Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/816 E. 2023/337 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/816 Esas
KARAR NO : 2023/337

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında Çanakkale ili, Ayvacık İlçesi …Ada…ve …nolu parselde davalının mülkiyetindeki tapulu araziye duvar yapılması için inşaat sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin yapılan anlaşma gereği söz konusu edimini yerine getirdiğini, işin ilerleyen sürecinde davalıdan, idare (… İyileştirme Müdürlüğü) tarafından ilgili alanı kamuya terk edilmesi istenildiğini, ancak davalının terk işlemini gerçekleştirmediğini, bu durumun müvekkilinin yetki ve sorumluluğu dışında olduğunu, söz konusu süreçte müvekkilinin işe bu aşamadan sonra tam olarak devam edemediğini, ancak işin büyük kısmını tamamladığını, müvekkilinin iyi niyetli olarak gereken işi yaptığını, uzun süre ödeme için beklediğini daha sonrası söz konusu hak edişine uygun faturayı keserek davalıya gönderdiğini, müvekkilinin kusur ve sorumluluğu olmayan nedenlerle davalının ödeme yapmaktan kaçındığını, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe haksız ve hukuksuz itiraz edilerek takibin durdurulduğunu beyan ederek; icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, davalı borçlunun % 20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından sözleşmenin imzalanması ile beraber yer teslimi yapılmış olup bu hususun ihtilafsız olduğunu, sözleşmenin 3. maddesine göre yüklenicinin sahada işe başlamadan önce gerekli tüm yasal izinleri almakla yükümlü olduğunu, davacının hiçbir yasal izin almadan işe başladığının sonradan öğrenildiğini ve derhal işin durdurulduğunu, davacının kaçak inşaat yaptığını, sözleşme konusu işin sözleşmeye uygun olması karşısında davacıya gerekli ödemelerin yapıldığını, yapıların her an bir yıkılma tehlikesi olduğunun da gerçek olduğunu, müvekkilinin davacıya ödemesi gereken bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın üstlendiği işi sözleşmeye, kanun/mevzuata açıkça aykırı ifa ettiğini, bu durumun anlaşılması üzerine işin durdurulduğunu, sözleşmeye göre işin teslim süresinin 140 gün olduğunu, süre sonunun 01.10.2015 tarihine denk geldiğini, şirket tarafından davacıya 01.12.2016 tarihine kadar geçerli vekalet verildiğini, o nedenle davacının vekalet ile ilgili iddiasının kabul edilemeyeceğini, davacının hem yaptığı işi sözleşme ve kanuna/mevzuata aykırı ifa eden hem de bakiye alacak talebinde bulunan davacının taleplerinin mesnetsiz ve iyi niyetli olmadığını, İİK nın 67. maddesinin ikinci fıkrası düzenlemesi uyarınca dava ve takip konusu edilen meblağın %20 sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini talep etmiştir.
TANIK BEYANLARI
…Asliye Hukuk Mahkemesinin…Talimat sayılı dosyasında 18/02/2021 tarihinde yapılan keşifte davacı tanığı …beyanında; “Taraflarla akrabalığımız yoktur, ben Ayvacık merkezde oturuyorum, davacı …’ u dava konusu taşınmazların çevre duvarlarının yapımında davacının yanında işçi olarak çalıştım, o yüzden kendisini tanıyorum davalıyı da buranın yer sahibi olduğu için tanıyorum, yapmamız gereken duvarların gereken kısımlarını yaptık ancak Çevre şehircilik tarafından duvar yapmamız durdurulana kadar çevre duvarlarını yaptık, çevre şehirciliğin neden duvarların yapımını durdurduğunu bilmiyorum, ancak duvar yapımında bizim mimarımız olan Şükran hanım bu durumu biliyordu, davacı taraf bu durumu davalı tarafa bildirmişti davalı tarafın bu durumdan haberi vardı, ben buraya 30 tane Van dan adam getirmiştim ancak iş durdurulunca bu kişiler çalışamadı ve mağdur olduk, davacı … bu mağduriyetimizi giderdi bize geliş gidiş masrafımızı karşıladı, davalı tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığını bilmiyorum Şükran hanım her zaman buradaydı, sabah bizden önce işin başına geliyordu, bizi denetliyordu, çevre Şehircilik tarafından durdurma yapılmasaydı tüm çevre duvarlarını yapacaktık, bizim çalışmaya başlamamız 2015 yılında idi yaklaşık 2 ay kadar çalıştık, tam çalışma süremizi hatırlamıyorum” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin… Talimat sayılı dosyasında 18/02/2021 tarihinde yapılan keşifte davacı tanığı… beyanında; “Taraflarla akrabalığımız yoktur, ben Ayvacık merkezde oturuyorum, Ayvacıklıyım, davacı …’ u Ayvacık küçük yerdir, herkes birbirini tanır ayrıca burada çalışmam ve işverenim olması nedeniyle tanıyorum, dava konusu taşınmazların çevre duvarlarının yapımında davacının yanında işçi olarak çalıştım, ben davalıyı tanımıyorum ama bu yerdeki işin sorumlusu olarak Şükran hanımı tanıyorum, ben burdaki çevre duvarları yapım işinin yaklaşık %70 inin bittiğini biliyorum, çok az bir işimiz kalmıştı, sözleşmede olmayan bir hafriyat işi vardı ayrıca onu yapmıştık, o bizi çok oyaladı, 15 gün kadar harfiyat işi sürdü, kepçe , traktörle harfiyatlar kaldırıldı, ayrıca davacıdan projede olmayan deniz kenarında kayıkhane yapımı konusunda da iş yapımı istenilmişti ancak Fahri bey bu sözleşmede olmayınca buna karşı çıktı biz karşı çıkınca kayıkhaneyi yapmadık, ben duvarların yapımının çevre şehircilik tarafından durdurulup durdurulmadığını bilmiyorum, resmi prosedürle ilgili bilgim yoktur, kayıkhaneyle ilgili problem çıkınca hakkediş verilmeyince davacı … bey biz de işi yapmıyoruz deyince iş bırakıldı, biz de iş olmayınca işsiz kaldık, burda 2015 yılının ortalarında çalıştık diye düşünüyorum, kesin tarihini tam olarak bilmiyorum, burda yaklaşık 2-2.5 ay gibi çalışmamız oldu, davacıya davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığını bilmiyorum, Şükran hanım her zaman buradaydı, sabah bizden önce bile işin başına geldiği bile oluyordu, ortalama yapılan her işin her akşam günlük kontrolünü yapıyordu, beğenmediği yerleri tekrar bize yaptırtıyordu, sözleşmede idari izinlerin kim tarafından alınması gerektiği konusunda benim bilgim yoktur, ben sadece sözleşmenin Ayvacık emniyetinin yan tarafındaki çay bahçesinde imzalandığım biliyorum” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin …Talimat sayılı dosyasında 18/02/2021 tarihinde yapılan keşifte davalı tanığı …beyanında; “Taraflarla akrabalığımız yoktur, ben…köyünde oturuyorum, aslen İstanbulluyum. Behramkale de 22 senedir ikamet ediyorum, kendim mimarım, davacıyı evveliyatta tanımıyordum ancak söz konusu çevre duvarlarının yapımı nedeniyle kendisini tanıdım, davalı şirketi tanımıyorum, ben buraya Şükran hanımla birlikte yapılan işin doğru olup olmadığı konusunda denetlemeye geliyordum, denetlediğimde taş duvar yapının uygun olup olmadığı konusunda tutanak tutuyorduk, 5 sefer falan yapının uygun olmadığı konusunda tutanak tutup davacıya bu durumu bildirdik, iki defa da noterden davacıya ihtar göndermiştik, bizim duvarların uygun yapılmadığı konusundaki tutanaklarımız taş duvarların temellerinin uygun şekilde yapılmadığı, duvarların harcının toprakla birlikte taşların karıştırılarak kepçeyle birlikte duvarların üzerine dökülüyor onun üzerine kepçeyle harç dökülüyordu, taş aralarının harcının doğru şekilde doldurulmadığı şeklinde uyarıları yapıyorduk, bunu tutanakla kendisine bildiriyorduk, sözleşmede harfıyat kaldırması vardı, kayıkhane yapımı konusunda bir düşüncemiz vardı ama bundan sonra vazgeçildi, taraflar arasındaki sözleşmeye göre idari izinlerin alınması davacı …’ a aitti, biz kendisine idari izin alınıp alınmadığı konusunda sorduğumuzda kendisi bize tamam problem değil alıyorum diye geçiştiriyordu, sonra Çevre Şehircilikten izin alınmadığını gördük, çünkü çevre şehircilikten buraya gelip jandarma tutanak tutmuş biz de bunu öğrenince davacı yükleniciye noterden inşaatın durdurulması için ihtarname çektik, çevre duvarlarının yapımı konusunda davalı tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığını bilmiyorum, davacı tarafça buradaki çevre duvarlarının yapım işi tarihini tam hatırlayamıyorum, hurdaki duvarların yapım işini davacı tam bitiremedi, yaklaşık %40 ını kadar bitirdi” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin…Talimat sayılı dosyasında 18/02/2021 tarihinde yapılan keşifte davalı tanığı…beyanında; “Taraflarla akrabalığımız yoktur, ben İstanbul da ikamet ediyorum, inşaat mühendisiyim aynı zamanda plan otel işletmeciliği yapıyorum aynı zamanda otel sahibiyim, davacıyı burada çevre duvarlarını yapması nedeniyle tanırım, davalı …şirketini de tanıyorum, dava konusu yere 27 Nisan 2015 tarihinde buraya Fahri bey ve Şükran hanımlarla beraber dava konusu çevre duvarlarının yapımı projesiyle ve yol haritasıyla ilgili önerilerimi kendilerine ilettim ve bu önerilerimin bir kısmı taraflar arasındaki inşaat yapım sözleşmesindeki sözleşmeye ilave edildi, sözleşmedeki ana konu duvarların yapılmadan önce projelerin çizilerek gerekli ruhsat ve izinlerin gerekli tüm idari birimlerden alınmasıydı, bununla ilgili olarak yüklenici olarak Fahri bey sorumluydu, zamanda arazinin mevcut tüm malvarlıklarının , ağaçlarının, duvarlarının içerisindeki tüm ekipman ve cihazların korunması konusunda yüklenici olarak davacı … bey sorumluydu, ben buraya duvar yapımı yapılırken çeşitli zamanlarda buraya gelerek burdaki işlerin ilerleyişi ile ilgili ziyaretlerim oluyordu aynı zamanda buralarda satın alınacak yer var mı diye bakıyordum, bu esnada Şükran hanımla ayak üstü sohbetimizde bu duvarların yapımında izin alınıp alınmadığını sorduğumda davacı … beyin buranın idari izinlerini alınması konusunda takip ettiğini, kendisinin almak üzere olduğunu söylemişti, ben ayrıca duvarların işçilik kalitesine baktığımda işçiliğin ve arazinin kullanım şeklinin uygun olmadığını, çıkartılan hafriyatın arazinin içinde bırakıldığını, dışarıya götürülmediğini gördüm, Şükran hanıma da tekrar izinler alınıp alınmadığı konusunda tekrar aynı şekilde cevabını vermişti, ben de bu durumda eğer idari izin alınmayacaksa inşaatı durdurun yükümlülükler ve iş kalitesi yerine getirilmediği için öneride bulunmuştum, daha sonrasında Şükran hanıma ne oldu diye sorduğumda Noterden resmi işlemlerle duvar yapım işinin durdurulduğunu söylemişti, davacıya davalı tarafından ne kadar ödeme yapılıp yapılmadığını bilmiyorum, burada işin 2015 yılı Mayıs ayında başladığını iş yapım süresinin de yaklaşık 140 veya 150 gün olduğunu biliyorum, burdaki duvarların yapım işini takriben yarısından biraz az olduğunu biliyorum, tüm duvarlarda eğim dereceleri ve cephe yüzeyinde farklı işçilik kalitesi olduğunu gözlemledim” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı, taraflar arasında akdedilen inşaat sözleşmesi sureti, Kadıköy …Noterliğinin 30.06.2017 tarihli, … yevmiye sayılı ihtarname sureti, Çanakkale …Noterliğinin 21.07.2017 tarihli…yevmiye sayılı ihtarname sureti, Çanakkale …Noterliğinin 17.08.2017 tarihli, …yevmiye sayılı ihtarname sureti, Beşiktaş …Noterliğinin 22.08.2017 tarihli, … yevmiye sayılı ihtarname sureti, … Tapu Müdürlüğünün 20/07/2020 tarihli dava konusu taşınmaza ait tedavül ve tapu kayıtlarını içeren müzekkere cevabı, … Jandarma Komutanlığının 16/12/2020 tarihli müzekkere cevabı, Çanakkale İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğünün 23/10/2020 tarihli müzekkere cevabı, fatura suretleri, tarafların ticari defter ve kayıtları, tanık beyanları, dava konusu taşınmazın adresinde yapılan keşif tutanağı, bilirkişi kök ve ek raporları tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine eser sözleşmesine dayalı iş bedeli faturasından kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; taraflar arasında düzenlenen inşaat sözleşmesine konu davalı tarafa ait Çanakkale ilçesi, Ayvacık ilçesi, … ada … ve … no lu parsellerde duvar yapılması işinin müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini, işin ilerleyen sürecinde… Kentsel İyileşme Müdürlüğü tarafından ilgili alanın kamuya terk işleminin davalı tarafça gerçekleştirilmediğini, bu nedenle işe devam edemediklerini ancak büyük oranda tamamladıklarını, faturada belirtilen yapılan işin bedelinin ödenmediğini, fatura konusu alacak dışında kazı ve hafriyat işlerinin de yapıldığını ancak bedelin ödenmediğini belirterek bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davacının taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye aykırı davrandığını ve müvekkilini zarara uğrattığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede; sözleşmenin işe ait yapım şartlarının 3. maddede; yüklenicinin sahada işe başlamadan önce gerekli tüm yasal izinleri tedarik etmekle yükümlü olduğunun belirtildiği, davacının yasal izinleri almadan işe başladığını ve inşaatı durdurmak zorunda kaldıklarını, davacı tarafça yapılan işlerin kaçak yapı mahiyetinde olduğunu, bu nedenle bedele hak kazanmadığını, davacı tarafça yapılan kısmi iş karşılığı gerekli ödemelerin yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile birlikte davalının Ayvacık’ta bulunan gayrimenkulleri üzerinde ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, Mahkememizin 14/10/2019 tarihli ara kararı ile dava konusu alacağın para alacağı olması ve ihtiyati tedbir istenen malvarlığı değerlerinin uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 12/07/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının gönderildiği ve dosya arasına alındığı anlaşıldı.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 181.271,19 TL asıl alacak ve 25.343,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 206.614,39 TL borcun ödenmesi amacıyla 24/04/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 06/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 06/05/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında düzenlenen inşaat sözleşmesinden kaynaklı olarak düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla davacı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin koşullarının ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, davacı ve davalı tarafın sözleşmeden kaynaklı edim yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, yasal izinlerin kimin tarafından alınması gerektiği ve kaçak yapı olmasından dolayı davacı tarafın bakiye iş bedelinden dolayı alacağının olup olmadığı ve fatura konusu edilen alacak dışında davacı tarafın kazı ve hafriyat işlerinden kaynaklı olarak alacaklı olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında dava konusu işlerin yapıldığı mahalde keşif yapılmasına karar verilmiş, …Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan … talimat sayılı dosyasında Mahkeme ve bilirkişi heyeti ile birlikte 18/02/2021 tarihinde keşif icra edilmiş, keşif mahallinde davacı ve davalı tanıkları dinlenmiş ve keşif sonucunda inşaat mühendisi … tarafından düzenlenen 24/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “duvarların toplam uzunluğu projeye göre 1.270,65 m iken, ancak 758,20 m’si yapıldığı, yani sözleşmede belirlenen işin 758,20 m / 1.270,65 m = 59,67’lik kısmı tamamlandığı, projeye göre duvar üstünde 1 m yüksekliğinde demir destekli tel örgü bulunmakta olup, yerinde böyle bir imalat olmadığı, duvarın toprak altında kalan temel kısmı görülememiş olup, temel üstünde kalan kısmında duvar kalınlığı projeye uygun olduğu, arazi yapısı nedeniyle duvar kademeli olarak inşaat edilmiş olup, yükseklikleri değişkenlik gösterdiği” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacı ve davalı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik yapmış olduğu teknik itirazların irdelenip değerlendirilmesi ve taraf dilekçeleri ve delil listesi, dosyaya celp edilen müzekkere cevapları da incelenmek suretiyle davacı tarafça varsa yerine getirilen inşaatın taraflar arasına düzenlenen sözleşme ve iş planına uygun olup olmadığı söz konusu yapının kaçak yapı mahiyetinde olup olmadığı, sözleşme konusu inşaatın tamamlanmamasının kimin kusurundan kaynaklı olduğu, yasal izinlerin kimin tarafından alınması gerektiği, tarafların sözleşme konusu yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, varsa davacının talep edebileceği alacak miktarının taraflar arasındaki tüm hukuki ilişki bir bütün halinde değerlendirilerek belirlenmesi amacıyla bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verildiği, harita mühendisi bilirkişi …, inşaat mühendisi bilirkişi …ve mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 11/01/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporuna göre; “Davalı tarafça kamuya terk işlemlerinin tamamlanmaması nedeniyle davacı tarafından ruhsat alınamaması, buna karşın tarafların bilgisi dâhilinde davacı tarafından duvar yapımına başlanması, projede gösterilen imalatlarının tamamlanamaması gibi nedenlerle yapılan imalatların sözleşme ve iş planına uygun olmadığı değerlendirilmiştir. Ruhsat olmaması nedeniyle yapılan duvarların kaçak yapı durumuna düşmüştür. Ancak bu durumdan direkt ve dolaylı olarak her iki tarafın da sorumlu olduğu ve tarafların karşılıklı olarak yükümlülüklerini yerine getirmedikleri kanaatlerine varıldığı her ne kadar eksiklikler olsa da, duvarların yapımı tamamlanan kısımlarının sözleşmeye uygun olduğu görüşüne varılmış ve davacının talep edebileceği alacak miktarının açıklaması yapılan bu bilgilere göre; davacı tarafın 181.271,19 TL Asıl Fatura + 25.343,20 TL işlemiş Faiz alacağı olmak üzere toplam 206.614,39 TL alacağının olduğu tespit ve kanaatine varıldığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Davacı ve davalı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik yapmış olduğu teknik itirazların bilirkişi ek raporunda karşılanmadığı, ek raporun sonuç kısmının hüküm vermeye elverişli olmadığı çelişkili olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın inşaat sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağına dayalı olduğu ve davalı ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesi gerektiği anlaşılmakla; sözleşmedeki toplam bedel ve davacı tarafça yapılan iş göz önüne alınarak yapılan ödemeler de düşülmek suretiyle davacı tarafın söz konusu inşaat sözleşmesinden kaynaklı olarak alacağı olup olmadığı hususunda 1 Mali Müşavir, 1 İnşaat Mühendisi ve 1 Nitelikli Hesap Uzmanı bilirkişiden yeni bir rapor alınmasına karar verildiği, mali müşavir …, inşaat mühendisi bilirkişi… ve nitelikli hesaplama konusunda uzman bilirkişi …tarafından düzenlenen 13/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Taraflar arasında, davalı İşverenin maliki olduğu Çanakkale, Ayvacık İlçesindeki taşınmazların etrafının taş duvar ile çevrilmesi hususunda bir anlaşma imzalandığı, sözleşmenin imzalandığı tarihte söz konusu parsellerin imar durumunun belirsiz olduğunu, bunun sonucu olarak bürokratik işlemlerin tamamlanamadığı, davacı yüklenicinin ruhsatsız olarak inşaata başladığı, …Müdürlüğü elemanları tarafından Ağustos 2015 ayında Yapı tatil Tutanağı düzenlenerek inşaatın durdurulduğu, bürokratik işlemlerin yürütülmesi için davalı İşverenin davacı Yükleniciye vekalet vermediği, davalı tarafından yeşil alan terkinin yapılmaması nedeni ile yapı Ruhsatı alınamadığı, bu durumdan tarafların birlikte sorumlu oldukları, davalı şirket tarafından Beşiktaş …Noterliği nin 22.08.2017 tarihli, … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile davacı şirkete; takip ve dava konusu 13.07.2017 tarihli, 31764 no.lu, 181.271,19 TL lık faturayı kabul etmedikleri, ihtarnameleri ekinde yasal süresine uygun biçimde iade ettikleri, faturanın hiçbir şekilde kayıtlara alınmayacağının ve deftere işlenmeyeceğinin ihtar edildiği, önceki bilirkişi raporunda yapılan imalatın boyu ile toplam yapılması gereken imalatın boyu oranlanarak %59,67 gerçekleşme oranı hesaplandığı, bu oranın gerçek olmadığı, zira duvar üzerindeki tel çit yapılmadığı, bu nedenle fiili gerçekleşme oranının %55,00 olarak tahmin ve takdir edildiği, buna göre davacının hakettiği hakedişin 737.500,- TL x %55,00 = 405.625,- TL olduğu, davacıya 310.250,00 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiş olup bu durumda davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarı: 405.625,00 TL – 310.250,00 TL = 95.375,- TL olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporunda ve talimat mahkemesinden alınan bilirkişi raporunda davacı tarafça yapılan işin gerçekleşme oranı bakımından çelişki oluştuğu anlaşılmakla; …Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak; dava konusu taraflar arasındaki inşaat sözleşmesine konu “Çanakkale, Ayvacık, Büyükhusun Köyü, …ada,…ve …(yeni parsel no … ada … parsel ve … ve …parsel) parsellerin bulunduğu yerde bir İnşaat Mühendisi, bir Harita Kadastro Mühendisi vasıtasıyla keşif icra edilmek suretiyle; dinlenen tanık beyanları, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve projeler hep birlikte değerlendirilerek davacı tarafın yapmış olduğu işin tespit edilerek işin gerçekleşme oranının %’lik dilimde belirlenmesi ve önceki raporlarda oluşan çelişkinin giderilmesinin istenilmesine karar verildiği, …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Talimat dosyasından Mahkeme heyeti ve bilirkişi heyeti ile birlikte 19/01/2023 tarihinde keşif icra edildiği, inşaat mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen 11/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda; “Yapılan incelemede; sahada yapılan gözlemde yapılmış duvar imalatları üzerinde tel çit olmamasına rağmen ilk raporda yapılan hesaplamada 758,20metrelik imalatta tel çitin de yapılmış gibi hesaplamalara dahil edildiği, 1270,65 metre olarak belirtilen toplam imalatın arazinin tüm sınırlarının uzunluklarının toplamı olduğu, sözleşme ekindeki iş planında ise yapılacak işin belirtilen sınırların tamamına aynı imalatın yapılmasından ibaret olmadığı, 4 ayrı tip imalat olduğu bu 4 ayrı tip imalatın her birisinin gerek uzunluk gerekse imalatın tipi nedeni ile toplam imalat miktarına göre ağırlıklarının faklı olacağı kanaatine varılmış hesaplama buna göre yapıldığı, keşif sırasında mahalinde yapılan incelemede imalatın toprak altında kalan kısmının tespiti için duvarın dereye cepheli kısmı ile asfalt yola cepheli kısmından olmak üzere toplam 4 adet noktada kazı yapılarak tespit yapıldığı, bu tespite göre ortalama Betonarme temel derinliğinin 40 ila 45 cm arasında değiştiği, temel üst kotu ile toprak üst kotu arasında ortalama 20cm toprak dolgu olduğu ve temel altında blokaj yapıldığı tespit edildiği, yapılan tespitlerdeki imalatlar ile projede belirtilen imalatlar karşılaştırıldığında imalatların projesine uygun olarak yapıldığı tespit edildiği, Tip 4 olarak belirtilen duvarın sahilde inşa edilmiş olması nedeni ile oluşacak kazı maliyetinin listede belirtilen maliyetten 2 kat fazla olacağı kanaati ile hesaplamalar yapıldığı, davacı tarafça gerçekleşen imalatların sözleşmedeki imalatlara oranı %55,35 olarak tespit edildiği” anlaşılmıştır. İnşaat mühendisi … tarafından düzenlenen 11/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda; mahallinde keşif yapılarak rapor düzenlendiği, önceki bilirkişi raporlarında belirtilen oranlara da yer verilerek çelişkilerin giderildiği, keşif sırasında mahalinde yapılan incelemede imalatın toprak altında kalan kısmının tespiti için duvarın dereye cepheli kısmı ile asfalt yola cepheli kısmından olmak üzere toplam 4 adet noktada kazı yapılarak tespit yapıldığı, keşif mahallinde 4 ayrı tip imalat olduğu bu 4 ayrı tip imalatın her birisinin gerek uzunluk gerekse imalatın tipi nedeni ile toplam imalat miktarına göre ağırlıklarının faklı olacağı kanaatine varılmış hesaplama buna göre yapıldığı anlaşılmakla son alınan bilirkişi raporunun hükme ve denetime elverişli dosyadaki delillerle uyumlu olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmış olup davacı tarafça gerçekleştirilen imalatların oranı %55,35 olarak Mahkememizce kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında düzenlenen 12/05/2015 başlangıç tarihli inşaat sözleşmesine konu Çanakkale ili, Ayvacık ilçesi, … ada,… ve …parsellerin çevre duvarlarının yapılması işinin davacı yüklenici tarafından üstlenildiği, sözleşmeye göre iş bedelinin 625.000,00 TL+KDV olarak belirlendiği, sözleşme düzenlenirken dava konusu işin yapılacağı parsellerin imar durumunun belirsiz olduğu, davalı adına … İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğüne 13.05.2015 tarihli dilekçe ile imar durumu için başvuruda bulunulduğu; taşınmazların 2.Derece Doğal Sit Alanında kalması nedeniyle …daresince 08.09.2015 tarihli yazı ile Çanakkale Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna görüş sorulduğu bu süreçte 18.08.2015 tarihinde… Kentsel İyileştirme Müdürlüğü yetkilileri tarafından bahçe duvarlarına ruhsatız olarak başlandığı ve tamamlandığı belirtilerek yapı durdurma tutanağı düzenlendiği, Çanakkale Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 17.09.2015 tarihli yazısı ile uygulama yetkisi idaresine ait olmak üzere diyerek bahçe duvarı yapılmasını uygun bulduğu ve projeleri onayladığı, akabinde 28.12.2015 tarihli dilekçe ile davalı adına yapı ruhsatı verilmesi için…başvuruda bulunulduğu davacı tarafından 02.03.2016 tarihli dilekçe ile gerekli izin ya da ruhsatların verilmesi talebiyle …İdaresine başvuruda bulunduğu, …İdaresinin davacıya verdiği 28.03.2016 tarihli yazısına göre kamuya terk işlemi yapılmadan herhangi bir inşaat uygulamasına geçilemeyeceğinin belirtildiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin işe ait yapım şartlarının 3. maddesinde yüklenicinin sahada işe başlamadan önce gerekli tüm yasal izinleri tedarik etmekle yükümlü olduğunun belirtildiği yazılı olsa da ; inşaat işlerinin takibi için işveren tarafından yükleniciye geniş kapsamlı bir vekaletname verilmesi gerekirken yapılmadığı, bu durumda işlemlerin davalı iş sahibi tarafından yapılması gerektiği, bu nedenle gerekli izinlerin alınmamasından dolayı davacı yüklenicinin sorumlu tutulamayacağı, davalı tarafın tacir olması ve davalı tanık beyanlarıyla işin mimar ve mühendis tarafından denetlendiği gözetildiğinde bu durumu bilmemesinin mümkün olmadığı, iş sahibi tarafından 03.11.2015 tarihinde davacıya vekaletname verildiği ancak vekaletnamede yeşil alana terk yetkisinin verilmediği, bu durumda bu işlemin iş sahibi tarafından yapılması gerektiği, her ne kadar Yargıtay 15. HD’nin içtihatlarına göre yapının tümüyle kaçak yapılmış olması halinde yıkılması gereken bir yapı olup ekonomik değerinden söz edilemeyeceğinden yüklenicinin iş bedeline hak kazanamayacağı belirtilmişse de ancak izin alınmadan kaçak olarak yapımına başlanan inşaatın, İmar Kanunun 32. maddesi uyarınca sonradan mevzuata uygun olması hale getirilmesinin mümkün olması halinde yüklenicinin iş bedeline hak kazanabileceği, somut olayda da Çanakkale Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 17.09.2015 tarihli yazısı ile bahçe duvarı yapılmasını uygun bulduğu ve projeleri onayladığı, yapı ruhsatının verilmesi için kamuya terk işleminin yapılmasının belirtildiği, ancak bu işlemi yapma yetkisi iş sahibinde olduğu halde işlemin yapılmayarak Çanakkale Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından uygun bulunmasına rağmen inşaatın, İmar Kanunun 32. maddesi uyarınca mevzuata uygun hale getirilmediği ve bu durumda yüklenicinin bir kusurunun bulunmadığı ve yaptığı iş ve imalat oranında iş bedeli alacağına hak kazanacağı Mahkememizce kabul edilmiş olup, Yargıtay 15. HD uygulamalarına göre eser sözleşmesinde götürü bedel (625.000,00 TL+KDV= 737.500,00 TL) kararlaştırılmış olduğundan davacı tarafça gerçekleştirilen imalatın işin tamamına göre fiziki oranın tespiti ve bu oranın götürü bedele uygulanmak suretiyle hakedilen iş bedelinin hesaplanarak davalı tarafça ödenen ödeme (310.250,00 TL) düşülmek suretiyle davacı yüklenicinin hakettiği iş bedelinin belirlenmesi gerektiği, hükme esas alınan son bilirkişi raporunda davacı tarafça gerçekleştirilen imalatın işin tamamına göre fiziki oranı %55,35 olarak tespit edilmiş olmakla davacı tarafın faturadan kaynaklı olarak bakiye iş bedeli alacağının (737.500,00 TL x %55,35=408.206,25 TL-310.250,00 TL=97.956,25 TL) 97.956,25 TL olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir. Davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 97.956,25 TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, her ne kadar takipten önce işlemiş faiz talep edilmişse de; somut olayda davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden temerrüt şartları oluşmadığından işlemiş faiz talebinin reddine, ayrıca alacağın faturaya dayalı olması ve likit olması nedeniyle hükmolunan asıl alacağın %20’si(19.591,25-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Davacı taraf fatura alacağına ilave olarak fatura konusu alacak dışında kazı ve hafriyat işlerinin de yapıldığını ancak bedelin ödenmediğini belirtmişse de buna ilişkin fatura veya makbuzun dosyaya sunulmadığı, buna ilişkin olarak harca esas değerin gösterilerek neticei talep kısmında alacak talebinde bulunması gerektiği, davanın itirazın iptali davası olduğu ve icra takibinde takibe dayanak belge olarak duvar yapılması işine ilişkin olarak iş bedeli faturası olan 03/07/2017 tarihli 31764 no’lu 181.271,19 TL bedelli faturanın gösterildiği ve takip talebi ile sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereği takibe dayanak belge dışında itirazın iptali davasında inceleme yapılamayacağından fatura dışı alacak talebi hakkında değerlendirme yapılmamıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 97.956,25 TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(19.591,25-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 6.691,39-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 2.062,66-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 4.628,73-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 15.673,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 13.330,39-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 956,80-TL keşif harcı ve 2.062,66-TL peşin harç olmak üzere toplam 3.063,86-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 5.400,00-TL Bilirkişi ücreti, 800,00-TL keşif yol ücreti ve 430,20-TL posta giderinden ibaret toplam 6.630,20-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 3.582,86-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalı tarafından yatırılan 1.500,00-TL Bilirkişi ücreti, ve 40,00-TL posta giderinden ibaret toplam 1.540,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 707,81-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, kalan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 713,31-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 606,69-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/05/2023

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*