Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/77 E. 2020/621 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/77
KARAR NO : 2020/621
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 05/09/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; davalının sigortalısı … plakalı araç sürücüsü … …’ın yönetimindeki araç ile 27.07.2017 tarihinde müvekkiline ait araca çarparak hasar görmesine neden olduğunu, … …’ın olayda %100 kusurlu olduğunu, … tarafından yapılan hasar bedeli tespitinde hasar bedelinin 24,805.48 TL olarak tespit edildiğini, eksper ücreti olarak da 439.00-TL ödendiğini, hasar onarım bedelinin tanzim edilmesi için 02.07.2019 tarihinde ihtarname gönderildiği halde cevap alamadıkların beyanla 500,00-TL hasar onarım bedeli ile 439.-TL ekspertiz ücretinin kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi tahsilini, masraf ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin 25/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayla ilgili olarak hasar gören aracın onarıldığını, davalı şirket tarafından hasar bedelinin ödendiğini, davacının alacağı olmadığına dair taahhütname imzaladığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, trafik kazasından kaynaklı hasar onarım bedeli ve ekspertiz bedelinin tahsili taleplerine ilişkindir.
Davacı taraf, davalının sigortalısı aracın kusuru ile sebep olduğu hasar bedeli ve ekspertiz masrafının davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiştir.
Davalı taraf, davacıya ait aracın onarımının sağlanarak davalıya teslim edildiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişi … ve Sigorta Konusunda Nitelikli Hesap Uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan 24/02/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; “Dava konusu olayda davalı şirkete ZMS sigortalı aracın sürücüsü … …’ın %50 oranında asli kusurlu olduğu, davacı … ‘in olayda %50 oranında eşit derecede asli kusurlu olduğu, maddi zararın kusur oranına göre KDV dahil 3.718,36-TL olarak belirlendiği, davacı tarafa ait … 967 plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından onarılarak 24/08/2017 tarihinde davacı tarafa teslim edildiği, 24/08/2017 tarihli ibraname uyarınca davalı sigorta şirketinin ibra edildiği, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığı, davacı tarafından kaza tarihinden iki yıl sonra neden ve neye dayalı olarak araç üzerinde ekspertiz incelemesi yaptırıldığının belirsiz olduğu, iki yıl sonra yaptırılan sebebi belirlenemeyen ekspertiz ücretinden dolayı davalı sigorta şirketinin sorumlu bulunmadığı” şeklinde görüş beyan edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 05/03/2020 havale tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişiden rapor alınması talep edilmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişi … tarafından hazırlanan 11/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dava konusu … plaka sayılı araçta bu olay nedeniyle meydana gelen gerçek hasar bedelinin 7.436,73-TL olduğu, davalı şirkete ZMS sigortalı aracın sürücüsü … …’ın olayda %75 oranında kusurlu olması nedeniyle davacının davalı şirketten talep edebileceği miktarın 7.436,73x%75=5.577,55-TL olduğu” şeklinde görüş beyan edilmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinde yapılan 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile 11/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen kusur oranlarının birbiri ile çelişkili oldukları görülmekle beraber her iki raporda da davacının aracındaki gerçek hasar bedelinin 7.436,73-TL olarak tespit edildiği, tespit edilen hasar bedeli yönünden iki ayrı raporun birbirini teyit eder mahiyette olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketten hasar dosyası celp edilerek incelenmiş, meydana gelen kaza sonrasında davacının aracında yapılan ekspertiz incelemesinde hasar bedelinin 7.436,73-TL olarak tespit edildiği, davalı sigorta şirketi tarafından hasar bedelinin onarımı sağlayan dava dışı şirketlere ödendiği, davacının aracının onarımının sağlanarak 24/08/2017 tarihinde davacıya teslim edildiği, davacı tarafça söz konusu hasar nedeniyle davalı sigorta şirketini ibra ettiğine dair belgenin imzalanarak davalı sigorta şirketine teslim edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından; davacının … plakalı aracı ile davalı sigorta şirketine ZMS sigortası ile sigortalı … plakalı aracın karıştığı 27/07/2017 tarihli kazada davacının aracının hasarlandığı, alınan 24/02/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu ve 11/09/2020 tarihli bilirkişi raporu ile davacıya ait araçta meydana gelen gerçek hasar bedelinin 7.436,73-TL olarak tespit edildiği, davacının hasarının davalı sigorta şirketi tarafından onarımının sağlandığı, davalı şirket tarafından onarımı gerçekleştiren dava dışı şirketlere tespit olunan gerçek hasar bedeli kadar onarım bedelinin ödendiği, davacının aracının onarımının sağlanarak davacıya 24/08/2017 tarihinde teslim edildiği, davacı tarafça davalı sigorta şirketinin ibra edildiği, davalı sigorta şirketinin oluşan hasar nedeniyle ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu tutulabileceği, davacının aracında oluşan hasar bedelinin tamamının davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığından davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığı anlaşıldığından, oluşan vicdani kanaate göre davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye kısmının davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.25/11/2020

Katip …

Hakim …