Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/761 E. 2021/75 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/761 Esas
KARAR NO : 2021/75

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekili tarafından sunulan 07/10/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, ek’li cari hesap ekstresine dayalı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, İstanbul … İcra müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile de yenilendiğini, ancak davalı şirket tarafından herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz edildiğini, yapılan itirazın haksız olduğunu, davalı şirketin edimlerini yerine getirmediğini dolayısıyla takibin açılmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarının incelenmesiyle de anlaşılacağı üzere davalı yanın müvekkili şirkete 450.140,17-TL borcu bulunduğunu, icra dosyasının celbi halinde; takibin 450.140,17-TL üzerinden açıldığının görüleceği, takipten sonra davalının 100.000-TL miktarlı 2 adet çek keşide ettiği ancak çekin karşılıksız çıktığını, karşılıksız çıkması akabinde davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü… Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, tahsilde tekerrüre düşmemek maksadıyla itirazın kaldırılması talepli işbu davanın değerinin 250.140,17-TL olduğunu beyanla icra dosyasına yapılan asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere üst hatten icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 27/10/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının talep konusu alacak istemlerinin zaman aşımına uğradığını, cevap dilekçesi verme süresinin bir defaya mahsus olmak üzere HMK’nın ilgili hükümleri dairesinde 1 ay olarak sayın mahkeme aksi kanaatte ise 2 hafta olarak uzatılmasını, zaman aşımı itirazlarının kabulü ile birlikte haksız davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı aleyhine başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir … tarafından düzenlenen 17/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı’ ya ait 2015, 2016 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalının inceleme anında defterleri ibraz etmediği, arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı ve yerinde inceleme talebinin var olmadığı, davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak aralarında Sözleşmenin dava dosyasında var olmadığı, davacı’ nın davalı şirketten 30.12.2015 takip tarihi itibariyle 450.140,17 TL alacaklı olduğu, takip talebinin de 450.140,17 TL ile birbirini teyit ettiği, takip tarihinden sonra davalının grup şirketinden olan alacakla ilgili aciz vesikası nedeniyle 75.000,00 TL tahsilat girildiği ve davacının asıl alacağının 375.140,17 TL olarak devam ettiği, davacı şirket 30.12.2015 tarihinde icra işlemine başlamış olması nedeniyle alacağını 128 Şüpheli Alacaklar Hesabına devir yaptığı, yapılan kayıt muhasebe işlemlerine uygun ve doğru bir kayıt olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde tahsilde tekerrüre düşmemek maksadıyla itirazın kaldırılması talepli işbu davanın değeri 250.140,17 TL beyanının var olduğu, davalı şirket tarafından faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi ve belgenin dava dosyasında mevcut olmadığı, icra takibinin davalıya 08.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun ise 13.01.2016 tarihinde itiraz dilekçesini verdiği, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz ettiği,” şeklinde görüş beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, alacak istemlerinin zaman aşımına uğradığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de, takip talebine konu alacağın dayanağı olarak gösterilen cari hesap hareketlerinin 2015 yılına ait olduğu, son cari hesap bakiyesinin 15/04/2015 tarihine ait olduğu, davacı tarafça 30/12/2015 tarihinde icra takibinin başlatıldığı, takip tarihi itibari ile alacak isteminin zaman aşımına uğramadığı anlaşıldığından davalı tarafın zaman aşımı itirazına itibar edilmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı aleyhine başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi… tarafından düzenlenen 17/08/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak aralarında Sözleşmenin dava dosyasında var olmadığı, davacı’ nın davalı şirketten 30.12.2015 takip tarihi itibariyle 450.140,17 TL alacaklı olduğu, takip talebinin de 450.140,17 TL ile birbirini teyit ettiği, takip tarihinden sonra davalının grup şirketinden olan alacakla ilgili aciz vesikası nedeniyle 75.000,00 TL tahsilat girildiği ve davacının asıl alacağının 375.140,17 TL olarak devam ettiği tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; Taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari ilişki bulunduğu, davacının kendi ticari defter kayıtlarına göre 30/12/2015 takip tarihi itibariyle davalı yandan 450.140,17-TL alacaklı olduğu, davalı yanın yapılan ihtara rağmen ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan kaçındığı, takip konusu faturalara icra takibinden önce ve takip dosyasında davalının somut bir itirazının bulunmadığı tespit edilmiş, dosya kapsamına ve denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının alacağını ispat ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilince sunulan 10/02/2021 tarihli beyan dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür. HMK 310. maddesi uyarınca feragatin karar kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilmesi mümkün olduğundan, davacı vekilince sunulan 10/02/2021 tarihli beyan dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan ettiği, ancak HMK 298/2 maddesi gereğince “Gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı” düzenlendiğinden, davacı tarafın feragat beyanının Gerekçeli Ek Karar ile değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmış olup, yukarıda açıklanan nedenlerle davacının davasının kabulüne dair oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından 250.140,17-TLasıl alacak yönünden yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin belirtilen miktar yönünden kaldığı yerden devamına,
b)Hükmolunan 250.140,17-TL asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 50.028,03-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 17.087,08-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 1.854,02-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 15.233,06-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-11,13 maddeleri uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.854,02-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 354,90-TL tebligat gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.199,30-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 25.959,81-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.20/01/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır