Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/748 E. 2020/466 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/748 Esas
KARAR NO : 2020/466
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)DAVA TARİHİ : 07/10/2019
KARAR TARİHİ : 08/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili tarafından sunulan 07/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin menajerlik, prodüksiyon, reklam ve medya sektöründe hizmet verdiğini, davalının ise müvekkilinin menajerlik işlerini üstlenmiş olduğu …’nün vergi kaydının olmaması sebebi ile müvekkili ile yapmış olduğu sözleşmeye dahil tüm sanatsal taaliyetleri için kurmuş olduğu bir şirket olup yegâne faaliyet alanının …’nün sanatsal-ticari işlemlerinin faturalandırılmasının sevk ve idaresi olduğunu, şirketin başka ticari faaliyeti bulunmadığını, müvekkili şirket ile … Tic. Itd. Şti.’nin ortağı olan … arasında 19.02.2018 tarihli sanatçının yurtiçi / yurtdışında yer alacağı ve görev yapacağı projelerde sanatçıyı menajer olarak temsil etme konulu menajerlik sözleşmesi yapıldığını, akabinde tüm ticari faaliyetlerini üzerinden yürüttüğü …’un ortağı olan …’nün sözleşme gereği müvekkilinin üstlenmiş olduğu görev ve sorumlulukları yerine getirmesi için müvekkili şirket ve yetkilisine … Noterliği’nin 19.02.2018 tarih ve … yevmiye no.lu vekâleti verdiğini, müvekkili şirketin … ile aralarındaki sözleşmeye istinaden üstlenmiş olduğu işlemleri iyi niyet ve dürüstlük kuralları içerisinde takip ettiğini, müvekkili şirketin kısa süre içerisinde davalı borçlu şirketin ortağı olan …’yü kamuoyunca bilinir bir sanatçı haline getirdiğini davalı şirketin bu sayede büyük kazanımlar elde ettiğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu işlemler karşılığında davalı şirkete faturalar kestiğini, faturalara borçlu yanın itirazda bulunmadığını ve tarafların ilgili organlarının hesap mutabakatı yaptığını, faturaların her iki şirketin defterlerine işlendiğini, taraflar arasındaki iş ilişkisinin davalı şirketin ortağı tarafından ….Noteri 31.07.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sonlandırıldığını, davalı şirketin müvekkili vasıtasıyla reklâm sözleşmesi yapmış olduğu tüm şirketlere gerçeğe aykırı beyan ve iddialar ile bezeli ihtar göndererek müvekkilinin ticari itibarını sarstığını, müvekkilinin bu şirketler nezdinde doğan alacaklarının tahsilini de engellediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından ….Noteri 09.08.2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile cevap verildiğini ve müvekkili nezdinde var olan alacakların talep edildiğini, müvekkili şirketin ticari defterlerinde yer alan alacağına yönelik 09.09.2019 tarihli … numaralı Yeminli Mali Müşavirlik Raporunda müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki cari hesap hareketlerinin incelendiğini, söz konusu raporla davalı şirketin 2017 dönemine ait 94.400,00 TL, 2018 dönemine ait 444.085,00 TL ve 2019 dönemine ait 849.399,99 TL olmak üzere toplamda 1.387.884,99 TL cari hesap bakiyesini ödemediğinin sabit olduğunu iddia ederek, cari hesap alacakları için alacak kalemlerinin gönderiliş tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 31/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin menajeri olduğu … ile davacı şirket ve şirket yetkilisi arasında sanatçının görev alacağı sanatsal konularda kendisini temsil etmesi için 19.02.2018 tarihinde …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı vekâletnamesi ile davacı şirket ve şirket yetkilisinin vekil tâyin edildiğini ve böylece aralarında bir vekâlet ilişkisi başladığını, vekâlet ilişkisi devam ederken davacı şirket yetkilisinin müvekkilinin gerçekleştirdiği konser, reklâm çekimi ve diğer organizasyonlar sebebiyle hak kazandığı ücretler konusunda …’ye yanlış ve eksik bilgiler verdiğini, ödemelerini tam yapmadığının anlaşıldığını ve bu doğrultuda …’nün tek yetkili menajeri ve temsilcisi olması için müvekkili şirket “…” ile sözleşme imzaladığını, ilerleyen süreçte davacı şirket ve yetkilisi … tarafından …’nün adının kullanılması suretiyle üçüncü kişiler ile bir takım işlemler yaparak ve taahhütler vererek haksız kazançlar elde ettiği tespit edilerek …’nün rızası olmaksızın yapılan işlemler açısından sanatçı …’in ticari ünvanının kullanılmasına son verilmesi ve haksız elde edilen tüm gelirlerin iade edilmesine yönelik olarak davacı şirkete …. Noterliği’nin 31.07.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarda bulunulduğunu, davacı şirket ve şirket yetkilisinin bu şekilde …’nün konser, reklâm çekimi ve diğer işleri kapsamında üçüncü kişilerden tahsil ettiği bedellerin bir kısmını gerek müvekkili şirkete gerekse de …’ye hiç ödemediğini, bir kısmını ise eksik ve geç ödeme yaptığını, bu durumun tespit edilmesi üzerine davacıya bahsi geçen ihtarnamenin çekildiğini, davacı şirketin bu ihtarnameye …. Noterliği’nin 09.08.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiğini, söz konusu cevabında açıkça ” …… tüm bu İş ve işlemlerde gerek şirketimiz ve gerekse … tarafından aşağıda örneği olan “Vekaletname” kapsamında temsil edilmiştir….” yazmak suretiyle sanatçı … ile arasında yalnızca vekâletnameden kaynaklı bir hukuki ilişki olduğunu, sanatçı … ile davacı menajerlik şirketi arasında imzalanmış bir menajerlik sözleşmesi olmadığını zımnen kabul ettiğini, zira elinde sanatçı ile arasında imzalanmış böyle bir sözleşme olan şirketin bunu kendisine karşı çekilen ihtarnamede kullanmaması ve müvekkili sanatçı ile arasındaki ilişkiyi bu menajerlik sözleşmesine dayandırmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı şirketin sahte imza ile düzenlediği menajerlik sözleşmesi ile sanatçı …’nün iş ve işlem yaptığı üçüncü kişi ve firmalara karşı …’in vekili olarak değil menajeri olarak sözleşmenin verdiği çok geniş yetkiler dahilinde hareket etmeye başladığını, böylece bu sözleşmeyle, iş yapılan üçüncü kişi ve firmalarda sanatçının menajeri olduğu hususunda hileli davranışıyla bir güven oluşturarak hak ettiğinden çok daha fazla miktarda ücret tahsil etmeye başladığını ve gerek … gerekse de müvekkili şirket adına aldığı ücretleri de O’nun hesabına yatırmayıp uhdesinde tuttuğunu, davacı şirketin böylece …’ye karşı hileli davranışlarıyla dolandırıcılık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma sebebiyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2019/… soruşturma numarasıyla suç duyurusunda bulunulduğunu, bu kapsamda … Cumhuriyet Başsavcılığının 16.10.2019 tarih 2019/… Soruşturma 2019/… Karar sayılı kararı ile hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verildiğini, davacı ile dava dışı … arasındaki ilişkinin bir menajerlik ilişkisi değil sınırlı yetkili vekâlet ilişkisi olduğunu, bu minvalde değerlendirildiğinde, davacı vekilin asli sorumluluğu olan talimata uygun ifa, hesap verme, özen ve sadakat yükümlülüğü gibi sorumluluklarını yerine getirmediğini, …’ye ve müvekkili şirkete, yapılan organizasyonların ne kadar ücret alınacağı gibi detaylı bilgilerinin ya hiç verilmediğini ya da eksik verildiğini, her zaman sorunlu giden bu vekâlet ilişkisinin, davacı şirketin üçüncü kişilerden tahsil ettiği bedellerin bir kısmını gerek …’ye, gerekse de müvekkili şirkete hiç ödememesi veya bir kısmını eksik ve geç ödeme yapmasıyla ve aynı zamanda haksız kazançlar elde etmesiyle artık müvekkilinin söz konusu ihtarname ile davacı ile olan vekâlet ilişkisini sonlandırdığını, davacı şirket yetkilisinin …’nün sınırlı yetkili vekâletnamesi uyarınca hareket eden bir vekil olduğunu, 3.kişiler nezdinde vekilin alacağından değil asil …’nün ve onun yetkili menajeri olan müvekkili şirketin alacağından bahsedilebileceğini ileri sürerek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Ticaret sicil kayıtları, hesap hareketleri, yeminli mali müşavirlik raporu, …. Noterliği’nin 17/09/2019 tarih ve … yevmeyi nolu ihtarname, …. Noterliği’nin 31/07/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname, 19/02/2018 tarihli sanatçı/oyuncu menajerlik/ menajer/ aracılık sözleşmesi, faturalar, banka dekontları, mali müşavir raporu, mail yazışmaları, soruşturma dosyaları, bilirkişi raporu, arabulucu tutanağı ve tüm dosya kapsamı.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde; müşteki …’nün şüpheliler … ve … prodiksiyon hakkında özel belgede sahtecilik suçundan yapılan soruşturma sonucunda kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği ve itiraz üzerine itirazın reddi ile kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde; müştekiler … ve … tarafından şüpheliler … ve … hakkında dolandırıcılık suçundan yapılan soruşturma neticesinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2019/… sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde; şikayetçi … tarafından şüpheliler … Ltd. Şti. Ve … hakkında dolandırıcılık ve nitelikli güveni kötüye kullanma suçundan yapılan şikayete ilişkin soruşturmanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen 08/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; dava dışı …’nün, ….Noterliği’nin 19.02.2018 tarihli, … yevmiye no.lu vekâletname ile; adına, dilediği özel ve tüzel kişilerle, yapım şirketleri ile her türlü sanatsal konularla (konser, program, reklam, dizi) ile ilgili sözleşmeler yapmaya, sözleşmeleri tanzim ve imzalamaya, şartlarını tayin ve tespite, konser anlaşmaları yapmaya davacı şirket … ve yetkilisi …’u vekil tayin ettiği, davalının, aynı tarihli menajerlik sözleşmesi ile ilgili; “sahte olarak düzenlendiği, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme veya sözleşme ilişkisi bulunmadığı” yönündeki beyanlarının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, usulüne uygun tutulan davacı defterlerine göre; davalı şirketin dava tarihi itibariyle 1.507.866,06 TL, 30.06.2019 tarihi itibariyle 1.427.866,06 TL borç bakiyesinin bulunduğu, 30.06.2019 itibariyle davalı şirket yevmiye kayıtlarına göre davacı şirketin 1.392.574,13 TL alacak bakiyesinin bulunduğu, söz konusu alacağın 1.387.884,99 TL’lık kısmının işbu davaya konu edildiği, 09.10.2019 Tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde davalı … Ltd. Ş ti. ortaklarından Ayhan … ve …’nün şirketteki paylarını hukuki ve mali yükümlülükleri ile … ‘ye devrettiği, şirketin tek ortaklı bir limited şirket olduğunun tescil ve ilan edildiği tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK. 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklanan alacağına ilişkin başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan haksız itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı taraf ise davacı tarafça açılan davanın haksız ve kötü niyetli oluğunu, davacı tarafa borçlarının bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu ihtilaf davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olup olmadığı ve varsa alacak miktarından kaynaklıdır. Davacı şirket ile davalı şirket arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı şirket ile davalı şirketin hissedarı olan … arasında 19/02/2018 tarihli sanatçı/oyuncu menajerlik/ menajer/ aracılık sözleşmesi yapılmış olup davalı tarafça bu sözleşmedeki imzanın sahte olduğuna dair itirazda bulunulmuş ise de söz konusu sözleşmenin tarafının davalı şirket olmaması nedeniyle esasa bir etkisi olmayacağından sözleşmedeki imzanın sıhhati hususunda araştırma yoluna gidilmemiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 89. maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip, bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek, hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme, cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır. Somut olayda, taraflar arasında açık hesap ilişkisi mevcuttur. Açık hesap ilişkisi, önceki borçların tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın, hesaplaşma yaptıkları anlaşılmakla, taraflar arasındaki hukuku ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümler uygulanamaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2018 tarih, 2017/19-1634E. 2018/633K. sayılı ilamı).
Mahkememizce taraflara tüm delillerini bildirmesi için taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı ve davalı şirketler tarafından ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmuştur. Mali müşavir bilirkişi tarafından ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu dosya kapsamına ve denetime elverişli bulunmuş olup davalı tarafça bilirkişi raporuna karşı herhangi bir itirazda bulunulmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller, tarafların ticari defter ve kayıtları ile alının bilirkişi raporuna göre; davacı şirket ile davalı şirket arasında davalı şirketin ortağı olan dava dışı …’nün reklam, tanıtım, menajerlik, organizasyon işlerinden kaynaklı olarak ticari ilişki bulunduğu, şirketler arasında yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmasa da açık hesap ilişkisi kapsamında davacı şirket tarafından davalı şirket adına faturalar düzenlendiği, davalı tarafça davacı şirket ile aralarında ticari ilişki bulunmadığına ilişkin bir itiraz ve buna ilişkin bir delil sunulmadığı, davacı şirket tarafından davalı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında verilen hizmete ilişkin düzenlenen faturaların davalı şirkete teslim edildiği, davalı tarafın faturalara yönelik bir itirazda da bulunmadığından dolayı faturalardan dolayı borçlu olmadığının ispat külfeti altına girmiş olup davalı tarafça borçlu olmadığına dair delil sunulmamış ve bu hususa ilişkin ispat yükümlülüğü yerine getirilmemiştir.
Bu haliyle tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlar, faturalar, noter ihtarları, banka dekontları ile tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket ile davalı şirket arasında davalı şirketin ortağı olan dava dışı …’nün reklam, tanıtım, menajerlik, organizasyon işlerinden kaynaklı olarak ticari ilişkiye dayanan açık hesap ilişkisi kapsamında davacı ve davalı şirketlerin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması davalı tarafça rapora yönelik bir itiraz da ileri sürülmemesi nedeniyle davacı tarafın davalıdan 1.392.574,13-TL alacak bakiyesi bulunduğu tespit edilmiş ise de davacı tarafın talebinin 1.387.884,99-TL olması nedeniyle taleple bağlı kalınarak davacının alacağının 1.387.884,99-TL olduğu sabit olup, davalı tarafça söz konusu borcun olmadığına veya ödendiğine dair dosya kapsamına herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafça alacağın varlığı yukarıda izah edilen nedenler ispatlandığından dolayı davacı şirketin davalı şirketten olan toplam 1.387.884,99-TL alacağının dava tarihi olan 07/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; davacı şirketin davalı şirketten olan toplam 1.387.884,99-TL alacağının dava tarihi olan 07/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 94.806,42-TL harçtan mahsubu ile bakiye 71.104,81-TL karar harcının borçlu davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin haksız çıkan taraf olan davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 23.701,61-TL peşin harç olmak üzere toplam 23.746,01-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 17 adet tebligat-posta gideri 108,80-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL olmak üzere toplam 908,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nispi 81.375,97-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/10/2020

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.