Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/766 E. 2021/149 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/766 Esas
KARAR NO : 2021/149

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkil bankanın … Şubesi arasında 27.02.2017 tarihinde “…” ve 14.04.2017 tarihinde “Ek Sözleşme” akdedildiği, anılan sözleşmelerin yürürlüğü sürecinde davalı şirketin; Finansman Sözleşmesinin 5. Maddesi; ” Kurum, bu Sözleşme’nin yürürlüğü süresinde her ay toplam 225 adet Personelin maaş ödemesinin Banka aracılığı ile yapılacağını taahhüt eder. Aylık maaş Ödemesi yapılacak olan personel sayısının 225 adedinin %10”una tekabül eden tutar kadar düşmesi/azalması halinde Kurum, bu Sözleşme’nin 19. Maddesinde yer alan cezai şart bedelini Banka’ya ödemeyi taahhüt eder.” Ek Sözleşme’nin 2. Maddesi; ” İş bu Ek Sözleşme ile … Sözleşmesi’nin 5. Maddesi tadil edilerek aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir. Kurum, bu Sözleşme’nin yürürlüğü süresinde her ay toplam 210 adet personelin maaş ödemesinin Banka aracılığı ile yapılacağını taahhüt eder. Aylık maaş ödemesi yapılacak olan personel sayısının 210 adedinin %10’una tekabül eden tutar kadar düşmesi/azalması halinde Kurum, bu Sözleşme’nin 4. Maddesinde yer atan cezai şart bedelini Banka’ya ödemeyi taahhüt eder.” Hükmü gereğince her ay personel maaş ödemesini müvekkil banka aracılığıyla ödemeyi taahhüt ettiği, Anılan taahhüt karşılığında Müvekkil Banka, 21.04.2017 tarihinde; … Sözleşmesinin 18. Maddesi ve Ek Sözleşme’nin 3. Maddesi hükmü gereği 93.000,00 TL tutarı “… Promosyon ödemesi” açıklaması ile davalı şirkete ödediği, Buna karşın davalı şirketin, Finansman Sözleşmesinin 13. Maddesi gereğince sözleşme süresi 27.02.2017 imzalama tarihinden itibaren 3 yıl olmasına rağmen sözleşme gereklerini yerine getirmemesi dolayısıyla sözleşmeye aykırı davrandığı, 8u durum nedeniyle Müvekkil Banka tarafından davalı şirkete … 2. Noterliği’nden … tarih … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiği, ihtarnamede sözleşmeye aykırılığın neticelerinin açıkça belirtilerek ihtar edildiği, Finansman Sözleşmesinin 19. Maddesi; ” Kur um’un, bu Sözleşme ve bilcümle eklerinde yazılı taahhütlerinden herhangi birini gününde ve tam olarak yerine getirmemesi veya Sözleşme süresi içinde Sözleşme’nin uygulanmasını fiilen durdurması, vazgeçmesi ya da Sözleşmeyi süresinden önce feshetmesi halinde, Kurum, Banka’nın fazlaya dair zararlarını talep hakkı saklı kalmak kaydıyla söz konusu durumun meydana geldiği günü takip eden 3 iş günü İçerisinde 200.000,00 TL ‘yi, Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren Banka’nın o tarihte kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte, herhangi bir İhtara gerek kalmaksızın ve herhangi bir itiraz ve defi iddiasında bulunmaksızın Banka’ya ödemeyi taahhüt eder.” hükmünün Ek Sözleşme’nin 4. Maddesi ile tadil edilerek madde içerisinde tutarın 93.000,00 TL olarak değiştirilerek yeniden düzenlendiği, bu madde hükümleri gereğince davalı şirketin, kendisine Ödenen 93.000,00 TL promosyon bedelini sözleşme tarihinden itibaren müvekkil bankanın kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyen faiz olan 64.282,00 TL ile birlikte toplam 157.282,00 TL olarak ödemesi gerektiği, davalı şirketin sözleşmeyi ihlal etmesi nedeni ile müvekkil banka tarafından keşide edilen ihtarnameye karşın edimlerini yerine getirmemeye devam ettiği, bu durum akabinde taraflarınca … 35. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ancak davalı şirketin icra takibine itiraz ettiği, yapılan haksız ve hukuka aykırı olan itirazın iptalinin gerektiği, Davalının faize yaptığı itirazın yersiz olduğu, … Sözleşmesinin ilgili maddeleri kapsamında sözleşmeye uyulmaması halinde, sözleşmeyi imzalayan karşı tarafın prim bedeli olarak belirlenen miktarın ve faizinin bankaya ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, ayrıca faiz miktarının sözleşmenin ilgili maddesinde belirtildiği, davalı tarafından imzaya da itiraz edilmiş olduğu, asılsız itirazın yersiz ve süreci uzatmak amacıyla haksız olarak yapıldığının açık olduğu, davalının işbu haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ettikleri, belirtilerek, borçlu şirket tarafından yapılan itirazının iptaline, takibin devamına, Karşı tarafın %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine, karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil davalıya karşı başlatılmış olan icra takibi dosyanın borcu gerçeği yansıtmadığından taraflarınca takibe konu borca, faizlere ve ferilerine itiraz edildiği. Davacı tarafın açmış olduğu itirazın iptali davasının haksız ve hukuka aykırılıklar içerdiği, müvekkil şirket ile davacı Bankanın arasında 27.02.2017 tarihinde … Sözleşmesi ve 14.04.2017 tarihinde Ek Sözleşme imzalandığı, ancak müvekkilin imzalamış olduğu bu sözleşme ve ek sözleşme nitelikleri İtibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun “Genel İşlem Koşulları” başlıklı hükümlerine tabi olduğu, TBK’nın 21. maddesi referans gösterilerek, Davacı Bankanın sözleşmelerin imzalanması sırasında müvekkile herhangi bir bilgilendirmede bulunmadan sözleşmeleri imzalattığı, söz konusu maddeye göre sözleşmenin karşı tarafı olan müvekkilin menfaatine aykırı bu koşulları kabul etmesi yeterli görülmemekte olduğu, müvekkilin bilgilendirilmesi, koşulların içeriğini öğrenme imkanının sağlanması gerektiği, Bankanın sözleşmenin 13. Maddesinde, bu sözleşmenin yürürlüğünü her zaman serbestçe tazminatsız ve tek taraflı olarak sona erdirebileceği, müvekkil davalının ise bu sözleşmenin yürürlüğü süresince sözleşmeyi fesih etme hakkı olmadığı şeklinde düzenlendiği, Taraflar arasındaki Ek Sözleşmenin 4. Maddesinin içeriği ile birlikte bu maddelerin varlığının, taraflar arasında imzalanan genel işlem koşulu niteliğindeki sözleşmelerin açıkça müvekkil menfaatine aykırı olmasına rağmen davacı banka tarafından müvekkile yeterli bilgi verilmemesi, bunların içeriğini Öğrenme imkanı tanınmaması sebebiyle yazılmamış sayılması gerektiğinin açık göstergesi olduğu, … Sözleşmesinin 27.02.2017 tarihinde imzalandığı, 3 yıl süre ile yürürlükte kalacağı kararlaştırıldığı, sözleşmenin ilk yürürlük tarihinden itibaren iki yıllık süre boyunca herhangi bir sorun olmadan sözleşme gerekleri müvekkilce yerine getirildiği, son yılında ise ülkede meydana gelen ekonomik kriz nedeniyle edimler arası dengenin bozulduğu, borcun ifasının güçleştiği ve işlem temelinin çökmüş olduğu, Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik gelişmeler doğrultusunda ulusal para biriminin değerinin çeşitli nedenlerle ve ani olarak dalgalanması ve bunun sonucunda ekonomik faaliyetlerin yavaşlayarak para akışının azalması nedeniyle müvekkilin zorlandığı, Müvekkil Şirketin … ve … Şubelerini devretmek zorunda kaldığı, dava konusu sözleşmelerde bahsi geçen maaş ödemesinin, davacı banka aracılığıyla yapılacak olan 210 personelin müvekkilin Kayseri Şubesinde çalışmakta olan personel için olduğu, ekonomik krizden dolayı müvekkilin şubelerini devretmesi nedeniyle maaş ödeyeceği personeli de kalmadığı, Müvekkilin iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun olarak 2 yıl boyunca sözleşme borcunu zaten yerine getirdiği, açıklanan nedenlerle personeli kalmadığından ifa imkansızlığına düşmüş olduğu, müvekkilin 93.000,00 TL promosyon ödemesinin fahiş faiz uygulanarak 2-3 yıl sonra 161.000,00 TL geri isteniyor olması açıkça (Gabin) aşırı yararlanma olduğu, fahiş faiz oranlarının ve faiz başlangıç tarihinin günümüz ekonomik koşullarına uyarlanması gerektiği, davalı müvekkili bilgilendirmeden yapılan, genel işlem koşulu niteliğinde … Sözleşmesi ile Ek Sözleşmenin müvekkil aleyhine olan faiz ile ilgili hükümlerinin yazılmamış sayılmasını talep etme; Sayın Mahkeme aksi kanaatte İse fahiş faiz oranlarının ve faiz başlangıç tarihinin değişen ekonomik koşullarına uyarlanarak uygun oranlarda faiz oranları uygulanmasını talep etme ve davacı tarafın dava dilekçesine cevap verme zarureti hasıl olduğu, belirtilerek, Haksız ve dayanaksız davanın reddine, davacının haksız takip nedeniyle %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, aksi kanaatte olması durumunda sözleşmedeki faiz ilişkin maddelerin yazılmamış sayılmasına, bunun kabulü mümkün değilse faiz oranlarının değişen ekonomik koşullara uyarlanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVABA CEVAP:Davacı vekilinin mahkememize verdiği cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile Müvekkil Banka arasında imzalanmış olan … sözleşmesi ve Ek sözleşmesinin genel işlem koşulunda değerlendirilebilmesinin mümkün olmadığı, Cevap dilekçesinde dava konusu sözleşmelerin Finansman Sözleşmesi olduğundan bahsedildiği, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunun Finansman Sözleşmesi tanımı yapılan 39. Maddesi referans gösterilerek dava konusu sözleşmelerin içeriğinin incelenmesi ile ortada Finansman sözleşmesinden bahsedilmesinin mümkün olmadığı, ilgili yasada genel işlem koşullarının düzenlenmiş olduğu, genel işlem koşullarından bahsedilmesi için birtakım unsurların bulunması ve kümülatif olarak gerçekleşmesi gerektiği, bu unsurların; Bir sözleşmenin koşullarının oluşturulması, Sözleşme kurulmadan önce tek yanlı olarak hazırlanması, ileride çok sayıda sözleşmede kullanılmak üzere hazırlanması, Önceden belirlenen sözleşme koşullarının sözleşme kuruluşu sırasında müzakere yapılmadan kullanılması, şeklinde sıralanabileceği, davalı ile Müvekkil Banka arasında imzalanmış olan … Sözleşmesi ve Ek Sözleşmenin, zaman ve yer bakımından belirli bir olayla ilgili olup ferdi nitelikte olan sözleşme ile ilgili genel işlem koşulunun uygulanabilmesinin mümkün olmadığı, Huzurdaki davada taraflar arasında imzalanmış olan … Sözleşmesi ile Ek Sözleşmenin referans verilen maddelerine göre genel işlem koşulu kapsamında yer alan sözleşme olmasının mümkün olmadığı, taraflar arasında imzalanmış olan … Sözleşmesi ve Ek Sözleşmenin ilgili maddeleri tekrar referans gösterilerek, 27.02.2017 tarihinde … Sözleşmesinin imzalanmış olmasının ve davalının personel sayısında değişiklik nedeni ile 14.04.2017 tarihinde Ek Sözleşme imzalandığı, Davalının menfaatine aykırı olduğunu iddia ettiği maddelerin her iki sözleşmede de yer aldığı, bu durumda Davalının Genel İşlem Koşulu kapsamında müvekkilinin menfaatine aykırı olduğunu iddia ettiği maddelerle İlgili, içeriğini öğrenme imkanının tanınmadığından bahisle, yazılmamış sayılmasını talep etmesinin mümkün olmadığı, davalı vekilinin, Banka aracılığı ile maaş ödemesi yapılacak olan 210 personelin Davalının Kayseri Şubesi’nde çalışan personellerine ilişkin olduğu iddiasında bulunduğu, Davalının iddialarının aksine Kayseri Şubesi ile ilgili yapılmış bir sözleşme bulunmadığı, sözleşme maddelerinde de … Şubesi personeli ile ilgili ödeme yapılmasına dair herhangi bir anlaşma yapılmadığının görüleceği, hesabına yapılan 93.000,00 TL tutarında ödemenin 2 sene boyunca davalının uhdesinde kaldığı, Bankanın anılan bedeli kendi bünyesinde bulundurması halinde elde edeceği kazançtan mahrum kaldığının görüldüğü ve aşırı yararlanmadan bahsedilmesinin mümkün olmadığı, özel hukuk hükümlerine göre düzenlenmiş olan sözleşmelerin tarafları bağladığı, bağlılık ilkesi gereği, taraflara yüklenen sözleşmesel yükümlülüklerin karşılıklı olarak yerine getirilmesinin zorunlu olduğu, davalının iddialarının tamamen hakkaniyete, Emredici Hukuk kurallarına ve sözleşmeye bağlılık ilkesine aykırı olduğunu beyan etmiştir.
İKİNCİ CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği ikinci cevap dilekçesinde özetle; Dosya kapsamında usulsüz tebligat yapıldığını, bu nedenle usulsüz tebligata dayanılarak yapılan usuli işlemlerin yapılmamış sayılması gerektiğini, dosya üzerinde itirazın iptali davası açıldığını, davacı bankanın dava dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmesi üzerine yasal süreler içerisinde vekaletnameleriyle birlikte 06/11/2019 tarihli cevap dilekçelerini mahkemeye sunmuş, ancak dosya kapsamında taraflarına yapılması gereken cevaba cevap dilekçesinin tebliği ve ön inceleme duruşması tarihinin tebliği usulsüz olarak İstanbul Barosu avukatlarından Av….’a yapıldığını, usulsüz tebligat nedeniyle davacının cevaba cevap dilekçesine karşı yasal cevap süreleri kaçırılmış, bu işlemlerin usulsüz tebligata dayanılarak yapılmış olması nedeniyle ön inceleme duruşması ve cevaba cevap dilekçesine cevap verme süresi işlemlerinin yapılmamış sayılması gerektiğini, işbu nednele ön inceleme duruşmasının yapılmamış sayılarak yeniden yapılması ve işbu ikinci cevap dilekçelerinin kabulü gerektiğini, Türkiye Bankalar Birliği’nin … tarihinde yayınlanan “Finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşması” dolayısıyla işbu davanın açılması, sürdürülmesi ve taleplerde bunulması usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil şirket … kapsamında koruma sürecinde olduğunu, borçlu, durumun korunması sürecinin geçerli olduğu süre içinde … üyeleri de dahil olmak üzere alacaklılar arasında farklılık yaratacak hiçbir girişimde bulunamayacağını, davacı bankanın … 35. İcra Müdürlüğü … sayılı dosyası ile başlattığı icra takibi konusu borç finansal yeniden yapılandırma anlaşması kapsamında yapılan görüşmelerin konusu olan bir alacak iddiası olduğunu, bu nedenle davacı bankanın yapılandırma görüşmeleri sürerken … konusu alacaklardan olan borç ile ilgili mahkemede görülen davayı devam ettirilmesi kanuna, yönetmeliğe, çerçeve anlaşmaya aykırı olduğunu, bu nedenle davacı bankanın davayı devam ettirmesinde hukuki yarar bulunmadığını, müvekkil şirket ile davacı arasında düzenlenen 27/02/2017 tarihli finasmaaş sözleşmesi ve 14/04/2017 tarihli ek sözleşme nitelikleri itibariyle genel işlem koşulları hükümlerine tabi olduğunu, her ne kadar sözleşmenin imzalandığı tarihte müvekkil şirkete genel işlem koşulları niteliğindeki sözleşme hükümleri hakkında açıkça bilgi verilmemesi bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlanmaması ve müvekkil şirketin bu koşullarla sözleşme yapmayı kabul etmeyecek olması göz önüne alındığında faizle ilgili maddeleri de yazılmamış sayılmaları gerektiğini, mahkeme aksi kanatte olması halinde sözleşmede davacı banka tarafından kararlaştırılan faiz başlangıç tarihinin ve faiz oranlarının günümüz koşulları itibariyle fahiş oranda olduğu göz önüne alınarak günümüz ekonomik koşullarına uyarlanması gerektiğini, açıklanan nedenlerle; öncelikle usulsüz tebligat nedeniyle yapılan tüm işlerin iptaline, müvekkil şirketin finansal yeniden yapılandırma anlaşması kapsamında koruma sürecinde olması nedeniyle davanın Türkiye Bankalar Birliği’ne ve ana banka … Bankası A.Ş’ ne ihbarına, davacı bankanın haksız ve dayanaksız davasının reddine, takibin ve ödeme emrinin iptaline, kötü niyetli davacının haksız takip nedeniyle %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER: … 35. İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra dosyası, taraflar arasında düzenlenen 27/02/2017 tarihli … sözleşmesi ve 14/04/2017 tarihli ek protokol, finansmaaş promosyon ödemesine ilişkin dekont, … 2. Noterliği …tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname sureti, banka kayıtları, bilirkişi raporu, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; taraflar arasında … sözleşmesi ve eki protokolün düzenlendiğini, davalı şirkete … sözleşmesinin 18. Maddesi ve ek sözleşmenin 3. Maddesi gereğince 93.000 TL … promosyon ödemesinin yapıldığını ancak davalı tarafça gönderilen ihtarnameye rağmen sözleşmenin gereklerinin yerine getirilmediğini, bu nedenle davalı tarafın kendisine ödenen 93.000 TL promosyon bedelinin sözleşme tarihinden itibaren bankanın kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyen faizi ile birlikte toplam 157.282 TL üzerinden ödenmesi gerektiğini, bu nedenle davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçelerinde özetle; genel işlem koşulu niteliğindeki finansman sözleşmesi ve ek sözleşme maddelerinin yazılmamış sayılması gerektiğini, sözleşmedeki faiz oranlarının fahiş olduğunu, faiz oranlarının ve faiz başlangıç tarihinin günümüz ekonomik koşullarına uyarlanması gerektiğini, sözleşme borcunun iki yıl boyunca yerine getirildiğini, müvekkilinin şubelerini devretmesi nedeniyle çalışacak personeli kalmadığı için ifa imkansızlığına düştüklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 35. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 157.282,00 TL asıl alacak, 4.026,42 TL işlemiş faiz ve 264,81 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 161.573,23 TL borcun ödenmesi amacıyla 08/05/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 11/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 15/05/2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce her ne kadar 18/02/2020 tarihinde öninceleme duruşması yapılmışsa da davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesi, mahkememizin ön inceleme tensip zaptı 18/02/2020 tarihli duruşma zaptı ve 02/06/2020 tarihli ara karar evrakının sehven … Barosuna kayıtlı Av. …’a yapıldığı anlaşılmakla, dosyada davalı vekili olarak … Barosuna kayıtlı Av. …’un yer aldığı anlaşılmakla Mahkememizin 17/06/2020 tarihli ara kararı gereğince tebligatın usulüne uygun olarak davalı vekili … Barosuna kayıtlı AV. …’a yapılmasına karar verildiği, davalı tarafın hak kaybına neden olmamak için öninceleme duruşmasının yeniden yapılmasına karar verildiği, davalı vekiline usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı, ikinci cevap dilekçesini sunduğu, Mahkememizce belirlenen 10/11/2020 tarihinde öninceleme duruşması yapılmıştır.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesi ile 09/10/2019 tarihli finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşması gereğince davanın devam olunamayacağı ve hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmişse de dava konusunun sözleşme kapsamında olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin davalının finansal yeniden yapılandırma anlaşması kapsamında koruma sürecinde olması nedeniyle davanın Türkiye Bankalar Birliği ve ana banka … Bankasına ihbarını talep etmişse de davanın ihbarını talep ettiği kurumlarla ve davanın finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşması kapsamında olmadığından reddine karar verilmiştir.
Bankacı … tarafından düzenlenen 18/06/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; “taraflar arasında imzalanmış olan … sözleşmesinde, Davalı Şirketin taahhüt etmiş olduğu, 3 yıl süreyle 210 adet personel maaş ödemesinin, Davacı Banka sisteminden gerçekleştirme koşulunu, 3 yıl süre ile gerçekleştiremediği, 2018-Kasım ayına kadar personel maaş ödemelerinin Davacı Banka nezdindeki hesabından … sistemi ile gerçekleştirmiş olduğu, 2018-Aralık ve 2019-Ocak ayına ait personel maaş ödemelerinin ise kısmen Davacı Banka nezdindeki hesabından … sistemi ile gerçekleştirmiş olduğu, davacı Banka tarafından 12.04.2017 tarihinde TCMB’ye bildirilmiş olan “Kredi Yıllık Azami Faiz Oranları Bildirim Formunun” (Ek:2) üzerinde yapılan incelemede, Davacı Bankanın, T.C. Merkez Bankası’na Kısa vadeli (0-12 ay) Diğer Krediler türüne azami %40 faiz oranı uygulayabileceği bilgisini verdiği, kısa vadeli (0-12 ay) Diğer Krediler türüne uygulanacak azami %40 faiz oranının yürürlük tarihinin 18.11.2013 olduğu görülmekte olup, Davacı Bankanın bu kredi türü için en son 18.11.2013 tarihinde faiz oranı güncellemesi yapmış olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşmeler kapsamında, Davalı Şirketin taahhüt etmiş olduğu süre içinde ve personel sayısında, maaş ödemesinin Davacı Banka nezdinde yapılması taahhüdünü yerine getirmediği takdirde, Finansmaaş Sözleşmesi’nin cezai şart maddesi olan 19. Maddesi ile bu maddenin tadil edilmiş şekli Ek Sözleşmenin 4. Maddesinde “…..TL ‘yi, Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren Banka’nın o tarihte kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte, herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın ve herhangi bir itiraz ve def’i iddiasında bulunmaksızın Banka’ya ödemeyi taahhüt eder.” ifadeleri ile belirtilen faiz hükmü gereği, Davacı Banka’nın ödemiş olduğu 93.000,00 TL promosyon bedelini, 17.02.2017 sözleşme imzalama tarihinden itibaren, ödeme tarihine kadar, Bankanın kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiz tutarı ile isteme hakkının bulunduğu, Davacı Banka tarafından cezai şart bedelinin hesaplanmasında uygulanan %30,72 yıllık faiz oranının, TCMB’ye bildirilmiş olan Kısa vadeli (0-12 ay) Diğer Krediler türüne uygulanabilecek azami %40 faiz oranından daha düşük olması dikkate alınarak ve talebe bağlı kalınarak tarafımızca yapılacak hesaplamada, %30,72 faiz oranı ile hesaplama yapıldığı, dava konusu asıl alacak tutarının 93.000,00 TL olarak ödenen promosyon bedeli olduğu ve hesaplanacak cezai şart bedeli ve faizin bu tutar esas alınarak hesaplanması gerektiği, taraflar arasında imzalanan … Sözleşmesi ile Ek Sözleşmesi kapsamında ödenen promosyon bedeli kaynaklı, Davacı alacaklı …bank A.Ş.’nin, Davalı şirket …Tic. Ltd. Şti.’den 08.05.2019 icra takip tarihi itibariyle toplam alacak tutarı tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla Asıl Alacak Tutarı 93.000,00 TL hesaplanan Faiz (Cezai Şart Bedeli)tutarı 63.488,00 TL, toplam BSMV tutarı 3.174,40 TL, ihtarname Masrafı 264,81 TL olmak üzere toplam alacak tutarı 159.927,21 TL olarak hesaplandığı, davacı bankanın, takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar asıl alacak tutarına, %30,72 yıllık faiz oranı üzerinden, hesaplanacak faiz tutarını ve bu faiz tutarının gider vergisini talep edebileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Taraf vekillerinin itirazlarını değerlendirilmesi amacıyla dosyanın ek rapor düzenlenmek üzere kök raporu düzenleyen bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 20/01/2021 tarihli ek raporunda özetle; “dava konusu sözleşmelerin bir finansman sözleşmesi olmadığı, Taraflar arasında imzalanan … Sözleşmesi, promosyon ödemeli personel maaş ödeme sözleşmesi olup bir kredilendirme unsuru içermemekte, sadece Davalı Şirketin belirlenen sayıda ve sürede personel maaşının Davacı Banka aracılığı ile ödeme taahhüdü ile bu taahhüt karşılığı belirlenen tutarda bir paranın Davacı Banka tarafından, Davalı Şirkete ödenmesini ve diğer şartları içerdiği, dava konusu alacağın … uygulaması çerçevesinde olmadığı, davalı Şirketin, yapılan sözleşme şartlarını bilmeden ve kabul edilmeden dava konusu finansmaaş sözleşmelerinin imzalanmış olduğu, sözleşme karşılığı 93.000,00 TL tutarlı bedeli tahsil ederek karşılığında fatura düzenlenmiş olması durumunda, sözleşme şartlarının aralarında kararlaştırılmadığı ve şartlardan haberi ve bilgisi olmadıkları şeklinde itirazın, ticari faaliyetlerin olağan akışına aykırı olduğu, dava konusu sözleşmelerde belirlenmiş bir cezai tutar değil, sözleşme tarihinden itibaren geçen zaman süreci içinde işleyecek kısa vadeli kredilere uyguladığı akdi faiz oranı üzerinden işleyecek faiz tutarı cezai şart olarak konduğu, sözleşmelerde bileşik faiz ve temerrüt faiz hususunda bir hüküm bulunmadığı, Kök raporumuzdaki tespitler ve görüşümüzde bir değişiklik yapılmasına gerek olmadığı, Sayın Mahkemeniz tarafından farklı bir değerlendirme ile Davacı vekilin itiraz konusu ile ilgili olarak promosyon tutarı ile ihtarname tarihine kadar hesaplanan cezai şart bedeli olan faiz tutarının birleştirilerek, asıl alacak tutarı olarak tekrar üzerinden faiz hesaplaması gerektiği görüşü olması durumunda; görüşümüz ve kanaatimiz bu yönde olmamak kaydıyla yapılan alternatif hesaplamaya göre, 08.05.2019 icra takip tarihi itibariyle Davacı alacaklı …bank A.Ş.’nin, Davalı şirket … Ltd. Şti.’den tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla; Asıl Alacak TutarI 154.186,56 TL, Hesaplanan Faiz (Cezai Şart Bedeli)tutarı 3.815,60 TL, Toplam BSMV tutarı 3.250,11 TL, ihtarname Masrafı 264,81 TL olmak üzere toplam alacak tutarı 161.517,08 TL olarak hesaplandığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Taraflar arasında finansmaaş sözleşmesi ve eki protokolün düzenlendiği, düzenlenen sözleşme ile davalı şirketin belirlenen sayıda ve sürede personel maaşının davacı banka aracılığı ile ödeme taahhüdü ile bu taahhüt karşılığı belirlenen tutarda bir paranın davacı banka tarafından, davalı şirkete ödenmesini ve diğer şartları içerdiği, taraflar arasında yapılan sözleşme ve eki protokol kapsamında, davalı şirketin taahhüt etmiş olduğu süre içinde ve personel sayısında, maaş ödemesinin davacı banka nezdinde yapılması taahhüdünü yerine getirmediği takdirde, … sözleşmesinin 19. Maddesi ile bu maddenin tadil edilmiş şekli Ek Sözleşmenin 4. Maddesi gereğince; “sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren Banka’nın o tarihte kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte, herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın ve herhangi bir itiraz ve def’i iddiasında bulunmaksızın Banka’ya ödemeyi taahhüt eder.” ifadeleri ile belirtilen faiz hükmü gereği, davacı bankanın ödemiş olduğu 93.000,00 TL promosyon bedelini, sözleşme imzalama tarihinden itibaren, ödeme tarihine kadar, Bankanın kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiz tutarı ile isteme hakkının bulunduğu, davalı Şirketin taahhüt etmiş olduğu, 3 yıl süreyle 210 adet personel maaş ödemesinin, davacı banka sisteminden gerçekleştirme koşulunu 3 yıl süre ile gerçekleştiremediği anlaşılmakla … sözleşmesinin 19. Maddesi ile bu maddenin tadil edilmiş şekli Ek Sözleşmenin 4. Maddesi gereğince davacının alacak talebinde haklı olduğu, davalı taraf genel işlem koşulu niteliğindeki finansman sözleşmesi ve ek sözleşme maddelerinin yazılmamış sayılması gerektiğini ileri sürmüşse de tarafların sözleşmenin ana unsurlarını oluşturan maddeleri hakkında bilgi sahibi olduğu ve değişen koşulların değerlendirilerek, ihtiyaca yönelik sözleşme maddelerinin yeniden düzenlenerek ek sözleşmenin yapılmış olduğu, tarafların tacir olduğu ve davalı tarafça düzenlenen fatura da gözetilerek reddine karar verilmiş, davacı taraf cezai şartın asıl alacak olduğunu ve faiz olarak nitelendirilemeyeceğini ileri sürmüşse de dava konusu sözleşmelerde belirlenmiş bir cezai tutar değil, sözleşme tarihinden itibaren geçen zaman süreci içinde işleyecek kısa vadeli kredilere uyguladığı akdi faiz oranı üzerinden işleyecek faiz tutarı cezai şart olarak konduğu, bununla birlikte sözleşmelerde bileşik faiz ve temerrüt faiz hususunda bir hüküm bulunmadığı anlaşılmakla ödenen promosyon tutarı ile ihtarname tarihine kadar hesaplanan cezai şart bedeli olan faiz tutarının birleştirilerek asıl alacak tutarı olarak tekrar üzerinden faiz hesaplanamayacağı, dava konusu asıl alacak tutarının 93.000,00 TL olarak ödenen promosyon bedeli olduğu ve hesaplanacak cezai şart bedeli ve faizin bu tutar esas alınarak hesaplanması gerektiği anlaşıldığından bilirkişi kök raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmış ve davanın kısmen kabulü ile davalının … 35. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 93.000,00 TL asıl alacak, 63.488,00 TL işlemiş faiz(cezai şart bedeli), 3.174,40 TL BSMV, 264,81 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 159.927,21 TL üzerinden takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak tutarına (93.000,00 TL) %30,72 yıllık faiz oranı ve 264,81 TL ihtarname masrafına yıllık %9 yasal faiz üzerinden ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si (18.600,00 TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
a)Davalının … 35. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile,
b)Takibin 93.000,00 TL asıl alacak, 63.488,00 TL işlemiş faiz(cezai şart bedeli), 3.174,40 TL BSMV, 264,81 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 159.927,21 -TL üzerinden takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak tutarına (93.000,00 TL) %30,72 yıllık faiz oranı ve 264,81 TL ihtarname masrafına yıllık %9 yasal faiz üzerinden ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla aynen devamına,
c)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Asıl alacağın %20’si (18.600,00 TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 10.924,63-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 2.759,27-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 8.165,36-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 19.143,08-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.646,02-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru ve 2.759,27-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.803,67-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti ve 120,70-TL posta giderinden ibaret toplam 1.120,70-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 1.109,27 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.306,54-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 13,46-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
9-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 16/02/2021
Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı