Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/790 E. 2021/512 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/790 Esas
KARAR NO : 2021/512
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı borçlu şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, bu kapsamda USD, EURO ve TL cinsinden, farklı tarihlerde tanzim edilen beş adet nakliyat emtia poliçesi düzenlendiğini, poliçelerden kaynaklanan borca istinaden, borçlu şirket tarafından 28/06/2016 tarihinde 1.000,00 TL ödeme yapılmış, bakiye bedel ise ödenmediğini, bunun üzerine bakiye bedelin tahsili için; … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ve …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile üç adet icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu şirketin icra dosyalarına yapmış olduğu haksız ve zaman kazanmaya matuf itirazlar neticesinde icra takipleri durdurulduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazların iptaline ve takibin devamına, davalının borcu belirli ve likit olduğundan, %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu poliçelerin muhatabı olan … MÜŞAVİRLİĞİ ve davacı ile yapılan sigorta sözleşmesine ilişkin bedeller, müvekkil ve dava dışı … MÜŞAVİRLİĞİ arasında yapılan sözleşme kapsamında, … MÜŞAVİRLİĞİ hesabına gönderildiğini, müvekkilin davacıya hiçbir borcu olmadığını, aleyhe bir kabul anlamına gelmemek ve borca itirazları baki kalmak kaydıyla, dava dışı … Gümrük Müşavirliği ile müvekkil arasında akdedilen sözleşme kapsamında, gümrükten gelen mallara ilişkin tüm işlemler, bu dava dışı şirket tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkil, dava dışı şirket tarafından istenen bütün masrafları, bu şirket hesabına gönderdiğini, bu masraflar arasında, sigortaya ilişkin bedeller de mevcut olduğunu, bu bedellerin davacı tarafından tahsil edilememiş olması, dava dışı … Gümrük Müşavirliği ve davacı ile aralarındaki iç ilişkiyi ve aralarında akdedilen sözleşmeyi ilgilendiren bir durum olduğundan, işbu alacaktan müvekkilinin mesul olmadığını, davacının, yasal faiz istemesi gerekirken mevduata uygulanan en yüksek faizi istemesi mümkün olmadığını, mevduata uygulanan en yüksek mevduat faiz oranını uygulayabilecek olsa bile, takipteki faiz oranları fahiş olduğunu, davacı, icra takibine konu alacağa uygulanan faize ilişkin olarak, yabancı para için Merkez Bankasının kamu bankalarınca uygulanan azami mevduat faizinin uygulandığını beyan ettiğini, Ancak Merkez Bankasının bu faizlere ilişkin tebliği, uygulanabilecek azami faizi göstermekte, gerçekte uygulanan mevduat faizlerini göstermediğini, dolayısıyla, hali hazırda hiç uygulanmamış olan ve üst sınırı gösteren faiz tablosuna göre faiz işletilmesi hukuka aykırı olduğunu, haksız davanın öncelikle esasa girilmeden usule ilişkin itirazları doğrultusunda usulden reddine, taleplerinin kabul edilmemesi halinde haksız davanın esasa ilişkin itirazları doğrultusunda esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğü 2019/… esas sayılı icra dosyası, …. İcra Müdürlüğü 2019/… esas sayılı icra dosyası, …. İcra Müdürlüğü 2019/… esas sayılı icra dosyası, arabuluculuk son tutanağı aslı, nakliyat emtia sigorta poliçe suretleri, fatura ve dekont suretleri, axa sigorta müzekkere cevapları, hesap ekstreleri, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklı prim alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takiplerine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalının nakliyat emtia sigorta poliçelerinden kaynaklı prim borcunun 1.000,00 TL’sinin ödendiğini, geri kalan borcun ödenmediğini, bu nedenle başlatılan icra takiplerine davalı tarafından yapılan itirazın iptalini talep etmiş, davalı taraf ise poliçelerde müvekkilinin sigortalı olduğunu, TTK m. 1430 gereği prim ödeme borcundan sigorta ettirenin sorumluluğunun bulunduğunu, husumet itirazında bulunduklarını, söz konusu alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün 2019/… ve 2019/… E. Sayılı icra dosyaları ile …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyalarının dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Dava dışı … Sigorta A.Ş’ye dava konusu poliçelerin iptal edilip edilmedikleri, iptal edilmemiş ise her bir poliçeye ait prim tutarlarının davacı tarafından sigorta şirketine ödenip ödenmediği hususunda bilgi verilmesi ile varsa davacı sigorta acentesi ile aralarında yapılmış acentelik sözleşmesi veya acentelik vekaletnamesinin onaylı bir örneğinin Mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış müzekkere cevabında poliçelerin iptal edilmediği, poliçeler için ödeme yapıldığı ve davacı ile aralarında yapılmış sigorta acentelik sözleşmesinin bir suretinin gönderildiği ve dosya arasına alındığı, sözleşmeden, acentenin prim tahsiline yetki verildiği böylece aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir ve Sigortacı Bilirkişi tarafından 12/10/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacının 2016 yılı sonu itibariyle toplam 482,13 euro, 1.297,49 TL ve 506,66 USD cari hesap alacaklı olduğu, sigorta poliçesine ait primlerden sigorta ettirenin sorumlu tutulabileceği, işbu dava dosyasında davalının sigortalı olduğu, yani hadisede başkası yararına sigorta bulunduğu, cevap dilekçesindeki beyanlar kapsamında davalının prim ödeme borcunu üstlenme yönünde iradesi bulunup bulunmadığı hususunda takdirin Sayın Mahkemede olduğu şeklinde rapor düzenlenmiştir. Sigortacı Bilirkişi tarafından 17/05/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporuna göre; Sigorta şirketi tarafından sunulan Acentelik sözleşmesine göre, davacı yanın prim tahsil etme, tahsil ettiği primden komisyonunu alarak sigorta şirketine göndermesi gerektiğinin anlaşıldığı, sigorta şirketi tarafından prim borcunun sigorta ettiren mi acente tarafından mı kendisine ödendiğine yönelik açık bir beyanının verilmediği, bununla birlikte prim borçlarının ödendiğini ve poliçelerin iptal edilmediğini beyan ettiği, yine bu primlerin davalı sigortalı ve/veya dava dışı sigorta ettiren tarafından mı doğrudan sigorta şirketine ödendiğinin belirtilmediği, davacı/davalı ticari defterleri ışığında (dava dışı firmanın ticari defterleri incelenmemiştir) acenteye bu primerin ödenmediğinin kabulü halinde de, acente tarafından söz konusu primlerin tahsil olunmaksızın sigorta şirketine cari hesabı kapsamında ödendiği sonucuna varılabileceği, bu husustaki nihai hukuki takdir Sayın Mahkeme’ye ait olacağı, kök raporda belirtildiği üzere, sigorta poliçesine ait primlerden sigorta ettirenin sorumlu tutulabileceği, işbu dava dosyasında davalının sigortalı olduğu, yani hadisede başkası yararına sigorta bulunduğu, cevap dilekçesinde davalının beyanları ve sunduğu “dekont” adlı belgeler (sigorta ettirenin kaşesi yer alan ödeme makbuzları), bu yazı içeriklerindeki poliçe numaralarına ve rakamlarına yapılan atıflar, davacının (tarihi esas alınırsa icra takibi öncesi ödenmiştir.) 28.06.2016 tarihli 1.000,00 TL bedelli ödemeyi davalının yaptığı beyanı, davalının 28.06.2016 tarihli ödemeyi yaptığının kabulü halinde, davacının davalının sözleşmeleri ayakta tuttuğu iradesini ispat ettiği yolundaki değerlendirmesinin nihai taktir ve hukuki açıdan tasnifinin Sayın Mahkeme’ye ait olacağı, şeklinde rapor düzenlenmiştir.
TTK’nın Madde 1430 (1) Sigorta ettiren, sözleşmeyle kararlaştırılan primi ödemekle yükümlüdür. Aksine sözleşme yoksa sigorta primi peşin ödenir. Özel kanunlardaki hükümler saklıdır.TTK madde 1431- (4) Başkası lehine yapılan sigortada, prim borcu için sigorta ettirenin aleyhine yapılan takip semeresiz kalmışsa, zarar sigortalarında sigortalı, can sigortalarında lehtar, bu durumun sigortacı tarafından kendilerine bildirilmesi hâlinde, primi ödemeyi üstlenirlerse sözleşme bu kişilerle devam eder; aksi hâlde, sigortacı sigorta ettirene karşı sahip olduğu hakları kullanır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine davalının nakliyat emtia sigorta poliçelerinden kaynaklı prim borcunun tahsili istemi ile icra takiplerinin başlatıldığı, davalı tarafça icra takiplerine itiraz edildiği, söz konusu nakliyat emtia sigorta poliçelerinin incelemesinde davalının sigortalı olduğu ve başkası yararına sigortanın bulunduğu, TTK 1430/1 maddesine göre prim ödeme borcundan sigorta ettirenin sorumlu olduğu, TTK madde 1431/4 maddesine göre; “Başkası lehine yapılan sigortada, prim borcu için sigorta ettirenin aleyhine yapılan takip semeresiz kalmışsa, zarar sigortalarında sigortalı, can sigortalarında lehtar, bu durumun sigortacı tarafından kendilerine bildirilmesi hâlinde, primi ödemeyi üstlenirlerse sözleşme bu kişilerle devam eder; aksi hâlde, sigortacı sigorta ettirene karşı sahip olduğu hakları kullanır.” düzenlemesinin bulunduğu, somut olayda sigorta ettiren aleyhine yapılan takibin semeresiz kalma koşulunun bulunduğu, dosya kapsamında doğrudan sigortalıya icra takiplerinin yapıldığı, öncesinde sigorta ettiren hakkında takip yapılıp semeresiz kaldığının dosya kapsamından anlaşılamadığı, ayrıca takibin semeresiz kalmasının yanında sigortacı tarafından sigortalıya bildirilmesi ve sigortalı tarafından prim ödeme borcunun üstlenilmesi gerektiği, davalının prim ödeme borcunun üstlenilmesi yönünde herhangi bir iradesinin bulunmadığı, 1.000,00 tl ödeme yapılmasının prim ödeme borcunun tamamının sigortalı tarafından üstlenildiği sonucunu çıkarmadığı, ve dosya kapsamından davacı tarafından sunulan hesap ekstresinden söz konusu ödemenin davalı tarafından yapıldığının ortaya konulamadığı da anlaşıldığından ve davalının prim ödeme borcundan dolayı sorumluluğunun bulunmadığı, husumetin davalıya yöneltilemeyeceği anlaşılmakla düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitler de dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmış ve davacı tarafça açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, davalının şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 122,97-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 63,67-TL’nin davacıya iadesine,
4-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. Madde gereğince hesap olunan 4.080,00- TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır