Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/814 E. 2022/257 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/653 Esas
KARAR NO : 2022/358
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 27/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, ödenmeyen fatura bedellerinin tahsilinin sağlanması amacıyla … sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibi başlattığını, borçlu davalı dosya borcuna ilişkin itirazda bulunduğunu, işbu itiraz üzerine ilgili takibun durdurulduğunu, borçlu burcunu ödediğine dair herhangi bir belge sunmadığını, bu sebeple borçlunun yapmış olduğu itirazın hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve asılsız olduğunu, davalı adına kesilen faturalar ve müvekkil şirket tarafından sağlanan hizmet karşılığında davalının borcunu ödemediği görüldüğünden alacağın varlığı ve belirlenebilir oalduğu açıkça ortada olduğunu, arz ve izah olunan nedenlerle, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, davanın kabulüne, davalı tarafın haksız ve huküki mesnetten yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, davalı tarafın % 20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye matıkum edilmesine, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : 13/11/2020 tarihli Arabuluculuk Tutanağı, … 2020/… Esas sayılı İcra Dosyası, faturalar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davalı ile aralarında ticari ilişki çerçevesinde borcunu yerine getirdiğini ancak davalı tarafın hizmet karşılığı oluşan cari alacaktan kaynaklı borcunu ödemediğini bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatların davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
… 2020/ … E. Sayılı icra dosyasının UYAP Sistemi üzerinden dosyamız arasına alındığı anlaşıldı.
… 2020/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağı olmak üzere 23.544,07-TL asıl alacak, 2.466,6-TL faiz alacağı, 379,56 KDV alacağı olmak üzere toplam 26.390,23-TL üzerinden borcun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun 14/09/2020 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın 11.390,24-TL harca esas değer zerinden süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 13/11/2020 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davaya konu icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş ve tarafların sunmuş oldukları fatura ve buna ilişkin ticari kayıtlar üzerinde elektrik mühendisi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Elektrik Mühendisi Bilirkişi … tarafından 25/06/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacının, davalının … abone nolu ile … Mah. … No: … adresine elektriğin temin ettiği, davalıya, ticarethane aboneler grubundan tek terimli tek zamanlı tarifesinin uygulandığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 30.05.2018 tarih ve 30436 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği”” nin dava konusuna ilişkin 35. Maddesinde; Zamanında ödenmeyen borçlar başlıklı 35. maddesinde “(2) Tüketicinin elektrik enerjisi tüketimine ilişkin ödemelerini son ödeme tarihine kadar yapmaması durumunda görevli tedarik şirketi tüketiciye yazılı olarak en az 5 iş günü ödeme süresini içeren ikinci bildirimde bulunur. Görevli tedarik şirketi yazılı bildirimle birlikte kalıcı veri saklayıcılanndan en az birini kullanarak tüketiciyi bilgilendirmek zorundadır. (3) İkinci bildirimde ödeme yükümlülüğünün belirtilen sürede yerine getirilmemesi halinde elektrik enerjisinin kesileceği de belirtilir. Kalıcı veri saklayıcılanndan en az biriyle ve yazılı olarak bildirimde bulunulmamış kullanım yerinin elektriği kesilemez. (4) Tüketicinin öngörülen ödemelerini, ikinci bildirimde belirtilen süre içerisinde de yapmaması halinde, görevli tedarik şirketinin bildirimi üzerine, bildirim tarihinden itibaren en geç 5 iş günü içerisinde dağıtım şirketi tarafından kesme bildirimi düzenlenmek suretiyle kullanım yerinin elektriği kesilir ve kesme bildiriminin bir örneği kullanım yerine bırakılır. Kesme bildiriminde, kesme tarihine, saatine, mühür bilgilerine, endeks değerlerine ve kesmeyi yapan çalışana ait sicil numarasına veya şirket tarafından belirlenen koda yer verilmesi zorunludur. Tüketiciye elektriğinin kesildiği, ayrıca kalıcı veri saklayıcısıyla da bildirilir. Şeklinde düzenlemenin yer aldığı,
Söz konusu mahalde davalı tarafından kullanılan ve ödenmeyen toplam 5 adet normal elektrik tüketim faturalarının, EPDK nın tesbit ettiği birim fiyat tarifeleri uygulanarak hesaplanan fatura miktarlarının toplamının 25.548,17-TL olduğu,
Davacı, davalının elektrik tüketim bedeline esas faturaları ödememesine rağmen, Yönetmelik gereği elektriğini kesmesi gerekirken, kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etmekte olduğu bu nedenle, davacıya, normal tüketim bedeli dışında, hesaplanacak gecikme zammından yasi faiz tutarından aşağı olmamak kaydı ile indirim yapılmasının gerektiği, hususuna ilişkin, öncelikle elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, elektriğin kesilmesi gereken tarihten önceki tüketim yönünden faiz dahil borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise, davalının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davacı için, gecikme zammından indirim sağlayacağı bu indirimin de yasal faizin altında olmaması gerektiği,
Davacının müterafik kusurundan dolayı, hesaplanan gecikme zammından indirim yapılmasının gerektiği, söz konusu indirimin yasal faiz tutarından aşağı olmaması gerektiğinden , söz konusu faturaların yasal faizinin hesaplandığı, yapılan hesaplamalara göre; asıl alacak tutarının KDV dahil olmak üzere 25.548,17-TL , gecikme faiz tutarının KDV dahil olmak üzere 1.981,52-TL, yasal faiz tutarının ise 1.033,88-TL olduğu,
Elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, bu tarihten önceki tüketim yönünden faiz dahil borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise, davalının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davalı için gecikme zammından indirim sağlayacağı, bu indirimin yasal faizden aşağı olamayacağı hususuna ilişkin hesaplamanın neticesinde, müterafik kusurdan dolayı indirim yapılmasından sonra kalan faiz tutarının 1.981,52 TL -1.033,88 TL =947,64 TL olduğu, davacı tarafından ödenmeyen faturalara ait asıl alacak tutarı müterafik kusur kesintisinden sonraki faiz tutarı olmak üzere toplam 26.495,81-TL olarak hesaplandığı, ancak; talebe bağlılık ilkesi gereğince davacının, talep ettiği asıl alacak tutarının 23.544,07 TL olduğu faiz tutarı olan 873,30 TL ilavesiyle toplamda 24.417,37- TL davacının, davalıdan alacaklı olduğu.” şekilde tespitlerde bulunarak rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ve beyanlarını içerir dilekçe sunmuş olduğu görülmüştür.
Yapılan yargılama sonucunda , dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporuna karşı davacının itirazlarının değerlendirilmesi için dosya yeniden ek rapor düzenlenmesi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, Yargılama sırasında yeniden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Elektrik Mühendisi Bilirkişi tarafından 10/02/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporuna göre; “Kök rapordaki müterafik kusur hesaplamaları, Yargıtay’ın kararı doğrultusunda hesaplandığı, bu nedenle davacının bu maddedeki itirazlarının kök raporu değiştirecek hususlar olarak görülmediği, faiz hesaplamaları kök raporda %16,80 den hesaplanmasının doğru olduğu, ancak sehven KDV eklenmediği, faiz hesaplaması yeniden yapılarak dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin inceleme ve değerlendirme neticesinde; davalı tarafından ödenmeyen faturalara ilişkin asıl alacak toplamının 25.548,17 TL hesaplandığı, elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, bu tarihten önceki tüketim önünden faiz dahil borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise, davalının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davalı için gecikme zammından indirim sağlayacağı, bu indirimin yasal faizden aşağı olamayacağı hususuna ilişkin hesaplamanın neticesinde, müterafik kusurdan dolayı indirim yapılmasından sonra kalan faiz tutarının 2.338,19 TL -1.033,88 TL =1.304,31 TL hesaplandığı, davacı tarafından ödenmeyen faturalara ait asıl alacak tutarının 25.548,17-TL olduğu, müterafik kusur kesintisinden sonraki faiz tutarının 1.304,31-TL olduğu, toplam alacak miktarının 26.852,48-TL olarak hesaplandığı” şeklinde tespitlerde bulunarak rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama , taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, ticari ilişki gereği davacı şirketin davalı şirkete 204223106 abone numarası ile elektrik hizmeti verdiği, bu hizmet karşılığı düzenlenen faturaların karşılığının davalı tarafından ödenmediği, bunun üzerine davacının faturaya dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davaya konu mahalde davalı tarafından kullanılan ve ödenmeyen toplam 5 adet elektrik tüketim faturalarının EPDK’nın tespit ettiği birim fiyat tarifeleri uygulanarak fatura miktarlarının bilirkişi incelemesi ile hesaplandığı, yapılan hesaplama sonucunda davalının 25.548,17-TL ödenmeyen elektrik faturası bedelinin bulunduğu, ancak Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği davacının ödenmeyen elektrik faturası bedelleri karşısında elektriği kesmesi gerekirken kesmemesinden dolayı müterafik kusurlu olduğu, bu nedenle hesaplanacak gecikme zammından yasal faiz tutarından aşağı olmamak kaydı ile indirim yapılması gerektiği hususuna ilişkin yapılan hesaplama neticesinde davacının ödenmeyen faturalara ilişkin asıl alacak tutarının 25.548,17-TL olduğu, müterafik kusur kesintisinden sonraki faiz tutarının yapılan hesaplama sonucunda 947,64-TL olduğu, bu haliyle toplam alacak miktarının 26.495,81-TL olduğu, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturalardan dolayı takip konusu alacak miktarı kadar alacağının bulunduğu ancak talebe bağlılık ilkesi gereğince harca esas değer üzerinden olmak üzere davanın kabulüne karar verilerek … 2020/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline takibin takip talebindeki şartlarla 11.390,24-TL üzerinden kaldığı yerden devamına karar verilerek asıl alacak likit olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … 2020/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla 11.390,24-TL üzerinden kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si (2.278,653-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 778,07-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 194,52-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 583,55-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 194,52-TL Peşin/nisbi Harcı, 800,00-TL Bilirkişi ücreti, 148,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.196,92TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/05/2022

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
e-imzalı