını sürdüren davacı bankanın, % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatını davalıya ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı banka üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, İhtarname, hesap ekstreleri, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı banka tarafından davalı borçlu kefil aleyhine krediden kaynaklı alacağa ilişkin 22.129,67 TL kredi kartı asıl alacak, 146,67 TL asıl alacağın işlemiş faizi, 7,33 TL %5 BSMV, 179,36 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 22.463,04-TL alacak için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 14/02/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Dava dışı asıl borçlu …. ÜR. TİC. LTD. ŞTİ. ile davacı Bankanın … … Şubesi arasında 27.03.2018 tarihinde 3.000.000,00 TL’lik Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, konu Kredi Genel Sözleşmesini davalı … 3.000.000,00 TL limitli olarak, “Müteselsil Kefil” sıfatıyla imzalamış olduğu, dava dışı asıl borçlu ile müteselsil kefilin, 05.10.2018 tarihli kat ihtarının, muhataplara tebliğ edildiğine ilişkin bir kaydın olmadığı ve muhatapların takip 12.10.2018 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, dava dışı asıl borçlu firma, davacı bankadan 1 adet kredi kartı ve gayri nakit çek kredisi kullandığı ve bu kredilere, Kredi Sözleşmesi ve 5464 sayılı kanun kapsamında TCMB tarafından belirlen kredi kartı faizlerinin uygulandığı ve Temerrüt/Takip 12.10.2018 tarihine kadar akdi faiz uygulanmak sureti ile yapılan hesaplama neticesinde;
Takip tarihi itibariyle;
a) … numaralı kredi kartından tespitimiz olan;
22.129,67 TL Kredi Kartı
132,77 TL İşlemiş Faiz
6,63 TL BSMV
179,36 TL İhtar Masrafı
22.448,43 TL TOPLAM alacaklı olduğu,
b)İade edilmeyen çek yapraklarından kaynaklanan riskin ise 25 ADET ÇEK YAPRAĞIx1.600,00=40.000,00 TL olduğu tespit edilmiş olup, 5941 sayılı yasa gereği 40.000,00 TL’nin faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi gerektiği, davalıları itiraza dayanak bir delilde sunmadıkları,
Davacı bankanın;
a)Kredi Kartı asıl alacak tutarına 5464 sayılı kanun kapsamında TCMB tarafından belirlenen yıllık %30,24(Talep Gereği) ve değişen oranlarda temerrüt faizi istenebileceği,
b)Davalı Müteselsil Kefil … ’nın, Genel Kredi Sözleşmesinde bulunan 3.000.000,00 TL kefalet limitleri ile sınırlı olmak ve takdiri Yüksek Mahkemeye ait olmak üzere asıl alacak tutarından sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlu kefil aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı banka vekili müvekkil banka ile dava dışı …. Ür. Tic. Ltd. Şti arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı borçlunun ise sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını, dava dışı …. Ür. Tic. Ltd. Şti’nin … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dava dışı şirkete açılan ve kullandırılan krediden doğan borcunu ödenmemesi üzerine davalıya karşı icra takibi başlatıldığını, davalının itirazda bulunduğunu, takibin durduğunu, borçlu tarafından yapılan haksız itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini ayrıca %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın yetkisiz mahkemede açıldığının, davanın davalının yerleşim yeri mahkemesi olan … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarını taşımadığını, asıl borçlu bakımından konkordato ilanı nedeniyle takip yasağının olduğunu, kefil bakımından da takip yasağının varlığının kabul edilmesi gerektiğini, davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı banka tarafından davalı borçlu kefil aleyhine krediden kaynaklı alacağa ilişkin 22.129,67 TL kredi kartı asıl alacak, 146,67 TL asıl alacağın işlemiş faizi, 7,33 TL %5 BSMV, 179,36 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 22.463,04-TL alacak için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında taraf delilleri toplanmış, davacı tarafça sunulan genel kredi sözleşmesine ilişkin tüm kayıtlar dosyamız arasına alınmış ve dosya kapsamı itibariyle bankacı bilirkişiden alınan bilirkişi raporuna göre; Dava dışı asıl borçlu …. ÜR. TİC. LTD. ŞTİ. ile davacı Bankanın … … Şubesi arasında 27.03.2018 tarihinde 3.000.000,00 TL’lik Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, konu Kredi Genel Sözleşmesini davalı … 3.000.000,00 TL limitli olarak, “Müteselsil Kefil” sıfatıyla imzalamış olduğu, dava dışı asıl borçlu ile müteselsil kefilin, 05.10.2018 tarihli kat ihtarının, muhataplara tebliğ edildiğine ilişkin bir kaydın olmadığı ve muhatapların takip 12.10.2018 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, kredi kart faizlerinin 5464 Sayılı Yasa gereği TCMB tarafından açıklanan faiz oranlarının uygulanması gerektiği, TCMB tarafından açıklanan faiz oranlarının 1 Ekim 2018-31 Aralık 2018 tarihleri arasında kredi kartı ve KMH işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi fiz oranı TL için %2,25 yabancı para için %1,80, aylık azami gecikme faizi oranı ise TL için %2,75 yıllık %33 olduğu, ancak davacının yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi talep ettiği, talep gereği takip sonrası yıllık %30,24 uygulanmasının uygun olacağı, bu nedenle kredi kartı borcu olan 22.146,07 TL’ye karşılık takipte 22.129,67 TL talep edildiği, talebe bağlılık ilkesi gözetilerek temerrüt/takip tarihine kadar aylık %27 faiz oranı uygulaması ile davacı bankanın davalı bankadan 12/10/2018 tarihi itibariyle 22.129,67 TLkredi kartı, 132,77 TL işlemiş faiz, 6,63 TL BSMV, 179,36 TL ihtar masrafı olmak üzere 22.448,43 TL alacaklı olduğu, iade edilmeyen çek yapraklarından kaynaklanan riskin ise 25 adet çek yaprağıx1.600,00=40.000,00 TL olduğu, 5941 Sayılı Yasa gereği 40.000,00 TL’nin faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi gerektiği, asıl alacak için 5464 Sayılı TCMB tarafından belirlenen yıllık %30,24 ve değişen oranlarda temerrüt faizi istenebileceği tespit edilmiştir.
Dava konusu alacağa ilişkin taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin ticari kredi olması ve dava dışı şirketin ve davalının davacı bankanın ticari müşterisi olması nedeniyle her iki tarafın ticari işiyle ilgili olması nedeniyle dava konusu ihtilafı çözmeye mahkememiz görevlidir.
Davalı Mahkemenin yetkisine itiraz etmişse de davalı borçlunun müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesi gereği İstanbul Mahkemeleri ve İstanbul İcra Daireleri yetkili kılındığından HMK 17. Maddesi gereği Mahkemenin yetkisine ilişkin davalı tarafından yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili kefil olan davalının sorumluluğu yönünden kefalet hükümlerinin geçerli olmadığını belirtmiş ise de kefil olan davalının kefelet sözleşmesini kefalet olunacak miktar , kefalet tarihi , müşterek müteselsil kefil olduğunu bizzat el yazısı ile yazdığı ve imzaladığı böylece BK ‘nın 583. Maddesindeki şartların davalı kefil yönünden gerçekleştiği anlaşıldığından bu yöne ilişkin itirazlar yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili her ne kadar dava dışı … Ltd Şti’nin ticari defterlerinin incelenmesini talep etmişse de taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin 6/1 maddesindeki delil sözleşmesi uyarınca talebin reddine karar verilmiştr.
Toplanan deliller, icra dosyası ve düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında dava dışı borçlu şirket ile davacı banka arasında kredi sözleşmesinin varlığı ve davalının bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı hususunda ihtilaf olmayıp, ihtilafın davalının müteselsil kefil sıfatıyla takibe konu borçtan sorumlu olup olmadığı hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalı her ne kadar asıl borçlu şirket yönünden … Asliye Ticaret Mahkemesi yönünden konkordato ilan edilmesi yönünden takip yasağı olduğunu ve davalı borçlu yönünden de takip yasağının olması gerektiği şeklinde itirazda bulunmuşsa da davalının dava konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve kefalet ilişkisinin kurulduğu açık olup, takip konusu borcun davalı yönünden kefil sıfatıyla 27.03.2018 tarihli 3.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığı, kefalet tarihi itibariyle davalının dava dışı asıl borçlu şirketin ortağı olduğu bu nedenle eş rızası da gerekmediğinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve hesaplanan kefaletler tutarı kapsamında borçtan sorumlu olduğu davacı tarafın dosyaya sunduğu genel kredi sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları ve yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olmakla davalı tarafların borcunun bulunmadığına ilişkin soyut iddia dışında takip konusu borcun doğmadığına ve itfa edildiğini ilişkin her hangi bir ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı tarafın takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davalının bilirkişi tarafından tespit edilen miktar ve faiz oranı yönünden alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun olması ve denetime elverişli bulunması nedeniyle hükme esas alınarak davacı tarafın davalıdan takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davacı bankanın davalı borçlu hakkında başlattığı icra takibi haklı olup, davalı hakkında başlatılan icra takibinde kredi kartı borcundan kaynaklanan alacağa yönelik Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kısmen iptali ile, takibin 22.129,67 TL asıl alacak, 132,77 işlemiş faiz, 6,63 TL BSMV, 179,36 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 22.448,43 TL üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağın %20’si (4.425,93 TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın çek depo istemine ilişkin olarak taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde bu isteme ilişkin ifadeye rastlanılmadığı, yerleşmiş yargıtay içtihatları uyarınca kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için sözleşmede açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunması gerektiğinden bu istemin reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kısmen iptali ile,
Takibin 22.129,67 TL asıl alacak, 132,77 işlemiş faiz, 6,63 TL BSMV, 179,36 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 22.448,43 TL üzerinden aynen devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağın %20’si (4.425,93 TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan çek depo talebine ilişkin istemin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.533,45-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 271,30-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.262,15.-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.400-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 14,61-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan 271,30-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 650-TL Bilirkişi ücreti ve 124,90-TL posta giderinden ibaret toplam 825,70-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 825,12-TL sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
9-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/07/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)