Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/763 E. 2021/546 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/… Esas
KARAR NO : 2021/546
MAHKEMEMİZİN 2019/… ESAS SAYILI ASIL DAVASINDA
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 07/10/2019
…. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2019/… ESAS SAYILI
BİRLEŞEN DAVASINDA
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli), Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
BİRLEŞEN DAVA KARAR TARİHİ: 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli), Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 07/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı …’in yabancı yatırımcılara gayrimenkul danışmanlık hizmeti verdiğini, bu süreçte davalıyla tanıştığını ve birlikte %50 hisseli ortak gayrimenkul danışmanlık şirketi kurmayı teklif ettiğini, bunun için davalıdan 220.000 TL talep ettiğini, davalının bu anlaşmayı kabul etmesiyle … isimli şirket kurulduktan bir süre sonra bahsi geçen ortaklık bedelinin bir kısmını müvekkilinin şahsi banka hesabına gönderdiğini, davacının davalıdan kalan borcu istediğinde davalının şirketin özel bilgilerinin bulunduğu mail adreslerinin şifrelerini ve tanıtım için açılan www….com adresinin ID’sini değiştirdiğini, şifreleri geri vermek karşılığında davacıdan para istediğini, iş hukuki boyuta taşındığında şirketin faaliyetinin tamamen durduğunu beyanla davacının TTK 613. ve TTK 638. maddesine dayanarak şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmasını, dava sürecinde müvekkilinin hak ve borçlarının dondurularak, şirket müdürlüğü yetkisinin kendisinden alınarak davalıya ya da mahkememizce uygun göreceği üçüncü bir kişiye verilmesini, yargılama ve avukatlık ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP: Davalı … vekili tarafından mahkememize sunulan 18/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin şirkete bilgi edinme kapsamında ihtarname göndermesi üzerine davacının hukuki mesnedi bulunmuyorken ortaklıktan çıkmak için bu davayı ikame ettiğini, davacının açmış olduğu şirket ortaklığından çıkma talepli davanın şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerektiğini, davalının bahsi geçen 220.000 TL’lik ortaklık bedelinin büyük bir kısmını daha sonra şirket hesabına yatırılmak suretle davacının şahsi hesabında olduğunu, davacının bu parayı şirket hesabına yatırmadığı gibi davalıya da iade etmediğini, bunun yanında şirketin ihtiyacı olduğunu belirterek davalıdan sürekli para istediğini, davacının iddiasında yer alan şirketin web sitesinin alan adlarını davalının şirkete devretmesi gibi bir zorunluluğu olmadığını, müvekkillerinin şirketin faaliyetlerinin durmasıyla bir alakası olmadığını zira kendisinin sadece şirketin ortağı olup yönetimde söz sahibi olmadığını, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, şirketin feshedilmesi gerektiğini, müvekkillerinin şirkete nakden taahhüt ettiği sermaye koyma borcunun dondurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA TALEP : Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas 2019/ … Karar sayılı dosyasında davacı vekilinin 27/11/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı şirketin diğer ortağı olan … ve eşi … tarafından çeşitli vaatlerle ikna edip yeni kuracakları şirkete 220.000 TL’lik ortaklık bedelini ödemesi takdirinde %50 ortak olmasını, davacının şirketin faaliyetini hızlandırmak adına başta 160.850,00 TL’lik ödemeyi davalı daha sonra şirketin hesabına yatıracağını taahhüt ederek kendi şahsi hesabına yönlendirdiğini ve bu paranın davalının eşi olan … ‘in şahsi giderleri için kullanıldığını, sonrasında şirketin ihtiyacı için istediği paraları davalı vekili Av….’un hesabına gönderildiğini, şirketin kurulumundan itibaren hiçbir şekilde şirket hesabı açılmadığını, müvekkilinin sorgulamaları halinde davalının hiçbir hukuki dayanağı olmaksızın şirket ortaklığından çıkmak için dava açtığını, bu olaylar neticesinde güvensizlik ortamı olduğunu beyanla davalı şirketin feshini, feshin kabul edilmemesi halinde müvekkilinin ortaklıktan çıkmasını, müvekkilinin şirkete nakden taahhüt ettiği 250.000 TL tutarındaki sermaye koyma borcunun dondurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
DELİLLER: … kayıtları, Banka kayıtları, Vergi kayıtları, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Esas 2021/… sayılı kararı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… soruşturma sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı birleşen dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
….ATM’nin 2019/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı … Ltd. Şti. aleyhine açılmış şirketin feshi davası olduğu dosyanın 27/11/2019 tarihinde dosyamız ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin; 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararın incelenmesinde; davacı … tarafından davalı … aleyhine şirkete esas sermaye bedeli olarak gönderilen 160.850,00-TL’nin tahsiline ilişkin davanın kabulüne karar verildiği ve kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi …, İşletme Uzmanı Bilirkişi … ile Şirketler Hukuku Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 27/11/2020 alındı tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; anılan mali verilerin dosyaya ibrazının akabinde çekişmeye ilişkin nihai görüş sunulma noktasına gelinebilecektir. Bu meyanda, çıkma istemi yönünden, TTK md. 638Al hükmünün gereği davacı yanı oluşturanın dava süresince ortaklıktan doğan hak ve borçlarının bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat alınmasına yönelik önlemler alabilir. TTK md 638/1 hükmü de şirket sözleşmesinin ortaklara şirketten çıkma hakkı tanıyabilmektedir. Çıkmaya katılma meselesi ise, yüce Mahkemenin malumu olduğu üzere, TTK md. 639’da tanzim edilmiştir. Buna göre, ortaklardan biri şirket sözleşmesindeki hükme dayanarak veya, davada açıkça iddia ve ifade edildiğine nazaran, haklı sebeplerden dolayı çıkma davası açtığı takdirde müdür veya müdürler gecikmeksizin diğer ortakları haberdar ederler. Somut durumda, asıl davadaki davacı şirket müdürü olduğunu da bildirerek ona göre istem de dermeyan etmektedir. Bu durumda mevcut olan seçenekler TTK md. 639/(2) hükmünde yer bulmaktadır. TTK md. 639/(3) de çıkan ortaklarla ilgili yapılacak işlemleri düzenlemektedir, ancak bunun için yapılacak -koşulları varsa- hesaplama yönünden olsun, TTK md. 636/I,b; 621/1; 636/UI; 636/1, c; 636/1, d; 376/1, II ve III hükümleri yönünden olsun değerlendirme yapılması bahis konusu olacaktır şeklinde bildirilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … , İşletme Uzmanı Bilirkişi … ile Şirketler Hukuku Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 03/05/2021 alındı tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; … hakkında yapılan tespitlere güre Ortaklar tarafından taahhüt edilen 500.000,00 TL sermayenin hiç ödenmediği, Şirketin 31.12.2019 tarihi itibariyle sermayesinin bulunmadığı, Şirketin 31.12.2019 tarihi itibariyle Öz varlığının -29.990,01 TL olduğu, Bu durumda TTK 636/3 maddesindeki ” haklı sebeplerin varlığı halinde” maddi unsuru bağlamında fesih koşullarının oluştuğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava, davacı tarafça davalı şirket ve diğer ortak aleyhine açılan haklı nedenle şirket ortaklığından çıkma istemine ilişkin olup, birleşen dava ise davacı diğer ortak tarafından davalı şirketin TTK 636/3 maddesi gereğince haklı sebeple feshi istemine ilişkindir.
Asıl davada davacı şirket … tarafından davalı şirket ortağı ile ödenmesi gereken meblağ üzerinde çıkan anlaşmazlık ve davalının şirket web sitesinin şifrelerini değiştirmesi nedeniyle ve şifre karşılığı para talep etmesi nedeniyle ortaklar arasında güven ilişkisini zedelenmesinden dolayı haklı nedenle şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı … tarafından davacıya gönderdiği 220.000,00-TL ortaklık bedelini şirket hesabına yatırmadığı gibi kendisine iade de etmediğini, şirketin feshedilmesi gerektiğini bu nedenle haksız davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı … tarafından diğer ortak …’e şirket ortaklık bedeli için gönderilen paranın şirket hesabına aktarılmadığını, şahsi işler için kullanıldığını haksız şirket ortaklığından çıkma davası açıldığını ortaklar arasında güvensizlik ortamı oluştuğundan bahisle davalı şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafın dava dilekçesi ile talep ettiği ortaklıktan doğan tüm hak ve borçlarının dondurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin yaklaşık ispat şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
… kayıtlarının incelenmesinde; dava konusu şirketin …nün … sicil numarasına kayıtlı ve … Ltd.Şti. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin Sarıyer/ İstanbul olduğu, şirketin ana sözleşme ve son tescil tarihinin 12/06/2019 olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı şirketin sicil kayıtları ve ticari kayıtları ile dosya kapsamındaki deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve alınan 27/11/2020 alındı tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmaması nedeniyle farklı bilirkişi heyetinden ikinci kez bilirkişi raporu alınmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … , İşletme Uzmanı Bilirkişi … ile Şirketler Hukuku Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 03/05/2021 alındı tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; … hakkında yapılan tespitlere güre Ortaklar tarafından taahhüt edilen 500.000,00 TL sermayenin hiç ödenmediği, Şirketin 31.12.2019 tarihi itibariyle sermayesinin bulunmadığı, Şirketin 31.12.2019 tarihi itibariyle Öz varlığının -29.990,01 TL olduğu, Bu durumda TTK 636/3 maddesindeki ” haklı sebeplerin varlığı halinde” maddi unsuru bağlamında fesih koşullarının oluştuğu bildirilmiştir.
Mahkememizin 11/02/2021 tarihli 4 numaralı duruşmasının 2 numaralı ara kararı gereğince asıl davada davacı asilin aynı zamanda davalı şirketi temsile yetkili yöneticisi olması nedeniyle taraflar arasında menfaat çatışması bulunduğundan davalı şirketi asıl davada temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması için davacı tarafa 1 aylık kesin süre ve yetki verilmesine, aksi halde davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtarına rağmen asıl davada davacı … tarafından davalı şirkete temsil kayyımı atanmasına yönelik dava açılmadığı ve bu hususta mahkememize bildirimde bulunulmadığı ve davalı şirketin kayyım vasıtasıyla temsilinin sağlanmadığı anlaşıldığından asıl davada davacı tarafça davalı şirkete yönelik açılan davanın, HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Asıl dava şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma, birleşen dava şirketin haklı nedenle feshi istemine ilişkin olup, asıl davada davacı şirket ortağı ile davalı şirket arasındaki menfaat çatışmasından dolayı davalı şirketin kayyım vasıtasıyla temsili sağlanmadığından davalı şirkete yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş, birleşen davada davacı ortak tarafından TTK 636/3 maddesi gereğince haklı nedenle şirketin feshi talebinde bulunulmakla, bilirkişi heyeti tarafından şirket kayıtları ve dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunun ikinci bilirkişi heyet raporunda da tespit edildiği üzere dava konusu şirketin sermayesinin bulunmadığı, öz kaynaklarının ekside olduğu, taahhüt edilen sermayelerinin hiç ödenmediği sabit olup, incelenen … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin; 2019/ … Esas, 2021/… sayılı kararında da belirtildiği üzere birleşen davada davacı … tarafından diğer ortak olan …’e gönderilen şirket ortaklık bedelinin şirket hesaplarına aktarılmadığı mahkemece bu bedelin davacı ortak …’ya iadesine karar verildiği sabit olmakla, birleşen davada davacı ortak … tarafından şirket sermaye bedeline ilişkin diğer ortağa ödeme yapılmasına rağmen asıl davada ortaklıktan çıkma talep eden ortak … tarafından gönderilen ortaklık bedeli şirket hesabına aktarılmadığı gibi gönderen ortağa da geri iade edilmediği bu haliyle davacı …’nın gönderdiği ortaklık bedelinin akıbetinin belirsiz olduğu ayrıca diğer ortak … tarafından da ortaklığa sermaye koyma borcunun yerine getirilmediği sabit olmakla, birleşen davada ortak … açısından diğer ortağa karşı güvensizlik ortamının oluştuğu, diğer ortak …’in üzerine düşen görev ve borçları yerine getirmeyerek ortaklar arasında güvensizlik ortamının oluşmasına sebep olması nedeniyle birleşen davada … yönünden şirketin feshi talebi yönünden haklı ve geçerli sebeplerin bulunduğu ve TTK 636/3 maddesi gereğince davalı şirketin haklı sebeple feshi koşulları oluştuğundan asıl dosyada davalı birleşen dosyada davacı tarafça açılan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı birleşen davanın kabulü ile, …nün … sicil numarasında kayıtlı davalı …’nin TTK’nın 636/3 maddesi gereğince fesih ve tasfiyesine karar verilmiş, asıl dosyada davacı tarafça haklı sebeple şirket ortaklığından çıkma talebinde bulunulmuş ise de birleşen dava sonucunda talebe konu şirketin feshine karar verildiğinden asıl dosyada davacı tarafça davalı … aleyhine açılan şirket ortaklığından çıkma talebi konusuz kaldığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Asıl dosyada davalı birleşen dosyada davacı tarafça açılan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜ ile, …nün … sicil numarasında kayıtlı davalı …’nin TTK’nın 636/3 maddesi gereğince FESİH ve TASFİYESİNE,
2- Feshine karar verilen davalı…’ne TTK 643. maddesi atfıyla TTK 536/3 maddesi gereğince tasfiye memuru olarak davacı şirket ortağı …’in (T.C.K. No: … ) atanmasına,
3- Karar kesinleştiğinde tasfiye memuru tarafından tescil ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına,
4- Tasfiye memuru olarak atanan davacı …’in şirketi münferiden temsile yetkili ortak olmasından dolayı tasfiye memuruna ücret tayinine yer olmadığına,
5- Asıl davada davacı tarafça davalı şirkete yönelik açılan DAVANIN, HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince pasif husumet yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
6- Birleşen dava sonucunda talebe konu şirketin feshine karar verildiğinden asıl dosyada davacı tarafça davalı … aleyhine açılan şirket ortaklığından çıkarılma talebi konusuz kaldığından bu talep hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
7- Asıl dosyada davacı tarafça asıl davaya ilişkin yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL karar harcının davacı …’den tahsile edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8- Asıl dosyada davacı tarafça asıl davaya ilişkin yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
9- Birleşen dosyada davacı tarafça birleşen davaya ilişkin yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL karar harcının davalı şirketten tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
10- Asıl ve birleşen dosyada birleşen dosyanın davacısı tarafından yargılama sırasında yapılan 3.000,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderinin davalı şirketten alınarak birleşen dosyada davacı tarafa verilmesine,
11- Birleşen dosyada davacı tarafça birleşen davanın yargılaması sırasında yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 44,40-TL peşin harç toplamı 88,80-TL harç gideri ile 6 adet tebligat-posta masrafı 84,60-TL olmak üzere toplam 173,40-TL’nin davalı şirketten alınarak davacı tarafa verilmesine,
12- Asıl dosyada davalı … yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı …’ya verilmesine,
13- Birleşen dosyada davacı … yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacı …’ya verilmesine,
14- Taraflarca asıl ve birleşen dosyaya yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; asıl dosyada davacı-birleşen dava davalı vekilinin ve asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı … vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.01/07/2021

Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.